Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Marguerite Durashn sinema ile ilgili yazılan 'Hayatım dublajlı bir film' Yeşil Gözler / Marguerite Duras / Çeviren: Nilüfer Güngörmüş / Metis Yayınları / 184 s. / 8.000 TL / Kod No: 079.098 CELAL KIRCI "Hayatım dublajlı bir film; montajı kötü, kötü kurulmuş; toptan bir hata. Ne cinayeti, ne polisi, ne de kurbanı olan, konusu bile olmayan bir polisiye." Marguerite Duras hayatım tanımlarken, kendı yaşamının gerçek bir tlım olmıvacağını, gCyek bir flım olabılmcsi için kendisinin tek söz etmeden, özel bir şey düşünmeksizin, tek başına bir sahnede durmasının ve kendini gözler önüne sermesının gerektığıne ınanmış bir yazar. Yaşamdan biraz da umutsuz, yazdıklarını yaşantısının umutsuzluklarıyla orantılamış. "Gerisi, odamın mavi dolaplarında sürünenler, er ya da geç nasıl olsa yayınlanacaklar; ölümümden önce veya sonra tabii yeniden paraya ihtiyacırn olursa, ölümümden öncc "Yeşil Gözler" bazı bölümlerdc gunlük izltrnimlerın kâğıda dökülmesini, kimi yerlerde Duras'ın sinema dalındaki özeleştirilerinı ve başarılarını kabullendiği sinemacılarla yaptiğı söyleşileri de kapsayrfn bir kıtap. Kıyasıya eleştirilerinin yamnda, kendi sinema anlayışı ile desteklenmis iikirlerle beslenmiş, yazılar goze çarpıyor. "Chaplin, Evet"te Chaplin'i kafadan sakat bir danı olarak nitelendirirken, düşünce tarihinde rastlanan harikulade bir kaza olarak söz etmiş Chaplinden. "..., sinema'da dev bir yarıktı. Yarım akıllı o. Bir akıl hastasıydı." Aslında sessız sinemanın o boyutunda, sesli sinema dönemlerinde aşılamayan bir sinemacı, Duras'a göre. Chaplin sinemasında geçtiği her yerde, her şeyde onun yankısı kalmakta. Her şey Chaplin'dir. Tüm kent, kentler bokaklar. Chaplin sinemasına göre Woody Allen cımrının, eli sıkının tekidir. Bir alay etme, çekiştirme, zarar verme, kabalaşma tarzının sürckli kullanılması. "Zaten eleştirmenler onu göklere çıkarıyor, artık hiçbir şey ulaşamaz ona. Tuhaf ama, oyunundan ve söyleşilerinden korkunç biri olsa gerek, hayatta hiçbir şeyi sevmemiş olsa gerek diye bir çıkarsama yaptım. Sonuçta oyuncularda her şeyi görüyor insan, bütün arka planı. Keskin görüş." Duras'a göre itici olmakta. Duras'ın yazarlıktan sincmaya gcçi>i, ba^lama ve başarma arasındaki süreci aşmak olmuş. "Ben onların sinemasını seyretmekle başladım işc, sonra kendi sinemamı yaptım ve gidcrek onlar önemini yitirdi." Duras, bir sinemacı olarak büyük ticari başarılar hedeflemış nıcelik ağırlıklı sinemanın, nitclikli ve izleyıcisi a/ olan nitelıkli sinemaya karşı tutumunu tuhat bir nostalji olarak görmüş. Sinemada fılmleri film yapan, herkese ve her şcye karşın filmlerin sinemaya girmesıne karar veren on binı aşmayan bu kıyıda kalmış kesime nıcelik sınemacıları hiçbir zaman sahip çıkamayaeaktır. Nicelik sinemacıları, sayıları on binı aşmayan bu kesimi kendi sınemalarına çekmek istemektedir. "Ayrıca biz birer ticari başarısızhk simgesi olduğumuz halde, öğrenciler bizim üstümüze, onların üstüne olduğundan daha fazla toz hazırlar, yine bazcn, tezler gibi başka bazı yayınlar da bizi dikkate alır" Sinema ile ilgili yazılarda, sinema yapma ile ilgili önemli detaylaCUMHURİYET KİTAP SAYI 14 Marguerıte Ouras Yazılarında, romanlarında, fılmlerınde hep gençlığıne, çocukluğuna yonelıyor rı da verirken iyi bir sinemacı olduğunu da vurgulamak ıstemiş. 6 Ağustos 1945. Gazetede okuduğu, Hiroşima'ya atılan bombayla ilgili manşet üzerine, Hıroşima'daki korkunç sayıda ölüme karşın, sadece tek bir aşkın ölümünde duygularını anlatmayı yeğlemiş. İkinci Dünya Savaşı sırasında "iki deftere" yayılmış güncelerini "Acı" adlı romanında okumuştuk. Ölülerin karmakarışık bir kemikliğe yığıldığı Avrupa'dan bir kesiti, ashnda ikinci büyük savaşın ortasında, erkeğını bekleyen bir kadının yalnızlığında, paylaşmıştı. Duras ın sinema ile ilgili yazıları gerçekten çok ilginç. Marguerite Duras romanını okuyan okuyucu kitlesi ıçin sinemadaki başansını izlemeye değer. D S A Y F A 19