25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 bini aşkın yeni sözcük Öz Türkge Sözlük / Ali Püsküllüoğlu ABC Yaymları / 15.000 TL CKK Kod No: 148.064 ABC Kitabevi, Ali Püsküllüoğlu'nun " ö z Türkçe Sözlük"ünün gözden geçirilmiş, geliştirilmiş d o kuzuncu basımını yayımladı. Kitabevi sözlüğü, kuşe kâğıda basmış. Baskı özenli; ona boy, ciltli... Ele alındığında göz dolduruyor, okuma isteği veriyor. Emin Özdemir, sözlük için; "Roman gibi... Oturup roman gibi okuyorum" dedi, şaşırmadım. Sözlük, giizel Türkçemizin, gün gün yaygınlaşan açık, anlamlı yeni sözcükleriyle dolu. Açıyorsunuz: "Kentsoylu", "ke1 sim", "kesimevi", "kesif', "keşik", "kılcal", "kılgı", "sonuç", "sorun", "sorumlu", "sorumsuz"... gibi mad de başı olan 4000'den çok yeni sözcük buluyorsunuz. Kitabın içeriğinin görünüşüne de yansıtıldığı nemen anlaşılıyor. "Öz Türkçe Sözlük" gibi yapıtların, kısa aralıklarla gözden geçirilmesi, zorunludur. Türkçenin özleşmesi, özleşen Türkçenin daha yaygın kullanılması nedeniyle sözlüğün önceki basımlarını eskimiş, eksik kalmış saymak gerekir. Dillerin büyüklüğü, yetkinliği, başkaca ölçütlerin yanı sıra sanırım, tarih içinde sözlüklerinin yazılmış olup olmamalarıyla da ölçülebilir. Ölçülebilir, çünkü sözlükler, yazarının dile bilinçli, dizgeli bakısının ürünleridir. Tıpkı haritalar, fotoğraflar gibi sözlükler, dilin Ali Püsküllüoğlu Öz Türkçe Sözlük'ün gözden geçirilmiş 9. basımı yayımlandı 02. TURKÇE SÖZLÜK ŞEMSETTİN ÜNLÜ Püsküllüoğlu'nun sözlüğünde, sözcüklerin çoğu için, ayrı ayrı birçok kitap, dergi, yayın tarandığı; sözcüklerin doğru kullanımına örnek olabilecek (kendisi "tanıklı sözlük" diyor) tümcelerin bulunduğu görülüyor. Sözlüğün dokuzuncu basımında, yazılarından örnekler alınan yazarların sayısı 325'i bulmuş. Günümüz yazarlarının, bilim adamlannın, gazetecilerinin büyük çoğunluğunun öz Türkçe sözcükleri kullandıklarını gösteriyor bu. Öz Türkçe Sözlük'e baktım; dikkatlice baktım; "gökkonuksal"... "içigeçmiş"... gibi herzeler... bühtanlar... var mı sözlükte? Hayır, yok! "Karşıhklar Kılavuzu" bölümünde; "herze" var; "bühtan" var da öbürleri yok. ...Herze: Saçma, saçma söz; bühtan, kara çalma anlamına geliyor. Ne de çokmuş kolayca kara çalmayı sevenler, öz Türkçeyi karalamak isteyenler... Sözlükler övüncü, kıvancıdır dillerin. Kaşgarlı Mahmut'un Divanu Lügatit Türk'ü yazdığından (1072) bu yana 918 yıl geçmiş. Biz Türkçe konuşanlar, yaklaşık bin yıldır sözlüğü olan bir dili konuşmanın tadını duyarız. Bin yıl önce sözlüğü yazılmış olan bir dil, uygarlık tarihi içinde önemle sözü edilmesi gereken bir ekınin dilidir hiç kuşkusuz. Sözlüğün ikinci bölümünde, sözlüğün adı, içeriği, yöntemi üstüne açıklamalarda bulunduktan sonra; "Bu sözlüğün ereği, Dil Devrimiyle dilimize kazandınlmıs sözcükleri öğretmektir... Bu sözlükteki sözcüklerin pek çoğu başka hiçbir sözlükte yoktur ve ilk kez bu sözlükle sözlüğe girmiş olmaktadırlar" diyor Püsküllüoğlu. "Ama yalnızca bu nitelikteki sözcüklerle yetinilmemiş 'acımak' gibi, 'ırmak' gibi bilinen sözcüklere de yer verilmiştir ve bunda, 'merhamet etmek', 'nehir' gibi yabancı karşılıklarının kullanılmalarını önlemek, Türkçelerini anımsatmak amacı güdülmüştür" diye ekliyor. Sözlükler o dili konuşanlann kimliğinden bir yansıma olduğu için, sözlük yazarları, hem insanı hem de toplumu iyi, çok iyi tanımalıdırlar. Ozan Ali Püsküllüoğlu, şiirleri yanında sözlükleriyle de bunu kanıtlıyor. D ancak dural eörünümünü verirler. • Bu açıdan bakıldığında sözlük yazarı; sözcüklerin doğru anlamlarını saptamak; yerinde, doğru kullanımlarına yardımcı olacak örnekleri bulup abecesine göre sıralamaktan öte, dilin tarih içindeki durumunu saptayan önemli bir işi de üstlenmektedir. Bunların, yeterli bilgi, araştırma gücü, beceri, her aşamasında yenilenen bir dil sevgisi istediği açıktır. Baskm Oran'ın Atatürk milliyetçiliğine bakışı Bağımsızlık ve çoğulculuk Atatürk Milliyetçiliği/Baskın Oran/Bilgi 1i^n^ı7278s7Î2^00Tl. CKK KödNo: 152.527 , Baskın Oran'ın Atatürk Milliyetçiliği adlı kiubının ikinci baskısı yayımlandı. Kitabın ön kapağında "Resnıi ideoloji dışı bir inceleme" nitelemesi hemen göze çarpmaktadır. 1980 yılında yazılmış. ve uzun bir süre .sonra yayımlanabilmiş bu kitabın, kısa sürede ikinci baskı yapması önemlidir. Bunda, konuya bilirosel bir anlayış içinde, tarafsız bir inceleme olmasının etkisi Llbene büyüktür. C)r.ın, konııva girmedcn önce milliyetçilik ve Türki^e konusıınu Ac .\\m\y, milliyetvilik kavramı üzerinde duıımış \ı/ ^L'^ıth vollard.ın gclişen durumu irdelemıştır. Ona göre "Amürk milliyetçiliği, çevresinden ve zamanından kopuk olması anlamında 'özgün' bir hareket değildir". Ama bir bakınıa da"çağına oturan bir olgıT'dur. "Atatürk milliyetçiliği savaş sonrasında ortaya çıkan bırçok 'milliyetçi' yönetimden biri ve birincisidir ATATÜRK MİLLİYETCİLİGİJ anıa bu 'milliveıçilıkler' emperyalizm yapmak için ortaya çıkmışfarken Türk örneği emperyalizmc karşı çıkmak için onaya atılmıştır. Diğer rejımkr Avrupa sistemi içinde Avrupa'ya egemen olmaya uğraşırken Atatürk milliyetçiliği Avrupa sistemine yabancı bir ülkede ve o sıstemin egemenliğinden kurtulmak için savaşmıştır" (s. 3637). Bu alıntının, Atatürk milliyetçiliğini çok iyi belirttiği kanısındayım. Gcrçı, Oran, daha başka özellikleri üzerinde de durmuştur. Aıatürk milliyetçiliğini hazırlayan fikir ve eylem ortamını incelerken Yeni Osmanlılar ve Jön Türkler'in düşünceleri ile yapabildikleri eylemler üzerinde durmuş; sonra da Ziya Gökalp'ın bu konudaki çalışmalarını dcğerlendirnıiştir. Baskın Oran, ilkin, Atatürk milliyetçiliği ideolojisinin kaynakları üzerinde geniş bilgiler vermış; Kurtuluş Savaşı döneminde Anadolu'nun çeşitli yönlerden durumunu belirtmis, sonra ch o yıllarda Anadolu toplumunun yapısal özellikleri üzerinde durmuştur. O yıllardaki aydınlanmızın durumu ve anlayışları ile Atatürk'ün nıtehklerı ve kışiliğinı de beli'rten Oran, Atatürk mılliyetçiliğinde önemli olan üç ögeyi ayrı bölümler olarak genişliğine ve derinliğine irdelemıştir. Bunlardan birinci öge ya da onun deyimivle işlev, bağımsızlıktır. Bu işlevi tarihsel boyutundan başlayarak çeşitli yönleriyle değeriendirmiştir. İkinci işlev, Batılılaşma ("muassır medenıyet"e erişme")dir. Ulusal bir devletin kurulması, cumhuriyetçilik, laıklik, yeni toplumsal düzen gibi birçok konu değişik boyutları ile ele alınıp irdelenaiği gibi ekonomik yön (devletçilik), toplumsal yön (halkçılık), kültürel yön (Batıya yöneliş) dc aynı görüş ve anlayış içinde, elde bulunan kaynaklardan da yararlanılarak incelenmiştir. Baskın Oran'ın üzerinde durduğu son durum ise "kimlik sorununu çözmek"tir. Burada ö/ellikle "özgün ve üstün kimlik" savını ele almış ve tarih.savı ile dilsavı konusunda ağırlık vermiştir. Baskın Oran, burada bazı yanlış adımları belirtmis, olumlu adımlar olup olmadığına değinmemijtir nedense. Bu savla ilgili ;örüşleri biraz "güdük" kalmıştır. Batı ile özdeşlik savı kı.onusundaki görüju, biraz daha bütünleyicidir bize göre. Baskın Oran, kitabının "sonuç" bölümünde, önce bir özetleme yapmış, sonra da Atatürk milliyetçiliği ile Türkiye'de bugünkü milliyetçilik anlayışını karşılaştırmıştır. Bu karşılaştırmada, son yıllardaki gelişmelerin bir gerileme; Batılılaşmadan, teknolojik gclişmeden pay alamama ve bunlara katılamama olduğu kanıtlanmaktadır. Ona göre "Atatürkçülük demek, Atatürk'e dönınek kesinlikle değildir. Atatürk'ün iki amacını, yani bağımsızlığı ve çoğulcu demokratik toplumu bugünün yeni koşul, olanak ve gereksinmelerinin gerektirdiği çözümlerle, onun bıraktığı yerden devam ederek gerçekîeştirmeye çalışmak demekıir" (s. 277). Biz de bu kanıdayız. Aksi görü>te olanlar için elbette diyecek sözümüz yok; ama, bu kitabı okuyup gerçekleri görmelerini önerırız. LJ CUMHURIYET KİTAP: S / l f / 26 S A YF A 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle