04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

0 K U R L A R A Ferit Ed&ü'nün "Do&u Oyküleri" "Ben "Büyük Sevişme den başlayarak şairin aynı zamanda bir duruşu, bir 'tavır alışı yazılan şiirlerin önümüze koydugu devasa gelenekten yararlanarak gerçekleştirmesi gereğine inandım. Yani beni çeken başka şeyler de vardı. Giz, söz, büyü, vb. Yani yapıda biçimin belirleyici olrnası. Bunlar son kitabım olan "Şarkılar Kitabı"nda da sürüyor. Duruş ve tavır alışın daha açık edildiU bir kitap olarak bakabiliriz "îpek'A"ya. Yoksa şiirin daha bir içrek olması görüşümden vazgeçmiş deguim. İlk kitabım ağırlıklı olarak tanıklığa dayanıyor, diğer üç kitabım ise, şairin de bir yurttaş olduğu gerçeğini de unutmadan söze, büyüye ve gizeme. "\pefcA" da yurttaş biraz daha öne çıkmış olabilir. îçerik değil ama, tema daha açık etmiştir kendini. Yalnızca anlatıdan (ilk kitabımda ağırlıklı olan ögedir bu) vazgeçilerek ifade etmeye yönelinmiştir, ilk kitabımdan sonrakilerde, Bir başka deyişle kendimi geliştirip/yenileştirdiğim, dilin, biçim oyunlarının açık edılişi." diyor Metin Cengiz şiirini değerlendirirken. Feridun Andaç'ın bir değerlendirdme ve bir söyleşisiyle tanıtmaya çalıştım Metin Cengiz V sizlere. Bcdri Rahmi Eyüboğlu'nun tüm yapıtlan dokuz kitaba utaştı. Bu ünlü ressam, şair ve yazanmm dokuz kitabından hareketle tamtmak istedik sizlere. Bol kitaplı günler!... TURHAN GÜNAY Bir başka "Doğu" Ferit Edgü bir kez daha dağların doruklarına hem içeriden hem dışarıdan bakarak yazıyor, Mirza'nın, Ibram'ın ve diğerlerinin öykülerini. O dağ başı'nda belki de onlardan biri olduğunu zanneden aydının, hayatölüm, varlıkhiçlik, inançinançsızlık, mudulukmutsuzluk ikilemlerini öykülüyor. GÜLTEKİN EMRE sünün gizini aralamaya çalışıyor kitabın ilk öyküsünde Ferit Edgü. Aralanan gizin yeni gizlere büründüğünü farkediyorsunuz öyküyü okudukça. Dördüncü karısını da çoktan alan, geniş, büyük, kocaman, taştan, saray gibi bir evin düşünü kuran muhtar, Mardinli yapı ustasından düşünün gerçekleşmeyeceğini öğrenir ve kendi gizine kapanır yeniden. Mardinli ise, bir başka düşün ve gizin elinden tutmaya çalışır Doğu'da. Ibramın Oğlu tbramın Öyküsünde, öykü içinde öykü bitmcden sürer. Ölümün, hapisliğin ve etiğin hakim olduğu anlayışı sergileyen öyküde yörenin yaşama bakışı da sergileniyor. Hapisteki oğlunun karısından çocuğu olan babanın ve içerde yatan oğulun öyküsünü ele alıyor Ferit Edgü, Halit'in anlattıklarıyla. tnsan Kokusu'nda yörcde bir süre kalan yabancının köyden ayrıhşı anlatılıyor. Yağmurun zor el verdiği yolculuk sırsında otobüse kocasının boşaaığı bir kadın biner ve öykü içinde bir başka öykü uçverir. Çehov'un Bozkır başlıkh öyküsüne paralel bir gelişme boyverir Insanın Kokusu'nda. Mutluluk başlıkh öyküde de I:erit Edgü, "Bir dağ köyünün iskân sorumlusu olarak görevlendiril"en birisinin köye yerleşmesini, mutluluğu bu dağ köyünde buluşunu anlatıyor. Köylülerin konut sorununu çözmeye çalışırken, yeni konutlar yerine oturdukları mağaraları onaran yabancı: "Mimar olarak geldiğim bu dağ köyünde bir avcı olarak yaşıyorum.", der. Öykü içinde öykü H içbir yazısını, hiçbır kitabım kaçırmamaya çalıştığım Fejit Edgü'nün yeni kitabı Doğu Oyküleri, günlerdir efimden düşmüyor. Nasıl düşsün! Ferit Edgü, Doğu'yu bir başka anlatıyor, Doğu'ya daha rarklı yaklaşıyor. Onun öykülerinde kahramanlarına acıma, kahramanlarını acındırma ya da abartma yok. Neyi görmüşse, neyi yaşamışsa, neyi nissetmişs.e onu yazıyor; yalın ve çarpıcı! Doğu Öyküleri'nde dört uzunca, 17 kışacık (minimal) öykü yer alıyor. Kitabın Onsöz'ünde Ferit Edgü yedek subay öğretmen olarak gittiği Doğu'ya ilişkin şunları yazıyor: "Oraya ilk kez ayak bastığımda/ yıllar yıllar önceydi/ bu insanları anlayabileceğimi sanmıyordum./ Çok uzaklardan gcliyordum ve birbirimizin dilini/ konuşmuyorduk." (s. 9) Başlarda bu durumu önemsemez Ferit Edgü. Dağ başındaki köylerden birinde, o köyde, "uzun, bembeyaz bir kış boyu/ o insanlarla birlikte yaşar". Günlük sorunların getirdiği iletişimde bir zorluk yaşamaz her iki taraf ıla, günlük sorunkr da gereksinmeler de aynıdır çünkü. Ne var ki, "Ama onlann yalnızlığıyla benim yalnızlığım aynı değildi." diyor Ferit Etgü. Köy nalkı Ferit Edgü'ye yaklaştıkça o köylülerden, o köylülere yakîaştıkça da köylüler ondan uzalclaşır. "Çocuklara okuma, yazma, sayma, toplama,/ çıkartma, çarpma, bölme öğrettim. Biraz da hayat bilgisiyle/ yurttaşlık bilgisi." (s. 10) Yıllar sonra, l'eııt Edgu, "eski defterleri"ni karıştırırken, kcndisinin köylüleri değiştiremediğini, ama köylülerin kendisini dcğiştirdiğinin farkına varıyor. "Her geçen gün, o dağ başındaki köydeki ortak yaşamımızın bende/ bıraktığı derin izleri görüyorum; yaşıyorum." (s. 10) Ferit Edgü'nün öykülerinde bilgece bir yan var, derin ve yalın bir yaşam relsefesi nemen kendini belli eder. Yalın yaşamların mantığı, dünyası hiç abartısız öyküde yer alırlar. Gizemli, kendini kolayca ele vermeyen bir yansa her zaman öyküyü bir kez daha okumanızı sağlıyor. Gizi bulmakta zorlanıyorsunuz ve yorumlar, tahminler dönenip duruyor kafanızda kitabı okuyup bitirdıkten sonra da. Ferit Edgü'nün yapıtlarında tadı damağınıza ve Dclleğinize hiç çıkmamacasına yayılan bir okuma serüveninin hiç bitmemesini istiyorsunuz Doğu Oyküleri'ni okurkende olduğu gibi, Doğu Oykiileri'nin arka kapak yazısına ekJenecek çok fazla şey yok ashnda: "Ferit Edgü bir kez daha dağların doruklarına hem içerden hem dışardan bakarak yazıyor, Mirza'nın, Ibram'ın ve diğerlerinin öykülerini. O dağ başı'nda belki de onlardan biri olduğunu zanneden aydının, hayatölüm, varlıkhiçlik, inançinançsızlık, mutlulukmutsuzluk ikilemini öykülüyor." Mirza'da Mardinli yapı ustasının öykü SAYI 320 Kitab.ın Minimal Doğu Oyküleri bölümündeyse daha özlü bir anlatım egemen. Orneğin Bu başlıkh öykü: "Bu ne bu? Kar./ Böyle kar hiç görmemiştim./ Burda daha neler göreceksın./ Neymiş göreceklerim?/ Kurt, köpek./ Başka?/ Ayı, tilki./ Başka?/ tşin rast giderse bir insanoğlu./ Bu karda mı?/ Bu karda, eğer yolunu bulabilirsen. Ya da o, yolunu yitirmişse. Artık bahtına..." (s. 53) Köye, köylüye, onların yaşamına, iç dünyalarına ilişkin küçük fırça izleri yakalıyorsunuz oyküleri okurken, ya da gizlice çekilmiş, poz verdirilmemiş fotoğrafları görüyorsunuz. Ferit Edgü, "Orda, dağ başında, o dağ başında yaşayan ve ölen insanların/arasında ' yaşadıklarını süzüyor. O da "artık onlardan Dİri"dir çünkü O'dan (1977) beri. Ferit Edgü'nün yapıtlarındaki ses, biçim, anlatım, kurgu hen yenidir ve kendine özgüdür, Ferit Edgü damgası taşır. Hem yayıncı olarak, hem de yazar olarak son derece titizdir ortaya çıkardığı ürünlerde. Yayınladıklarında dizgi yanlışı bulamadığınız gibi, yazdıklarında aa bir sözcüğün yerin,i değiştiremezsiniz. Doğu Oyküleri'nc öyküseverler ve Ferit Edgü tutkunları çoktan edinip okumuşlardır, henüz kitabı görememiş olanlara duyrulur Kitap, yalnızca 1500 adet basılmış da, aceleeaen kazanır! Doğu Öyküleri'nin kapağını bir kez daha açıyorum; "Oraya ilk kez ayak bastığımda..." diye başlıyor Ferit Edgü anlatmaya. • Doğu Oyküleri/ Yerıt Edgü/ Yapı Kredi Yaymları/ Araltk 1995/ 69 s. Eskl Defterler Imtiyaz sahibl: Berln Nadi o Basan ve vayan: Yeni Cün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. o Cenel Yayın Yönetmenl: orhan Erinç^Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Cetlnkaya Yazılşlerl Mudürleri: Ibrahim Yıldız (Sorumlu) , Dinç Tayanç o Yayın Yönetmenl: Turhan Cunay o Crafik Yönetmen: Dilek llkorur 0 Reklam: Medya C CUMHURİYET Ferit Edgü'nün öykülerinde bilgece bir yan var. derin ve yalın bir yaşam felsefesi hemen kendini belli edlyor. KİTAP SAYFA 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle