22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

bebeğine bakan Rum cbc, yaralı Yunan üsteğmeninde kendilcrinin şehit düşmiiş oğullannı görerek onu iyi eden Tiirk aile, Türkkomşusunun göç etmesini isteyen Rum nalbant köylü Kerim AğVnın anlattığı Kör Ligor'ıın Yunan ordusu gclmeden komşusuna söyledikleri: "Bunca yıllık komşuyuz, dedi, bundan sonra nc scn bcnden iyi komşu olursun başkasıyla nc bcn senden daha iyi komşu bulurum. Kalk çıkalım Nalbantköy'e hangi ordu gelirse onun komııtanının önüne. Yunan gelirsc ben, Türkler gelirse sen söyle, bozmasınlar komşuluğumuzu, bıraksınlareskisigibiyaşayalım!" (s. 227) "ViranDaglar"dabirbiriyleiyikomşuluk ilişkileri içinde yaşayan, ama "uzaklardan" gelen düşmanlık çagrılarına uyup düzenleri bozulan ctnik grupların dranıı dilc gelir. Zülfikâr Bey'in bile savaşa gönüllü yazılırkcn, dili, dini ayn komşuların duygularının değişmediğindensözedilir: "Onlara karşı dcğildi savaşı. Onlara kurşun sıkmak için göniillü gittigi aklına bile gelmiyordu. Hiç tanımadıg'ı, yüziinü görmediği, uzaklardan gelecek yabancılara karşıydı öfkesi. Yaşayışlannın düzenini bozmak isteyenlerekarşıydı." (s. 168) Necatı Cıımah, romanında anlattığı yörelcri üslubuna da yansıtıyor. Rumeli şivesi, cumle yapısı ve kelime hazinesiyle roman Hgürlerinin konuşmalarında «mlandırılmış. Hatta zaman zaman anlatıcının da Rumcli kökenli olclugunu bczdircn bir üslubu var. Savaşan, daga çıkan, komitacılara katılan, hapsolan, hapisten kaçan, dört jandarmalı çavuşa üstün gelerek onlara sihıhlarını gölc attıran, valiyi arabasından indircrek ona insanlık dcrsi vcren ve "efsaneleşen" Zülfikâr Bey, dogrudan düşman eliyle ölmez; sonu, güvenerek evinde gecelediği bir hizmetlisinin para ugruna onu uyıırken öldürmesidir. Fransız makamları Zülfikâr Bey'i yakalayıp getireceklere ödül vereceğini ilan etmiştir. îsmail, Zülfikâr Bey'in yakın akrabası, gizli düşmanı Hikmet Bey'in oyununa gelmiş, bu cinaycti işlemiştir. Ama Zülfikâr Bey'in öcü aynı şekilde alınır. Romanın son satırları, Nccati Cumalı'nın çeşitli bölünıleıdc zaman zaman dile gelen bilgelikleri gibi, Zülfikâr Bey'in hayat hikâyesinden bir soyutlamaya yükselmesi: "Erken ya da geç, bir gün öleeeği değıl, nasıl yaşadığıdır önemli olan kişinin. Bu dünyadan Zülfikâr Bcy gibi dolu dolu yaşayıp göçenlerin şavkı, çakan yıldız gibi gözlerde kaLr!.."(s.477) "Viran Dağlaı ", anlatacakşeyiolan, geleneksel anlatı tarzından uzaklaşmaya gerek duymamış bir yazarın sürükleyicı bir romanı. Modern romanın biçimcilig'indcn, düşünce derinliğinden bıkan okuyucuya "roman" okumanın tadını yeniden hatırlatıyor. • C U M H U R I Y E T KİTAP SAYI 2 6 2 VJerard de Nerval Düş Gczgini" her yönüyle, kendı türü içinde, yazın alanımıza kaynak olarak geç girmiş bir kitap. "DüşGezgini", Nerval'in şiir sanatı ve sanat üzerine görüşlerini vermesi açısından, sembolizmi filizlendiren bu şairin düz yazarlığı ve öykü yazarlığıyla birlikte tanıtılmasında önemli bir işlevi üstleniyor. Nerval: Zorunlu Düs Gezaini HALİL GOKHAN Erdo&an Alkandan bir Nerval kitabı... mal'den başlayıp, Cahit Sıtkı'dan, Ahmet Muhip'e kadar, günümüzde yaşa yan şairierine, Hhan Berk'e, Attila IIhan'a defiin geliyor bu inceleme. Bu titiz çalışma, kitabın neredeyse üçtc birlik bir kısmınıkaplıyor. Tartışmalara açık bir kapı bırakan nesnelliğin yanı sıra AJkan, öznel olarak intelendirüebilecek kimi saptamalar da yapıyor aynı bölüm içinde. Ornegin bölümün Tarancı ile ilgili kısmının girişinde şu saptaması dikkat çekici: "Ama bir şair, niyeti gönderim olmadığı halde, yabancı şairlerden dize aktarmayı alışkanlık haline getirmişse, yabancı dizeleri, kurnazca, bazı dcğişiklikler yaparak kendi şiirine sokmıışsa, başka bir şairin şiirini, ruhuyla, tcmel esprisiyle, imgesiyle alıp kendi şiirini bu espri ya da imge üzerine kurmuşsa, yaptığı şey, esin/ esinti/etki degildir artık. Kantann topunukaydırmıştır." R imbaud.Baudelaire.Lautreamon t gibi, çagının haksızlığına ugramış şairler soyunun bir üyesidir Gerard de Nerval. 26 Ocak 1855 sabahı bir sokak fenerinde onu asılı bulduklarında, kültiirlü ve aydın bir yazar oldugu söylendi, göçüp gidcn birçok de^erin arkasımlan yapıldı^ı gibi Buna karşın şiiri iızeriııe, şiir dünyasına taşıdığı Supernaturalisme üstüne hiç kimse bir şeyler soyleme gerekı duymadı. Bu perde daha sonraları Proust ve Apollinaire tarafından kaldırılmaya çalışıldı Ni tckim Ncrval'i karanlıktan kurtanp, günışığina çıkaranlar Andre Breton ve ar kadaşlarının oluşturdu^u sürrealist grup oldu. 1808 yılında Paris'te doğan Nerval, askeri doktor Iitienne Labrunie'nin oğluy^ du. Annesinı çok küçiik yaşta yitirdikten sonra yaşamı boyunca hiç hatırlamadığı, bilmediği bir yüze anne diyerek annesınin yüzünü ölümsüzleştirdi Nerval. MllMI B Charlenıagne lisesınde öğrenciyken, aynı okulda yine geleceğin bir başka şairi vardr TlıeophiJe Gautier. Gerard, baba sından ögrcndıgi Almanca yardımıyla Gocthe'nin Faust'unu Fransızca'ya çevirdi. Böylelikle Alman gizemciliğiyle karşı karşıya kalmış oldu. Gerard'ın edebiyat hevesi elbette ailesi tarafından olumlu karşılanmadı vc dönemin öteki büyiik şairleri gibi hep küçümsendi ilk başta. 1832 yılında tıp öğrenimıne başladı. Paris'teki kolera salgınında babasına yardım etti. Dededen kalma küçük bir miraslaAkdeniz'igezdi. Fransız yazınına birçok Alman şairin yapıtlarını kazandırdı. Nerval, ilk hastalık krizlerine 1841 yılı nın başlarında tutuldu. Ertes.i yıl sonunda Dogıı yolculuğuna çıktı. Nerval'in dönemin siyasi organlardlîş g«ıgini la içli dışlılığı, zararlannı görmüş bile olsa onun monarşi destekçisi ve kralcı sanılmasına yol açtı. Bu yiizden Baudelaire'le yakınlaşamadı.devl hıgo'ylailiş kisin sürdürenıedi vc hep sağ kanattan biri olarak degerlen dirildı. 1851 1852 yıllarında artarda geçirdigi ruhsal krizler, Nerval'i en önemli ve başarılı ürünlerini verdigi bir dönern içine soktu. I lastanede yattığı zamanlardaki yoksun kaldıgı geçim sıkıntısı ve ruhsal krizlerin imgelem ve anılarını, belleğini devinime geçirmesi Nerval'in düş gücünü harekete geçiren ve onu daha verimli kılan başlıca ctkcnlerdi. Işte bu döncmde Nerval, başyııpıtları sayılacaköyküleri Sylvie vc Le Reve et la Vie'ye ağırlık verdi. Şımdi günümüz okurunun karşısında, ölümünden 140 yıl sonra bile ya da sonunda bir Nerval kitabı var. Geçtiğimiz yıl başlarında Erdoğan Alkan'ın hazırladığı Cîerard de Nerval (DüşGezgini) adlı kitap, dilimizin şairleri ve okurlarınca da uzun yıllardır merakla okunan belki de beklcnen bir şairdi. E. AJkan, bu çabasıyla, I'ransız şiirinin ronıantik ve sembolist döneminden yıllar boyu yaptığı şiir, düzyazı aktarımlarına bir yenisini; gerçekte özlenen ve gereken bir boyııt ve oylum içinde eklemiş oluyor. Düş Gezgini ile birlikte, F.rdoğan Alkan'ın, cumhuriyet döneminden günümüze kadar birçok Türk ^airinin, Fransız şairleriyle bağlarını, okumalarını, etkilenmelerini inceledigi Yazınımızda Nerval bölümü, yalnızca Nerval okuma ve ctkılcnmelcriyle kalmıynr, bunu da aşarak Nerval dolayımı şairlerede uzanıyor. Yahya Ke•rao^on olkon îlk başta uzlaşmasız gibi görünen bu tavir, bütün bölümün okunması sonunda gerçck niyetini ele veriyor. Hrdogan Alkan'ın niyeti uygarlık ve kültür arasındaki aynmı yapmak ve içlerinden ıılusal olanına, kültüre dikkat çekmek. Düş Gezgini, Nerval'in ^iir sanatı ve sanat üzerine görüşlerini vcrmcsı açısından, sembolizmi filizlendiren bu şairin düz yazarlığı vc öykü yazarlığıyla birlikte tanıtılmasında önemli bir işlevi üstle niyor. Kitabın son bölümlerinde Sylvie adlı bir öykünün ve Yahya Kcmal'in ölümüne kadar başuncundan ayırmadığı Le Reve la Vie başlıklı uzun öykü var. Gerard de Nerval (Düş Gezgini) her yönüyle, kendi türü içindc, yazın alanımıza kaynak olarak geç girmiş bir kitap. Gerek Nerval'in, gerekse cumhurıyet dönemini ve sonrasını etkisi altına alıııış dünyaşaırleri bağlamındakişairsoyları nın dilimize geniş olarak aktarımındakJ geçmiştemelsizliklerveboşltıklar,aslında, bizim sanatçılanmıza yönelttigimiz haksızlığın bir uzantısı. Sanırım gerçek ölçü de kendimize ne denli bakabildiğimizden alınmalı. Erdoğan Alkan, Nerval kitabıyla zatcn bunu vurguluyor. Nerval'e ışık tutarak onun yansımasında, aynı soydan şairlerin dönem döncm şairlerimizde yaptığı etkilerin yalnızca etkide kaldığını, yeterince aktarılamadığını savlıyor. Keşke, diyor insan, keşke Nerval'in, Baudelaire'in ve adı sık anılan ötekilerinin, geniş aktarım baglamında defterleri çok öncedcn dürülscydi ve el bekleyen gerçek haksızlıklara daha net bir biçim de bakabilseydik, daha önceleri. Daha erken. Ama vakit gerçekten de çok geç değil ) Düş Gezgini/ Gerard de Nerval/Erdolkan/'Broy Yayınlart/ İ20S SAYFA 9 Nervarin şalPtorlmbe etkHepi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle