Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Varoluşçuluğu Ingiltere'ye taşıyan yazar: Iris Murdoch ve "Ağ"t Varoluşun kaynağı tor'un "Uyarlama" (La Modification) ve Claude Mauriac'ın "Markiz Saat5'teÇıktı" (LaMaraııisesortit a cinq heurs) sayılabilir. Ingiliz kadın romancı Iris Murdoch ilk romanı olan "Ağ"da (Under The Net), bu Fransız geleneğini olağan lüstü bir beceriyle Ingiliz topraklafrına taşıyor. Murdoch'un Sartre üzerine hazırladığı "Sartre: Yazarlığı ve Felsefesi" adlı çalışmasının arkasından yayımlanan Ağ'ın kahramanı (Jake Donaghue) kitabın ilk sayfasında yaratıcısını taklit edercesine kendısini, Ingiltere'ye burnunda Fransa kokusuyla inen, bavulları Fransız yazarların kitaplarıyla dolu bir kişi olarak tanımlıyor. Jake Donaghue, bize sürekli olarak birinci kişinin ağzından anlatılan bu hikâyenin ilgi merkezi olmaktan asla vazgeçmiyor. Jake, her ne kadar romanda uzun süre yalnız kalmaya dayanamadığını, yalnızlıktan nefret ettiğini belirtse de kendisiaslındabir"yalnızlıkuzmanıdır." Jake romanda,"Hayatımın özü kendi kendimle yürüttüğüm özel bir konuşmadır ki bunu bir diyaloğa çevirmek kendi kendimi mahvctmckleeşanlamlıolur"itirafında bulunuyor. Jake'in kendi tahlilini yaptığı roman, dış dünyanın yoğun belirsizliğini keşfetmesiyle kendi kendini yaratan bir eser haline dönüşecck. Jake'in ben, dünya, kurgu ve üçü arasındaki bağlantıyı inceleme eğilimi, Ağ'ın selfbegetting roman olduğunun önemli bir göstergesi. Her selfbegetting romanda olduğu gibi Ağ da Tcendi sanatçı kişiliklerine sahip. müzdekinden farklı nedenlerle de olsa "farklıhk" kavramı üzerinde kafa yormuş düşünürlerden biri olduğunugösteriyor. Öteyandan, sanat eseri ile gerçeklik arasındaki ilişki günümüzün sanat kuramında artık tartışılmıyor bile. Kurmaca bir metnin hayat ile ilişkisi üzerinde değil, yarattığı kurmaca dünyanın dilsel olarak gerçekleşme biSimleri üzerinde duruluyor. Bu açıan baktığımızda Murdoch'un sanat konusundaki görüşleri aşılmış olmakla birlikte, eserlerinde bir türlü yaratamadığı "gerçeğe benAncak bu sanat eserinin en önemli kişiliği tabii ki kendisini hikâyesine yabancı gören Jake Donaghue. Yitik Zaman Peşinde'nin kahramanı Marcel ya da Bunalım'ın kahramanı Roquentin gibi Jake de bir yazar. "Dünya Bay Oppenheim'a Kalacak" adlı epik bir şiir yazan Ja ke, hayali kişilik Jean Pierre Breteuil'in en çok satan kitaplar arasında yer alan yarı çağdaş romanlarını çevirerek para Kazanıyor. Jake'in çevirdiği romanlardan biri olan "Tahta Bülbül"ün konusu ise yansıma ve yaratma arasındaki ilişki. Jake'in çevirdiği romanlardan biri olan 'Tahta Bülbül"ün konusu ise yansıma ve yaratma arasındaki ilişki. Jake'in romancı kişiliğiyle gerçek kişiliği birlikte gelişiyor. Herikiki Ingiltere'de yayımlanan Çağdaş Edebiyat Eleştirisi (Contemporary Literary Criticism) adlı ansiklopedinin on beşinci cildindeki Iris Murdoch bölümünden Steven G. Kellman'ın Murdoch'a ilişkin yazısını sunuyoruz aşağıda. STEVEN G. KELLMAN endiliğinden ortaya çıkan ı oman (selfbegetting novcl), bu yüzyılın en beflı başlı edebiyat türlerinden biri oldu. Türün en önemli örneklerinden biri, Marcel Proust'un "Yitik Zaman Peşindc" (A la recherche du temps perdu) adlı romanı. Proust'un romanından bu yana yazılmış kendiliğinden ortaya çıkan romanlar arasında en dikkate değerolanJeanPaul Sartre'in "Bulantı" (La Nausee), Michel Bu K çeşit Bildung yaşantısıdır bu. Başka insanlann farklılığını ve bunu kavramakta yatan zenginliği anlamış, bir kafa eğitiminden geçmiştir. Murdoch üzerinde geniş kapsamlı bir inceleme yazdığı Jean Paul Sartre'in tersine, "başkalarının cehennem olduğu "na inanmaz. Günümüzde Batı toplumlarının kendilerini sorgulama süreçleri ile başlayan "başkası"nı tanımak, "farklılıklar"ı bir potada eritmek yerine farkhlığın özendirilmesi gibi görüşler Murdoch'un günüC UM HURI Y E T KİTAP SAYI 207 zer" dünyalann yokluğu, buna karşılık yarattığı oyunsu yapay doku, gerçekçi betimlemelerinin arkasında yatan gerçek dışı kurgular, başka edebî metinlerle kurduğu parodiler onu hayran olduğu gerçekçi roman çizgisinden uzaklaştırarak istemediğibir biçimde güncel kılıyor.B Ağ/Iris Murdoch /Çev: Nihal Yeğınobalı /Ayrıntı Yayınları/288s. 1) Bkz Malcolm Bradbury'mn Murdoch 'la gorüşmesımn bant kayiı şilikte Ağ'ı yaratıyor. îkinci sınıf kurgu romanların çevirmeni olarak kendi yaratıcılığına dizgin vuran Jake, arkadaşı Hugo sayesinde "Dilin yanlışlık yapmaya yarayan bir mekanizma", dolayısıylaedebiyatın da sahtekarlık olduğunu ve "insan ruhunun yalnızca sessizlikte Tann'ya ulaşabileceğini" anlıyor. Jake'in yeni romancı kişiliğini şekillendiren başlıca etken Fransız yazar Jean Pierre Breteuil'ün geçirdiği donüşüm. "Biz Fatihlerin" yayımlanmasıyla Breteuil'ün ruhu ücretli bir askerinkinden gerçek bir sanatçınınkine geçiyor. Breteuil'ün" S A YFA 13