24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

sında büyük dengesizliklere de tanık olunuyor. Bu dengesizliklerin bir nedeni tüm o kararların alınmasıyla ilgili beklentiler olabilir. Bununla birlikte, kadınların olayları daha ayrıntılı biçimde görebilmeleri de farklı ortamlarda, özellikle de enine boyuna düşünmeye vakit olduğunda, değerli olabilir. Sınıflandırma konusunda cinsler arasındaki farklılığı anlamak için ikinci bir yola göz atalım. Bunun için basit bir araştırmayı ele alalım. Bu araştırmada deneklere üç farklı nesne gösteriliyor (örneğin, martı, sincap ve ağaç) ve onlardan birlikte ele alınması gerektiğini düşündükleri ikisini seçmeleri isteniyor. Bunu yapmadan önce deneklere sınıflandırmanın nasıl yapılacağı konusunda herhangi bir yönerge verilmiyor. Martısincap eşlemesini yapanların nesneleri ait oldukları sınıflar açısından ele aldıkları düşünülüyor (martı ve sincap üçlüdeki hayvanları oluşturuyorlar). Ancak sincapağaç eşlemesini yapanlar nesneleri sınıflandırmak yerine onları belli bir bağlamdaki ilişkilerine göre ele alıyorlar (sincaplar genelde ağaçlarda olurlar). Bunlar, çevremizdeki unsurları anlamamızı sağlayan farklı yaklaşımlar. İlk yaklaşım bir nesnenin özellikleriyle ilgili çıkarsamalar yapmak için sınıflardan yararlanıyor. Söz gelimi, yeni patronunuzun nasıl biri olduğunu merak ediyorsunuz. Patronun cinsiyeti ve mesleğini bilmeniz dışında, birilerinden onun evli olup olmadığını (evliymiş) ve dinini de (Protestan) öğrendiniz. Bu sınıflandırıcı bilgiler patronunuzla ilgili soyut genellemeler yapmanıza olanak tanır. Ne var ki, bu genellemelerden elde ettiğiniz bilgiler özünde soyuttur. Öteki yaklaşım da, o kişiyi başka şeylerle kurduğu ilişkilerden yola çıkarak anlamanıza olanak sağlar. Söz gelimi, daha önceki patronunuzun yakın bir dostu olduğunu ve, evine bağlı biri olduğunu duymanıza karşın, her ikinizin de çalıştığı şirkete pek de sadık olmadığını biliyorsunuz. Basmakalıp bilgilerin tersine, bu ilişkiler belli bir bağlamla sınırlıdır (dostları ve aşk yaşamı) ve başka durumlarla ilgili (çalışanlara nasıl davrandığı) genellemeler yapılmasına pek elverişli değildirler. Onunla ilgili bildikleriniz konuya özeldir. Araştırmalar erkeklerin sınıflar ve genellemelerden yararlanarak daha soyut düşüncelerle ilgilendiklerini, kadınların ise somut durumlar ve ilişkiler açısından daha çok konuya özel düşünceler üretme eğiliminde olduklarını ortaya koyuyor. Bu durum törel akıl yürütme konusunda erkeklerle kadınların kıyaslanmaları sonucunda ortaya çıkan karşıtlıklarda açıkça kendini belli ediyor. Erkeklerin törel yargılarında genellikle adalet, yükümlülük ve dürüstlük gibi tüm insanlar ve durumlar için geçerli soyut ilkeler ağır basıyor (örneğin, bir yasanın çiğnenip çiğnenmediği ya da adil davranılıp davranılmadığı gibi). Kadınlar törel yargılarında insanlar arasındaki belli ilişkilere ve belli durumlardaki hafifletici nedenlere ağırlık veriyorlar; törel yargılar, soyut ilkelerden çok, öznel duygularla oluşturuluyor (örneğin, kişinin zarar görüp görmeyeceği ya da ihanete uğradığı duygusuna kapılıp kapılmayacağı düşünülüyor). Tüm bu betimlemeler, doğal olarak, cinsler arasındaki farklılıkları fazlasıyla basite indirgiyor ve onlara aşırı uçlarda bir görünüm kazandırıyor. Gerçekte, erkeklerle kadınlar arasındaki bu farklılıkların büyük bir bölümü “küçük ama sürekli” farklılıklar olarak nitelendirilebilirler. Ne olursa olsun, erkekler dünyayı siyahbeyaz olarak bölümlere ayıran düşünce biçiminden hoşnut görünüyor. Bu durum önderlikle ilgili birtakım konumların neden daha çok erkekler tarafından temsil edildiğine farklı bir bakış açısı getirmekle kalmayıp, aynı zamanda erkeklerin bu konumlarda olmaya neden kadınlardan daha istekli davrandıklarını da açıklıyor. Kadınlar güven duygusundan yoksun oldukları, yarışmacı ortamlardan ürktükleri, erkek egemen bir alanda çalışmaktan huzursuzluk duydukları, ya da ayrımcılıktan korktukları için değil, sürekli olarak koşulsuz yargıda bulunma düşüncesinden ötürü bu tür konumlara el atmaktan kaçınıyor olabilirler. Rita Urgan, Kaynak: Scientific American, 20 Eylül 2011 Araştırmalar, erkeklerin sınıflar ve genellemelerden yararlanarak daha soyut düşüncelerle ilgilendiklerini, kadınların ise somut durumlar ve ilişkiler açısından daha çok konuya özel düşünceler üretme eğiliminde olduklarını ortaya koyuyor ERKEK SOYUT KADIN SOMUT HERŞEY SİYAH BEYAZ MI?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle