29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ilhami Algör'ün ilk kitabı "Fakat Müzeyyen, bu derin bir tutku" piyasaya çıktı. Platta belki uc piyasadan çekildi demek daha doğru olacak, çünkü peynir ekmek gibi satıyor. SEVİN OKYAY oyle olnıasını ıstemezdım, ama hcp ovlc olıırdu Dunyanın butun kı/ıldcıılılerı yuıılır, Spartakus kaybeder gun bataıkeıı saıarır, kuşjar doner, Sadrı Alışık heı fılmdc aglanlı O ağladıkça ben dt ağlardım Nedenıını bılnıez ağlardım Ağladıkça Sadrı \e kıl k.ıp.u gıcık olurdıım Uçuncu şahıs olarak kaı^ısina, hep gıduık kaılınları scvışıne, bu gıdırıltkleıın bıı nıec bunyct gıbı duruşıına, Sadrı nın bu mecbuıı yetlerc, gıden kışının ozgurluğu olarak bakıp ona ıhanct etmcmck ıçın kcndınt ıhanet edı smc Ilhanıı Algor'un ılk kitabı Fakat Muzeyycn, Bu Derin Bir Tutku pıyasaya çıktı Hat I,ı belkı de pıvasadan çckıldı dcmck daha doğtu olacak çunku pcynn clcmck gıbı satı yor lnsanın şansen beğendığı bu kıtabın ıvı satmasına tanık olm.ısı CIHICT rastlanan turclc bir olay Ama dogıusıı rıılıa lcrahlık verıyor 'Muzcyycn 'ın hem on, hcnı arka kapağı yu karıdakı alıntıyla bc/dı dıdıcı kadınlara gıı zellemc, kalıci crkcklcrc agıt tslanbul sokaklaıında\ı/ lophanc cıhetı tıalyaıı yokuşundan aşağı kopmuş gıdıyoruz 1 kclcl okıır sıfatıvla bız henuz bılmesck dc, Kıılcdıbı Bir yapavalnız hıkavecı (aslında şa ır), bıı aykırı ş.ılııs ISIIIIM/ kahramanımız, ba/eıı ınsana yabanu oldugunu bılhassa hıs settırdıkleıı haldc cvı gıbı bcnımsedığı so kaklaıda oylesıne dolaşıvor sankı Yonunıı dalata ya verıyor ama, bıle ısteye mı lat ol sun dıye mı, bellı değıl Kata sesıyle bir kadı na (ve kendıne) bırtakım s>yler anlatmaya çahsarak "Iç ıtıraf sıstcmlerı, Abı larkında mtsın, ıç hattan Muzeyycn'lc konuşuyorsun' dcdılcr Doğruydu Evden çıkıp Tophane'yc saptı ğımdan luıı Mu/tyyen'le konuşuyor vc Kc niLialtı lulaıı luşjayıp, ıı<,lu rulı zırvesınt ka daı dıııumu ona ayııen aıılalıyoıdııın Bu tck ona I\A anlatmıyoı Dıyalog lulımlc olduöıı şeyler ve kışıleı muhttlıt Kapı, kılı dın dılı, kendısının herhangı bir taıah ve ba zcn aynı anda ıkı tarafı /ehır, gıysı dolabının aynası, Orhan abısının, "sımsıyah, yılan gıbı bir ellı altıdan yuksclen", "dıınya bir dcrt ha nesıysc" şarkısı, hcnuz yarım olan hıkâyesı, hıkâyesının Muzevyen'c aktarmadığı bolumkrı, tclın tam ortasında nasıl yuruneceğını unııtan bir tel cambazı olmak ıstcycn hıkâye kahranıanı Ve elbette Sadrı Alışık, sonra Kenan Pars Iurgut Ozatay, Kadır Inanır fı lan Sınenıa ıse gırı^ını daha ılk sayfada, "Son lmparator ıle yapıyor Derken Salacaklı lh san la devam edıyor "rahmctlı Salacakh lh san abım Vc, ısımlerı okunduğu gıbı yazıl miij yabancı yıldızların oynadığı nıce bir fılm k Vc ıkıde bir gozunun onune gelen resım lerı Gırıp çıktığı, ustlcrınc scnaryolar yazdı ğı resımler Sonra, plaklardan ona scslenen ablalar, abıler, hatta cık cıkler Her neyse, sokakların çocuğuyuz Yokuşlardan aşağı, ru/gura asılarak Âvaramu Hat ta, bıınu uç kere tekratladığına bakılırsa, ııç kere avaramu (Bıraz da ' kıl tuy" ve "ne ala ka") Ama tutku, avare falan tanımıyor Tut CUMHURİYET KİTAP SAYI 273 Ilhami Algör'den bir ilk kitap: Fakat Müzeyyen, bu derin bir tutku "B Bir akıştaki kafa sesleri ku ger^ekten dcrın Objesı Müzeyyen Bflkı de Müzeyyen ın şahsında, butun "gı dıcı" kadınlar Sadrı Alışık gıbı Kahramanımız da (tıpkı Alışık gıbı) om ru bıllah gıdıcı kadın lara muhatap olacak mış gıbı bir kıışkıı ço reldcmyor ınsanın ıçı nc yapısında \ar Fazlaca haktanır bir zat tnce clc'vıp sık dokuyor Kımsenın hakkını yemenRye çalı^ıyor Onlara her scfcrınde kendını savunmak ı^ın konuşnıa lırsatı ver nııyor aıııa bu ı\.i bir savunnıa Kendını va da otekını Mıı/eyyen le Kuledıbı'ndekı kar ^ılıklı konuşma sahnesı akım kaldığı n,ın, onun, yanı sovalyenın, sonuçta kımı koru muş oldugu konıiMinda şuphelerımız vaı Ama, hcnıı? Tophanc sokaklarındaykcn, ba^ka nıcsckkrınıız dc var AJgor, scmtın ra conlanna kaybolmu^ fophanc bakı^larına tclmıhkıdc buluımrkcn, bir "geçtı" redıfınc takılıyor Kı^la nın onundekı redıl s>esı "nın eşlık ettı^ı haylı popukı bir redıf Bir "dıın ya ahvalı" resmıgeçıdı Belkı de "gclıp geç mı$ olan "a bir "gec "ış Çunkıı ı^lcrın yolunda gıtmedığını de bu rcsmıgeçıdın vo ılk bolıımun sonıında anlıyo rıız (,unktı kahramanımız aynı anda Mu/ey ycn'ın gulumseyıştnı hatırlıyor Duşunduğu şcyı ona soylcdıöındc guluşu fakat o gu uımserken ben kcndımı kısa pantolonlu bir pa<,a arasından bulbulum gıbı gorunuyor muş gıbı hıs!>c"tmıştım " Ya da bana oyle gelmıştı Bir $eyın ger çektc mı oyle oldugu yoksa bana mı oyle gel dıgı husıısıında kafam karı^ıktı Geıçı sezıle ıım bir sure sonra hayat tarahndan doğrula nıyordu ama her defasında ben, aradan ge ı,cn surc boyunca "Doktor, paranoyak mı yıın'1" ba^llklı mctınlerı yazıp yazıp bozuyor dum Pck keyıflı olmuyordu Özellıkle Mu zeyycn'ın go/lcrındcn başka bırı bakmaya ba^ladıktan sora doktorla ıc, muhabbctım artmı^tı Bir şcylcrı hısscdıyor ama reddedı yordum 'Bana oyle gclıvor'du " Oysa o Mu/evu rı on ı Bıından sonra ya zıcam ı ılk kez telaffu/ cttıgınde, "Ya/ ko çum, ben sana bakarım" cevabını veıen kışı dır Ona ı^yerlerınde ıkıde bir kapının goste rıldığı o mcslekî manyağa ("Bu kapıları tanıyordum Kapanırkcn enteresan sesler çıkarı yorlardı" Halbuysa bazı kılıt dıllcrı dc yuvalarına otururkcn tarıfı ımkânsız bir ses çıkarır) Sonra ısc, aynı lafı duyunca susuijlara cc ccr Müzeyyen Iam da Bırıncı Şahıs'ımız ka tayı bir hıkâyeye taktı&ı Mrada Sevdıftı kadı nı ozlemck ve aksamları ona hıkâyeler ver mek i(,ın sabahın korleıınde jehrın bir yerle rıne tuyen adamın hıkâyesı Muzeyyen'ın hı kâye uzerıne mı, hıkâye uzerınde mı konuş tugu bellı dcğıldır Ayrıca, haylı kırıcı oldıığu soylenebılır Kırıcı ve anlayışsız Mıdesınde yakıcı bir soru ışaretı ılo saatlerce sokaklarda ruh gıbı domıp dolaşan Bırıncı Şahıs'ımız Yapayalnız bir hlkâyecl ıse, bu sorunun ne oldugunu hısscder ama parçaları bir araya gctırcmez Getırmeye clı varmaz ParcaJarın kendısınden kazmasına, erteleme tesellı ıkramıytM ugruna goz yumar Oysa erteleme dc uzak bir hayaldır Çunku eve donunce, konu^maya kararlı olmaya çalı şarak donduğunde, ınce eleyıp sık dokuya ıak bir yontemını bulmaya ^alışırkcn, boş hayaJler kurarke.ii bir tle bakar kı, Müzeyyen gıtmış bıle Famam ınoruk" der bir tarafı, gosterı bıttı" Bıtmemıştır oysa O (\A bılır bırmedığını Mıı/eyyen ıle aynı pencereden gelen sabah guneşlcrınc bırlıktc uzanmaya karar verışlerı geı,cr aklından, Muzcyycn onu her yoğru^unda, sirl ustu yatıp karnını açan kcdı yavluları gıbı teslım vc mesl oldugu eskı gunlerı hatırlaı "Yaz koçum, ben sana bakarım" gunlerını Sonra hıkâyeleıı, bırtakım ba^ka nıkâyelere ben/emeye ba^lamı^tır Öyle kı, Mu7eyycn, sabahın korunde sokaklara ken dını vuran adamın hıkâyesınde ıthal unsur olup olmadığını soracak kadar ılerı gıdcr Lsas tartışma ıse çıt meselesınden çıkar Hıkâye arabın yalcllısı gıbı uzarken mevzu bir vcrde cıı edcr (.ıınku vc Müzeyyen, hıkâ yenın lınalındckı çıt'ın nasıl bir şcy oldufiu nu sorar Oysa yazarın kcndısı de henuz bıl nıcv çıt'ın ne oldugumı l^ınden oyle aelır, ba^ka bir son duşunemc/ sadece Kacınılmaz bir sonduı bu Kızılderılılerın yenıldlfiı, Spartakus un kaybettığı Sadıı Alısık'ın ağla dığı bir son Cıidıcı kadtniarın gıJışıne ağla nan bir son Muzcyycn hıkâyeyı bir yumrukta yere serer lyı dc, bu kadar kolay yerc scrılen yazarın kendısı mıdır, yoksa hıkâye mir1 Mcrak eder ya cla etuıez de, acı gerçegı duymak ıs ter Veya belkı mumkıın oldııgunca u/un su le duymamak duymayı ertelemek 'Ne olmuştu da, Senınle dunyanın her yerıne gelırım ' dıyen Müzeyyen, ayakustu durduğu vcrde çekıp gıtmelere ba^lamıştı Nerclcrc gıdıyordu'' Gclırkcn getırdıgi ba ;> kı^lar nc cialgaydı Hangısı Muzcyycn dı' Ya da Müzeyyen kımdı İlk tanıdıgım kımdı, ijimdıkı kımı'" "Onu yoruyorum, ben bu kadını yoruvo rıım" dıyc ıçı cız etmcyı gccmıştır artık ışlcr Kadın yorulmakla kalmamıj çekıp gıtmıştır Orda olsa da gıtmı^ Yoksa, ' Çantamı sende bıraktım sonra alırım Donlarını topladım çantana koyarım' larla bırlıkte mP "Mesafelı bir yerden konuşuyordu Oraya 5 ne zaman, nasıl gıtmıştı Ben mı gondermıştım laksı mı tutmuştu> Kafam basmıyor du " Karşısına çıkan ycnı vc yabancı yaşamlara dokunma tutunma arzıısu mu yoksaj" Ncysc "Gıdcne gule gulc denır canımın ıçı" I^ıl de ınanma Fakat Müzeyyen, bu derin bir tutku Ayrı ca, bıraz sapık ve tek taraflı bir tutku da de ğıl Yanı, tek taraflı olup olmadığını scn bılır sın elbetet ama, bana nıç sapık gıbı gorun muyor Lğer tutku sapıksa, ben de sapığım Ben sapıksam, oyleyse sen de sapıksın Ya da ıkımız bırden değılız Ya da başlangıçta değıldık, ya da başlangıçta oylcydık Ama şımdı bırımiz bir şey, bırimız başka bir şey Şımdı senın gözlerınden bakan o ka dın var, ncyın nesıyse Sen orada dıırurken, gelıp senın gözlerınden bakıyor devlet konıı kcvınden açtığım tclefonlara bir başka kadı nın sesı ıle çıkıyorsun Ikı dakıka sırtın bana donuk konuşuyor, aynı bardağı duruluyor sun Ya da b,ıik.ı bırısının yuruyuşuylc çama şır toplamaya gıdıyorsun Senı teslım alıyor, benı teslım alıyor Belkı de sen onu teslım alıyorsun Onu kendın sanıyorsun, ben senın o olmadığını bılıyorum, ama kınııtı kım ol duğunıı bılmıyorum Nasıl bılebılırım kı ya tak odasındakı gıysı dolabı aynasına yenık duşmui} adamım ben 'Ben kcndımı en sıvıl hallcrımın tanığı olan mckana gırcn adam olarak hısscderken ayna benı, arkasında ko rıdor olan adam olarak gosterıyordu" Dı^ kapının mand,dı gıbı Haf boyk olunca, kım kımdır meselesı benı butun butun ırkıltıyor I ırsıyorum Benı tırsak ettın Hanı sen dc ılk gunlerımızdc bir kere aynada ba^ka bıı ka dın gordiığunu soylemnrın Bedenı Muzey yen olan bir başka kadın Ben ıse, hâlâ ' bnı nın kcndıne aıt halını, başka hallerın mıheıık taşlarına surtmeyı" yakı^ıksız bııluyorum Ayrıca ben Muzcyycn c tavım Bırden bir şey çıt edıyor " Bu soyleyışı tanıyordum, kırmızı bir pe'ırın sallıyorclu bırılerı bana "Hadı gcl, sapla" sesıydı bu 'sışkscm rahat tdcccktı Arınatak, yenı doğmıış keçı yavıusu gıbı hoplaya zıplaya kırlarda çıçek toplamaya gı decektı Ben ııstıı başı, ellerı kan ıçınde kala caktını Zıpladım tck parça çıktım golden Bir oyun ışte cnındc sonunda bir oyun Deler de gcçcr hanı ama kaçınılmazdır vc dc nıye kacınılmaz oldugunu kalan basma/ bıı lurlu Buyuklerın oynadığı bir oyun " vc uç kışiyle oynanır Dorduncu katılırsa oyun değışır ve ıkılı takımlar halınde oynanu Son ra ıkılılerden bııınc bu ııçuııcu katılır vc boylece bırısı anlar kı aslolan bırdır ve bir csastır Fakat nedcnse bır'ı yaıını sayaı ve ıkı yaparak tamamlamaya çalışırlar tkı lanet bu sayıdır ve kendıne yctmcz hcp uç c koş.ır ve sonra sıl baştan " "Fakat Müzeyyen, bıı derin bir tutku", Al gor'un kendımızı sıksak çıkaracağımızı soyle dığı "Uçuncıı Şahıs 'larını"nden bir bolum Once kendını Bırıncı Şahıs sanan bir Uçun cu Şahıs Goz go/e, el ele, bir elı nmu/unıda bir clı kendı burnundayken yılan balıklarma donuşcn çocuk yıınuslar sanırken kendımızı, bir anda (ıyı ıhtımalle) sadece kcndımız kal dığımız bir askın hıkâycsı Ya da belkı hıç ol mayan bir aşkın Asla ulaşmadığımız ınsanla rın ya âd Belkı, her $eyı bıldığı ıçın duşunc memesıne gcıek olnıayan balık lıarıç Zaten o da ınsan değıl MP Ilhami Algor, bı/ı bir çağıışım nehıındc raftınge çağırıyor Ne de aşına bir nehıı Şahsen benım tek ıtıra/ını, çağrışımların ba zcn kcndı çağrışım zıncırıme gore bir adım oteye uzamasına, bazen de bayat olan hayat gıbı kafıyclcrc kurban gıtmesıne (ama "Mu zcyyen oturduöu yerden benı oymuştu, ben masa ortusunoe motıf olup tuymcyc çalış mı^tım, yememıştı"yi ben akıl ctmck ıster dım, orneğın) Ikıncı ve son ıtırazım da, yok luğu şıddetle hıssedılen "şapka"lara Ancak, kıtaptakı 'şapka' eksıklıklerının Ilhami Al gor den kaynaklanmadığından emınını Lvet, Müzeyyen, bu derin bir tutku Fakat 1 tlhamı, bu ne 'ağır kıtap "Aldırma gonul' kuşunun resmını kapağa koysan bıle, derdı mıze deva olmayacak Gcne de, olsun varsın Kılma derman, kım helâkım zehr ı der manındadır • Fakat Müzeyyen, bu derin bir tutku /// bamı Algor /Ktyı Yaymlun /56 ı SAYFA 11 " Üçüncü Şahıs Tarihl" Duymayı ertelemek GMicl kadıni8P
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle