06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

na, Şener'in tiyatro bağlamında getirdiği saptamayı okuyalım: Yarı oKumuş kalabalığın bilme ve öğrenme isteğini en iyi yanıtlayan tiyatro günlük gerçekleri seyircinin bildiği ve anladığı gibi yansıtan tiyatrodur. (...) Kent kalabalığı kendi inançları ve kandarı doğrultusunda olan düşünceleri alkışlar. (...) Popüler tiyatro, bilgi, anlayış, kavrayı.;, duyuş ve beğeni düzeyi ortalamayı aşmayan kent seyirci çoğunluğu için yapılır. (...) Popüler tiyatronun onarma.değiştirmegücüyoktur. (...) Popüler sanat aynı zamanda satıma elverişli olmak için standartlaşma yoluna gider. Ucuz ve kolay elde edilenle yetinir. (...) Popüler sanat kent kalabalığının gerçelderden kaçarak rahatlama eğiıimine yanıt verebilmek için gürültücü ve gözalıcı olanı kullanır. Heyecan, şaşkınlık, duygululuk, iştah uyandıran etmenlerden yararlanır.(s.80,81,82) Şener, kitabının ikinci yansında Türk tiyatrosuna çeşitli noktalardan eğiliyor. "Cumhuriyet Dönemi Tiyatro Yazarlığı" başlıklı makalesi, ilk kez yayımlandığı 1974 yüından bu yana Cumhuriyet döneminde oluşan tiyatro yazını bağlamında en ;ok başvurulan kaynak çalışma niteiğini koruyor."Oyun Yazarlanmızın îçerik Biçim Bütünlüğü Arayışları" adlı yazısında da Cumhuriyet dönemi dram yazarlığının ortak özelliklerini tartışan Şener, başka yazılarında izleksel ve teknik boyutlarda yeni katkılar getiriyor Türk tiyatrosuna. "Cumhuriyet Dönemi Kadın Oyun Yazarlan' ve "Çağdaş Türk Tiyatrosunda Iki Kişilik Oyunlar" başlıklı çalışmalarının öteki yazılar içinde özel bir yeri var. Sevda Şener, aykırüık ve çatışma üstüne kurulmuş bir yazın/sanat türü olan tiyatronun uzlaştmcı, dengeleyici, onarıcı, sağduyuyu pekiştirici özellikler üstünde yoğunlaşıyor tüm yazılarında. Yülar boyunca öğrencilcrine sunduğu tiyatro bilgisini, onlan "insan" olarak da yetiştirme çabasıyla bütünleştirme eyleminin sonucu bu. Biraz da her zaman "yapıcılıktan yana olan", akılcı ama sevecen yaşam görüşünün... Tiyatro alanındaki nitelikli katkılarıyurtiçinde Avni Dilligil, Tiyatro ve TV Yazarlan Derneği, Kültür Bakanlığı, yurtdışında da Adeleide Rostari ödülleriyle değerlendirilen Sevda Şener'in sezgiyle bilgiyi bulusturan yazılarını okuduğunuzda yalnız tiyatro ve sanata değil, insana ve insanlarımıza ilişkin pek çok nokta üstünde de düşünme olanağını bulacaksınız. • Î Tiyatronun Kaynağına İlişkin Kuramlar Ülkemizin en ilginç tiyatro olayı köylerde belli günlerde oynanmakta olan köy oyunlandır. Bu olaya eğilmek, bu olayı açıklamak gerekır. Böyle bir araştırmanın, gerçekleri ortaya çıkartmaktan öte yararı vardır. Köy oyunlarının yaygın bir gelenek olarak benimsenmiş olması, bu oyunlardan çağdaş Türk tiyatrosunun oluşturulmasında yararlanılabileceğini göstermektedir. Köy oyunlannın günümüz için geçerli olan bazı özellıkleri, bu kaynağın değerini arttırmaktadır. Bu özelliklerin başında köy halkının oyuna katdması, organik bir oyunseyirci bütünlüğünün sağlanmış olması gelir. Bundan başka, Köy oyunlarında pagan büyü törenlerinin izi açıkça görülmekle beraber, sırasında güncel toplum olaylarına da yer verilîr. Günlük yaşamla ilintisini koparmamış olmaları, bu oyunları günümüz için de işlevsel yapmaktadır. Oyunların özündeki esneklik, dondurulmuş biçim kahbını da etkileyecek, onu yeni gereksinmeler doğrultusunda değiştirecek güçtedir. Köy oyunları genellikle güldürü niteliği olmakia, şarkılı ve dansla karışık olarak, eğlence amacı ile oynanmakla beraber, oyunlar yolu ile doğa olaylarının etkilenebileceği inancı hâlâ yaşamaktadır. Oyunların, yaşamın ciddi sorunu ile böylesine bağlantılı sayılması, onları, eğlendiricıîikleri yanında önemli bir olay da yapar. Bütün bu özellikleri ile köy oyunları çağdaş tiyatro sanatının gelişimine yararlı öğeleri içerir. Anadolu'da olduğu gibi, dünyanın başka yerlerinde de oynanmakta olan bu çeşıt köy oyunlarının, ilkel toplulukların büyü törenlerinde yapııan taklitlerin bir uzantısı olduğu sanılmaktadır.Tüm sanatlar başlangıçta zorunlu bir gereksinmeden doğmuşlardır. Sanat, insanın yaşam kavgasında, kendi gücünü ve karşısındaki güçleri tanımasına yardım etmiştir. Sanat, ilkel toplumlarda doğanın gizemli görünen güçlerini etkilemeye yaramıştır. Sanat, kollektif bir coşku yaratarak insanı çalışmaya yöneltmiş onu eğitmiş, işine tat katmıştır. Sanat, gefişimi boyunca öğrenmeye, düzeltmeye, geliştirmeye, değiştirmeye katkıda bulunmuş, bunu yaparken kendine özgü güzeUiğini yaratmış, bu boyutu ve işlevini bir kat daha başarı ile gerçekıeştirmiştir. Sanat, görevini işjevselliği ile olduğu kadar, sanatsallığı ile de yerine getirmiştir. Gerçeği öğrenmekle elde edilen bilgi birıkimi, güzelden alınan tadın heyecansal etkisi ile el ele vermiş insanı güçlendirmiştir. Us ile beğeninin bileşiminde insana özgü gizemli bir formül vardır. Sanatın niteliğini, yaratma eylemini, sanatın hoşlanma duygusunu açıklamak kolay değildir. Bu konuda birbirinden farklı çok kuram ileri sürülmüştür. Bildiğimiz, başlangıçta bu bileşimin dana içiçe, dana pekışik olduğudur. Ilkellerde sanat yaşamın süsü değil, kendidir. Yaşama ışık tutar, onu güçlen dirir. Sırasında somut gerçeklerin dökümünü yapar, sırasında soyut olanı yakalamaya çalışır. iliskileri, bu ilişkilerin saklı nedenlerini DUİup ortaya çıkarır. Toplumu düzenleyen kuralıarı ele alır. Bu kuralları koşullayan değer yargılarını eleştirir, düzeltir, yeniler. Başlangıçta sanatçı da, sanatın alıcısı da aynı kişidir. Yaratırken coşar, kendi gizü gücünün bilincine varır. Yaratı eyleminden sonra heyecanları dizginleşir, düşüncesi aydınlanır, bilgisi arılaşır, becerisi berkleşir. Birey, topluca lcatıldığı ortak yaratıdan o toplumun üyesi olarak pay alır. Antik Yunan tragedya ve komedyasının kaynağıru araştıranlar, dramın, tanrı Dionisos için yapılan ritüellerden doğduğunu ileri sürmüşlerdir. Bu sav, Cambridge okulu denilen ve evrimci görüşe dayanan antropologların bulguları ile pekişmiştir. Max Müller, Wilhelm Mannhardt, Andrew Tang, E.B. Taylor, William Robetson gibi, ritüel konusunu inceleyen bilim adamları, ilkel insanların inançları ve ritüelleri ile bugünkü halk bayramları arasında bağıntı kurmuşlardır. Bu bilim adamlarına göre, modern bayramlar eski büyü törenlerinin uzantılarıdırlar. Günlerin uzaması, kışın sona ermesi, tarlaların canlanması, üremenin artması için yapılan törenler bolluk duası niteliğindedir. Bayram sırasında cinsel özgürlük tanınması hasadı güvenlik altına almak içindir. Bu törenlerde gerçekleşmesi istenen durum simgesel olarak canlandırılır. • SEVDA ŞENER Yazar, araştırmacı (1929). Is• tanbul'da doğdu. Ortaöğrenimini Anadolu'nun çeşitli yerlerinde yaptıktan sonra Ankara Üniversitesi Dü ve Tarih Coğrafya Fakültesi IngilizDiliveEdebıyatıBölümü'nübitirdi (1950). Bir süre gene Anadolu'nun çeşitli yerlerinde bulunduktan sonra açılan sınavı kazanarak Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nde yeni öğretime başlayacak olan Tiyatro Enstitüsü'ne asistan olarak girdi (1958). Bu kurumun ilk asistanıydı. Doktor, doçent ve profesör oldu. Şimdi de bu görevi sürdürüyor. Başlıca Yapıtları: Musahipzade Celal ve Tiyatrosu (1964), Çağdaş Türk Tiyatrosunda Ahlâk, Ekonomi, Kültür Sorunlan (1971), Çağdaş Türk Tiyatrosunda tnsan (1972), Dünden Bugüne Tiyatro Düşüncesi (1982). • S A Y F A 13 Oyundan Düşünceye/ Sevda Şener/ Gündoğan Yayınları/Ankara, 1993/ 244 s. C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 209
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle