Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Balzac'ın biyografisini yazmış olan Andre Billy, olayın gerisini şöyle anlatıyor: "Yakın arkadaşlarından Dutacq'a görc Balzac, Jardies'deki kameryanın altında tam iki ay durmadan, 'sürekli hareketi' aradı; bir akşam da: 'Eureka (buldum)' diye bağırdı. Hemen o anda Dutaca'a, bulduğu şeyi tasdik ettirmek için bir kâğıt imzalattı. Eğer bu belgenin aslı Chatilly'de saklanmamış olsa, buna kimse inanmazdı. Dutacq'ın imzaladığı kâğıtta şunlar yazılıydı: 'Monsenieur de Balzac'ın bana, (sonsuz sulama sistemini) anlattığını ve bu konuda son derece ketum davranacağıma söz verdiğimi onaylarım.' Balzac sistemini iyice inceledikten sonra bir eksik olduğunu fark eder. Nitekim Duracq'a yazdığı mektupta da: 'Bizim iş suya duştü; makinede iki at eksikmiş,' diye yazar." Aradan bir süre geçtikten sonra Balzac, kendini derin matematik kombınasyonlarına adar, bu yolla da Bade ve Hombourg kumarhanelerini havaya uçurabilmeyi amaçlamaktadır. Romancı önemli matematik formüiünü ararken, Jules Sandeau da var gücüyle ona yardım etmektedir. Ama ne yazık ki, bu projesinde de çift sıfırı unuttuğunun farkına varır. Korsika'ya gidip afyon yetiştirmek, çavdar unundan ballı kurabiyeler üretip, Paris banliyölerinde piyasaya sürmek, Koiombiya'da altın madeni aramak için Fransa'yı terk etmek (Fransa'yı terk etmek, Balzac'ın başının her sıkıştığında düşündüğü bir yoldur), Balzac'ın çılgınca düşüncelerinin yalnızca birkaçıdır. Sonunda Balzac, Mademoiselle de BeUeIsle'in sahneye konduğu ilk akşam, Comedie Française'in merdivenlerinden inerken Baba Alexandre Dumas'ya "Bütünüyle yıprandığımı anladığım zaman, tiyatro oyunu yazacağım," der. İki yazarın birbirini hiç sevmediği söylenir. Üç Silahşörler'in yazarı taşı gedığine koymakta gecikmez: " O halde sevgili dostum, hemen bu işe başlayabilirsiniz." Mont de Piete'ye üç bin frank borcu vardır. Chronique de Paris olayından dolayı on iki bin franklık borcu üstüne almıştır. Jardies'de satın aldığı ve onarımına büyük masraflar yaptığı malikânesi ise elli beş bin franka mal olmuştur. Balzac, icra memurlarını şaşırtmak için Balzac köylülerte sahte bir kira mukavelesi imzalattığı Guidoboni'lcre on beş bin, Madam Delannoy'a otuz beş bin, Surville'lere iki bin beş yüz, Dalbin babaya beş bin, matbaacılara ve gazetelere kırk bin frank borçludur. Ayrıca ailesine de niçbir zaman ödeyemediğı yüklü bir miktar borcu vardır. Bu arada, işin daha da kötüsü, şaşırtıcı tekniklerle tam üç ay atlatabildiği kır bekçisine bile otuz frank borçludur. Günün birinde karşısına çıkan bu alçakgönüllü devlet memuru ünlü romancıya: "Mösyö de Balzac, artık mesele müzikal bir hal aldı, değil mi?" der. (...) Balzac, 'Vautrin' adlı oyunu knulık tarafından yasaklanınca, yeniden para telaşına düşer. Oyunun yasaklandığı gün evde otururken yakın dostu Gozlan'a yeniden projelerini anlatmaya koyulur: "Bak dostum", der; "Jardies'nin aşağısında, malikânemin yanından geçcn şu arsayı görüyor musun? Birkaç güne kadar orada, civardaki zengin köyle en iyi sütü verecek bir süthane kurmayı tasarhyorum. Dünyanın en ünlü ineklerini, Rambouület'nin en çok süt veren inekJerini satın alacagım. Bütün masraf çıktıktan sonra yılda üç bin frank kazanacağım. Nasıl, güzel değil mi? Bak, onun aşağısında dört köşe bir arsa daha var. Orada da Quintinie'nin XIV. Louis için yetiştirdiği, ondan sonra da XV. Louis ile XVI. Louis^ nin yedıği o meşhur sebzeleri yetiştireceğim. Dahası var... Sola bak; Malaga kadar güneş gören şu arazide güneyin yetişen üzüm kütüklerinden yetiştireceğim." "Güneyde yapılan şarap berbat bir şaraptır," der Gozlan da. 1833 yılı sonunda, 1832 yılına oranla 4279 frank fazla, yani, ailesine olan borçları hariç, 25116 frank borcu vardır Balzac'ın. Gerçekte ise, matbaacıların verdikleri avanslan hesaba katıldığında, borcu bundan çok daha fazladır. Para ve kitap olarak borcu, aşağı yukarı 36 bin frank tutmaktadır. 1836 yıh sonunda Balzac'ın borcu, 1835 yılına oranla 53 bin frank artmıştır. Balzac, Cromwell adlı manzumesini, yakınlarımn kurduğu bir edebiyat mahkemesinin karşısına çıkıp okur. Cromwell'i dostları çok kötü karşılar. Dinleyiciler sıkıntıyla birbirlerine bakarlar. Her şeye karşın oğluna karşı büyük bir düşkünlüğü olan, onu kendisine benzeten baba Balzac, bir hakem tayinine karar verir. Laure'un nişanlısı Surville, romantiklerin amansız düş. jnanı Andrieux'ü teklif eder. Kitabın ön çalışmalarını ona gönderirler; arkasından da Madam Balzac ile kızı, şairin vereceği hükmü öğrenmeye giderler. Bay Andireux, "Birbirine bağlı olmayan bu yazılann yazarı, edebiyattan başka her seyle uğraşabılir" der. Bir yandan cesareti kırılan, bir yandan da küplere binen Balzac, ileri sürülen iki hakemi daha reddeder: bunlardan biri Comedie Française sosyetesinden ünlü ve güzel Lafon, öteki de Templiers'i yazan Raynouard'dır. Kısacası Balzac, ne aşılmaz erdemleri olan mükemmel bir yaratıktır, ne yazdığı her kitap yayınevlerince kapışılan bir yazardır ne de tüm romanlarında baştacı ettiği "tutku"larını denetleyebilen kişiliği vardır. Kuşkusuz Balzac'ı 19. yüzyılın en büyük romancılarından biri yapan birçok üstün özelliği vardı. Sözgelimi, romanlarında hep Paris sokaklannı süsleyen begonyaları Paris'in simgesi haline getirecek denli gözlem gücüne sahiptir. Çalışma disiplini hayranhk vericidir vb. Bütün bunları sayfalarca anlatan bir yığın da kitap vardır zaten. Oysa bu yazılanlar, 19. yüzyıhn ünlü romancısı ve belki de tüm zamanların en büyük romancısı olmaya aday Honore de Balzac'ın yaşamından kısa kesitlerdir. Ama yazı yazmak isteyen her insan için de oldukça renkli ve umut verici bir yaşamdır. Yazarlığın "Allah vergisi" olduğunu sananlar için ise tam bir yıkım olmalıdır Balzac'ın, Dostoyevski'nin ve benzeri tüm 19. yüzyıl yazarının yaşamları. İnsan, dünyanın neresinde olursa olsun eğer yazmayı Balzac gibi "değişik bir tutku" haline getirmeyi becerebiliyorsa, yazarlığı fazlasıyla başaracakur. Mükemmeli aramamak koşuluyla tabii ki. D T Û R K Ç E D E B A L Z A C Goriot Baba / Cemal Süreya / Cem Yayınları / 360 S. 12.000 TL. Vadidcki Zambak / Çevıren: Cemal Süreya / 308 s. / 10.000 Eugenie Grandet / Çevıren: Güler Dikmen / Oda Yayınları / 256 s. / 7.000 TL. Köylü lsyanı / Çeviren: Nesrin Altınova / Oda Yayınları / 359 s. / 10.000 TL. Cesar Birotteau / Çeviren: Cevdet Perin / 368 s. / 7.000 TL. Köylüler / Çeviren: İsnuil Yerguz / Sosyal Yayınlar / 410 s. / 12.500 TL. Otuz Yajındaki Kadın / Çevıren: Mına Urgan / 234 s. / 10.000 TL. S A YF A f 3 C U M H U R İ Y E T K İ T A P : SA Yl 26