Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SERDAR ŞAHİNKAYA 1 980'li yıllarla birlikte bazı kavramlar türctıldi, "Yeni Dünya Düzeni" gibi "Tarihin Sonu" gibi. Fukuyama'nın 1989'da The National Interest dergibinde yayımlanan Tarihin Sonu ba^lıklı makalesı büyuk yankı ııyanclırmış vc bu kavranı iilkemizde de oldııkça sükse yapmıştı... Bu yazıda Fukuyama, "Bir hükümel sistemi olarak liberal demokrasinin meşruiyeti üzerinde, geçen birkaç. yıl içinde bir konsensüs oluştu" kehanetini takibcn "liberal demokrasinin insanın ideolojik evriminin sonu ve en son yönetim biçimini" vc dolayısıyla da "liberal demokrasinin tarihin sonunu oluşturduğu" sonııcuna varıvordu. "lnsanların normal yaşamı devam edecekti, ancak tarih liberal demokrasiden öteye geçemeyecekti ve büyiik idealler örneğin eşitlik, sosyalizm gibi ortadan kalktığı için insanlığı islikrar bekliyordu"(!). Bıı ı'ıslııp dünyada vc Türkiyc'dc dc sendikalara, refah dcvlctine, kamıı mülkiyctine vc sosya! harcanıalara piyasanın (Jo£allı£ım bozdugu için karşı olan muhafazakâr çevrelerde gcncl kabııl görürkcn; sosyali/nıin bir ideal olarak ortadan kalktığmı suvımarak sol popüli/mdcn mııha fazakârlı^a dogru yola çıkanlara vc bu yolculuğu "birey olmak" gibi koznıctik malzemelerle makyajlayanlara da ideolojik bir "can simidi" olılıı. ()ysa tarih bıı üslubu yınc tcrs yüz ediyordu. Zira, "Yeni Dünya Düzeni" kıırıılamı yordu. Dugu Bloku'nun dagılması vc bir riirlü toparlanamaması, savaşlar, emperyalist nıilitarist müdahalclcr, soykırımlar, açlık vc yoksulhık ortalıgı kasıp kavurur kcn, globallcşcn düııya ckonomisiniıı ar tırdığı sarsıntılar, bor.sa vc para krizlcri, tahvil piyasalarının çöküşii, gelişmekte olaıı piyasalardaıı scrmayc kaçışları, tica rct savaşlan tozu dunıana katıyurdu. Bu ana tcmanın tarklı varyantlan iilkemizde de ."alt yazıh" olarak oynatılıyor/ [du]. Bir toplumd.ı fark 11 fıkirlcr, farklı inançlar ve degVı vargılarının olması doğaldır. I'akat ins.ınlarm içtenlikli ve iyi ni yctli olmalan, savundukları görüşleri özüınsemclcrı, ıleğişik düşünenlere kaı^ı yalnızca fiili degil her türlii şiddetc başvurınaınulurı gerekiı. ^'anlış olan, insanla rın olduklarından larklı görüııtü verınele rı, bazı kavramların, ckgerlerin arkasına sığmarak çıkar kollamaları, kendi çıkarları için heı aracı kullannıalaıı, başkaları nı/lopjuıııu aldatınaya çah^malarıuu. Bir fikir ya da bir modcl&kuraın ortaya atıldığında a priori olarak doj*ru ya da yanlı^ kabul etnıek, incelemcmek, okunıak yaznıa ve düşünmc faaliyetindense "muhabbete" daha öncm vcrınck Türkiye insanının ortak özelliklerinden/tcmcl ckbikliklerinden biridir. Farklı bir ifade ilc, toplumsal yaşanı tarzımızla ilgili bir düzcnlemc, bir model ortaya atıldıöında; bunun scbeplcrıni geçcrlilik koşullarını, hangi topluıribal kesiınlere neler sağlayacagını, "müttefik ve cazgırlan"nın kiınler olduğunun ortaya çıkarılması, aydınlatılmaşı gerekir. Ülkemizdc sadccc düşiince açıklama özgürlügiinün dcğil hemen her türlü öz gürlü^ün kısıtlandıfı 1980li yıllarda de Prof. Dr. Alpaslan Işıklı'nın Mülkiyeliler Birliği Vakfı tarafından yayımlanan "Küreselleşme ve Demokratikleşme" kitabında yer alan akıcıve renkli üslubu ile kaleme aldığı yazılar yaşadıklarımızı anlamaya, yaşayacaklarımızı kestirmeye yardımcı olacaktır. Yeni dünya düzeni Prof. Dr. Alpaslan Isıklıdan ilginç bir araştırma... wmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmı0mmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm^^ Saldırı, Din ve Siyaset, SendikacılıkSiyasetSosyalizm, Sendikal Eğitim Notları ve Bir Belge başhklarını taşıyan altı böliimden olıışan "Küreselleşme ve Demokratikleşme" kitabında yer alan otuz yazıdan onsekızi başyazı olmak ii/ere ondokuzu Mülkiyeliler Birliği Dergisi'nde yer alan yazılardır. Akadcınik çalışmalarının yanı sıra, çeşitli sendikal örgütlerde cgitim, ara^tırnıa ve danışmanlık hıalıyetalanlardaki aktörleri, faktörleri ve ilgili Icrnde dc bulunan düşün ve eylenı adanıı gclişmclcri bütünüyle görmek mümkün. Işıklı'nın diğer yazıları bu alandaki araş1962 yıhnda asistan olarak girdi^i Siya ' tırmaları, kongre ve sempozyum bildirileri, yurtiçi ve yurtdışında yayımlanmış sal Bilgiler Fakültesi'ndc 1980 yıhnda olan bazı kolektif cscrlerdeki Katkıları ve profesör olan Jşıklı, 1402'lik statüsü ilc niücadele tutanaklarından oluşmaktadır. ayrılnıak zorunda bırakıldı^ı üniversitedeki görcvinc 1989 yıhnda Bölge Idarc Prof. Dr. Alpaslan Işıklfnın MülkiyeliMahkcmesi kararıyla donmüş olup halen; ler Birliği Vakfı tarahndan yayımlanan SBF Çalışına Ekonomisi ve Endüstri tliş"Küreselleşme ve Demokratikleşme" kikilcri Böliiın Başkanı'dır. tabında yer alan akıcı vc renkli üslubu ilc kaleme aldığı yazılar yaşadıklarımızı anYeni Dünya Düzensizligi, NeoLiberal rinlemcsine uygulama imkânı bıılan "Yeni Dünya Dü/eni"nın ortodoks iktisat reçetesi ya da "Bir Başka Iktisat ııı tahribatı bLigiınlerdc daha da iyi anlaşılmaktadır Bu reçctcnin 199O'lı vcrsiyonu bir "klasik" olarak "Küreselleşme & Globalleşme" afişı ılc ycnıtlcn vc kapalı gişc oynamakradır. lşte Pror. Dr. Alpaslan Işıklı'nın "Küreselleşme ve Demokratikleşme" adını taşı yan yeni kitabında yukarıda özetlenmcye çalışılan sürecın iktisadi, sosyal vc siyasal Küresellesme ve Demokratiklesme lamaya, yaşayacaklarımızı kestirmeye yardımcı olacaktır. Dcgerlendiı melerimizi Dr. Işıklı'nın Onsöz'ünden bir küçük kısıın ile noktalıvoruz: "tnsanlığı tehdit eden her türlü tehlike, din, dil, ırk ayrılığı yüzünden aralarında duvarlar örülmüş bulunan insanlar arasında karşılıklı anlaşmaya vc davanışmaya dayalı birliği zorunlu kılıyor. Insanları birbirlerinden ayıran duvarların yıkılması, her türden bağnazlık kesin bir yenilgiye ugratılmadan ve değişik milliyetlere mensup insanlar arasında yakınlaşma ve değişik inançlar arasında diyalog sağlanmadan nasıl mümkün olabılir? Küresellesen sermayeye etkin bir yanıt oluşturabilecek evrensel boyutlu bir demokratikleşmenin ancak bu yolla sağlanabileceği açıktır." • Küreselleşme ve Demokratikleşme/Pruf. Dr. Alnaslnn /}//•// / Mulhiyclılcr Bırlığı Vahfı \a\mlan No. 14, Ankara, 1995, CUMHURİYET KİTAP SAYI 273 SAYFA 14