02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ekonomi Kalkınmacı Devletin Uygıladığı Planlı Yıllar ve Plansız, Programsız Yıllarda Sanayinin ve Ulusal Gelirin (GSYH) Büyüme Oranları (%) yıllara göre 4.3 puan gibi (neredeyse iki katı) daha yüksek bir oranda gerçekleşiyor. GSYH Sanayi Planlı yıllarda gerek Kalkınmacı Devlet ve Planlı Yıllar (27 Yıl) 5.6 9.5 ulusal gelirin (GSYH) ve Piyasacı ve Plansız Yıllar (63 Yıl) 4.5 5.2 gerekse de ulusal gelirin Cumhuriyet’in 90 Yılı (19242013) 4.8 6.5 en temel bileşenini oluşKaynak:Kalkınma Bakanlığı veri tabanından hareketle kendi hesaplamam turan sanayiinin yıllık ortalama büyüme oranıuyguladığı planlı kalkınma dönemlerinde nın Cumhuriyet’in (19242013 arasında) (19301939 ve 19631979) ulusal geliortalama büyüme oranından daha yüksek rin (GSYH) yıllık ortalama büyüme oranıgerçekleştiğini belirtmek gerekiyor. nın plansız, programsız dönemlere göre Buna göre kalkınmacı devlet yılların(19231929; 19401962 ve 19802013) da sanayinin yıllık ortalama büyüme ora1.1 puan daha yüksek gerçekleşiyor. nı Cumhuriyet’in yıllık ortalama büyüme Ekonomideki yapısal değişimi gösteroranından 3 puan yüksek gerçekleşirken, mesi açısından sanayiinin yıllık ortalama ulusal gelirin yıllık ortalama büyüme oranı büyüme oranları göz önüne alındığında, 0.8 puan daha yüksek gerçekleşiyor. Oysa kalkınmacı devletin uyguladığı planlı, progplansız yıllarda sanayiinin yıllık ortalama ramlı yıllarda sanayinin yıllık ortalama bübüyüme oranı Cumhuriyet’in yıllık ortalama 10 9 8 7 6 5 4 3 2 1 0 9.5 6.5 5.6 4.5 5.2 4.8 GSYH Sanayi CBT 1451/9 Ocak 2015 9 EKONOMİDE ÇIKIŞ YOLU KALKINMACI DEVLETİN UYGULAYACAĞI POLİTİKALARA BAĞLI nayinin ve GSYH’nin Büyüme Oranları (%) ? Türkiye’nin son 30 yıllık deneyim açıkça göstermektedir ki, kalkınma sürecini salt piyasa güçlerine ve uluslararası finans sermayesine tabi kılmak, ülkenin sanayileşmeden uzaklaşmasına ve kaynakların giderek üretken olmayan sektörlerde yoğunlaşmasına neden oluyor ve ülke sanayileşmeden (kalkınmadan) uzaklaşıp inşaatlaşıyor. ? Sermaye hesabının serbestleştirildiği ve ülke ekonomilerinin uluslararası sermaye hareketlerine denetimsiz bir şekilde açıldığı 1990’lı yıllarda ve izleyen dönemlerde birçok çevre ekonomisi ağır finansal krizler ve döviz krizleri ile karşılaşıyor ve kalkınma yolunda tökezliyor. Başka bir ifadeyle, art arda yaşanan krizler sonucunda ulusal gelirler hızla aşınıyor, yatırımlar çöküyor, işsizlik ve yoksulluk artarak önemli sosyoekonomik sorunlar gündeme geliyor. Bu bağlamda kalkınmacı devletin uygulayacağı politikalar sayesinde, yerli üretimi koruyup teşvik edecek politikaların hayata geçirilmesi daha da önem kazanıyor. ? Türkiye gibi henüz kendi teknolojisi üretme kapasitesinden yoksun ya da teknolojide önemli ölçüde dışa bağımlı olan bir ülkede, ihracat artışlarının ya da uluslararası rekabet gücünün esas kaynağını görece düşük ücretler oluşturuyor ve düşük emek rezervlerinin kullanımına dayalı bir ihracat politikası teknolojik gelişmeyi özendirmiyor. Bu çerçevede kalkınmacı devletin yönlendireceği bilim ve teknoloji politikalarının hayata geçirilmesi ve yüksek teknolo jilere dayalı bir üretim ve ihracat yapısının yaratılması gerekiyor. ? Kalkınmacı devletin uygulayacağı politikalar ile, Türkiye’nin dışa bağımlı olduğu ileri teknoloji içerikli sektörlerde yerli üretim katkısının payı artırılıp, söz konusu sektörlerde imalat sanayiinin ithalata bağımlılığının azaltılması hedeflenirken, dış kaynak (döviz) gereksinimini sağlayacak ihracatçı sektörlerin rekabet güçlerinin daha da yükseltilerek kalıcı bir platoya yerleştirilmesi hedeflenmeli. ? Cumhuriyet ekonomisinin (19242013 arasında) 27 yılını kalkınmacı devletin uyguladığı politikalar şekillendirirken, 63 yılını özel kesime ve piyasaya dayalı politikalar karakterize ediyor. Kalkınmacı devletin uyguladığı planlı kalkınma yıllarında sanayinin yıllık ortalama büyüme oranı, plansız, programsız yıllara göre belirgin bir şekilde yüksek gerçekleşiyor. Bu bulgu Türkiye’nin sanayileşme sürecinde kalkınmacı devletin ve onun uyguladığı planlama ve sanayi politikalarının önemine işaret ediyor. ? Kısaca, ekonomisinin üretim yapısında yüksek teknolojilere dayalı bir dönüşümü salt özel kesimin yatırım davranışlarına ve “serbest piyasaya” bağlamak gerçekçi gözükmüyor. Bu çerçevede kalkınmacı devletin uygulayacağı politikaların temel çıkış yolu olacağını belirtmek gerekiyor. Kalkınmacı devletin koordinasyon ve müdahaleci politikaları ile, kamu sabit yatırımları ile özel kesim sabit yatırımları, planlama ile piyasa, tarım sektörü ile sanayi sektörü, ithal ikamesi ile ihracata dayalı politikaları arasında karşıtlıktan ziyade tamamlayıcılık ilişkisine dayalı bir yapının uygulanması gerekiyor. Kalkınmacı Devlet ve Planlı Kalkınma Yılları (27 Yıl) Piyasacı ve Plansız Yıllar (63 Yıl) Cumhuriyet'in 90 Yılı (19242013) yüme oranı %9.5 oranında gerçekleşirken, plansız, programsız yıllarda %5.2 ile sınırlı kalıyor. Başka bir ifadeyle, kalkınmacı devletin uyguladığı politikalar sayesinde sanayideki yıllık ortalama büyüme oranı plansız oranından 1.3 puan daha düşük gerçekleşirken, GSYH’nin ise 0.3 puan daha düşük gerçekleştiği görülüyor. Kalkınmacı Devlet ve Planlı Kalkınma Yılları ile Piyasacı ve Plansız Yıllarda Sa Elektronik kitap iç saatimizin ayarını mı bozuyor ? E kitap okuyucusu veya tablet PC’lerde mavi ışık oranı gece lambasına kıyasla daha fazla. Bu tür cihazlarla çok uzun süre okumaya devam edenlerin bedenlerinde uyku hormonları hem daha geç hem de daha az salgılanıyor. Ve melatonin üretiminin düşmesi kanser riskini yükseltebilir. Parlak ışıyan ekitap cihazlarının uykudan önce okunması, uyku ve uyanıklık hali ritmini etkileyebiliyor. Dört saatlik okuma süresi sonucunda iç saat ortalama olarak 1,5 saat gecikmeyle uyku moduna geçiyor (PNAS dergisi). Uykuyu ayarlayan melatonin hormonun seviyesi ölçek olarak alınmış. Hormon seviyesindeki değişimin ekranlardaki yoğun mavi ışığa bağlı olarak değiştiği tahmin ediliyor. hissetti. Son yıllarda elektronik cihazların okuma, iletişim ve eğlence için gitgide daha fazla kullanılması nedeniyle Harvard Tıp Okulu’nda AnneMarie Chang ve ekibi, bu cihazların uyku üzerindeki etkisini inceledi. Araştırmaya katılan genç kadın ve erkekler uykudan önce kontrollü ortamlarda ekitap ve normal kitap okudu. 11 gün devam eden deneylerde katılımcılar ilk beş UYKU ÜZERİNE ETKİLERİ gecede ekitap, diğer beş gecede basılı kitap okudu. Gece saat ona kadar dört saat kitap okuyan katılımcılar sabahları saat altıda uyandırıldı. İki deney arasında bir günlük dinlenme arası verildi. Tıbbi ölçümlerin değerleri, katılımcıların ekitap okuduktan sonra on dakika geç uykuya daldıklarını gösteriyor. Basılı kitap okuduklarında on dakika daha önce uyudu. Rüya görme evreleri (REM uykusu) ekitap okunduğunda neredeyse 12 dakika kadar kısaldı ve katılımcılar sabahları kendilerini daha yorgun ve uykulu Elektronik cihazlarla okumak en çok da uyku hormonu melatonini etkiliyor. Melatonin salgısı %55 azalmış. Ekitabın okunduğunun beşinci gecesinde uyku ve uyanıklık hali ritmini ayarlayan melatonin eğrisi 1,5 saat öne kaydı, bu yüzden de yatma saati olan 22’de katılımcılar daha uyanık kaldı. Chang ve arkadaşları kısa süreli mavi ışığın insanlar üzerinde alarm sinyali etkisi yaptığını gösteren diğer araştırmalara da dikkat çekiyor. Beden yorgunluğu, daha az melatonin hormonu salgılayarak dengeliyor. Televizyon, bilgisayar ve ekitap okuyucuları gibi birçok elektronik cihazda mavi ışık oranı yüksektir. Bedenin reaksiyon göstermesi, düşük melatonin salgısının özellikle de bağırsak, meme ve prostat kanseri riskini arttırması nedeniyle düşündürücü. Bu sonuçlar artık Dünya Sağlık Organizasyonu (WHO) tarafından da tanınan araştırmalarla ortaya çıkmış. Sonuçlarımız gün batımından uyku saatine kadar kullanılan elektronik ışığın, biyolojik etkisinin çok güçlü olduğunu kanıtlıyor diyor araştırmacılar. MELATONİN ETKİLENİYOR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle