Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
hatirlıyorum Yüce Tanrıya şiikür her ycrc gidiyorduk /.eytinyagı vc şarap götürüp karşıligında yerlilerin kendi dillerinde gül dedikleri tonlarca çiçek kiıçük şışclerde endcr bulunıır yascmın csansı hatta kadın alıyorduk. Birden Başmelegin bakışıyla büyülenmiş bir km köle diyc almıştım kendime şu satırları yazdığım bugıine kadar bir o bağlı kaldı bana Sancağa kır dümeni Aynı noktadaydık sanki rüzgâr kalmış gibiydi çünkü kara biı türlü gorünmüyordu "Rü/gâr kaldı sanıyorsun oysa yollarına devam edenler yüzünden kımıldamıyormıışuz gibi geliyor .sana," diyen babamın sözleri aklımı başıma getirirdi. Ve onun bu sözlerini kelebeklerle birlikte bircr bircr ignelerdim defterime Bilgelerin sepetinden ya da çingene falcının ağzından rüzgârın kapıp getirdigi başka sözlerle (çünkü bu kadın yıllarca yırtıci bir kuş gibi yaşamış ve dağların hikmetiyle donanmıştı) Sanki yırtılmış bir şiirin parçası gibi nicc anlamsız sözler Orncgin "Üveyik suyu yarıp geçti ve yaram güzelleşti' ya da "Senden başka hiçbir şeyim olmasın" Ve ben ne düşünmeye kalkarsam kalkayım rüzgâr cser durıırdıı sık sık düşüncelerimi çelerdi yelkenli gemiler karpuz ve başka meyvelerle yüklü Yuvarlak lombuzlu üst kamarada Falcı kadın her gün kahve fincanına bakar dururdu ve her gün yeniden dünyanın vedi bilgesı eski haritaların ve sekstant ların üstune eğılerek konuşurlardı: Mıletli Thales Ibni Mansur genç ıLıhiyatçı Sinıeon Paracelsus Hardcnburg Balıkçı Yorgo ve Andrc Breton Rüzgârüstü Bin türlü yolu var öğrenmenin ama geleceğe böyle ulaşmak için saflık gerekir Yaşlı Merycm'i de bilmek zorundasındır yatağına bir nar koyan gent Merycm'i de ve nep mayıstır sabah oluncaya değin Yolun bir yerınde benim dc kendi Yakındoğum olmalı çıınkü Hem îsfahan'ın gülü hem de bir keresinde anahtar deliginden gördüğüm saçlarının bir yanı altın öbür yanı gümüş olan ünlü Periza Ben bir yandan dengede tutmaya çalışırken denizin bir o yana bir bu yana salladığı o uzun dar kamara Meraktan ölürken oğrenmek için ayagın nasıl bııyudüğünü tam öbür ayaktan ayrıldığı yerde ve dizkapagındaki parıltı ya da talihliysem bir an için denizin bilinmeyen derinliklerinde gozümün bir denizkestanesine ilişmesi Kalbim küt küt atardı ağzımın içinde naneli sıı çoğalır birkaç gün sonra Tanrının izniyle bir erkek olarak benim de bir diyeceğim olacaktı I'aça et Ço^unluk anlasın diye gücün yalnızca öldürdügünü ve en önemlisi: Ilkyazın Ilkyazın bile bir insan eseri olduğunu Demir bırak Duymak için büzüldüm Ve sanki sevdalı bir yaratıktan yayılan ve sanki ben de seviliyormuşum gibi açan yaseminlere bile yabancı bir sıcaklık sardı beni Birbiıine sarılan dalların ve burun deliklerinize yapışan bayıltıcı bir ıslaklığın yayıldıöı o ikız yaprakların pis kokulu otların ve sidik kokulu ağaçların soluğu Birden bambaşka bir hava Esti leylak rengi bir dünyaya Kızlar Kadınlar menekşelerle vienlaviela Osman'ın ve Nikephoroslu Triclium'un kılıçlan Yalnızca tavuskuşunun sular üzerinde tüylerini kabartmasinın şurada burada suyılanlannın araya giren dizeleriylc dört saat sürdüğü Ya da havada yaömur kokusu varsa sesler azalana mavi ve pembe binlerce tohum ürküp titreyinccye dcğin iki üç günlük aralıklarlanöbet tuttuğu yerdc Ama bahçıvanın sesiyle huzur geldi ve bütün meyve bahçesi demir bıraktı Oğlak'tan m r k s a MayısHaziraıı 98 raporu: ea h m . İkİ "pOİİSİye" daha Üreterek 2 0 0 kîtabl geçmİŞİZ. Yaz döneminde her ay en az beş kitap çıkacakl) Türk Edebiyatı'nın unutturulmuş yazarı Suat Derviş'ten seçme hikâyeler: 4 (uç'Voman", iki "hikâye", bir"antoloji"(yeni baskı), bir "eleştiri", bir "günce", bir "şiir" ve Dünya edebiyatının büyük yazarından: Sy/vio Plath'ın Günceleri Mithat Cemal Kuntay'dan Türk edebiyatının kilometre taşı romanı: Üçistanbul Selim lleri'nin unutulmaz "Bodrum Dort/emes/"nin ilk romanı: Her Gece Bodrum Selim lleri'nin "Bodrum Dort/emesı"nin ikinci romanı: Ö/üm llişkileri Hulki Aktunç"tan en son hikâyeler: Güz Her Şeyi Bilir Usta hikâyeci Ahmet Oktay'dan "Selim lleri'nin Romanları Üzerine": Şeytan, Melek, Soytarı Hepimiz Birbirimizin Örneğiyiz 8. SUE GRAFTON Genç kuşağın önde gelen şairlerinden Ayhan Türk hikâyeleri'nin en güzel örneklerini toplayan 99 Hikâyeciden Maceraperest kitaplarda yepyeni bir yazar:Tami Hoag ve Kurt'tan. Canavarlığa Yazgılı Şehzade 99 H/kâyenin ikinci baskısı Polisiyenin kraliçesi Sue Grafton'un son kitabı: jest'in 7'si gerilimi: Günahlan Gece