25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İşbirlikleri: İş dünyasının çalışma biçimini değiştiren yaklaşım Bu not, Economist Intelligence Unit (EIU) tarafından yayımlanan bir raporlar dizisinin işbirlikleri bölümünün özetidir. Rapor dizisi EIU'nun 20006 yılında gerçekleştirdiği Foresight 2020 Uzgörü 2020 adlı çalışma sonucunda kişiselleştirme, işbirliği ve inovasyon adlı başlıklardan oluşuyor. İşbirliği adlı bölümü Türkçeleştirerek özetledik... Selçuk Karaata, Rekabet Forumu Ulusal İnovasyon Girişimi, karaata@sabanciuniv.edu E IU tarafından yayımlanan Uzgörü 2020 adlı araştırma önümüzdeki 15 yılda dünya ekonomisinde yaşanacak olan gelişmeleri ortaya çıkarmayı hedefliyor. Rapor ana eğilimleri küreselleşme, demografi, atomizasyon (küçük parçacıklara ayırma), kişiselleşme ve bilgi yönetimi biçiminde ortaya koydu. Bu eğilimlerin ana sanayi dalları ve şirketlerin çalışma biçimini de etkileyeceği beklenmektedir. “İlişki ekonomisini” şekillendiren kuvvetlerin etkisinde şirketler kendi stratejilerini uyumlandırırken, kişiselleştirme, işbirliği ve inovasyonun büyük fırsatları ve zorlukları birlikte getireceğini belirtmek mümkündür. Kişiselleştirme diye anılan olgu, müşteri odaklılığın ötesine taşmakta; müşterinin ürüne ve hizmete neredeyse kendi damgasını vurma olanağı verecek uygulamaları barındırmaktadır. Bu süreçler içinde teknolojinin rolü büyüktür. Mobil telefonlar ve PDA cihazları için yüklenenindirilen uygulamaları bu alandaki örneklerdir. İşbirliğinin de ticari hayat üzerinde etkileri büyük ve önemlidir. Genel olarak bakıldığında işbirliğinin birlikte çalışmak anlamında kullanıldığı görülür. EIU tarafından gerçekleştirilen araştırma, resmi işbirliği uygulamalarını dikkate almaktadır. Bu uygulamalar ise coğrafi, kurumsal ve işlevsel sınırları birbirine yakınlaştırıyor. Ana yetkinlikler, kurumsal çevikliğe duyulan ihtiyaç, gelişmekte olan piyasaların etkisinin artması, şirketlerin gerek kendi içlerinde, gerekse de kurumlar arası işbirliklerinin önemini hatırlatmaktadır. İşlevler ve örgütler arasındaki işbirlikleri şirketlerin daha verimli ve daha yenilikçi olmalarına yardımcı olmaktadır. bölgelere ve ortaklıklarınapaydaşlıklarına göre daha küçük parçalara ayrılabileceği, rekabetin ise dünyanın daha farklı köşelerinden karşılarına çıkacağı beklenmekte. Böylesine çevre koşulları ile yapılanmış bir sistem içinde şirketlerin başarılarının işbirliklerine bağlı olduğu ortaya çıkmakta. İşbirliklerinin binlerce uzmanlaşmış oyuncularla gerçekleştiği, bu oyuncuların ise müşterilerden, ortaklardan ve şirketlerin kendi rakiplerinden oluştuğu, bölgesel dağıtım firmalarının ve üniversitelerin de işbirliği alanı içinde olduğu anlaşılıyor. Şirketlerin tedarikçileri ve dağıtımcı firmaları ile dikey işbirlikleri içinde oldukları, ancak koşulları hızla değişen ortamlarda çevik olabilmek için her tür işbirliği olanağını ve olasılığını değerlendirmeleri gerektiğinin altı çiziliyor. 4 BULGU EIU tarafından hazırlanan çalışmada dört ana bulgu ile karşılaşılmıştır. Bunlar: 1. Şirketler, işbirliğine dayalı ilişki sistemi için yeni zorunluluklarla karşı karşıyadır, 2. Başarılı işbirlikleri kültürel değişimleri gerektirmektedir, 3. Şirketlerin işbirliklerinin yararlarını algılayabilmeleri için ölçme ve değerlendirme sistemlerine ihtiyaç vardır, 4. Teknolojinin sunduğu tüm avantajların yanında, online (çevrim içi) işbirliği araçlarının kurumları tatmin düzeyi henüz düşüktür… İşbirliği için varolan gerekçeler yeterince açıktır. Şirketlerin ihtiyacı olan elementlerin neler olduğuna bakıldığında en büyük gereksinimin resmi işbirliği çerçevelerinin (formal collaboration frameworks) olduğu ortaya çıkıyor. Ayrıca, ağyapıların (network) sahip olduğu güce rağmen, teknolojinin işbirliklerinin gelişiminde nasıl bir etkisi olacağına dair genel bir mutabakatın varlığından sözetmek güç olacaktır. Yukarıda birer cümle ile aktarılan araştırma sonucunda ortaya çıkan saptamaları başlıklar halinde değerlendirerek notumuza devam edeceğiz: 1) Üst düzey yöneticiler gelecekte sahip olunacak başarının fiziksel, kültürel ve organizasyonel anlamda işbirliklerine bağlı olduğunu kabul etmektedir: 394 yönetici arasında Kasım 2006'da yapılan anket sonuçlarına göre; yöneticiler zamanlarının 4/3'ünü aynı yerde bulunan, kendi işlevsel yapıları içindeki çalışanlarla (silolarda) birlikte geçiriyor. Ancak gelecek 3 yılda, yöneticiler daha fazla zamanlarını işlevler, coğrafi noktalar ve örgütlerin arasında harcayacaklarını ifade ediyor. Yüzde 63'ü farklı coğrafi alanlarda bulunan takım arkadaşları ile birlikte çalışacak. Yarıdan fazlası ise kendi işlevleri ve organizasyonları dışındaki insanlarla vakitlerini değerlendirecekler. Bu sonuç bizlere disiplinlerarası ögelerin yönetim ve karar sistemleri içindeki rolünün arttığını ha İNOVASYON TANIMI İnovasyon ise özellikle ekonomik nedenlerle bilginin yeni bir uygulama biçimine dönüştürülmesi biçiminde tanımlanmakta, kavram hem şirketler hem de hükümetler için daha önemli hale gelmektedir. İşletme yöneticileri rakiplerine karşı inovasyonu güçlü bir silah olarak algılarken, devletler düzeyinde politika oluşturan kesimin ise kalkınmada inovasyona uygun bir iklimin yaratılması için çaba harcamaları gerektiğinin farkında oldukları izlenmektedir. Yukarıda özeti verilen üç temanın birbirleriyle farkı alanlarda dahi ilişkisi olduğu görülmekte. Şirketler, kişiselleştirilebilen yenilikçi ürün ve süreçleri geliştirebilmek için müşterileriyle işbirliğine gidiyor. İlişki ekonomisinin gelişiminin beraberinde kişiselleştirme, işbirliği ve inovasyon arasındaki bağları da güçlendireceği, bununla birlikte küresel iş dünyası için önemini daha da artıracağa benziyor. 2006 yılında gerçekleştirilen Uzgörü 2020 adlı çalışma için yöneticilerle ile yapılan anketlerin sonuçlarına göre; önümüzdeki 15 yılda piyasaların daha küresel olacağı, kurumlarının işlevlerinin coğrafi Kaynak: Collaboration Transforming the way business works, A report from the Economist Intelligence Unit Sponsored by Cisco Systems, April 2007 CBT 1064/7 10 Ağustos 2007 tırlatıyor. Sözkonusu davranış biçiminin yöneticilerle yapılan mülakatlara da yansıdığı görülmekte. Şirketlerin büyük bölümü, diğer şirketlerle yapılan işbirliği anlaşmalarının gerek sayılarında artışın, gerekse de kapsadığı alanlarda bir genişlemenin sözkonusu olduğunu belirtmiştir. General Motors, GlaxoSmithKline, Procter&Gamble, Intel gibi firmaların işbirliğini bir amaç olarak süreçlerini dahil ettiği görülmekte. 2) Başarılı işbirlikleri, kültürel değişimi gerekli kılıyor. Araştırmaya konu olan şirketlerin büyük bir bölümünde işbirliği kültürünün varolduğu izlendi. Çalışanlar arasında güven sözkonusu. Paylaşım, bilgiyi ve tecrübeyi sır olarak saklamaktan daha yaygın. İletişim sık ve iletişim kanalları açık. Çalışanlar diğer kurumlardan özel bilgiler almak amacıyla yoğun çaba harcamakta, yüzde 80'inin diğer kurum çalışanlarıyla iş ilişkisi var. Genel kabul gören, “iyi fikirler içeriden çıkar!” paradigmasının neredeyse öldüğü belirtilmekte. Ancak bu tarz davranış kalıplarının üst düzeyde her zaman teşvik edildiğini söylemek mümkün değil. Aşağıdaki şekil işbirliğine dönük tecrübeler hakkında durum değerlendirmesine imkân veriyor. 3) Şirketler işbirliklerinin yararlarını ölçme ve değerlendirme konularında yeni uygulamalar bulmalı. Araştırma sonuçlarına göre, azınlık denebilecek sayıda kurum, resmi işbirliği süreçlerini uyguluyor. Yaklaşık yüzde 80'lik bir bölüm, işbirliğinin herhangi bir iş hedefini başarabilmek adına ölçümüne kalkışmıyor. Kalan yüzde 20'lik bir bölüm ise ölçme ve değerlendirme sistemleri kullanabilmek için uygun metodun belirlenmesinde güçlüklerle karşılaştı. Ölçümlemeyle ilgili başarılı örneklere rastlamak da mümkün. Örneğin ilaç firması GlaxoSmithKline, New JerseyABD'deki ARGE merkezinde işbirliklerini değerlendirmek amacıyla zaman temelli bir ölçme seti uyguluyor. Sosyal ağyapıların analizi için Valdis Krebs ve Duncan Watts tarafından geliştirilmiş araçların da uygulama alanı bulduğu izlendi. 4) Teknolojinin taşıdığı imkanlara rağmen çevrimiçi (online) işbirliği araçlarının kullanımı henüz yaygın değil. İşbirliklerini yaygınlaştırmak için teknolojinin nasıl uyarlanacağına dair genel bir mutabakata henüz ulaşılmadığı izlenmekte. Yöneticiler çevrimiçi işbirliklerine yabancı değildir. Neredeyse tamamı eposta adresine sahiptir, yarısı intranet ile örneğin takvimlerini paylaşmakta, yüzde 40'tan fazlası ise web konferans sistemini kullanmakta. Tüm bunlara rağmen çalışmaya katılanların işbirliklerini geliştirmek için farklı araçlara ihtiyaç duydukları biliniyor. Bu konuda yenilikçi ürünlere ihtiyaçları var. Not: İşbirlikleri konusunda Rekabet Forumu'nun AB tarafından desteklenen SMEexcel adlı projesini, yanı sıra İmalat Sanayinde Yenilik adlı araştırmanın bültenlerinden İşbirlikleri başlıklı olanı incelemenizi salık veririz. Bu kaynaklara erişebilmek için 216 483 9710'u arayabilir ve/veya www.ref.sabanciuniv.edu adresini ziyaret edebilirsiniz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle