Katalog

Vitrindekiler Sinema ve Tarih/ Marc Ferro/ Çeviren: Turhan llgaz, Hülya Tu/an/ Kesıt Yayıncılık/ 2X0 s. Tarihin gerçekten de en başat aracısı konumundadır Sinema. Ne ki, MAPC Fcnt» tarihçiler, sinemamn düpedüz aleni bir söylem bağlamında, tarihe Sinem.ı ve Tarih içkin olana erişmek üzere paha biçilmcz bir belge ve belgesel yapımlarıyla olduğu kadar öyküsel filmleriyle de muhteşem bir arşiv olduğunun yeni yeni farkına vanyorlar. Annales Ökulu'ndan gelme bir tarihçi olan Marc Ferro, bu farkına varışın, hiç şüphesiz büyük önciisü. "Sinemave Tarih: Bu iki tcrim arasındaki yakınlık ve kapsadıkları iki alem arasındaki ilişki öylesine belirgin bir hale geldi ki, kendi başına alındıkta, bu başjık artık şaşırtmıyor" diyor. "Bunıınla birlikte, bin dokuz yüz altmışlı yılların başlarında, filmleri birer belgc olarak incelemck ve böylece toplumun bir tür karşıçözümlemesine yönelmek düşüncesi öne sürüldüğü zaman, üniversite çevrelcri galeyana geldiler. O sıralarda tarih, özellikle nicel olanın dışındaki alanlarla ilgilenmiyordu: 'Yap bu işi, ama sözünü etmc' diye öğütlüyordu bana lcrnand Braudel; Pierre Renouvin de, 'Oncc tezinizi kabul ettirin' diye eklemeyi yararlı görüyordu. Bugün filrn, arşivlerde de araştırmalarda da yurttaşlık hakkını kazanmıştır." Sinemamn 100. yılında sincmaseverlerin mutlaka edinmeleri gcrcken bir kitap. Dipyazılar/ licc Ayhan/ Yapı Kredi Yayınları/ 152 i "Dipyazılar", Kce Ayhan'ın söyleşilerini ve denemelerini içeriyor. hx Ayhan Daha önce "Son Şiirler", "Başıbodipyaaiar zuk Günceler", "Şiirin Bir Altın Çağı", "Bütün Yort Savul'lar" ve "Aynalı Denemeler"i yayımlanmıştı. Dipyazılar Ece Ayhan'ın, Türk Şüri, Ikinci Yeni, Turgut Uyar, sinema ve şiir, Rabia Bayraktar, Nigâr Binti Osman ve daha birçok ilgi çekici konu üstüne söyleşilcrini ve denemelerini içeriyor. Modern Türk şiirinin bu büyük ustasını bir daha selamlamak isteyenler için vazgeçilmez bir deneme. ; dev şirketlerin seçtiği temsilcilerden oluştuğu, metin yazarlarının "toplumun yol gösterıcileri", reklaın üv lubunun "çağdaş sanat" sayıldığı bir dönemin öyküsü Uzay Tacirleri. ŞapkaZiyaretçiMatruşkaOğretmen Toplu Oyunları: 3/ Yuncer Cücenoğlu/ Mılo\Boyut Yayınları/ 240 s. Oyun yazarlarımızdan Tunccr Cücenoğlu, art arda yeni oyunlar yaTnnccr zarak tiyatro edebiyatımızı zenginCÜCENOĞLU leştirmeye devam ediyor. Elimizdeki kitapta Cücenoğlu'nun 3 yeni oyunu ile ilk dönem oyunlarından biri yar. Şapka, Ziyaretçi, Matruşka, Öğretmen. Şapka, yazarın en mMtnvı son oyunu; Ocak/1996'da, TOBAV Oyun Yazma Yarışmasında TOBAV Ödülü'nü almış. 1995 yılının "Hoşgörü Yılı" olması nedeniyle yazılmış bir "hoşgörüsüzlük" oyunu Şapka; tersinleme yoluyla, hoşgörünün yaşamımızdaki önemini ve gerekliliğini anlatıyor; yazar oyununu "kara güldürü" olarak nitelemiş. Ziyaretçi, fantastik, buruk ve eğlcnccli üslııbu ile yaşamın farklı bir kesitini sergiliyor. Ülkemizde gittikçe sayısı artan öldürme eylemlerine karşı yazılmış bu oyunda, kadınlann bu konuya hep birlikte nasıl karşı koyup barışı sağlayabileceklerini gösteriyor. Oyun, halen İstanbul'da bir özel tiyatroda oynanmakta. Matruşka, dünya kurulduğundan beri olan ezcli kadınerkek ilişkisine eğiliyor. Bu ikili ilişkide, günümüzde de sürmekte olan, dürüstiçtenlikli olamayan tavrın ortaya çıkardığı çelişkileri mizahi bir üslupla anlatıyor. İki kişilik bu oyuna yazar, "Bir Aşk Komedisi" alt başlığını koymıış; bu oyun da halen İstanbul'da bir özel tiyatroda sahnelenmekte. Oğretmen, yazarın ilk dönem (1973) oyunlarından biri; sonradan gözden geçirilerek 1983'te tekrar yazılmış. Öğretmen'de dürüst, namuslu ilkelerine sıkı sıkıya bağlı bir öğretmenin, değişen yaşam koşullarına bir türlü ayak uyduramayıp doğru seçim yapamaması ve bu nedenle, ailece uğradığı yenilgisi sergileniyor. Toplu Oyunları: 1/ Orhan CÜİner/ MitosBoyul Yayınları/ 96 s Orhan Güner, Türkiye'de özel ve Devlet Tiyatrolarında bir süre çaOrhan lıştıktan sonra Almanya'ya tiyatro GÜNER öğrenimi için giden, uzun yıllardır Almanya'da yaşayan bir tiyatro L adamı. 1983'te Almanya'ya gittik; ten sonra Peter Stein, Wekwert gibi dünyaca ünlü Alman yönetmenleri ile birlikte çahşmış, onlara asistanlık yapmış; oyunlarda oynamış ve orada bugüne kadar 20'ye yakın oyun sahnelemiş. Bu çalışmalan ile birlikte oyun yazarlığını da sürdüren Güner'in yazdığı oyunlar, Alman tiyatrolarında birçok kez sahnelenmiş. Yazarın "ikinci Nöbetçinin Sıkıntıları" adlı oyunu, Ankara Devlet Tiyatroları ve Istanbul Şehir Tiyatroları tarafından oynanana kadar Türk seyircisi Orhan Güner'i pek tanımıyordu. Bu genç yazarımızın üç oyunu bir arada sunuluyor okura. "İkinci Nöbetçinin Sıkıntıları": Oyun içinde oyun olan bu yapıt, hüzünlü, bazen komik, absurd ve çarpıcı üslııbu ile, çağımızda çokça görülen iletişim eksikliklerini açığa çıkarıyor. "Sevdalı Bulut": Nâzım î likmet'in bugüne kadar bir çok sanatçının yapıtına esin kaynağı oîuşturmuş ünlü masalının, çağdaş sorunlarla ilgilenen genç tiyatrocular için, şiirsel bir sahne denemesi. Antonius, Kleopatra, Arada Bir Caesar: Herkesçe bilinen tarihsel bir trajedi aracılığı ile çağdaş insanın sorunlarına eğiliyor. Gürültülü Patırtılı Bir Hikâye/ Savaş Dinçell MitosBoyut Yayınları/ 72 s tstanbul Şehir Tiyatroları yönetrnen ve oyunciJİanndan Savaş Dinçel'in ünlü tiyatro adamı Shakcspeare üzerine yazmış olduğu bir oyun "Gürültülü Patırtılı Bir Hikâye". Shakespeare'nin yazar kimliği ötedenberi tartışılır; bildiğimiz oyunlarının başkaları, hatta Bacon, Marlowe gibi yazarlar tarafından yazıldığı gibi savlar, tiyatro CUMHURİYET KİTAP SAYI 320 nan Özyalçıner'in yazdığı Panayır'ın ilk kez basıldığı ve dağıtılamadığı günleri anlatan "Tükenmeyen Panayır" yazısıyla birlikte. "İkinci Yeni"nin şiirdeki tutumunu öyküde uygulamaya çalıştığı, çok uzun cümleli bir anlatım içinde psikolojik ayrıntıları incelemeye yöneldiği" söylenen Ozyalçıner'in, öykü tarihimiz içindeki eşsiz ve öncü konumunu sürdüren bu iki kitabının, genç kuşak Türk okuru tarafından da hak ettiği yere getirileceğini düşünüyoruz. Panayır ve Sur'da yazılış tarihi cski ama eskimemiş ve eskimeyecek iki kitap bir arada. Yazıcı ya da Bir Yol Romanı/ Hüseyin Peker/ Yapı Kredi Yayınları/101 s Uzun yıllar boyunca dergilerde sessiz sedasız şiirlerini yayımlatan Hüseyin Peker, ilk kitabı olan "Yazıcı ya da Bir Yol Romanı"yla okur önüne çıkıyor. "Yazıcı ya da Bir Yol Romanı" uzun bir roman sayılmayabilir. Ayrıca, artık yaşlanmaya başlayan, çevresiyle ve yaşadığı zamanla uyuşamayan bir adamın düşlcri ve istekleri okura pek çekici gelmeyebilir. Ama belki de romanını "Bir adam niçin bu kadar gezer? Otobüslerde uyur, uyanır, arkadaşlanyla ne alışverişi yapar bu gi/.lilikte. Ne koşusudur bu! Her şey bir düşkünler evinin kapısında, ya da başka bir sonda biteccğine göre..." diye bitiren Hüseyin Peker'i haklı bulabilirsiniz. Aşağı Üsküdar//!//Asker Barut/ Yapı Kredi Yayınları/51 s 1964'te Tunceli'de doğan Ali Asker Barut'un "RüzgârlaDolu" (1992)ve"YagmurluLeylak" (1995) adlı iki şiir kitabı var. Bu kitaplardan Rüzgârla Dolu 1992 Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü'nü kazanmıştı. 1994 yılında "yayımlanmamış dosya" dalında Cemal Süreya Şiir Ödülü'nü kazanmış olan "Aşağı Üsküdar", Almanya'da yazılmış, büyük bölümü Istanbul'u ve özellikle de Üşküdar'ı "özleyen" şiirlerden oluşuyor ve şiirlerinde Üsküdar büyük yer tutan Metin Eloğlu'na adanmış. Ali Asker Barut, kitabının arka kapağında şunları söylüyor: "Bu kitaptaki şiirler Almanya'da yazıldı. Burdan oraya, Üsküdar'a, bıraktıklarıma, kendimle beraber getirdiklerimle attığım üzgün bir bakış. Adres sorduğunuz gibi, sorduğunuz adresi, ancak aklında kalan çizgilcriyle nasıl tarif ederse size, bu şiirlerle ben de içimdeki Üşküdar'ı öyle tarif ettim kendime. Adres sorduğunuz kişinin tarifini geliştirip destekleyen birileri her zaman çıkar etraftan. Bu yanıyla, Önce Kadınlar kitabının arkalarına sıkışıp kalmış "Üsküdarlama'yı sevgiyle anıyorum. Sağol Metin abi!" Uzay Tacirleri/ F.Pobl&C.M.Kornblutb/ Çeviren: Fatma Taşkent/ Metis Yayınları/ 19i s. Uzay Tacirleri, Haziran 19.95'te yayınlanmaya başlayan Metis Bilimkurgu kitaplarının dokuzuncusu. tlk on kitapta özellikle ABD bilimkurgu edebiyatının "klasiklerı"ni tanıtmayı amaçlayan dizi, dokuzuncu kitabında bu türün en unlü "ikili"sinin, ünlü yayıncı ve vazar Pohl ile genç yaşta ölen Kornbulth'un ortaklaşa çalışmalarının en tanınan ürünü olan Uzay Tacirleri'ni okurlarına sunuyor. 1952'de yazılan Uzay Tacirleri alaycı ama çok ciddi, eleştirel olan reklamcılığın tüm dünyaya egemcn olduğu bir yakın gelcceği anlatıyor (belki de bugünü!). Yasama organlarının Dilitniz Üstüne Konuşmalar/ Melih Cevdet Anday/ Yapı Kredt Yayınları/ 100 s. Hemen her türde ürünler vermiş olan kültür adamımız Mclih Cev. ] * % • * Vvdn And.iv det Anday, ilk baskısı 1975 yılında yapılmasına karşın günümüzde de önemini ve geçerliliğini koruyan konuşmalanndan oluşan bu kitapta; dilimizin geçirdiği gelişme evrelerini, onu başka dillerden ayıran özellikleri, dilimizin tarihsel ve yapısal açıdan geçmişini ve yıllardır güncelliğini koruyan, Türkçc'deki özleşme akımını anlatıyor. Dilimiz Üstünde Konuşmalar'da Melih Cevdet Anday, dilimizin bilincine varmanın gerckliliğini bir kez daha gösteriyor. Panayır/Sur/ Adnan Özyalçtner/ Yapı Kredi Yayınları/ 157 \. Adnan Özyalçıner'in biri 1960'ta (Panayır), diğeri 1963'te (Sur) ilk kez yayımlanan ve o günlerden bu yana geçen 30 sene boyunca değerinden hiçbir şey kaybetmeyen ilk iki öykü kitabı yeniden yayımlandı. 1983 yılında Yazko tarafından yapılan ikinci baskılarında ilk kez birleşen iki öykü kitabı, 13 yıl sonra üçüncü baskısıyla yeniden gündeme geliyor. Üstelik bu kez AdSAYFA 16