Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Vitnindekiler Romeo ve Romeo/ Ahmet Güntan/ Yapı Kredi Yayınlan/28s. "Romeo ve Romeo". Ahmet Güntan'ın son şiir kitabı. 1955'te îzmir'de doğan Ahmet Güntan, Izmir, Ankara, Cidde, îstanbul ve Los Angeles şehirlerinde yaşadı. llk şiir kitabını 1984'te "llk Kan" adıyla yayımladı. Sonra sırasıyla "Köpüklü Bir Kan Bir Duman" ve I.ale Müldür ile ortak yayımladıkları "Voyıcır 2"deyer alan şiirlerini içcren "Nezle" adfı kitaplan çıktı. "Romeo ve Romeo', Spakespeare'in "Romeo ve Jüliet"inde ilaçla ııyutulmuş Juliet'i bulan Romeo'nun onu ölmüş sandıği andan hareketle kurulmuş Uyku Saati, Ninni, Uyku, Rüya ve Uyanma Saati başlıtlı beş şiirden oluşuyor. Şair, ölümcül bir aşk halinde, içinde yabancı ve gereksiz hiçbir öğcyi banndırmayan bir gcri dönüş, Adalct'e ve Gerçek Aşk'a geri dönüş uykusunda O'nu arıyor. Virginia Woolf/ Minâ Urgan/ Yapı Kredi Yaymlart/ Çağımız îngiliz ve dünya edebiyatı "' ,, nın en etkin yazarlarından Virginia tm nnpına u 'J d Woolf, evlenmesi Ue 1941'deki ölü mü arasında on beş kitap yazdı. Aynı dönemde sayısız eleşüri, denemc ve hikâye üretti, çok hacimli ı r de günce yazdı. Yazarın çığır .ıvıcı kitaplan "Deniz Feneri" ve " Dalgalar" ile feminist yaklaşımının zekice tartışıldığı "Kendine Ait Bir Oda" da yine bu dönemin urünüydü. îngiliz edebiyatı üzerine çeşitli incelcmeler yapan, kitaplan ve bu dilden scçkln çevirileriyle tanınan Minâ Ürgan, "Virginia Woolf"ta yazarı enine boyuna inceliyor: Hayatı, cinsel sorunları, ömür boyu onu tehdit eden akıî hastalığı, çevresi, kişiliği ve ölümünün yanı sıra feminizmi, eleştirmenliği ve roman türünde amaçladıkları da bu inceleme kapsamında yer alıyor. Urgan ayrıca, kitapta Woolf'un başlıca eserlerini de teker teker ele alıyor: The Voyage Out, Night and Day, Jacob's Room, Mrs. Dalloway, To the lighthouce, Orlando, The Waves, The Years, Bervecn the Acts ve Flush. Minâ Urgan, "Virginia Woolf"ta yazarı hem insan, hem sanatçı olarak nayranlıkla, ama bir bUim adamı tarafsızlığıyla değerlendiriyor. Tolstoy'un Yaşamı/ Romain Rolland/ Çeviren. Tabsin Yücel/Yapı Kredi Yaymlart/ 145 s. 20. yüzyıl Fransız cdcbiyatında yeni bir akımın, roman fleuve'ün (ırİ Ş j ^ L . mak roman) yaratıcısı, romancı, oyun ve deneme yazarı Romain Rolland, Lev Nikolayeviç Tolstoy'un bir "Tolstoy romanı" olabilecek ilginçliktcki yaşamını anlatıyor. Mistisizme yakın ilgi duyan Romain Rolland, dinseıinancınıyitirdikten sonra okuduğu, bir sanatçıdan çok bir dost olarak benimsediği Tolstoy'a vefa borcunu ödüyor bu kitapta. Tolstoy'un Doğu, özellikle Asya uluslan üzerindeki etkisini gözler önüne sererken, ölümüne iki ay kala GandSAYFA 20 Jh hi'ye yazdığı mektubu da aktaran kitap, Tahsin Yücef'in yetkin çevirisinin, yeniden gözden geçirilmiş ve düzeltilmiş baskısıyla ydîar sonra tekrar okurlara sunuluyor. Felsefenin ABC'si/ Önay Sö'zer/ Kabala Yay./ 137 s. "Felsefenin ABC"şi bir giriş kitabı niteliğini taşıyor. Önay Sözer bura da, felsefenin ana kavramlarını, kendi görüşlerini ekleycrek tanıtıyor; kültür sorunları açısından inceliyor ve önemli noktalara dikkatimi zi çekiyor. Felsefeden çekinen okuru ansiklopedik ve kuru bilgiyle ezmeyen, okurla söyleşerek yürüyen, okuru felsefenin dilini konuşmaya çağıran bir çalışma. Felsefeyeyakın olanların zaten okuyacaklan bir kitap ama felsereden uzak olanların mutlaka okumaları gereken bir kitap. Nermi Uygur'un Felsefe Dünyasından Kesitler/ Kabala Yaytnevt/ Betül Çotuksöken/ 140 s. Ortacağ felsefesi üzerine incelemelerincıen tanıdığımız Betül Çotuksökcn, Türk felsefesinin ve dencmeciliğinin köşetaşlarından Nermi Uygur'u geniş bir kültür yelpazesi içinde ele alıyor ve felsefe, dil, kültür baglamında Nermi Uygur'un felsefi söylemini sergiliyor. îstanbul Üniversitesi Edebıyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nden 1948'de mezun olan Nermi Uygur, 1964'te aynı bölümde pıolesoı olınuş, 198190 arası Felsefe Tarihi Anabilim Dalı Başkanlığı yapmış ve 1992 yılında emekliye ayrılmıştı. Nermi Uygur, 1992'den beri Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde yüksek lisans ve Doktora seminerleri yapıyor. Betül Çotuksöken'in bu kitabı; "Dilin Gücü", "Vaşama Felsefesi", "Güneşle" gibi şimdiden klasikleşmiş yapıtlann sahibi, Türk dilinde felsefeyi yaratanfardan Nermi Uygur'un kültür dünyamıza katkıları üzerine önemli bir çalışma. 1925'tc tstanbul'da doğan Nermi Uygur'a ve dolayısıyla okurlarına bir 70. doğumydı armağanı. Livia ya da Diri Diri Gömülmek/ Laıorence Durrell/ Çeviren: Seçkin Selvi/ Can Yaytnları/ 239 s. "Livia", Durrell'in 'Avignon Beşlisi'nin ikinci kitabıdır. Beşlinin iÛc kitabı olan "Monsieur ya da Karanlıklar Prensi"nin sonunda, yazar Aubrey Blanford, eski dostu 'Tu' takma adıyla anılan yazar Constance'ı akşam yemeğine beklemektcdir. I ıvia'nın başmda ise, güçsüz ve yaşlı Blandford, Tu'nun ölümüne üzülmekte ve Monsieur'nün kahramanlarından olan bir başka yazann, Sutcliff'in kişUiğini irdelcmektedir. Bu iki romancıdan hangisi ötekinin yaratıcısıdır? Bu aynalar ve yansımalar oyununda, geçmişin karanlıklarmdan, sevilen kadınlar, ihanetlcr, yitik hayâller belirmcye başlar vc okur, Platon'un ünlü mağarasının eşiğinde bulur kendini. Blanford, Livia'nın kız kardeşi Constance'ı sevmiş, fakat Livia ile evlenmiştir. Ancak arada bir engel vardır: Livia'nın lezbiyenliği. Livia'nın öteki kahramanları da aynı kişisel karmaşıklıkla aynalarda gezi nirler. Lawrence Durrell, kesişen, paralel ya da ayrılan yollarda okuru bir şiirsel labirenti dolaşmaya davet eder. Okurun bu labirentte yitmemesi için romanın en önemli boyutu olan zamanı yakalaması gerekmektedir; çünkü 'rehber', 'zaman'dır. Tıpkı "Monsieur ya da Karanlıklar Prensi" gibi yeni bir 'okuma sevinci', yeni bir 'okuma şöleniuir "Livia ya da Diri Diri Gömülmek". Zaman Zeman Öyküleri/ Süreyya Evrenf Kabala Yaytnevi/ 107 s. Postmodern romanlarıyla tanıdığımız Süreyya Evren, bu defa, bir televizyon kanalı olarak insanın entipüften maceralarını anlattığı kısa öykülerini bir araya getirmiş. Hiç bir Uginç tarafı olmayan öykülerde; ayakîanmalara şortla katılmaya çalı şan ve bütün önerileri reddedilcn bir önderin halktan bir kızla evlenmesi, klasik yazarların sıcak yaz günlerinde kitap okuyarak öğle uykusuna dalmaları, üç arkadaşın soygunda ele geçirdikleri paraları kaybetmeleri gibi temalar işleniyor. saatin kaç olduğunu, yandan bakınca zamanı göstermeyen bir sarkaca bakarak söyleyen bir çalışma. tnsanlık Tarihinde Yıldızın Parladığı Anlar/ Stefan Zıuetg/ Çeviren: Kastm Hğit/ Can Yaymlart/ 22H v însan yaşamına çok ender olarak bağıslanan o bir saniyelik büyük an, kendisinden yararlanılmasını bUenlerin yıldızını parlatır, bu aynı zamancla, insanlîk tarihinde yıldızın parladığı andır; ama bu yazgı anı kendisinden yararlanmasını bUmeyenlerden de öç alır, hem de nasıl bir öç! Basiret, nuyruğa boyun eğmerae, çaba, akıl ve sağduyu gibi insanlîk crdemleri, yazgıyı belirleyen o büyük anın tutuşturduğu ateş içinde eriyip yok olur. ü büyük an, korkakları küçümseyerek gcri iter ve yeryüzünün bir başka tanrdarı olan yüreklileri ise, ateşli kolları arasına aııp gökyüzünc, yiğitlerin yanına götürür. Yüzyılımızm olümsüz yazarlarından Stefan Zweig, on bir insanın ölümsüzlükle buluştukları bu anı yakalıyor. Kim bu on bir insan? Kristof Kolomb, Fatih Sultan Mehmet, Georg Friedrich Ha'ndel, Mar seillaise'i bestelcyen Rouget, Napoleon'un yıldızını söndüren mareşal Groucny, yetmiş sekuinde karasevdaya tutulan Goethe, Kalifomiya'nın sahibi J.A. Suter, Dostoycvski, Amerika ile Avrupa arasına telgraf kablosu döşeyen C'yrus W. Field, Tolstoy, Güney Kutbu'nda ycnık düşen Kaptan Scott ve zırnlı tren yolcusu Lenin. İstanbuİ'da Gündelik Hayat/ Ekrem Işm/ tletişim Ya yınları/ 336 s. + 16 s. Albüm Gündelik hayat, sıradan insanın tarihidir. İnsan, kültür ve mekân ilişkilerinin bir şehir ortamında sergi lediği toplumsal faaHyetleri kapsar. Eğer söz konusu şehir Îstanbul ise, tarih çapsız bir nostalji edebiyatının eline asla bırakılamaz; gündelik hayatın her türlü toplumsal role perdelerini açan sahnesinde, sıraoan insanın kimlik arayışının izlerini sürmeyi gerektirir. İstanbuİ'da Gündelik Hayat, sıradan insanın sıradışı bir şchirdeki kimlik arayışının öyküsüdür. Cesaret ile hoşgörüyü, itaat Ue başkaldırıyı zengin bir yaşam üslubu içerisinde yansıtan bu öyküde, önce mitos ve ütopya arastnda salınan gündelik hayatın sarkacı, şehrin nürus, cemaatler, tarücat faahyetleri, mahalleler, esnaf gelenekleri, CUMHURİYET KİTAP SAYI 27»