02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VitPindekilen C aile ve eğlence kültürü bağlamında şekillenen Osman!ı dunyası içinde gezinir ve bu imparatorluk merkezi nin kuruluşundan Cıımhuriyet'e ıızanan toplumsal anoramasını yansıtır. Ardından insan, kültür vc meân ilişkileri düzlcminde gelişen sıradan insanın kimlik arayışı, bu panorama içinde kimi zaman Yeniçeri zorbası, lcimi zaman Mevlevî dervişi ya da Beyoğlu levanteni olarak yerüıi alır. Ekrem Işın, bu topfıımsal kimliklerin arka planındakı siyasi ve kültürel süreçleri ele alıyor, Tanzimat kadını, konak eğitimi, semaî kahvcleri, tulumbacılar, sokak köpeklcri, Şirketi Hayriyye, modern meslelder, deniz hamamları, mezartaşları, Avrupa âdâbı muâşereti ve Mevlevîhanelcr gibi, îstanbul hayatını farklı açılardan kuşatan geniş bir konu yelpazesi aracılığıyla geçmiş zamanı bir sohbet malzemesi olmaktan çıkanp toplumsal tarih anlayışının ilgi alanına sokan ilk ve çarpıcı örnekleridir. Milliyetçiliğin Kara Baharı/ Tanıl Bora/ Rirıktm Yayınları/ 315 \. Milliyetçilik, 19. yüzyılda Avrupa'da millî devletlerin kuruluş dönemi ve2. Dünya Savaşı'ndan sonra sömürgeciliğe karşı millî kurtuluş mücadeleleri dalgasından sonra, yeni bir baharını yaşıyor. Kara bir bahar bu: Milliyetçi çatışmalar, düşmanlasmalar büyük yıkımlara yol açıyor; bin türlü sorun yüküyle biriKcn öfkeler, kendi gibi olmayana karşı beslenen "millî" hınçların potasına akıtılıyor; toplumlar "millî birlik" adı altında tek sesli korolar olmaya zorlanıyor; tek 'sahici' kimlik olarak millî kimlikler iş görüyor... Elimizdeki kitap bu kara baharında milliyetçiliği muhtelif güncel vesilelerle ve değişik yönleriyle çözümleyen yazıların derlemesi. Kapitalizmin ve modernliğin yeniden yapılandığı "globalleşme" sürecinde ve ''uygarlıklar çatışması tartışması bağlamında milliyetçiYiği ele alan iki yazı var kitapta. Yazıların geri kalanı ise Türk milliyetçiliği ile ilgili... Vişnenin Cinsiyeti/ Jeanette Wtnterson/ Çeviren: Ptnar Kür/ Uetışım Yayınları/ 176 s. "Vişnenin Cinsiyeti", tarihsel romflnı fabl ve söylenceyle karıştınp zenginleştiren göz kamaştıncı bir küçük roman. Anlatılan, II. Charles'ın fcrallığı sırasında vebadan kınlan Londra'da yaşayan Jordan ve annesi Köpekli Kadın'ın öyküsü. Jordan, dünyayı gezip görmek üzere yola çıkar ve "zamanın tek ve bir" olduğunu ve her yolculıığun kendi içinde bir başkasını gizlediğini öğrenir; yolculukların sınırı düşgücünün sona crdiği yerdir ancak... "Vişnenin Cinsiyeti", içindeki öyküler cıva taneleri gibi ayrışıp sonra yeniden birbirleriyle çarpışan, eğlenceli, yepyeni bir roman. Jeanette Winterson'un Türkçede yayımlanan ilk eseri. Iç Savaş Manzaraları/ Harts Magnm Enzensberger/ Çeviren: Ersel Kayaoğlu/ Uetmm Yayınları/ 84 s Hans Magnus Enzensberger, nep yaptığı gibi, "zamanın ruhu' na niifuz cdiyor ve onıı 'insanlık namına" sorguluyor. Zamanımızın ruhu: Yani zengin metronollerden hayatı kaymış" Üçüncü Dünya üTkelerine kadar bütün dünyada hüküm süren iç savaş hali, barbarlık... "Türdeşlerini planlı biçimde, büyük çapta ve coşkuyla öldüren teK varlık olan insan; çağımızın CüM HURİYET' KİTAP SAYI 2 7 9 üzerine çöktürdüğü çaresizlik ve anlamsızlık duygusundan doğan nefretini, en yakınlarına, komşularına yöneltiyor. Gerilla savaşları ve etnik kırım gibi büyük çaplı çatışmalarda da, günlük hayattaki "amaçsız" caniliklerle kendini gösteren "moleküler iç savaş "ta da aynı tohumları görüyor Enzensberger. "Nefret kültürü", özellikle medyanın beslcndıği gibi bcslediği kültürel birolgu olarak ürüyor. Jnsanın "düşman"ını falan değil kendini ve hayatını anlamsızlaştıran, değersizlcştircn bir özyıkım eğilimi serpilip boy atıyor. Üsta yazar, içinde yaşadığımız kronik iç savaşı çarpıcı, zaman zaman da provokatif bir anlalımla tasvir ettıkten sonra, "Nc yapmaİ!?"nın cevabını arıyor. Cevabı ve umudıı, belkı uünyayı dü/eltemcyecek olan, ama bıınu bile bile "bir çatıyı, bir köşeyi, bir yarayı iyi edebilmek" için uğraşıp didinen insanlann direncinde, dayanışmasında, scbatkârlığında, hayata bağlılığında buluyor. Yazar, "karşı olduğu bir hayata, vınc kendi karşı düini" oluştıırııp yaklaşıyor. "Doğaf" iç savaşlara dayalı" yeni dünya uüzeni" provokatif ve etkileyici bir anlatımla sergilenıyor. " İç Savaş Manzaralar"ı rahat okunan, ama rahat bırakmayan bir kitap. Orası Öyküleri/ Ender Özkahraman/ îletişim Yayınları/ 72 s. Bilenler bilir. 80'li yılların sonunda "Limon" dergisinde başlayan "Orası" sayfafan daha sonra Ender Özkahraman'ın küçük çizgi öyküleriyle "Deli" ve "Leman" dergilerinde sürmüştü. 1 lâlâ da sürüyor. Anılan dergilcr çerçevesinde "Burası" okurları tarafından ilgiyle karşılanan bu çizgi öyküler, şimdi bir albümde toplanmış durumda. Ağırlıklı olarak çizcrin büyüdüğü şehir olan Hakkâri'de geçen bu öykülerde baştan söyleyelim, alışageldiğimiz "çizgi roman mizahı" pek yok. Albüm; ismiyle müsemma: Daha çok "Orası" insanının, "Orası" çocuklarının, "Orası" hayatının, bir "Orası" çocuğu gözüyle resmedilmiş "hislı" hikâyelerini ihtiva ediyor. Ama sadece onları değil. Halk efsaneleri, 1920'lerden 70'lere, 80'lere kadar geçmişte yaşanan 'olmuş olaylar' da çizgiöyküleştirilmiş. Neler mi var? Kasrı Kanco'nun yapılışı, Şahmaran efsancsi, Hakkâri'de ilk selpak, Dinar yolunda devrilen bir Ford'un şoför Ahmet için yaktığı ağu, Yüksekova TV... v.s. Yine Düşünce Özgürlüğü Yine Türkiye/ Derleme/ Can Yayınları/ 167 v. Can Yavınları'run yayımladığı " D ü YtNls şünce Özgürlüğü ve Türkiye" adlı ilk kitapta 24 değerli yazarımızın YIMyazıları vardı. Yaşar Kemalin b u Kemal'in bu kitauta vcr alan iki y yazısında suc t lcri bulunarak kitap çıkar çıkk k ögelcri b l k ki r£r ^ P ^ maz yasaklandı ve toplatıldı. Şimdi Yaşar Kemal ve Can Yayınları yöneticisi bu kitapla ilgili olarak Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargılanmaktalar. Cezaevlerinde nice 'düşünce suçlusu', ceza sürelerıni tamamlamaya çalışırken, nice 'düşünce suçlusu adayı' da düşüncelerinden dolayı Devlet CüvenlİK Mahkemeleri'nue yargılanıyor. Türkiye'nin demokratikleşmesi, düşünce özgürlüğünün önündcki engellerin kaldırılması çabalarına hız vermek amacıyla, ülkcmizin bölünmezliğini pekiştirecek akılcı bir çözüme kesinlikle savaşla değil, çağdaş demokratik yollarla ulaşılabileceği gcrçcğini bir Kez daha vurgulamak için yeni bir kitapla çıkıyor, yazarlarımız okur karşısına. "Yine Düşünce Özgürlü ğü Yine Türkiye" adlı bu yeni kitapta da değerli yazarlarımızın yeni görüşleri, yeni uyanlanyla Luluşacaksınız. Türkiye nin üretime ve gelişime açık, demokratik, çağdaş bir toplum olması yolunda bu kitap da bir uyarı niteliğindedir. Düşünen suskun çoğunluğun da bu çabalara arka çıkmasıru diliyoruz. Gölgesizler/ Hasan Ali Toptaş/ Can Yayınları/191 s. Kentte ve köyde, iki ayrı yerdc ve iki ayn zamanda gelişen iki öyküniin içinde ansızın başlayan ve nedeni bilinmcyen kayboluşlar karşısında umarsızlığı yaşayan bir avuç insanın romanı. Aynı acıların, aynı şaşkınlıklann, aynı yazgılann kentte vc köydc yinelendiği, her şeyin birbirine koşut gittiği, iç içe girdiği, kentin köyde, kövün de kentte yankılandığı, gerçekfe hayalin birbirine kanştığı, ınsarıların başkalarının hayatını sürdürdüğü bir roman. Sıradışı kurgusuyla okuru şaşırtan, üzerinde düşünmcye zorlayan bu roman aynı zamanda Tiirkçenin ustaca kullanıldığı, zengin betimlemelerin renklendirdiği bir dil söleni. Yazın dünyamızın bu yeni konuğu Hasan Ali Tbptas'a hoşgcldin derken, '1994 Yunus Nadi Roman Odülü'ne de değer bulunan Gölgesizler'i okurlarımıza öneririz. yınalık/ 96 Resim Sanatında Metaflzik/ Haydar Çeltk/ Troya Ya Kitaba bir önsöz yazan Sami Gürel şunları söylüyor kitapla ilgili olarak: "Resim sanatında metafiziğin etkilerini ele alan bu yapıtın, benzer konudaki öteki yapıtlardan ayrtlan yanı; özlü vc kısa yazılmış olması, adı ile içeriğinin dengelenişi ve ayrıca, metafizik etkilerin örgüsünde gelişen estetiksel dokuyu insanın dünyasına sığdırmaya çalışması... Ve bir de hiçbir zaman çürütülemez olan, diyalektik dünya görüşünün ışığında, uygarlığuı vc yüce dokusuyla işlenmiş, insana özgü has yanını dile getirmeye özen göstermesidir.. diyebiliriz. Bu yapıtın bizce önemli bir özelliği de metafizik olguların resim sanatındaki ctkilerini azaltırken estetiksel süreci içindeki resim sanatına, tarafsız bir açıdan değil de tam tersine diyalektik felsefenin getirdiği bilimsel doğrular ve dinamikler açısından bakabilmiş olmasıdır... Aslında metafizik sürecin etkisinde kalmıs çağdaş estetiksel değerlerin bu arada resmin de elbette kendinden önce ürctilmiş değerlerle metafizik etkileşimleri (reddederek) yadsıyarak değil, tersine onları özümleyip aşarak geleceğin estetiksel değerlerinde bütünselliğe, evrenselliğe ulaşabiliriz..." Milliyet Olayı/ Emin Karaca/ Altın Kıtaplar/ 366 s. + 18 s. Fotoğraflar Meslek yaşamı boyunca çıkardığı 8'inci gazete olan Milliyet'i 3 M^vıs 1950 Çarşamba günü eline alan Ali Naci Karacan;" Yahu, bayağı da iyi olmuş..." diye mınldandı. O gün mürettibinaen musahhihine, muhabirinden başyazarına dek 30 kişiyle yola çıkan Milliyet, günümüzün "Doğan Medya Center"ına nasıl geldi? Ali Naci Karacan; DP ve Adnan Menderes'ten kaç para aldı? 1 Ekim 1954'tc Milliyet'i yeniden canlandıran Abdi îpekçi; büyüte geliştire, ulusal ve uluslararası ölçekte nasıl etkin bir gazete haline getirdi? Teknolojik ycniIikler ve hamleıer, köşe yazarı krizleri, sürekli büyüyen ve genişleyen mekânlar, yükselen tiraj," Ya biz, ya Ali Gevgilili! dayatmasuıın yazı işlerinde oluşturduğu S AY F A 2 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle