Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Şerbetli sohbetler Ramazan Karşılaması / Ahmet Rasim / Arba Yayınlan / 128 s. / 5.000 TL. / Kod No: 297.075 RAMPDURAN Ahmet Rasim'in 'Ramazan Karşılaması' adlı kitabı yayımlandı Tank Günersel'in şiirleri ve şiirsi rnetinleri 'Bilimin şartı beştiıf <r ARBA yayınları, Ahmet Rasim'in tüm yapıtlarını yayımlamaya devam ederken, çok iyi bir zamanlanıa ile ramazan ayı içinde üstadın ramazanla ilgili yazılarını içeren 8. kitabını pıyasaya çıkardı. "Sohbetler" altbaşlığı ile yayımlanan 127 saytalık kitapta A.Rasim'in sadece 3 tanesi 1928 yılında Cumhurıyet'te yayımlanmış toplam 26 yazısı bulunuyor. Her Biri 34 sayfalık, şerbet içer gibi okunan sözlü edebiyat kayıtlan bunlar. A.Rasim, o sevimli, hoşsohbet, çojju zaman ince alaylı üslubuyla Isunbul'la ramazanın kesıştiği tüm noktaları bırkaç paragrafta anlatıveriyor. Camileri, iftar sofralannı, teravınleri Ahmet Rasim yazmamış da usta bir sinemacı kısa filmler haline getirmiş, A.Rasim'in döneminde sinemanın bile çok yaygınlaşmamış olduğu dtişünülürse, üstadın üslubundaki görsellik ve çokseslilik daha da fazla değer kazanıyor. Kitap, bclki de yüzlerce sayfatık sosyoloji kitaplannın anlatamayacağı bir değişimi sergiliyor. Rasim, kendi çocukluk ve ılk gençlik döneminin ramazanlarıyla aksaçlı günlerının ramazanlarını kıyaslayıp, ah vah edıyor, ama kitabı 1990 ramazanında okuyanların ah ve vahlarının ramazan topundan güçlü olabileceğini herhalde hcsap cdenıiyor. Ahmet Rasim'in diğer kitaplan gibi Ramazan Karsılaması da Türkiye toplumunun ne kadar kısa süre için de ne denli büyük değişiklikleri yaşadığını canlı gözlemlerle sergiliyor. Özellikle kitapta anlatılan aile içi ilişkiler ve semtdaşlar arasındakı münasebetler sarısolmus yapraklarda tatlı bir anı çoğumuz için o dönemi yakalayamamış olanlar içinse, pek kolay inanılmayacak sevimli dostluklar galerısi. A. Rasim, bugünkü deyişiyle liberal bir yazar olarak, döncmin mutaassıb anlayışlartnı ince ince eleştirirken, ramazan gibi dinı hislerin ve olguların zirvede olduğu bir dönemde, tiryakilik, uyuşturucu tüketimi, oruç bozma gibi o zaman için son derece hassas konulara da temas etmeyi unutmuyor. Bu arada dindarlıkla taassubu da bugünkünden çok daha ıyi bir şekilde ayırdedebiliyor ve ayırıyor. Direklerarasını, çalgıları, bayram hazırhkiarını, bayramları bu arada eski dostları içkicileri ballandıra ballandıra (bu iki yazı diyalog yazmak isteyen senaristlere, sinemacılara özellikle salık verilir) büyük bir keyifle anlatıyor. Bu kadar sinematografik yaklaşımda bulunduktan sonra Ccmal Sürcya'nın "kitaplarda resim olmalı" şeklindeki vasiyetıne Arba'nın da sahip çıkabıleceğine inanmak gerek. Kitap, galiba biraz aceleye gelmiş. Çünkü yayına hazırlayanın adı bile unutulmuş. Yazıların nereden nasıl toplandığtna ve değerlendirildiğine dair bir önsöz gerekli okur için. Aynı önsözde Ahmet Rasim'in kişiliğine ve özyaşam öyküsüne değinilmeliydi. Nihayet, yayınevi, çoğu metinde geçen ve bugün ya bizzat kendisi dilimi7.de kullanımdan kalkmış ya da halen müzelik olmuş kimi nesneleri ifade eden sözcükleri açıklamak için dip notlar yayımlamalıydı. Çünkü Ahmet Rasim, bugün herhalde en çok gençlere hitap ediyor. Yine Arba tarafından yayına hazırlandığı duyurulan 5 ciltlik "Şehir Mcktupları"nda sanırız bu eksiklıkler giderilir ve eski İstanbul'u tadına doyulmaz bir okuma zevki ile öğrenmek isteyen gençier, Ahmet Rasim külliyatı sayesinde düne daha farklı bilgiyle bakarlar.D Tank Günersel'in, "Muhafızgücü: 1 Hayalgücü: 0" adlı kitabı geçen kasım ayında Gölge Yayınları arasında çıktı. Aslında bunaiki kitabı bir arada yayımlandı demek daha doğru. Birinci kitap "Yoğunluklar", ikincisi ise "Muhafızgücü: 1 Hayalgücü: 0" adını taşıyor. Günersel birlesik baskıda ikincisini tercih etmis. Görünürde on beş, gerçekte lise sıralarına uzanan bir şairlik u^rajı var Tank Günersel'in. Günersel bu uzun süre içinde hıç öne çıkmadı. Denemediği gibi, istemedi de. O, şiirinin ses ve anlamını bir nota düzeniyle dizdiği sözcükler aracılığıyla bir arada tutmakla ilgilendi yalnızca. Şiirlerinin yanı sıra şiirsi metınler de üretti. Kısa ve yoğun yazdı. Günersel'in kitabının arka kapağında yer alan "1953, İstanbul 1976, Birikim" ibaresi bir anlamda özgeçmısini de yansıtıyor. 1953 istanbul doğumlu olan Tank Günersel'in Birikim dergisindeki ilk şiiri 1976 yılında yayımlanmıştı. Sol hareket içindeki bölünmenin "dorukta" olduğu yıllardır o dönem. Mitinglerde ellerin birbirine kenetlenerek olusturduğu çemberler, bir diğer çemberden kendilerini korumaktadırlar. O günlerin "diyalog"unu dizelere şöyle aktarır Günersel: "biz a'yız./sizle diyaloğa seldik./biz doğruyuz elbet ama/sizle diyaloğa geldik./biz b'yiz./sizle divaloğa geldik./biz doğruyuz elbct ama/sizle diyaloğa gcldik." Tarık Günersel c,d,e,f'yle birlikte "nakarat"ı sürdürür Günersel. Şiirin son dizeleri şöyledir: "diyalog güzel şeydir./buna karar verilerek/bu toplantı bitmiştir." Tarık Günersel, kitabının ikinci bölümünu, vurularak öldürülen bir arkadasa adar: "Talat'ın anısına." Günersel'e göre "herkesin bir Talat'ı vardır" o dönemde. Ritabın bu bölümünde Günersel'in 19731987 yıllan arasında yazdığı siirler ve şiirsi metinlerinden seçtikleri yer alıyor. 2. bölümün adı, kitabın da adı: "Muhafızgücü: 1 Hayalgücü: 0". Burada yer alan "Bilimin Şartları"na "Bilimin şartı bes,tir:" diye girer Günersel, Islamın şartlarına gönderme yaparak. Metni okuduğumuzda anlarız ki, "Bilimsel Sosyalizm"den anlaşılan onun bir inanç sorunu olduğudur, orada kuşkuya yer yoktur. Bu yoğun elestirelliğini bir sonraki siirinde sürdürür Günersel: "Kitlelerin orta yeri bir ıssız ada./Ey teori! öyle açız ki sana!" Tarık Günersel'in zaman zaman deyij yerindeyse "kafa bulduğu" şiirleri de vardır bu bölümde, "Bir Reklam" bunlardan bıri: Fobilerle tabular diyarından / Selam / size, / Fobilerle tabulara hayran olanlar! / tşte yepyeni bir fobi: / Politikofobi! / Fobisiz tabusuz olamayanlar! / Sevinin coşun / Politikofobi giriyor / içinize! / Ama acaba nerden giriyor! / Bu da tabu tabii! Bedava! Alın kullanın onu da I yeni korkunuzia!" On yıllar çabuk geçiyor! Muhafızgücü, bir kuşağın hayalgücünü 10 yendi. Fakat "Avrupa'dan" pıogramında seyrettiklerimize bakarsak hayalgücünün galip geldiği maçlar da var. Yanılıyor tnuyum? Muhafızgücü: 1 Hayalgficü: 0 / Tarık Günersel / Gölgc YayınUrı / 120 s. 7 6.000. TL Desen Semıh Poroy S A Y f A 6 C U M H U R İ Y E T K İ T A P : S/IVI »3