19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bir erotizm, bir felsefe " Prag Baharı'nın Kültür Bakanı Miroslav Galuşka, "Kundera" diyor, "Bir romana başlarken kafasındaki kurguyu 3 sayfa erotizm, 1 sayfa nostalji, 2 sayfa felsefe, 1.5 sayfa psikoloji üzerine bindirir. Kundera kendiliğinden gelen ilhamla yazan bir yazar değildir." 68Babaninın Çekoslovakya Kültür Bakanı Galuşka, Kundera'yı anlattı iroslav Galuşka, Milan Kundera'nın başının ctrafındaki "mitos" halesinden fazla etkilenmiyor. "Prag Bahan"nın kültür bakanı olan Kundera'nın eski dostu Galuşka Unlü Çek yazarın roman sanatını "Cumhuriyet'V anlatırken, Unlü aşçıların hazırladığı yetnek kitaplarından dem vuruyor. "Kundera" diyor Galuşka "bir romana baslarken kafasındaki kurguyu 3 sayfa erotizm, 1 sayfa nostalji, 2 sayfa felsefe, 1.5 sayfa psikoloji üzerine bindirir. Kundera kendiliğinden gelen bir ilhamla yazan bir yazar değildir." Yemek tarifi tarzlı hazırlanan romanlardân fazla noşlanmadığı anlaşılan eski kültür baka*, Kundera'nın en büyük ustalığını elinin altındaki malzemeyi bir araya getirişinde oldueunu söylüyor. "öyle ki" diyor yazann eski dostu, "Kundera 'Gülüşün ve Unutuşun Kitabı'nı önce kısa öykülcr scklinde yazmıstı. Kitabı basacak yayınevi sahibi artık kimsenin kısa öyküler okumadığını söyleyince, Kundera kolunun altındaki öykülerle eve döndü ve bun M ları bir anda romanlaştırdı. Bunu ilk öykünün kahramanının, birdenbire son öyküde de belirmesini sağlayarak temin etmisti." Her şeye rağmen Çek yazarın en özgün yapıtlarını Çekoslovakya'da yaşadığı gençlik yıllarında yazdığına işaret eden Galuşka, Kundera'nın bir özelliğini de "kitaplarını müzik tekniğiyle" yazmasında olduğunu soyluyor. Düzensiz evrende olmayan ahengi romanlarında "allegro", "adagio", "adagio molto" gibi bir senfoni ya da senfonıler etrafında ınşa eden Kundera gene de bugün Umberto Eco, Garcia Marquez ile"birlikte Batı'nın üzerinde en çok konuşulan ve en çok şatan yazarjarındatı bıri. Çek yazarın son romanı "ÖIümsüzlük"> İtalya'da da çevrilir çevrilmez bir hafta içinde "best seller" listelerinde ilk sıraya oturdu ve on beş gün ıçınde de 210.000 kopya sattı. "Ölümsüzlük"te sebepsonuç ilişkileriyle örülen, herşeyi açıklayan bir sonla noktalanan geleneksel roman yerinc gerçek evren ile öykü arasında gidıp gelen bir kurgu yaratan Kundera, hep içinde taşıdığı o tanıdık Orta Avrupa melankolisinden kurtulamıyor. Kundera'yı "Kundera" yapan acı ironi ve çok derinlerden gelen bir burukluk hep kissediliyor. Ne ki, "Ölümsüzlük"ün, yazarın daha önce tanıdığımız yapıtlarından farklı bir tadı var. Kundera'nın bu kitabı, edebiyat eleştırmenleri tarafından gerçek anlamdaki ilk "Batüı" kitabı sayılıyor. Her şevden önce Çekçe yerine Fransızca yayımlanan kitapta Çekoslovakya unutkanlığın dolambacında yıtip gidiyor ve yok oluyor. Karakterlerden yanlız biri Prag'ın eski mahaJıesindeki ana meydanı kitabın sonlarına doğru bir yerlerde anımsıyor. Kundera'nın bu kitabında azametli "görüntüler kenti" Paris ve Batı toplumu ön plana geçiyor. Yazarın eliyle 1979'da yerleştiğı bu kentin en beylik yerlerinde dolaşıyoruz. Opera Meydanı, "Rue de Rennes" Sokağı, Fauchonun lüks dükkânları "ölümsüzlük"ün dekorunu olujtu RtUOa CERMHOAUJ, ROMA Milan Kundera, Galuşka'nın dedifline bakılırsa "Gülüşün ve Unutuşun Kitabı'nı önce kısa öyküler olarak yazmış, yayınevi basmaytnca kitabı bir anda romanlaştırmış. ruyor. Ama her şeyi yutan ve önemsizleştiren bu görkemli tüketim evrenini'n görüntüleri arasında karakterler hiçbir trajik gerilim yaşanııyorlar. Onlar da yazann kendisi gibi trajedılerini unutulan Orta Avrupa evreninde bırakıyorlar sanki. Batı "hafifliğin" gerçek bir izdüşümüne dönüşüyor. Karakterler bir Dostoyevski ya da Tolstoy roma. nında olduğu gibi sayfalann üzerinde ağırlıklarını bırakmıyorlar. "Rubens kansından boşandığında" diye yazıyor romanın bir yerlerinde Kundera, "birdenbire kendisini askın sınır ötesinde buldu. Gerçekte bu formül Rubens'in hosuna gidiyordu. Tüm yasamını 'aşkın sınır ötesinde' yasayacağım diyordu kendi kendine... Rubens'i" aşkın sınır ötesinde "ki ask serüvenltrine sürüklcyen güç aslında duyguların yokluğu değildi. Daha ziyade serüvenleri yanlız erotik bir alan içinde tutmak ve ne pahasına olursa olsun, bunların akıjıru etkilemesini engellemek kaygısından doguyordu bu." Rubens'in ıçınde yaşadığı bu yarıgerçeklik, "Varolmanın Djrprulmaz Hafıfli|i"ni her satırda hissettiriyor. Kundera, "ölümsüzlük"ün ıddialı adına tezat koşarcasına hep o "dayanılmaz hafifliği" yazıyor. Romanın sonunda karakterleriyle bir araya gelen Çek yazar, onlarla sohbet ediyor. "Ölümsüzlük"ün gerçek anahtan da bu belki. Görüntülere yaslanan romanın evrenı ve yazarın sınıgelediği gerçek evren iç içe girip büyük bir metafor olujturuyorlar artık. Yazar Kundera ye 20. yuzyılın son on yıllık diliminde yaşayan biz okurlar "ölümsüzlük"ün kahramanları ıle birlikte tüm hafifliğimizi hissediyoruz. Ve "gerçek"liğimızden hep bir şeyler yitirerek "roman'Maşıyoruz. D Roman nasıl başlıyor? Suyun hafifliğiyle başlıyor Kundera'nın romanı: "Kadın altmış beş yaşlannda olm.ilıydı. Sürekli ona bakıyordum. Büyük pencerelerinden tüm Paris'in görüldüğü modern bir binanın en üst katındaki bir spor kulübünün büyük havuzunda bir şezlonga uz.ınmıştım. Profeiör Avenarius'u bekliyordum. Arada bir iki çift laf etmek için burada buluşurduk onunla. Fakat Profesör Avenarius bir türlü gelmek bilmiyordu. Ben hep kadını gözlenılıyordum. Y.ınlız başınaydı ve ve havuzda suların içine gömülmüştü..." Varolmanın Dayanılmaz Hafıfliğl'nden bir sahne Kundera yeni romanı "ulümsuzlük"te de "dayanılmaz haflfllöi" her satırda hissettırıyor. C U M H U R İ Y E T K İ T A P : SXV/ 13 SAYFA 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle