20 Haziran 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

POLİTİK BİLİM Aykut Göker http:/www.ınovasyon.org;[email protected] Sanayimizin kalbinin attığı İstanbul ve Kocaeli’deki teknoloji geliştirme bölgelerinde Ankara’dakilerden farklı bir resmin ortaya çıkması beklenir. Bakalım öyle mi? BİLİM Festivali’nde bilimi sevdiren objeler ilgi çekti Tuzla Belediyesi’nce düzenlenen Festival’de Bilim ve Teknoloji etkinlikleri, denegöröğren gösteri birimleriyle sürdü. Teknoloji Geliştirme Bölgelerimizde Hal ve Gidiş (3) Taramamızı İstanbul’la sürdürelim. Bu kentimizdeki üç teknoloji geliştirme bölgesinden İTÜ merkezli olanı (Arı Teknokent) faal; Yıldız Teknik Üniversitesi merkezli olanıysa (YTÜTeknopark) firma kabulüne yeni başlamış durumda. Üçüncüsü, İstanbul Üniversitesi merkezli ve henüz faal değil. Arı Teknokent’te 63 firma (04.08.2008) var. Sektörel dağılım Ankara’dakiler gibi. Yazılım firmaları %69,8’le ilk sırayı alıyor. Elektronik firmaları ikinci sırada: %22,2. Kalan %8 zaten beş firma, onların da hepsi farklı sektörlerden... YTÜTeknopark'ınsa şu ana kadar gördüğümüz (izleyen taramalarımızda da göreceğimiz) sektörel dağılımın dışına çıkabilme yönünde bir politika güttüğü görülüyor. Yapılan çağrıda, teknoparkta “üç ana konuda faaliyet gösterecek firmalar yer alabilecektir” deniyor; başvuruların buna göre yapılması isteniyor. Birinci ana konu “biyoteknoloji, biyomalzemeler, yapay dokular, gen teknolojisi”; ikinci ana konu “yazılım, bilişim, bilgisayar, elektronik”; üçüncüsüyse “mekatronik, robotik, otomasyon.” Böylece, YTÜTeknopark baştan üç uzmanlık alanı belirleyip sınırlarını çizmiş. Bunlardan, Türkiye’nin geleceği açısından dikkate değer bir seçime işaret eden ilki ve ikincisinde çekim merkezi olmayı başarırsa diğer bölgelere göre gerçekten farklı bir hüviyet kazanacak. İstanbul’dan yine üç bölgesi olan Kocaeli’ye geçiyoruz. Bunlardan TÜBİTAKMarmara Araştırma Merkezi’ne (MAM) odaklı Marmara Teknokent, bir bölümüyle ‘teknoloji geliştirme bölgesi’ bir bölümüyle de “ARGE’ye dayalı ileri teknoloji alanlarında faaliyet gösteren kuruluşların yer alabileceği” bir ‘serbest bölge’ statüsüne sahip. Şu anda 37 firmaya ev sahipliği yapıyor (12.08.2008). Bunların %67,6’sı yine yazılım firması. İkinci sırayı ise bu kez %16,2’yle tıp teknolojileri başlığı altında toplayabileceğimiz firmalar alıyor. Bunların arasında ‘biyoenformatik’, ‘nükleer tıp alanında kullanılan radyofarmasotiklerin imalatı’, ‘moleküler görüntüleme’ gibi konular üzerinde çalışan firmalar var; ama verdiğim yüzdeye bakıp, burada, tıp teknolojilerinde önemli bir odak yaratıldığı izlenimi alınmasın. Çünkü bunların hepsi altı firmadan ibâret... Kalan %16,2’nin (altı firma) her biri ayrı sektörde faaliyet gösteriyor. “Kocaeli Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi’yle yakın ilişki içerisinde” olduğunu belirten GOSB [Gebze Organize Sanayi Bölgesi] Teknopark’taki firma sayısı 54 (12.08.2008). Özel girişim sonucunda kurulmuş, yabancı ortaklı GOSB Teknopark’ta da kural değişmiyor. İlk sırada %63 ile yazılım firmaları var. İkinci sıradaysa, %9,3’le, bir ölçüde, bulunulan coğrafyanın özelliğini yansıtan, otomotiv ve beyaz eşya yan sanayilerinden firmalar var. Ama yine oran yanıltıcı olmasın; bunların sayıları beşten ibaret. Üçüncü sırada dört firmayla elektronik geliyor. Kalanlar içinde tıp teknolojilerinde üç firma, üretim süreç kontrolü ve süreç tasarımında üç firma ve bir nanoteknoloji firmasının olması dikkati çekiyor. Yelpaze geniş; ama burada da yazılım dışında bir odaklaşma olduğunu söylemek zor... Üçüncü bölgemiz Kocaeli Üniversitesi’ni merkez alıyor. Bu bölgenin sitesinde, mevcut firma sayısı konusunda üç farklı rakam var: 54, 59 ve 63. Verdikleri sektörel dağılım 63 rakamına göre. Bu rakam doğru kabul edilirse dağılım şöyle (firma sayılarını da parantez içinde vereyim): Yazılım firmaları %79,4 (50); savunma sanayiinden firmalar %7,9 (5); çevre %6,3 (4); elektrikelektronikelektromekanik (3). Geriye de zaten bir firma kalıyor... Evet, İstanbul ve Kocaeli sanayimizin kalbinin attığı bir coğrafya ve bu coğrafyadaki, yukarıda sözü edilen bölgelerin yansıttığı sektörel dağılım profili de böyle. Bu profil, kabaca söylenirse, Ankara’daki bölgelerle aynı karakterde (YTÜ’de ne sonuç alınacağını henüz bilmiyoruz). Yine de genel bir sonuç çıkarmadan önce, gelecek hafta diğer illerimize de bir göz atalım. T uzla Belediyesi tarafından bu sene 8.si düzenlenen ve artık gelenekselleşen Uluslararası Tuzla Festivali’nde, Bilim ve Teknoloji Etkinliklerine yer verildi. Bugün de açık olan festivalde bilimsel etkinlikler, "En Zor Matematik Soruları" yarışması da vardı ve genç beyinler çözülemez matematik sorularını çözmeye çalıştı. Sergide, tasarımcı Yılmaz Zenger’in ürettikleri arasında "Optik Yanılsamalar" deneyleri ağırlıklıydı. Sergide aynalar, matematik küpler ve bilmeceler, beynimizin bize nasıl oyunlar oynadığına ilişkin gösteri birimleri yer aldı. Geniş alanda satranç oyunu, çocuklar için kurulan eğlence parkurları ile bilim, teknoloji ve eğlence dolu festival, Tuzla Sahili Tören Alanında gerçekleşiyor… Teknoloji etkinlikleri ve festivalin hazırlanmasında, Doç. Dr. Nalan Antar, Yrd. Doç. Dr. Gülçin Çivi Yıldırım, Yrd. Doç. Dr. Sema Ahmetolan gibi akademisyenler de görev aldı. Tasarımcı Yılmaz Zenger, daha önce de, İstanbul’da ilk açılan Deneme Bilim Merkezi için çok sayıda bilim deney setleri üretmişti. Bu setler sonradan, Fulya’da kurulan Şişli Belediyesi Bilim Merkezi’ne taşınmıştı. Zenger, İTÜ Taşkışla binası eski gemi havuzunda geçen yıl açılan İTÜ Deneme Bilim Merkezi için de 40’ı aşkın gösteri birimi, bilim deney seti üretmişti… Kadın sağlığı için Bingöl’de start Türk Alman Jinekoloji Eğitim ve Araştırma Vakfı (TAJEV) Türkiye’deki anne ve bebek ölümlerinin önüne geçmek için kolları sıvadı. D CBT 1119/ 6 29 Ağustos 2008 oğu Anadolu’da 2 kadından biri gebelik öncesi ve sonrası gerekli bakımı hiç almıyor. Batıda ise bu oran 5’te bire kadar düşüyor. Doğunun önemli sağlık sorunlarından birisi annelerin sağlık kuruluşları yerine evlerde ve bir yakını yardımıyla doğum yapması. TAJEV, Türkiye’de oldukça yüksek oranlarda olan bebek ölümlerinin görülmesi ve bilinçsiz yaklaşımın önüne geçmek üzere Türkiye için çok büyük bir adım atıyor. Bingöl’ de başlangıcı yapılan “Sadece Benim İçin” sosyal sorumluluk projesiyle tüm kadınların sağlığı için önemli çalışmalar yapılıyor. Çeşitli eğitim ve bilinçlendirme toplantılarının yanı sıra genel tarama, ameliyat ve muayenenin de yapıldığı projede ayrıca bölge sağlık çalışanlarına da çeşitli eğitimler verildi. Türkiye’nin en önemli jinekolog ve onkologlarının katıldığı proje Bingöl’de yapılmasıyla da dikkat çekti. TAJEV Başkanı Prof. Dr. Cihat Ünlü verdiği bilgilerde; “Projeyi Bingöl’de başlatmak bizim için çok önemliydi. Çünkü Türkiye’deki bebek ölüm oranlarıyla kıyaslandığında Bingöl’deki bebek ölüm oranlarının Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu gördük. İlk etapta buradan işe başlamanın doğru olduğu kanısına vardık. Fakat bu proje Bingöl ve çevresi için değil Türkiye için çok önemli bir projedir” dedi. Ünlü, Sağlık Bakanlığının projeye tam destek verdiğini belirterek, daha sonra farklı illerde de yapılacak çalışmalarla projenin devam edeceğini bildirdi. Proje kapsamında, Bingöl Doğum ve Çocuk Bakımevi Hastanesi’nde yaklaşık 120 kadına ücretsiz jinekolojik muayene ve rahim ağzı kanserine ilişkin pap smear ön tarama testleri yapıldı. Projede yer alan hekimler, Gebelik takibinde, anne karnındaki bebeğin izlenmesini sağlayan ''NST'' cihazının Bingöl'deki tek kadın doğum ve çocuk hastanesinde mevcut olmadığını dile getirerek NST cihazının her doğum ve çocuk hastanesinde mutlaka bulunması gerektiğini vurguladılar. Bu nedenle Vakıf tarafından Bingöl Doğum ve Çocuk Bakımevi Hastanesi’ne bir NST cihazı hediye ettiklerini ve personele bu konuda eğitim verdiklerini kaydettiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle