17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Biber gazı üzerine yapılan araştırma sonuçları ne diyor? Prof.Dr.Erdener Özer, Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, [email protected] ÖLÜM OLGULARI VAR Ulusal Sinirbilimleri Kongresi 28 Nisan 1 Mayıs 2013 11.(Uluslararası Katılımlı) ULUSAL SİNİRBİLİMLERİ KONGRESİ, Ege Üniversitesi ev sahipliğinde ve Rektör Prof. Dr. Candeğer Yılmaz’ın Onursal Başkanlığı’nda, “Molekülden Topluma Beyin ve Davranış” yaklaşımı temelinde, Türkiye Beyin Araştırmaları ve Sinirbilimleri Derneği (TÜBAS) ve Ege Üniversitesi işbirliği ile düzenlenmektedir. BiyoTıp, sağlık bilimleri, fenyaşam bilimleri, sosyaldavranışsal bilimler, mühendislik bilimleri alanlarından, sinirbilimleri eğitim, araştırma ve uygulamacısı tüm öğretim elemanları, eğitim sürecinde olup, ilgi duyan lisans ve mezuniyet sonrası tüm örenciler kongreye davetlidir. Seçilmiş konu başlıkları ve konuşmacılar 5 adet Kongre Öncesi Temel Bilgi ve Uygulamalı Beceri Kursu “Genç Sinirbilimcilerin Örgütlenmesi”, “Ulusal / Uluslararası Fırsatların Tanıtımı”, “Deneysel Araştırma Etiği: Güncellenmiş Uluslararası İlkeler” ve “Sinirbilim ve Toplum: Avrupa Beyin Konseyi I. Avrupa Beyin Farkındalığı Ayı” konulu Forumlar Yaşam Boyu Öğrenme (Y. Kanpolat), Otizm (Y. Yazgan), Beyin (Tip 3) Diyabeti, Yaşlanma, Demans (S. De La Monte), MSS’nde Nörorejenerasyon (L. Benowitz), Beyin ve Davranış Plastisitesinde Stres ve Cinsiyet Hormonları (D. Pfaff, M. Joels), Nöroonkoloji (M. Djamgoz), Nöral TRP Katyon Kanalları: PatchClamp Tekniği (M. Nazıroğlu), Şizofreni: Monoaminlerden Poliaminlere (T. Uzbay), Hücresel ve Moleküler yönleriyle Rett Sendromu (R. Erzurumlu), Beyin ve Gizem (N. Oktar), Paneller, Mini Sempozyumlar, Poster Sunumları ve “Sanatsal Sinemada Beyin ve Davranış” Gecesi: “Silver Linings Playbook / Umut Işığım” Ayrıntılı bilgi için: www.ulusalsinirbilimkongresi2013.org G eçen aylarda ODTÜ’lülere uygulanan orantısız güç görüntülerini izlerken üniversite kampusunda çalışan bir kişi olarak, “Her muhalif er ya da geç biber gazını tadacaktır“ cümlesi aklımdan geçti doğrusu. Bu nedenle son yıllarda kolluk kuvvetleri tarafından, ifade özgürlüğü çerçevesinde olanlar dahil, tüm toplumsal gösterileri bastırmak amacıyla yaygın ve kontrolsüz kullanılan biber gazı ile ilgili güncel bilimsel literatürü paylaşmak anlamlı olacak. Avrupa’da bile asayişi sağlamak için güvenlik güçleri tarafından sıklıkla kullanmalarına rağmen, biber gazı gibi göz yaşartıcı gazlar ile ilgili, tıbbi literatürden elde edilebilecek bilgi oldukça kısıtlı. Bu ajanların insan vücuduna olan etkilerinin en az ve geçici deri yangısı (iltihabı) ile sınırlı olduğu ifade edilse de, literatürde ciddi komplikasyonlara, hatta ölüm olgularına rastlanılıyor. Biber gazı, toplumsal gösterilerde bireyleri etkisizleştirmek olarak kullanılan kimyasal irritan maddeler arasında, en fazla kullanılan beş ajandan biri. Aslında bir gaz değil; bir çözücü içerisinde değişik konsantrasyonlarda (%15) karıştırılan, püskürtücü (sprey) bir alet larda ortaya çıkan bronkospazm (bronşların daralması), pulmoner ödem (akciğerde sıvı birikmesi) ve solunumun durmasıdır. Literatürde kalp krizi (myokard infarktüsü) nedeniyle ölen bir olgu da bildirilmiştir. Capsaicin maddesinin ayrıca sinir sistemi üzerine toksik ve deri üzerine duyusuzlaştırma etkisi de vardır. Daha da ciddi olan bir durum, hayvan deneylerinde elde edilen verilerin, tekrarlanan deri ve sindirim sistemi temaslarında, biber gazının kanser yapıcı ön etkisinin (prekarsinojen) olabileceğini ortaya koymasıdır. Biber gazının yan etkilerinin masum olduğunu söylemek, bilimsel literatür ışığında mümkün görünmüyor. Hava koşulları (rüzgâr, yağmur ve sıcaklık) ve ortamın açık ya da kapalı oluşu etkilerini değiştirebiliyor. Yüksek sıcaklıkta ve nemde daha fazla oranda etki gözleniyor. Elbette etkilenen insanın kişisel özellikleri de, bu etkinin oranı açısından önem taşıyor. Astımlı, kronik akciğer hastalığı ve kalp damar hastalığı olanlar, yüksek tansiyonlular, çocuklar, 60 yaş üstü kişiler, ağız içi hastalıkları olanlar ve kontakt lens takanlar ciddi yan etkilerin gelişmesi bakımından riskli kişileri oluşturuyor. Ancak biber gazı kullanımı da kurşun gibi adres sormuyor. Üstelik biber gazının kullanılan dozu ile öldürücü dozu arasındaki güvenlik aralığının geniş olduğu söylense bile, bu konudaki güncel bilgi sadece in vitro ve hayvanlarda yapılan toksisite çalışmalarından elde edilmiş durumda. tarafından ortama salınan toz özelliğindedir. Oleoresin capsicum jenerik adıdır ve kırmızı biberden (Arnavut biberi) elde edilen, konsantrasyonu %115 arasında değişen bir karışımdır. Etki mekanizması TRPA1 katyon kanalları gibi mukokutanöz duyusal sinir reseptörleri üzerinden olur. Tip C ve A? duyusal sinir uçlarının doğrudan uyarılmasına neden olan bu etki, enflamatuar P maddesinin ani salınması ile sonuçlanır. Bu reseptörler özellikle göz, deri ve solunum yollarında bulunmasından dolayı, etkisi bu dokularda anlık başlar ve 30 dakika kadar sürer. Literatürde bulunan çok sayıda olgu sunumunda, göz yaşarması gibi irritasyon bulguları dışında; korneal erozyon (gözün kornea tabakasındaki mukozanın ortadan kalkması) ve solunum yollarının etkilenmesi gibi yan etkilerden bahsedilmekte. Bununla birlikte az sayıda da olsa, bilimsel literatüre girmiş insan ölüm olguları vardır. Bu olgularda ölüm nedeni; özellikle astımlı hasta BAZI YAN ETKİLERİ CBT 1358/ 3 29 Mart 2013 Biber gazı konusunda tıp ve hukuk otoritelerinin izleyeceği yol önemli. Ulusal ve uluslararası seviyede bir farkındalık ve tartışma ortamı yaratılmalıdır. Bununla beraber gelecekte yapılacak çalışmalar bilimsel literatürdeki eksiklikleri gidermelidir. Özellikle biber gazı gibi ajanların insan sağlığı açısından riskleri daha kapsamlı ortaya konmalı, potansiyel kanserojen özelliği ve geç dönem toksik etkileri hakkında bilimsel çalışmalar yapılmalıdır. Bilimsel literatür ışığında, ülkemizde toplumsal gösterilerin bastırılmasında biber gazı kullanılması insan sağlığı açısından risk taşıdığını söylemek mümkündür. Özellikle insanlar üzerindeki yan etki dozlarına dair bilimsel verilerin yetersizliği ve özellikle orantısız güç olarak kullanılması, bu konuda ciddi kaygılar oluşturmaktadır. Emniyet otoriteleri aksini söylese de, hatta ellerindeki en insancıl(!) metodun bu olduğuna inansalar da ölüm yerine sıtmaya razı olmamak gerek. Son olarak iyi hekimlik hastayı tedavi etmekten önce, korumaktan yanadır. Keşke vatandaşı biber gazından koruyabilsek. Diğer işlevimizi yerine getirelim öyleyse, ne de olsa her yer ODTÜ olmalı artık. Biber gazı ile karşılaşılan bir kişi, mümkünse önce gazın temas ettiği üzerindeki elbiselerini değiştirmeli, göz ve deri bölgelerini bolca su ile yıkamalıdır. Özellikle risk grubunda yer alan; irritasyon bulgularının davam ettiği, ağır solunum ve göz şikâyetleri olan kişilerin en yakın acil servise zaman kaybetmeden gitmeleri gerekmektedir. KAMUOYUNDA TARTIŞILMALI 1975’te Belçika’nın Ghent kentinde 45 kurucu üye ile kurulan, göz doktorlarının dünyadaki en itibarlı kuruluşu Academia Ophthalmologica Internationalis’e (AOI) ilk kez bir Türk üye kabul edildi. AOI’nin kuruluş amacı tüm insanlara görme yeteneği kazandırmak ve görme duyularını korumak için eğitim, araştırma ve uygun tıbbi hizmetler sağlamaktır. Üyeleri, göz hastalıkları alanında çalışmaları ve diğer hizmetleriyle kendini kanıtlamış, uluslararası bilim camiasında isim yapmış akademisyenlerden oluşuyor. AOI mevcut üyelerinin teklifi ve tüm üyelerin kabulü ile yeni üye kabul ediyor ve toplam üye sayısı 70’i geçemiyor. Hindistan’ın Haydarabad kentinde yapılan törende, kuruluşa 56 numaralı üye olarak kabul edilen ve üyelik nişanı ve beratı kendisine sunulan Prof. Dr. Pınar Aydın az sayıdaki kadın üyelerden ve yaşı en genç olanlardan biri. Prof. Aydın, halen Uluslararası Göz Konseyi’nin (International Council of Ophthalmology) Mütevelli Heyeti Üyeliği ve Etik Komisyonu Başkanlığı görevlerini yürütüyor. Prof. Aydın’ı tıp camiası bilimsel yayınları ve kitapları, kamuoyu ise halk için yazdığı Göz Kitabı ve Az Gören Çocukların Aileleri için El Kitabı adlı kitaplarının yanı sıra, sanat konulu yazıları ile tanıyor. http://www.aoint.org/ Uluslararası Göz Akademisi’ne ilk kez Türkiye’den üye
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle