Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AY EVRELERİ Yeni Ay Gün Saat 2 5 0 8 :1 0 İlk Dördün Gün Saat 2 1 8 :3 8 Dolunay Gün Saat 1 0 2 2 :1 6 Son Dördün Gün Saat 1 8 1 7 :0 9 İKTİSAT PENCEREMDEN Oktay Yenal yenal9@gmail.com Ay’ın “görünen yüzü” (^) Ay’ın “öteki yüzü” (v) Ay–Yer Uzaklığı Bu sayfadaki dolunay resimlerinde Ay’ın “iki Ay Yer’e En Yakın Ay Yer’e En Uzak yüzü” nde görünüş farkı oldukça belirgin… Gün Saat Uzaklık (km) Gün Saat Uzaklık (km) Her zaman çıplak gözle bile görebildiğimiz yü24 01 359725 8 15 406175 zeyindeki çok sayıda koyu ve geniş “susuz deniz” ler dikkati çekerken, Ay’ın arkasına gönderilen uydular sayesinde ancak fotoğraflarda gördüğümüz “öteki” yüzeyinde ise bu özellik yok gibi… Bu yüzey görselliği farkı, Ay’ın yaşamı boyunca bir yüzü hep dünyamıza dönük “öteki” yüzü ise asla dünyamızı görmemesi/hep dışa–uzaya bakması ile ilişkili olduğunu da göstermez mi? Şimdi “bakmak” ile “görmek” kavramlarını gökbilim diliyle vermiş olur muyuz? Tutulma: 25 Kasım 2011 tarihinde Parçalı Güneş Tutulması gerçekleşecek. Görüleceği yerler: Güney Afrika’nın güney ucu, Antartika, Tasmanya. Tutulma başlangıcı: 06:43:18 En büyük tutulma : 08:20:18 Tutulma sonu : 10:17:18 AY OLAYLARI İktisatçıların gelecek hakkında teorileri biraz zayıf. Öyle olmasa iktisat teorisyenlerinin, herkesten önce Komünist Rusya’nın 1980’lerde çökeceğini bilmeleri, bunu sağlam teorilere dayandırmaları gerekmez miydi? Parlak Gezegenlerin Güneş’ten Açısal Uzaklıkları ve Parlaklıkları (gece saat 02 için) (D: doğu, B: batı; Uzaklık: yay derecesi biriminde, Par.: kadir) Tarih (Kasım) Merkür Venüs M ar s Jüpiter Uzaklık Par. Uzaklık Par. Uzaklık Par. Uzaklık Par. 5 D 21 –0.3 D 21 –3.8 B 75 +1.1 D 172 –2.9 15 D 23 –0.3 D 23 –3.8 B 80 +1.0 D 161 –2.9 25 D 18 +0.5 D 26 –3.9 B 86 +0.8 D 150 –2.8 Gezegenler ne zaman görülebilecek. Akşam Gece Sabah Venüs Mars Mars Jüpiter Jüpiter Jüpiter Uranüs Uranüs Satürn Neptün Sönük Gezegenlerin Güneş’e En Uzak Konumdaki Parlaklıkları Gezegen Parlaklık Uranüs 5.7 Neptün 7.8 Pluto 14.0 2011’İN OLAYLARI Satürn Uzaklık Par. B 19 +0.7 B 28 +0.8 B 37 +0.8 Aslan takım yıldızından 6– 30 Kasım arasında Leonidler isimli göktaşı yağmuru özellikle 18 Kasım gecesinde izlenebilecek... saatte 20 veya daha fazla sayıda göktaşı görülebilir/sayılabilir... Göktaşı yağışını izlemek isteyen okuyucular 17–18 Kasım Perşembe–Cuma gece yarısından itibaren sabah saatlerine kadar doğuda ufuktan 15 derece kadar yüksekteki Aslan takım yıldızı bölgesine bakabilirler. Yakınında Mars’ın bulunması ve bir–iki göktaşının görülmesi yağışın yerini de belirler... Ayrıntılı bilgi http://www.imo.net adresinde. Kaynakça: The Astronomical Almanac 2011 ve Vikipedi. GÖKTAŞI YAĞMURU GÖK ATLASI 15 Kasım 2011 akşam saat 22:00 için verildi. Baskıya en uygun sadelikte ve kolay görülebileceği +2.5 kadire kadar parlak yıldızı olan ve gezegenlerin yakınında bulunduğu takım yıldızlar özetlenerek belirtildi. Gözlemlerde kullanılan (yaklaşık sıfır kadir parlaklıklı Vega gibi) bazı parlak yıldızlar da verildi. Gök atlasına gökyüzüne bakar şekilde doğru yönlerde yukarıya kaldırarak eşleştirmek yeterli. Gök Cismi Ay Merkür Venüs Güneş Mars Jüpiter Satürn Uranüs Neptün CBT 1285/ 7 4 Kasım 2011 1 Kasım Doğuş En yüksekte Batış 12:09 17:12 22:21 08:22 13:05 17:46 08:20 13:09 17:58 06:34 11:48 17:01 00:18 07:14 14:10 16:49 23:33 06:16 05:10 10:49 16:28 15:26 21:27 03:28 14:06 19:24 00:41 Gök Cisimlerin Doğuş–Yükseliş–Batış Saatleri (saat:dakika) 15 Kasım 30 Kasım Doğuş En yüksekte 19:34 03:09 08:55 13:22 08:53 13:27 06:51 11:49 24:00 06:47 15:49 22:31 04:23 10:00 14:30 20:31 13:11 18:28 Batış 10:38 17:49 18:02 16:46 13:34 05:12 15:37 02:31 23:46 Doğuş En yüksekte 11:14 16:41 07:56 12:31 09:21 13:50 07:08 11:53 23:36 06:15 14:46 21:26 03:22 09:07 13:30 19:31 12:12 17:30 Batış 22:15 17:07 18:19 16:37 12:53 04:06 14:42 01:31 22:47 Hangi teorisyen Avrupa Birliği’nin bu hallere düşebileceğini, bunun çok yakında olabileceğini tahmin edebildi ki? Bilmem bize hemen davetiye çıkarılsa AB’ye hemen şartsız şurtsuz girer miyiz? Ya Yunanistan’ın hali pür melali? Hocam Lionel Robbins anlatmıştı: İngiltere hükümetinde iktisatçılar, İkinci Dünya Savaşı bitmek üzere iken harp sonrası dünya bunalımını nasıl önleyebilecekleri konusunda hararetli tartışmalar yaparken, Raph Hawtrey odadan içeri giriyor; bir süre tartışmaları dinleyip bir kâğıda şunları yazıp çıkıyor: “Boşuna nefes tüketiyorsunuz, savaştan sonra büyük devletlerin sorunu enflasyon ve onu önleyecek önlemler olacak.” Ralph Hawtrey ve Mynard Keynes’leri nereden bulalım? Fakat bu konuda çok daha güncel ve bizler bakımından önemli olan dünya iktisat bunalımı. 21. yüzyıl başında kim dünya iktisadının bu günkü hallere düşebileceğini düşünebilirdi? Nobeli 2005 yılında kazanan Chicago’lu iktisatçi Robert Lucas, Amerikan İktisat Cemiyeti’nin Başkanlık konuşmasında “temel sorun olarak depresyonu önleme sorunu pratik yönden halledilmiş bulunuyor” demiyor muydu? Hadi öngörüyü bir yana bırakalım, bugünkü durumu anlayabilen kaç kişi var? Faiz hadleri konusunda bile teklif edilen çarelerin bini bir para. Kimi, daha indirilsin, kimi çıkarılsın diyor. Kimi ise sorunları bankaların davranışı ile ilgili görüyor,. Anlayacağınız meseleye Keynes gibi teşhis koyan ve çare bulan yok. Tevekkeli değil İngiliz Kraliçesinin, bu olanlar karşısında “peki iktisatçılar bunun böyle olacağını bilemediler mi?” diye sorduğu söylenir. En temel sorun herhalde özellikle Batılı iktisatçıların tarih bilinçlerinden doğuyor. Bir örnek verelim. Uzun yıllar bize öğretilen iktisatta son 300 yılı değişmez bir mantra gibi almak vardı. Dünya böyle gelmiş, böyle gidecekti. Sanki binlerce yıllık insanlık tarihi son sanayi devriminin 300 yılına sığdırılmıştı. Bu arada Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra İngiltere İmparatorluğu’nun silinmesinden de ders alan yoktu. İkinci Dünya Savaşı ise bir yandan Amerika’yı mutlak dünya hakimi yapmış, bir yandan da Soğuk Savaş dönemini açmıştı. Hele bir de Sovyet Rusya çökünce artık “Tarihin Sonu” diye kitaplar yazıldı. Daha on yıl önceki dünya manzarasını anımsıyorum. Avrupa almış başını gidiyor, Amerika mutlak hakim rolünde: Her istediği tanrı buyruğu, hatta Avrupa’nın Kanada, Avusturya gibi uzantıları da fena değil. Geri kalmış ülkelerin sanayileşmiş ülkeleri yakalamaları tasavvur dışı. Peki iktisatçılardan bunun böyle gitmeyeceğini görenler yok muydu? Elbette vardı. Samuelson daha 1948 yılında, uluslararası göçler yasaklansa bile ticaret serbest olursa ücret (gelir) farklarının eşitlenme eğiliminde olacağını yazıyor, Robbins bunu bir yerden hatırlıyor ve Abba Lerner’in 1932 yılında seminer vazifesi olarak bunu yazdığını anımsıyor ve Samuelson bunu kabul ediyordu. Ama bu teorik ilerlemelere rağmen hayat yürüyor ve Batı’nın üstünlüğü devam ediyordu. Şimdi olan da, o zamanki öngörülerin gerçekleşmesidir.. Karl Marx’ın Kapitalizmin nasıl işsizliğe yol açacağı konusundaki düşüncelerini ise başka bir yazıda konu yapacağız. Petrol İktisadıPetrol Siyasası