Katalog

ÖDÜL TÜBİTAK: Kazananların başarım listesi 2007 Yılı TÜBİTAK Bilim, Özel Bilim, Teşvik ve TWAS ödülü alan bilimciler, geçen hafta da duyurduğumuz gibi TÜBİTAK'ın kuruluş yıldönümü olan 24 Temmuz da açıklandı. 2007 TÜBİTAK Bilim Ödülü ve Özel Ödülü Alan Bilimciler Adı Soyadı Yayın sayısı Toplam atıf Başkasının h sayısı yayınında atıflar 357 409 63 1951 1063 293 15 12 5 32 26 11 *TR adresli TR dışı adresli makale diğer (mt.ab Let.not 6 1 3 71 34 13 EYA YYDYA Temel Bilimler A. Mostafazadeh Mühendislik Mİ Aksun P. Gülkan Özel Ödüller CA Akdiş O. Güntürkün TB.Edil 79 32 26 1207 591 89 60 18 25 28 0 3 30 19 13 134+50 195 90+20 72 31 22 73 114 79 357 115 18 347 216 33 Ö dül sürprizlerle dolu ve hayli şaşırtıcı. Bilimin ve bilimsel başarının yayın atıf sayısı (self dışı), kitaplarda atıf sayısı, uluslararası kitap yazarlığı gibi evrensel kriterleri yerine, bilimin bir alanında otorite olduğunun yabancı hakemlerin raporu ile belgelenmesini esas almış. Tabi olarak çok şaşırtıcı bir değerlendirme olmuş. Ülkemizin belki de en ileri olduğu tıp ve kimya alanında hiç kimse bilim ödülüne layık görülmezken, teorik fizik, fizik ve matematik ön plana çıkmış. Aşağıda ulaşabildiğimiz kadarıyla ödül alanların başarım listesini yayımlıyoruz. 144 3616 159 2155 93 404 NOT: Tablolarla ilgili açıklamalar 1. Sütun: Adı Soyadı ( benzer isimli ve tüm adresleri bilinmeyenlerde hata olabilir) 2 : Toplam Yayın sayısı, 3 : Toplam Atıfları sayısı ( CSI General Index, Citation index farklı ve daha yüksek olabilir), 4 : Self dışı, yani başkaları tarafından yapılan atıflar sayısı, (asıl önemli olan bu tür atıflar) : h faktörü ( Kaç yayının bu sayının üzeri atıf aldığını gösterir) 6 : TR Türkiye adresli yayın sayısı, (Yazar yurt dışında yayın yapsa bile ülkemizi adres göstermişse) 7 : TR dışı adresli: (Diğer ülke adresli yayın sayıları. Bir yayında değişik ülkelerden yazarlar olsa bile o kişinin yayını kendi adresinde yer aldığı gibi, diğer ülkeler adresli de yayını görünür. Yurt dışında yaşayan ve çalışan kim 2007 TÜBİTAK Teşvik Ödülü ve TWAS Ödülü Alan Bilimciler Temel Bilimler C. Bulutay 27 149 103 8 Ö. Müstecaplıoğlu 26 158 110 7 U. Tırnaklı 28 288 123 10 E. Yalçın ? Mühendislik A. Demir 6(?) 12 2 (?) V. Gökmen 55 276 169 10 M. Güden 34 144 104 6 MD.Mat 22 73 47 5 Sağlık Bilimleri A. Abacı 46 198 147 5 M. Arıcı 110 552 532 10 S. Genç 78 417 218 9 K. Ünlühızarcı 47 253 201 8 TWAS Ödülü BÖ.Sarıoğlu 23 70 60 5 se ile bir Türk yine yurt dışında ortak yayın yapsa o kişinin yayını da TR adresli sayılır. TR sıfır olan yurt dışındaki Türklerin yanında başka hiç Türk çalışmamış demektir). 8 “ Makale sayısı, 24 20 27 12 13 21 26 25 28 27 29 5026 54 13 46 97 61 44 22 5 16 16 17 5 3 54 21 29 63 59 36 23 27 47 19 11 8 (?) 27 266 19 125 128 129 51 13 9.“ Diğer yayınlar, ( Meeting Abs., Note, Edit.,letters Rew.). 10.“: EYA: En yüksek atıflı yayın ve YYDEYA: Yabancı ortak yazarsız en yüksek atıflı yayın. CBT 1064 / 16 10 Ağustos 2007 düşüncelerini, duygularını aktarmıştı. İskenderun'dan arayan bir hanımefendi de telefonda şu soruyu sormuştu: “Niçin bir Hukuk Partisi yok?” Aslında bir Hukuk Partisi var! Siyasetin ölçüsü ve kabı demek olan hukukun, halkın tüm güveniyle ve onun adına işini görmesi gereken, bir konsensus iktidarı var: HuHayrettin Ökçesiz kukun ve adaletin bilgisi ve erdemleriyle yetkinleştireceğimiz bu kurumun, yani yargı sisteminin evrensel ve ulusal kültür içerisinde vücut bulan kendi özerk hukuk kültü[email protected] rü'yle, siyaset gibi diğer alt sistemleri de akort etmek işlevini taşıdığını asla gözardı etmemeliyiz. Yukarıdaki sorunun yanıtı olarak, her siyasi iktidar bilmelidir Hukuk ve yargının ki, halkın karşısında gereksindiği o sürekli meşruluğu, yargı denetimine Yandaşlarınca çok büyük bir başarıymış gibi dayatılan seçim sonu yetersizliğiyle yaratılan tabi kalmakla ve hukuka bağlılık duygusu beslediğini her fırsatta göstercunda halkın bu partiye en fazla yüzde kırkıyla evet dediğinin ayırdında mekle elde edecektir. Meşruluğunun kaynağı demek olan hukukun bu sosyal istikrarsızlık olunmalıdır. Seçim sandığına gidenle, gitmeyenle halkın bir partiye göstegüce ve yetkinliğe kavuşabilmesinde ona tüm gücüyle ve özveriyle hizrebileceği en büyük, çoğulcudemokratik teveccüh ancak böyle bir yüz onlara siyasi ve iktisadi met etmeyi de başarabilmelidir. deyle doruk noktasını bulabiliyor. Belki her siyasal hareket için bu sonu kar, halka maddi ve Hedef göstererek, külhanbeyi ağzıyla tahkir ve tehdit ederek, hukuk cu üst sınır saymalıdır. Daha fazlasını alabilmek veya almayı istemek totakültürünün yetkinleştiği ve millet adına yargılama yetkisinin tecessüm etmanevi zarar getirdi. liter bir eğilimi kendi içerisinde büyütmeye başlamak olabilir: Halk kitleye tiği hukuk alt sisteminin yıpratılıp yıkılmak istenmesinin ancak bunları yadönüşür. Kitle diktatöre, diktatör ise her defasında eşi benzeri görülmeyen bir caniye! panların çıkarlarına hizmet ettiğini biliyoruz. Kendi yararına olan tek şeyin hukuk olduMeclisteki çoğunluğuna dayanan bir tek parti yönetimine karşı halkın en az yüzde altmışı ğunu bilen halkın uzun erimde bu aşağılamaya izin vermeyeceğini de biliyoruz. Bu nın “temsili muhalefet”i de sorgulayarak, bir biçimde daha sonra, diğer kamusal özgürlükleri yüzden tüm “manevraların” ne denli bir iki yüzlülükle siyaset sahnesine sokulduğunu ni ve haklarını kullanarak birincil muhalefet görevini üstlenmesi bana her zaman daha sağlık görmek usanç ve üzüntü veriyor. Ülkemde ne yazık ki, hiçbir siyasi iktidar hukukun anlı görünüyor. Demokrasinin ağırlık merkezi böylelikle dışarıya kaymış oluyor. Dışarının demok lamı ve değeri karşısında yeterli bilinçte veya istençte olamadı. Kalkınmak, gelişmek, ratik tepki araçları olgunlaşmış, sınanmış ve sonuç vermiştir. Artık demokrasi dışarıdadır. Se ilklerin arasında olmak istediler, ama her gelişmiş ülkenin hukuk ve yargı sisteminin çim sistemlerinin türlü hedef ve değerlerine, seçim sosyolojisinin verilerine dayanarak sıklık de gelişmiş olduğunu görmezlikten geldiler. Ülkemiz için istediklerini sandığımız şeyla ileri sürülen “adaletsiz parlamento terkipleri” karşısında şu sorunun yanıtını bulmalıyız: leri kendileri ve cemaatleri için istediklerini hep çok sonradan anladık. Hukuk ve yarAzınlık oyuyla yasa yapmak, devlet gemisini yürütmek ve bu sırada meşruluk kisvesini lekesiz gının yetersizliğiyle yaratılan sosyal istikrarsızlık onlara siyasi ve iktisadi kar, halka ce taşımak nasıl mümkün olur? Günümüz siyaset ve yasama sosyolojisinin temel araştırma ko maddi ve manevi zarar getirdi. Dışarıya kaymış olan demokrasi “hukuk”la kaynaşanularından birisi bu olsa gerektir. rak vekaleti yeniden asaletin vesayeti altına alacaktır. Evet, halkın oydaşlık içerisinde “Adli Yargıda Yolsuzluk Araştırması” adlı görgül çalışmam 1999'da ilk baskısını yaptığında bir hukuk ve demokrasi partisi vardır: Meydanlarda yurttaşların, mahkemelerde yaryurdun dört bir yanından pek çok yurttaşımız faks, mektup, eposta ve telefonla bana bilgi ve gıçların vicdanında siyaset ölçüsünü bulacaktır HUKUK POLİTİKASI “Hukuk Partisi”