Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
sanatçı kimliğinin doğuşu, Jake'i kendi özenle formüle ettiği gerçeklik kavramını sorgulamaya zorladı. Sorgulama sırasında Jake, Fransız yazararakip kendi romanınıyazma Icararı alıyor. Kendi romanı yaratılmayı beklerken, Jake yeni bir insandır. "Dünyanın ilk günüydü. Mutluluktan daha iyi, bir kadının bir erkekte uyandırabileceği zayıf mutluluk özleminden daha iyi bir kuvvetle doluydum. îlk günün sabahıydı..."Ağ'ın sonunda Jake, romanın ilk bölümünde ziyaret ettiği Bayan Tinckham'ın kedi dolu dükkânına döner. Orada Anna Quentin'ın radyoda çalan şarkısını duyar."Üstüme doğru kavislenen bir deniz dalgası gibi Anna'nın sesini duydum. Eski bir Fransız aşk şarkısı söylemekteydi. Sözcükler onun dudaklarından çıkarken yaldızlanarak, tane tane dökülüyordu. Havada ağır ağır tekerleniyor, sonra düşüyorlardı ve o boğuk altın sesin görkemi dükkânın içini doldurarakkedilerileoparlara.Bayan Tinckham'ı yaşlanmış bir Circe'ye dönüştürüyordu." Sanatın güeünün fevkalade bir resmi. Ağ'ın sonunda ortaya çıkan yeniden doğuş ve özgürlük hislerinin kaynağı, belirsizlikler üzerine kurulu dünyayı anlamaya yarayacak bir eser ortaya koyma çabası. Romanın başlarında Jake, rastlantıdan nefret ettiğini ve hayatındaki her şeyin yeterli bir nedeni olmasını istediğini belirtiyor. Iris Murdoch, JeanPaul Sartre'ı aynı tür kahtımsal inançlara sahip olmakla suçluyor. Murdoch'un Sartre yorumu Fransız kurgusal edebiyatının aseptik olarak yorumlanmasına neden oluyor.Jake'in Ağ'daki kariyeri, tozlu, kirli bir köşebaşı dükkânı olan Bayan Tinkham'ın dükkânına yaptığı ziyaretlerle şekilleniyor. Bu gerçeğin farkına varan ve bundan memnun olan Jake, Ağ'ın sonunda gerçck bir roman yazanoluyor. Jake, Britanya Adalan'ndaki yaşama ahşmayı kendisine bir görev ediniyor. Jake'in sanatçı kişiliğinin ortaya çıkması onun sevmediği halde içinde bulunduğu ortamaya sıkı sıkıya bağlanmasına neden oluyor.Jake'e göre kurulan teorilerin hepsi birer kaçış. Murdoch, kendisi ve Jake için romanında bir kişilik yaratarak kaçışı engelliyor. Murdoch ya da Jake romanında kendisine ve kendisini ağ gibi saran dünyaya samimi bir şekilde değerbiçiyor.B S A Y F A 1 4 1919'daîrlanda'dadoğan Ingiliz romancı, oyun yazarı, şair, denemeci, felsefeci ve senaryoyazarı. Murdoch hemen her yıl hacimli birer roman yazmış olmasının yanında,Sartre, KomantıcKatıonalıst(195};Sartre. Yazarlığıve Felsefesi, Çev. S. Hilav, Yazko 1 Y.,l98l),TheFtreandTheSun ler: Sevgi ve özgürlük arasındaki ilişki, rastlantısalbkla tasanm arasındaki ç atışma ve hakikati keşfetmek için insanın kendi benliğinden öteye bakmasının gerekliliğı. Murdoch'ın bazı romanları ısırgan komcdiler, bazıları ise ironik trajediler olarak sınıflandırılmıştır. Yazarın başlıca konusu ge gcsel bir boyut yaratmasına yardımcı olur. Yazar kendisiyle yapılan bir söyleşide şöyle demiştir: "Gerçekhayattafantastik olan ile sıradan olan, sade olan ile simgesel olan genellikle çözülmez biçimde ıç içe geçmiştir. Bence en iyi romanlar da hayatı, bunları birbirinden koparmaksızın araştırıp gözler önüne seren Kırkoğlu,AyrıntıY.,1992),TAe Sovereınty ofGood (1971; İyinin Egemenlıg'ı) ve Metaphysıcs as a Guıde to Morals (1992; Bir Değerler Kılavuzu Olarak Metafizik) gibi felsefi çalışmalarıyla da tanınır. Bir süre (Oxford Üniversitesi'nde felsefe dersleri vermiştir. Felsefeci geçmişi, genellikle karmaşık ahlaki, dinj ve etik me* selelerle uğraşan kurmaca yapıtlarında hissedilir ölçüde etkin dir. Romanları zekice bir mizah duygusunu içermeleri, dolambaçlı olay örgüleri ve ayrıntı zen ginlikleriyle dikkati çeker. MUT doch,TbeBlackPnıtce(\9jy, Kara Prens) romanıylajames Tait Black Anma Ödülü'nü ve TbeSea, TheSea {1978; Deniz, Deniz) ile de Booker Mc Connel Ödülü'nü kazanmıştır. Murdoch'ın ilk romanı, Under The Net (1954; Ağ) en iyi yapıtlarından biri olarak görülür ve ah lakimeseleleriişlemesibakımından yazarın tipik yapıtlanndandır. Romanın başkişisi olan Jake Donaghue adlı bir yazar, başlangıçta hayatını belli bir düzene sokma ve kendini tasarılarına dahilolmayan rastgeleolayların, " rastlantısallığın " etkisınden yalıtma kaygısındadır. Romanın gelişimi ıçerisinde, Jake hayatın bir parçası olarak rastlantısalhğı, öteki insanların gerçekliğini ve kendisi üzerindeki etkilerini kabul ederek, sevmesini engelleyen unsurlardan kurtulur. Jake'in romanda geçirdiği değişimler, eleştirmenlerin işaret ettiği gibi Murdoch'ın daimitematikkaygılarını temsil edici niteliktedir nelltkle sevgi ilişkilerinin içerdiği çeşitli çatışmalar ve romanlarında sık sık görülen karmaşık aşküzgenlerıdir. Murdoch'ın romanlarının birçoğu modern çağda geçmelerine karşılık büyü ve gizem öğeleri, olay örgüsündeki ani, acayip kaymalar on sekizınci ve on dokuzuncu yüzyılın gotik romanlarınıçağrıştırır. Murdoch'ın romanlarında çoğunlukla [The Flıght Vrom the Enchanter (195 6) 'daki Mıscha Fox, A Severed Head (1961; KesıkBtrBaş, çev. S. R. Kırkoğlu, AyrıntıY., 1988)'dekipsikolog ya da Philosopher's Pupıl (1983; FilozofunÖğrencisi)'ndeki felsefeci gibi] günümüze özgü " cazibeli" biri, diğer kişilerin davranışlarını etkiler ve olayları yönlendirir. Murdoch'ın imgeci düzyazı üslubu, yapıtlarında fantastik, sim lerdir." Murdoch'ın yapıtları hayranı olduğu on dokuzuncu yüzyıl Rus romanlarıyla, özellikle de Dostoyevski'yle karşılaştırılmıştır, zira yazar genellikle, Anglo Amerikan edebiyatında daha yaygın olarak görüldüğü gibi bir ya da iki ana karakterin bakış açıları üzerinde odaklanmaktansa karmaşık ihşkiler içindeki çok sayıdaki kişiyi içeren hacimli metinler yazmıştır.Diğer önemli romanları: T^Bf//(1958;Çan, Çev. H. Ozdemir, Imge K., 1992),The Umcorn(\96J>; Tek Boynuzlu At, Çev. T. Nutku, CanY., 1983), TheKedandThe Green (1965; Kırmızüar ve Yeşil ler); The TtmeofThe Angels (1966; Melekler Zamanı, Çev. N. Yeğinobah.SimaviY., 1993), Bruno's Dream (1969; Bruno'nun Düşü) ,Nuns andSoldıers (1980; Rahibeler ve Askerler); The GoodApprentıce (1986; iyi Çırak). • CUMHURİYET KİTAP SAYI 2 0 7