Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Loti,Boğaziçi'nde göz kamaştırıyor! Sultan Abdülhamid yabancı güçleri birbirleriyle kapıştırmaktan hoşlanırdı. Loti'nin İstanbul'da bulunmasının haremlerde ve bakanlıklarda yaratacağı Fransa lehine ilginin Kayzer'in bakanlarını hop oturtup hop kaldıracağının farkındaydı. Hafiyeler ordusuna Loti'nin sosyal ve kişisel yaşamı konusunda nem çok dikkatli hem de müsamahalı olmalarını emretti. Ö/ellıklı; The Wilder Shores of I.ove • Afktn Vahfi Kiytlart adlı kıtabıyla genif bır okur kıllesınc ulaşan oryanulnl ya^arnoy küsü yamn Lesley Blanch'm Pierre Lotı hyografismden bır bölüm. Yaşamöykülerinden I I I Emekliye ayrılışından bir siire sonra, Pierre Lotı'ye Boğaziçi sahilinde üç romantik yıl daha geçırme fırsatı veren, Fransız Denız Kuvvetleri'nin bir enıri oldu. Loti, o zamanlar tstanbul'da bulunan Fransız Sefareti'ne dcniz ataşesi olarak atanrmkla kalmamış, sürekli olarak Türk sularına demirleyecek Vatour adlı bir savaş gemisınin de kumandanlığına getmlmişti. Gene İstanbul'daydı! Türkler ve o kadar scvdiği o yaşam biçimı! Romantik bir ıliskı olsun ya da olmasın, tam yaşanacak hayattı bu! ü sıralar Osmanlı yönetimi altındaki Balkanlar, için için kaynıyordu. Almanya, son /.amanlarda Sultan'a gözle görülür bıçımde kur yapmaya baslamıs, bu da Fransa'yı Babı Âli ile ılıskilerinı yeniden gözden geçırmeye zorlamısu Bu ış için de apaçık Türk dostu olan dünyaca ünlü bir yazardan daha iyisi bulunamazdı; Loti, her sınıftan Türk*ün evıne rahatça girıp çıkacak gayri rcsmi bir schr olataku Sultan Abdülhamid yabancı güçleri birbirleriyle kapış tırmaktan hoşlanırdı. Loti'nin Istanbul'da bulunmasının haremlerde ve bakanlıklarda yaraıacağı Fransa lehine ilgı nin Kay/er'in .bakanlarını hop oturtup hop kaldıracağı nın farkındaydı. Hafiyeler ordusuna Loti'nin sosyal vc kisisel yaşamı konusunda hem çok dikkatli hem de çok müsamahalı olmalarını emretti. Loti, 1903 yılının ekinı ayında lstanbul'a vardığında, Avrupalı Pera'nın salonları gıirulecek seydi. Pierre Loti, Aziyade'yle Fantomed'Orient yazarı, burada aralarındaydı! Büyük çapkıni etiyle kanıyla karşılarında bulacaklardı o buyüleyici kişilik diplonıatik partilerde boy gösterecektü... Aynı heyecan soylu Türk hanımları arasında da basgösiermışti, çünkü haremlerine kapalı olarak yasamakla bırlikte hepsi Fransızta okuyorlardı ve Loti'den pasajları ezbere bıliyorlardı. İçlerindcn birini gerçekten o kadar çok sevmiş miydı? A/iyadc, gerçekten...? Nc ki çok geçmeden Loti'nin ortalıkla pek görünmemeyı yeğlediği arlaşıldı. Salonlarda boy goslernıek yerı ne, günlerinı ya gemıde geçırıyor ya da Anadolu yakasında tek basına yürüyüşler yapmakla yetınıyordu. Bazen, eskiden olduğu gibi ortalıktan kayboluyor, basında bir tes, Türk kılığına gırerek günlerce İstanbul'un dolambaçlı sokaklarında dııl.ışmayı seçıyordu. Kımı zaman emrındeki subaylardan ba/jlarıyla karşılaştığında somurtup b.ısını öte yana çevırmesınden, kendisini görenler tarafından lanın1n.1n1.1k istedıgi bellı olnıuştu. Ama lstanbullu hanımlar onıı yakuı takıbe almak için ne gerekırse yapıyorlardı. Unıformaları, madalyaları ya da sıvıl elbıseleri en utak ayrıntısına kadar bılınıyordu. Dışarıda rahaıça gezinen Avrupalı hanımlar kateslerin ardındakı arkadaşlarına her seyı en ince ayrıntılarına kadar aktarıyorlardı. Tünel'dc, o ^amanların tek yabancı kitapevi olan bir kitapçıda görülmüşCUMHURİ YET KİTAP: SA Yl 13 Pıerre Lotı 1903 yılının ekım ayında lstanbul'a vardığında, Avrupah Pera'nın salonları gdrulecek şeydi Pierre Lotı, "Azıyade"yle "Fantome d'Orıent" yazarı, burada aralarındaydı1 Aynı heyecan soylu Turk hanımları arasında da başgöstermıştı, çunku hepsı Fransızca okuyorlar ve Loti'den pasajları ezbere bıliyorlardı. tü kitapçı peynir ekmek gibi Loti satıyordu, üzerınde gri bir kostünı, başında panama şapkası vardı... Alnıan Sefaretı'nde öğlc yemeğı yemıstı, üzerınde koyu kahverengı tüvıdden bir kostüm; haremdekiler bu tür ayrıntılara bayılıyorlardı. Italyan Sefareti'nin birıncı sekreterinin hanımı yoksa İspanyol Sefareti miydi? 'harıka, koyu renk, vaslı ıslak gözleri' olduğunu bildirmişti. Loti'nin gönül çelmedekı büyük ünü bır kere daha ön plana çıkmıştı iste. Oysa Loti, o sıralar yalnızlığı ya da kedılennın dostluğunu gemıde bir sürü kcdısi vardı yeğleyen ona yaslı, fazla ılgıden çabuk rahatsız olan bır adamdı, o kadar. Bu denıek değil kı yaşlı ya da yıpranmıştı. Knerjıkti, kenlle oldukça uzun gezıler yapnıayı ıhnıal eınıiyordu. Sa<,ı hâlâ sıyahtı boyalar sağolsun çocuksu kahkahası, sağlıklı dı>lerı, atletık yapısı sayesindc hâlâ ellısınden çok, otuzlarında gösteriyordu. Yaslılığı bir tür utanç olarak görüyor, ve her türlü yapay önleme basvurarak, beden eğitimi yaparak, sağlıklı yasayarak bu ılletten butak bucak kaçnıayı başarıyotdu. Buguıı yasasa, sadeıe kadınların ve eıkek fılm yıldızlarının degıl, bırçok unlu kişinin de basvurduğu gençleşme çabalarını büyük bır mutlulukla karşılayaLağına kusku yoktu Turklerın gündelık yaşanıına kolayhkla karısmıstı. Gerçi bu yaşamda, adına ılerleme denen, ölesıye nefreı ettiği o unsur, yani fabrikalar ve demiryolları, Jön Türkler'in et kileri, ya da buyuk çaplı ücareı giderek daha da belirgin oluyordu, ama sımdılik eski yasayıştan izlcr de süruyordu. Ozel kayığında Boğaz sularında süzülürken, haremlerın gü/el tutsakları da akşanıü/eri yürüyüslerine çıkmış oluyorlar, eldivenli güzel eller semsiyeleri kavrıyor, yaşmakların ardından bakılıyor, bakınıiıyor, bakışılıvordu. () /amanlar seçkın kışıierin kayıkları son derete gdsurişli olurdu. KayıklarJan taşan ipek hahların uçlan sulara sürünür, küçük altın balıklarla süslü, ıncccık yaldızlı zıncirler kayıkların ardından köpüıeıı suda hoplaya /ıplaya yol alırdı Kayıkçılar (iki çifte kureklen a^ağısı dusunulemezdı) sahane kostümler gıyerlerdi. Loti'nin bcyaz ve yaldı/ b.jyalı kayığı görülecek şeydı. Kürekçilerın uzerlerınde türkuaz cepkenler, krem rengı ipek gomlekler, başlarında geleneksel sarabı renktc tesler vardı. Acem Llçisi'nın kızından aldığım bilgıye göre hanımın babasının zünırul yesıh kadileler gıyinnıı^ kürekçılerı bıle buıılatın yanında solda sıfır kalırmıs. Kısacası, bu nıuhteşenı tablo ıçınde Loti'nin geçışıni gormek günün en öncmli olayıydı. Acaba o harıkulade kayığın ıçınde Boğaz sularını vararken A/iyade'yi düsünmüş nıüydü? Belkı de hanımların karsı konulmaz buldukları o ınagrur, içine kapanık yüz ifadesının ardında yatan gerçektc bu yaslı anıydı, kımbılir. Pierre Loti I'hc Legendary Ronunm. A biographv/l eslcy l a i K h / C l l and Graf, Ncw York, 336 s. S A Y F A 19