Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Iris Murdoch'un ilk romanı "Ağ" dilimizde Benliğin ötesindeki gerçek rak karşı çıkan Jake Donaghue'ın başkaldınsınıdilegetirir;somutinsan hayatı yerine konmak istenen bütün kavramlara, insanı bir "ağ" gibi kuşatan tanımlara yöneltilmiş sanatsal bir tepkiyi yansıtı r. JLlk romanı olmasına karşın en başarıh yapıtlarından biri olarak değerlendirilen "Ağ" yaşamını ucuz romanlar çevirerek kazanan bir yazarın, geçmişiyle ve kendisiyle hesaplaşması üzerinde odaklanıyor: Murdoch,bu yazarözelinde insanın, rastlantıları ve öteki insanları dikkate almadan, kendi yaşamını, kendi tasarılarına göre ne ölçüdc yaşayabileceğini sorguluyor. NAZAN AKSOY Ağ'm felsefî sorunu Nedir Ağ'ın felsefî sorunu? Murdoch bu felsefî sorunu romanda nasıl somutluyor? En geniş anlamıyla, sorun insanın hayatla, içinde yaşadığı dünya ile iletişim kuramamasıdır. Bu sorun romanda iki düzeyde ele alınıyor: bir yandan, Jake'in bir birey olarak öteki bireylerle iletişim kurması; öte yandan, bir yazar, bir romancı olarak hayatla iletişim kurması. Murdoch bu iki düzeyi iç içe veriyor. Bir yandan, kendi benliğine hapsolmuş, yalnızca kendi zihninin ürünü olan, gerekçesi yalnız kendisinden sorulabilecek mantık kalıplarıyla dünvaya bakan, bu yüzden de insanları bir türlü anlayamayan Jake Donaghue'a başka insanlarla iletişim kurma yolunun onların "başkalık"larını tanımaktan geçtiğini sezdiriyor; bir yandan da, sanathayat ilişkisinin, sanatın hayatı nasıl dıle getirebileceği sorununu deşiyor. Romanın kanramanı Jake Donanghue bir yazar, bir sanatçı olduğu için, hayatın dağınık bir durumdaki indirgenemez, tikel, somut gerçekliklerini belli bir düzen ya da bir biçim içinde sunmak zorunda olan birinsandır. Hayatın rastlantılarını ya da kavramlaştırüamamış, bir düzene sokulmamış gerçekliklerini reddeder; çünkü her şeyden önce bir sanatçı olarak "biçim"e, yani gerçekliği yansıtacak ya da gerçek yaşantıları imgelem düzeyinde, gerçek dünyayta özdeşlenemeyen bir ikincil aünya olarak düzenleyecek bir biçime gereklılik duyar. Ancak, birçok felsefî romancıdan farklı olarak, düşünceler değil, olaylardır romana yön veren Murdoch'da. Murdoch kahramanını bir çeşit zihni eğitimden geçirmek için onu birçok eğlenceli serüvenin ortasına atar. Ama bu olaylara anlam kazandıran da Murdoch'un felsefî düşünceleridir. Jake'in başından geen binbir serüven ona hayata yeni ir gözle bakmayı öğretmiştir. Bir ğ, ünlü Ingiliz romancısı ve mm düşünürü Iris MurMM doch'un ilk romanı. Yazar M V 1976'da yayımlanan bir söyleşisinde Ağ'm ilk yazdığı değil, ilk yayımladığı roman olduğunu söylüyor. "Güldürücü, etkileyici, içinde biraz fikir bulunan küçük bir sanat eseri yazmak istemiştim (...) Daha çok bir gençlik kitabıydıbu."(l) Murdoch'un 1976'da söylediği bu alçakgönüllü sözlere rağmen, roman ilk yayımlandığında büyük övgü ile karşılanmıştı. Ne var ki, bu övgüler eleştirmenlerin romanın kimliğini tam anlamıyla çözümleS AY F A 12 yemeyememelerınden, bir başka deyişle, eseri toplumsal gerçekçi bir roman sanmalarındanTcaynaklanıyordu. Gerçekten de, Ağ ilk bakışta topluma başkaldıran bir aydının serüvenleriüzerinekurulmuştur. Hikâye Londra'nın, Paris'in bohemaydın çevrelerinde geçer, eserin kahramanı isehayatı düzensiz, toplumla, onun yasaları ile sürekli didişen, başkaldıran bir aydındır; romanda Londra şehrinin, meyhanelerinin, Thames ırmağının, sokaklarının, insanlarının çok etkileyici bir betimlemesi vardır, bu mekânda yaşanan çağdaş hayat çarpıcı, keskin, gerçek ayrıntılarıyla verilir. Ama eserde bütün ayrıntılarıyla verilen bu çağdaş Londra yalnızca ro manın mekânını oluşturur. Ama bu gerçek mekânın anlamı bir gerçekçi romandakinden çok farklıdır. Çünkü bu gerçek mekânda Iris Murdoch Türkçe'ye çevrilen öteki romanlanndan da bildiğimiz gibi, enikonu gerçeklik duygusu uyandırmayan hikâyeler anlatır. İlk bakışta, yaşadığı toplumda ve onun değerleri ile uyuşmaz gibi görünen romanın kahramanı yazar Jake Donaghue'ın asıl sorunu toplumsal olmaktan çok felsefî bir sorundur. Yazıldıöı dönemde eleştirmenlerce "toplumsal" roman, "gerçekçi" roman, "protesto" romanı gibi kavramlarla tanımlanan Ağ birbakıma bütün yaftalara bir yazar ola l CUMHURİYET KİTAP SAYI 207