Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Tanrımn bütün kulları burada... ütü PROF. DR. ENGİN UZMEN Geoffrey Chaucer ın "Canterbury Hikâyeleri" nin 'GenelProlog u dilimizde üyük tngiliz şairi Chaucer'in (13401400) Centerbury Hikâyeleri adlı başyapıtının 'giriş'ini oluşturan "Genel Prolog' unun Doç. Dr. Burçin Erol tarafından yapılan çevirisi Gündoğan Yayınları tarafından sanat ve biIim sevenlere sunulmuştur; bunu memnuniyetle karşıladık. Orta Çağlar Avrupa yazınından dilimize pek az ve bildiğimiz kadarıyla Chaucer'den bir tek bu çeviri yapılmış olup büyük bir eksikliğin giderilmesine başlanmıştır. Ayrıca bu çok önemli bir ciddiyet gerektiren çalışmanın, genel uygulamanın aksine, meraklı bir amatör yerine hem konuya hem yabancı dile hâkim bir uzmana verilmiş olması ayrıca sevindiricidir. AJtı yüzyıl önce, Rönesans'tan bile önce, eser vermiş bir Ingiliz şairinin bugünkü Türkiye tarafından bilinmesi acaba neden önemlidir? Üstelik Chaucer eserlerinin büyük bir kısmını, çağının gereklilik ve beklentilerine uyarak alegori, "sarayh aşkı" ve 'hikâye içinde hikâye' ya da 'çerçeve içinde hikâyeler' geleneklerine uyaralc yazdığı halde (ki Canterbury Hikâyeleri bu son grupıandır) her çağa ve her kültür toplumuna güzel ve önemli şeyler söyleme durumundadır. Chaucer Orta Çağlarla rönesans arasında îngiltere'de oldukça uzun süren bir zaman dilimi içerisinde yaşamış olduğundan ve içinde yaşadığı yıllar kadar sonraki kuşaklar üzerinde de olumlu etkiler yapabildiği için incelemeye değcr. Bu, edebiyat bilginleri kadar yazarlan da yakından ilgilendirmelidir. 'Yazar' sözcüğü bu bağlamda bilerek kullanılmıştır çünkü Chaucer en önce bir şair olsa bile bizim kullandığımız anlamda küçük, kısa, lirık şiirlerden ziyade alegoriye ya da Klasik Mitolojiye ya da eîsanelere dayanan hikâyeler, hatta bugün bile içerdiği psikolojik ögeler bakımından dikkati çeken bir roman yazmıştır (Iropilus and Crisseyde); ancak bunlar da şıir şeklindedir. Chaucer, 'manevi bilimler' ve edebiyat alanında Ingiltere'den önde bulunan Fransa ve italya'ya diplomatik görevle bile olsa gitmiş ve bu ülkelerin edebiyatlannı yakından, hatta içinden inceleme fırsatını bulmuştur. Kendi yakın tarihimizden, Londra'da diplomatik görevde bu B îngiliz edebiyatındaki en önemli şairler düşünüldüğünde ilk akla gelen isimler arasında Geoffrey Chaucer olmasına karşın bu şairin eserleri Türkiye'de pek bilinmiyor. Şairin en önemli eseri kabul edilen "Canterbury Hikâyeleri "nin tamamı, yakm bir zaman içinde Yapı Kredi Yayınları'nca yayımlanacak. Bu arada Gündoğan Yayınları da "Canterbury Hikâyeleri'nin "Genel Prolog" bölümünü yayımladı. Prof. Dr. Engin Uzmen'in yazısı, Doç. Dr. Burçin Erol'un bu çevirisi üzerine. lunmuş olan Abdülhak Hâmit'in orada Shakespeare'i inceleyip ondan etkilendiğini hatırlıyoruz. Chaucer Italyada öğrendiklerinden ya rarlanmış ve Canterbury Hikâyeleri'nde yani yaratıcılığının en son aşamasında gene Ingiltere'ye dönmüş ve kendi ülkesinin insanlarını anla mak suretiyle dünyanın en büyük yazarları arasına girmiştir. Teknik, şekil, tarz ve tür konularında yabancılardan önemli bilgiler almış ancak bunları ülkesinin manevi değerleriyle birleştirdikten sonra evrensel bir şair, yazar olarak kendisini bugünkü insanlara da kabul ettirmeyi başarmıştır. Chaucer, adı geçen yapıtında çağında da yaygın Dİr tür olan 'hikâye içinde hikâye'yi kullanmıştır. Otuz kadar hacı adayı Londra'dan yola çıkıp Canterbury şehrinde gömülü olan Aziz Thomasla Becket'in mezarını ziyaret edeceklerdir. Bu durumda kadınlı erkekli yolcuların arasında ortalama sayının üzerinde hem erkek hem kadın din görevlisinin bulunması normal ve hatta zorunlu olacaktır ki bunun asıl önemini biraz sonra göreceğiz. Gidiş ve dönüş yolculuğunda hacı adaylarının canlarının sıkılmaması için ikişerden dört hikâye anlatmalanna karar verilir. Her bir kişinin anlatacağı hikâye o kişinin mesleğine ve hayat görüşüne uyacaktır ve diğer yandan da Chaucer bazısı iyi bilinen bazı hikâyeleri kendi anlayışına, çağına ve Ingiltere'nin özelliklerine göre yeniden yaratacaktır. Hikâyelerin sayısı bakımından büyük ölçüde yarım kalmış olan bu kitaba özgü olan "Genel Prolog"unda ise bütün hacı adayları Chaucer tarafından meslekleri, giysileri, görünüşleri, konuşma ve hareket tarzları, karakter özellikleri, huyları, tutumları, davranışları, yaklaşımları, güçlü ve zayıf yönleri oakımından okuyucuya tanıtılmaktadır. Altı yüzyıl önce yaşamış olabilecek bu kişileri bugün bile derhal tanıyor, değişik giysilerini, çenrelerini ve çevrelerini yadırgamıyoruz. Değişik dil konuşmaları ve rarklı ulustan ve dinden olmalanna rağmen onlara derhal ısınıyor ve bu tanışmadan zevk aldığımızı hissediyoruz. Onlarda, bugün çevremızde gördüğümüz bazıkişileri buluyoruz ve gariptir ki Chaucer'in adeta hayat verdiği bu insanlar sayesinde gerçek hayattaki benzerlilderini daha iyi tanıyor ve daha çok seviyoruz. Daha geniş fiziksel bir bağlamda • C U M H U R İ YET KİTAP SAYI 206 SAYFA 18