07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

A'dan Z'ye film çekimi Sinemada Yönetmenlik / Edward Dmytryk / Çeviren: Ülkü Uzun / Afa Yayınları / 148 s. CKKKodNo: 011.102 HErtK DURM9 "Yönetmen ne yapar?" 1923 yılında Paramount'ta kurgucu olarak başlayan, 1935'ten günümüze birçok filme imzasını atan Amerikalı yönetmen Edward Dmytryk bu sorunun yanıtını şöyle veriyor: "Leo McCarey dahil pek çok yönetmene bu soru sorulmuştur. Üniversitede neredeyse her gün bu soruyu duyarım. Tam bir yanıt bir hafta sürebilir. Basit olanı ise 'Yönetmen, oyuncularının kendilerini tamamen güvenli hissetmelerini sağlar.' tdeal olan budur ve çok ender ulaşılır. Ancak yönetmen bu ideale ne kadar yaklasırsa, kusursuz filme de o kadar yaklaşır. Ancak güven aşılamak, kolay iş değildir." Edward Dmytryk, senaryodan gösterime uzanan evre de bir filmin oluşumunu 12 bölümde irdeleyerek adı "Sinemada Yönetmenlik" de olsa aslınsa sinema izleyicisi için oldukça yararlı bir el kitabı hazırlamış, "yönetmen" çevresinde bir düşten, düşünüşten, adım adım gerçekleşen bir filmin oluşumunu kaleme almış yalın ve özlü bir anlatımla... Yalnızca kitabın bölüm başhklannı sıralamak kitabın oylumu hakkında bir fikir verecektir sinemaya meraklı okurizleyiciye. "Senaryo, hazırhk, oyuncu seçimi, ekiple birlikte çahşmak, çevre düzenlemesi, çekim başlıyor, çekim teknikleri, mercek kullanımı, filme çekmek, kurgu, seslendirme, deneme gösterimi." Dmytryk, "Başlangıçta söz vardı..." diyerek giriyor anlatacaklarına. Ve filmin temeline ilk harcı koyuyor: Senaryo. Birkaç yıl önce "Macarlar" adında bir film oynamıştı sinemalarımızda. Olağanüstü güzel, etkileyici bir filmdi. Filmi izledikten #sonra Milliyet Yayınları arasında çıkan romanı geçmişti elime. Filmin etkisiyle büyük bir heyecanla romanını da okumuştum. Ama sonuç tam bir düş kırıklığıydı. Seyrettiğim o olağanüstü filmin romanı bu olamazdı. Elbet bunun tersi de olabilir. Nice güzel romanlardan kötü filmler yapılmıyor mu? Diyeceğim sinema ayrı bir düş, ayrı bir büyü. D,mytryk, işte bu küçük kitabında bu büyünün kapılarını aralıyor. Anlattıkları yalnızca kuramsal şeyler değil, bunları kimi kendi deneyleriyle, örnekleriyle de zenginleştiriyor. Kimi sinema hilelerinin ipuçları da diyebiliriz bunlara. İşte çevre düzenlemesiyle ilgili örneklerden biri: "Yönetmen olarak yaptığım üçüncü film, Golden Gloves (Altın Eldivenler) adında B sınıfı bir yapımdı. Admdan anlaşılacağı gibi çekimlerin çoğu bir boks ringinde geçiyordu. Hollywood Legion Stadyumu'nu kiralamayı ve 3000 figüran kullanmayı umuyordum; B sınıfı film bütçesi ancak boş bir sahneye ve 300 figürana olanak tanıdı." S A Y F A 1 Senaryodangösterimeuzanan evrede 'Sinemada Yönetmenlik* Boş bir sahnede ve 300 figüranla bu işi nasıl başaracaktı Dmytryk? Yönetmen çekimden önce gider, gerçek olayı inceler. Salonda ışıklandırma nasıl? Seyircinin dikkati hangi noktada? Çözümü yine Dmyfryk'ten dinleyelim: "H7.un çekimc baylamadan önce, yirmi 0U17 k.ıd.in dışında luın iiguiüiılaıı bu ü^gen şeklmde kamcrıyla ring arasına yerleştirdim, üçgenin tepesine de kaınerayı kurdum. Üçgenin yanlarındaki insanlar çerçevenin kenarlarına yaklaştılar ve hiç kimse harcanmadı. Çekim için hazır olduğumuzda ringin üzerindeki parlak ışıklar kamera ve ring arasındaki seyirciyi geriden aydınlattı. Set görevlileri ellerindeki duman püskürtücüleriyle seti puslu bir havayla doldurarak küçük bir kalabalığın içinden koşarak geçtiler." "Yönetmen daha sonra şunları yapar:Sahnenin dibine ringin oldukça uzağına, tavandan yere uzanan, duvardan duvara gerilmiş siyah perdeler asılır. Perdelerin önüne farklı yükseklikte, seyrek aralıklarla yükseltiler yerleştirilır. Bu yüksekliklere ellerinde ışaret fişekleri olan figüranlar seyrek olarak oturtulur. Ve bu figüranlar çekim sırasında zaman zaman ellerindeki fişekleri ateşlerler. Sonuç: Sigaralarını yakmaları dışında karanlıkta görülemeyen tinlerce boks hayranının varlığı. Dmytryk, yukarıdaki örnekte olduğu gibi film çekiminin her evresinde ne oluyor, ne yapılıyorsa böylesi örneklerle anlatımını çeşitlendiriyor. "Sinemada Yönetmenlik" kitabının başka bir özelliği yaşamını sinemaya adamış bir sinema adamının satır aralarında sinema üzerine, film sanatı üzerine deneyderden süzülmüş kimi düşüncelerine yer vermesi. Benim rastgele altını çizdiklerim: "tyiniyet her zaman iyi ticaretten daha ekonomiktir." "Yeni bir oyuncuyu halka satmak, hem mesleksel ilerleme hem tek film açısından para ve zaman alır." "Yıllardır başarılı ve iyi filmler ünlü oyuncularla değil iyi oyuncularla yapılagelmiştir." "Fazladan dikkat fazladan zaman ister." "Cennette her zaman en azından küçük şeytan vardır." Dmytryk, yıllarını Hollwood'a vermiş bir yönetmen. Bu büyülü ortamın adı bilinen birçok oyuncusuyla birlikte olmuş. Yine kimi satır aralarında bu büyülü ortamın kimi efsane isimlerinin gizli yönlerini açığa vurmaktan da geri kalmıyor Dmytryk. Bu kimi filmlerin mekânı için de geçerli, kimi oyun»rııl.ir için de... Örnegin Doktur Jivagö fıİminın büyük bölümu İspanya'da çekilmiş. Irlandalı Kız filmindeki tufan İrlanda'da değil, Güney Afrika'da görüntülenmiş. Genç Aslanlar filmindeki İCuzey Afrika sahneleri Güney Kaliforniya'daki Borrego çölünde çekilmiş. Dmytryk'ın oyuncular hakkındaki gözlemleri ise şöyle: "Glenn Ford bir profesyoneldir. Tüm gerçek profesyoneller gibi sette değil evinde hazırlanır. Daha ilk birkaç çekimde çok iyi ve içtendir. Büyük bir aktör olan Marlon Brando ise farklı yaklaşımlar denemeden ne yapmak istediğini bilmez." John Wayne ve yönetmen Henry Hathaway meslek hayatlanna aksesuar bölümünde başlamışlardır. Ornekleri daha fazla uzatmak istemiyorum. Ama bir dipnot olarak şu söylenebilir: Edward Dmytryk'in kitabı "Sinemada Yönetmenlik" adına bakılarak yalnızca yönetmenler için yazılmış sanılabilir. Ashnda hiç de öyle değil. Kuşkusuz yönetmenlerin bu kitaptan kendileri adına çıkaracağı bazı dersler olabilir. Bence bir film çekiminin arka yüzünü göstermesi açısından asıl film izleyicilerinin okumasında yararı olacak bir kitap "Sinemada Yönetmenlik." Özellikle de sinemanın yeniden gündeme geldiği, salonların dolmaya başladığı şu son günlerde sinema izleyicisınin bilinçlenmesi açısından. Çünkü Dmytryk, filmin nasıl yapıldığını anlatırken nasıl anlaşılması gerektiğinin de altını çizmeye özen göstermiş. Yalnızca bunun için bile okunmaya değer bir kitap. D 1932 yılında çekılen Mata Hari filmının setınde Greta Garbo, yönetmen George Fitzmaurice (ortada) ve Ramon Novarro. C U M H U R İ Y E T K İ T A P : SAYI 26
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle