Katalog

Vitrindekiler trajik çatışma, Türkiye'den ve Türkiye insanından ko pup gitmeyi kafasına koyan gazete patronıı Ercümcnt Karacan, yaşamı kursunla noktalanan Genel Yayın Yönetmeni Abdi Ipekçi ve sektör dışından Milliyct'in yeni patronu Aydın Doğan... "Cumhuriyet Olayı"nın yazarı Enıin Karaca; 45 yıl önceki Cağaloğlu, Türbedar Sokak, 18 numaradan başlayarak çıktığı yolculukta Milliyct'in geçmişini neredeyse gün gün yaşamış. Aylarca gazetenin sayfaları içindc gczmiş, belgcler toplamış, Doğan Medya Cender'ın sahibi Aydın Doğan'a kadar onlarca kişiyle konuşmuş. Konuştuğu insanlar 45 yaşındaki bir gazeteyi anlatmışlar. Milli yet'le ilgili bilmek istediğiniz her şey "Milliyet Olayı"nda... Azerî Edebiyatı Araştırmaları/ Yavuz Akpınar/ Dergâh Yaytnları/ 512 s. Dr. Yavuz Akpınar'ın Azerî Edebiyatı konusunda yapmış oldıığu çalışmaların bir kısmını topluyor elimizdeki kitap. Dört bölümdcn oluAZKRi şan kitapta ana hatlan vc öncmli HUF.BIYATI AKAŞTIRMAl.AKI temsılciteri ile Azerî edebiyatı; TürkiyeAzerbaycan edebî ilişkilcri; tanıtma yazıları, bibliyograriler ve metinlcr ycr alıyor. Kitap bu içeriği ilc Azerî edebiyatı konusunda bir kaynak eser özelliği taşıyor . Abdülhak Hâmid'in Hatıralart/ Hazırlayan: İnci Enginün/ Dergâh Yayınları/ 464 s Bir çcşit hikâyc ilc bclge arasında ABDÜLHtfHÂMIDİV yer alan hatıra türü, özellikle sosyal MEKTtTLttl tarihle ıığraşanlann ilgi alanına girmektedir. Bu metinler hem insani zayıflıklar yüzünden hem de kasten yanıltıcı olabileceği için dikkatle kullanılması gercken bclgelerdir. Türk şiirinde büyük bir değişikliği başlatmış, kişisel yaşam dcncyimini geniş olarak eserlerine yansıtmış olan Abdülhak Hâmid; "Yazılanm bana benden yadigârdır" diyor. Ycr yer sürükleyici bir öykü gibi sade ve canlı; yer yer yazarın kelime oyunları ile ağdalanan bu metinleri sadeleştirmeden, öncclikli bir belge olarak yayımlamış înci Enginün. Abdülhak Hâmid'in Mektuplart/ Hazırlayan: İnci Enginün/ Dergâh Yayınlart/ 464 s Uzun yıllar yurtdışında bulunmuş olan Abdülnak Hâmid arkasında pck çok mektup bırakmıştır. Bunlardan bir kısmı 1916 yılında Süleyman Nazif tarafından notlar ve açıklamalar ile birlikte yayımlanmıştı. Daha sonra çeşitli dergi, gazcte ve kitaplarda başka mcktuplar da yayımlandı. Prof. Dr. tnci Enginün Abdülhak Hâmid'in Hatıraları" ile birlikte mektuplarını da yayımlayarak şairin hayatına ışık tutuyor. Iki kitabı bir arada okumak ilginç olabilir. Türk Halk Edebiyatı AnlatıTürleri/ Metin Karadağ/ KarştYayınlar/ 291 s. "Mitoloiisiyle evreni kuran, insani biçimlendircn, epik gelenekle tarih öncesi çağları yansıtan, yaşadığı her dinin gizemlimistik dünyasını ürünleriyle somutlaştıran; Dcdc Korkut'u ilc toplumsal üretimtüketimya S A YFA 22 şam biçimlerini senaryolaştıran; Köroğlu ile Çamlıbel sırtlarında haksızlığa başkaldırıyı evrenselleştiren; hikâyelerinde aşk uğruna dağlar delen, tutkuyla kavruîanları besteleştiren; masallarda tüm engelleri yıkan bir imgelem gücünü ortaya koyan; Nasreddin'ie güldürürken düşündüren; cfsancleri ilc saygıyı kurumlaştıran; atasözleri ile nalk anayasasını topluma yerleştiren; bilmeceleri ilc beyinleri yanştıran bu engin kültürün ürünlerini yansıtmakta, kuşkusuz bu mütevazı çalışma, sınırlı bir yaklaşımı sergilcyecektir. Ancak bu vadiye gönül verenlere, sevgili okurlarımıza konuların 'mernaba'sını sunmayı amaçladık bu kitapla" diyor Doç. Dr. Metin Karadağ. Sinemanın Temel tlkeleri/ Pudnvkın/ Çevtren Nijat Özdn/ Btlgı Yayınevi/ 222 s. Bilgi Yayınları, geçmiş yıllarda bastığı ve artık mevcutları kalmamış olan sinema kitaplannın tıpkıbasımlarını gerçekleştirdi. Bunlardan ilki bir sinema klasiği: "Sinemanın Temel llkclcri". Sinema tarihinde kuramcılıkla sinemacılığı avnı başarıyla yürüten valnız Pudovkin ile Eisenstein'dır. Pudovkin'in "Sinemanın Temel llkclcri" artık "klasik" niteliği kazanmıştır. tlk kez Pudovkin'lcdir ki doğrudan doğruya sinemada çalışan bir sanatçı, başkalarının filmleri denli kendi sinema çalışmalarına da dayanarak, laboratuvar dencylcri yaparak, kendi buluşlarını katarak sağlam bir sinema kuramı oluşturmaktaydı. Sessiz sinemanın en olgun çağına ulaşmasına karşin, sezgiden öteye geçmeyen, çoğunlukla özgün görünme nevesinin ağır bastığı, içyüzü anlaşılamadığından bazen düşlemsel bazen de gizemli görüşlerin at oynattığı sinema kuramcılığı alanında Pudovkin ilk kez doğal, mantıklı, eşyanın doğasına uygun, gerçekçi, ayağı yere basan, çok kez dcneylerle desteklenmiş, açık ve kesin tanımlara bağlanmış, sinemayla uğraşan nerkesin beklcdiği aydınlığı getirdi. Sinemayla uğraşan herkes, ilk adınv larını atarken, Pudovkin'in bu kitabından yola çıkmak, ilerideki gelişmesi ne olursa olsun, sağlam bir temcle dayanmak isteğinde, bu kitapran yararlanmak zorunda. Aynadaki Gibi Sessizlik.../ Ingmar Bergman/ Çeviren: Tezer Özlü/ Bilgi Yayınevi/ 15} s + 5 f albüm "Aynadaki Gibi" ile "Sessizlik", Bcrgman'ın "oda filmleri" diye adlandırdığı bir üçlünün ilk ve son bölümleridir. Bergman bunlarda, rnsanın durumuyla ilgili "bclirsiz gerçeği" yakalamaya çalışır. Biri Tanrı, öbürü insan üzerine bir denemedir. Bir ailenin yirmi dört saatlik scrüvcnini anlatan " Aynadaki Gibi"nin kahramanı, bilinmeyen " " bir dünyanın gerceğini araştırmaya koyulan, bunu yaparken daha çok deliren bir gençkadmdır. Ama bu dclilik, çevresindekilerin kendılerini daha iyi tanımalarına yol açar. "Sessizlik" Bergman'ın cn çok tartışılan filmidir; ama kimilerinin ileri sürdüğü gibi hiç de ahlakdışı bir film değildir. Birbirine cenennem hayatı yaşatan, biri öbürüne suclu bir sevgi besleyen, öbürüyse tutkularının, içgüdülerinin tutsağı azgın bir dişi olan iki kız kardeşin serüveniylc Bergman, insanın ancak aklından geçirebildiği şeyleri, ne denli açığa vıırulmak istcnmeycn nitelikte de olsa, büyük bir açıkyüreklilikle işlemektedir. Çağdas Sinemanın Sorunları/ Andre Bazin/ Çevtren: Nijat özönl Bilgi Yayınevi/ 198 s. +9 s Albüm. Andrc Bazin savaştan sonraki sinema düşünürlerinin en önemlilerindendir. Sessiz sinemanın sonuna dek gelip dayanan, orada duraklayan sinema kuramını, sinema düşüncesini, sesli sinemayı da içine alacak yolda gcnişlctmcyc calıs,an, bunu büyük ölçüde gerçekleştiren bir sinema diişünürüdür Bazin. . Sinema görüntüsünün varlık nedeninden yola çıkarak, başta sinemanın dili ve deyişi olmak üzere kendisine dek ele alınmamış sorulara ilk kez o eğilmiş, bunlara yanıtlar bulmaya çalı^mış, çağımızın sinemasuıuı cn önemli sorunlarına ışık tutan görüşler getirmistir. Ünlü yönctmcn Renoir onun için şöyle (îiyor: "lleride Fransız sanatının tarihi yazıldığında, tarihçiler, sinema bölümündc, kcndisi de bir tarihçi olan Bazin'e baş köşeyi vereceklerdir." Sinema tarihçi vc cleştirmeni Georges Sadoğul'un bu kitaptaki yazıiar için yargısı da şudur: "Bir derleme değil, yarım yüzyıl sonra bile başvurulmaktan geri durulmayacak bir toplam." Gece/ Antonioni/ Çevtren: Ülkü Tamer/ Bilgi Yayınevi/ 80 s. "Gece", çağdas, sinemanın en büyük ustalarından Antonioni'nin "Serüven" ve "Batan Günes"le birlikte oluşturduğu üçlünün ikincisidir. Doğan, gelişen ve kopma noktasına varan bir aşkın öyküsü olan " Serüven "in son görüntülerinde, bu aşkı tazeleme çabaları anlatılıyordu. "C]ccc"dc bu çabanın boşluğu anlatılır: Alışkanlık, bıkkınlık, duyguların geçiciliği, unutujj, insanlar arasındaki iletişimsizlik.. sonunda DU aşkın can çekiştiği "cn uzun gece"ye varır. Para gücüne, lükse, ikiyüzlülüğe, modası geçmiş ahlak kurallarına bağlı toplum, bu can çekismcyi hızlandırır, kolaylaştırır. Antonioni "Gece"de bir kez daha, çağdas Batı toplumundaki kadınerkek ilişkilerini; çiftin yalnızlık, bunalım, mutsuzluğu izleklerini büyük bir incelik, ustalık ve olgunlukla işliyor. Yurttaş Kane/ Orson Welle%/ Çeviren: Nijat özön/ Bilgi Yayınevi/ 191 s. +7 s. Albüm Sinemacılıkta hiçbir deneyimi olmayan yirmi beş yaşında bir genç 194()'ta ilk filmini çevirdi. Gcncin adı Orson Wcllcs, Filmin adı "Yurttaş Kane"di. Sinema tarihinde örneğine rastlamnayan bir olay olarak, bu gencecik yönetmenin ilk dencmesi, sinema anlatımında bir çağır açtı, bir devrim yarattı, kendinden sonraki çalışmalan büyük ölçüde etkiledi. "Yurttaş Kane" ogünden bu yana gerçckleştirilcn "bütün zamanlarm en iyi filmleri"yle ilgili uluslararası soruşturmalarda ya en başta ya da en başlarda ycr almaktadîr. Eilm, ABD'nin basın imparatoru W.R. Hearst'ın yaşamına dayandığı için Hearst taraiından yasaklanmak isten miş, ama eleştirmenlerce bir başyapıt olarak nitelcndirilmiştir. Amerikan eleştirmeni Pauline Kael, film üzerine yayımladığı bir kitabma şöyle başlıyordu: "'Yurttaş Kane bugün bile gösterime ilk çıktığı zamanki tazeliğini koruyan belki de tek Amerikan sesli filmidir. 1 latta eskisinden de taze olduğu söylenebilir." Fransız yönetmen ve eleştirmeni François Truffaut ise "Belki de bu mesleğe cn geniş yönetmen topluluğunun adım atmasını başlatan (ilm budur." diyordu. CUMHURİYET KİTAP SAYI 279