25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OOOF OFF LİNE Tanol Türkoğlu mağının konumunu tespit ediyor ve ekrandaki imlecin konumunu belirliyor. TanolTurkoglu@Gmail.com SAYBORGLAR GELİYOR Bilgiyi ilk kez canlı sinir hücrelerine yüklemeyi başaran bilim adamları, elektronik devreleri insan hücreleri ile birleştiren sayborg bilgisayar çiplerini yaratmaya bir adım daha yaklaştı. Kültür içinde yetiştirilen nöronlardan yaratılan ağlar, spesifik şekillerde sinyal gönderir. Bilim adamları daha önce bu nöral ağları yeni bir şekil çerçevesinde programlamaya çalışmıştı. Ancak bu konuda başarılı olamamışlardı. Şimdi İsrail'deki Tel Aviv Üniversitesi'nden Itay Baruchi ve Eshel BenJacob, pikrotoksin adı verilen kimyasal bir maddeye bulaştırılmış spesifik noktaları hedef alarak, nöron ağına yeni ateşleme şekilleri öğretti. Bu yeni şekiller daha önce varolan ateşleme şekillerine zarar vermeden iki gün dayanmayı başardı (Physical Review Letters E, DOI: 10.1103/PhysRevE.75.0050901). Sinir hücrelerinin karmaşık şekillerde ateşlemesi, pek çok bilim adamına göre bellek için bir şablon oluşturuyor. Beyin bunları kullanarak bilgiyi depoluyor. Bu “belleği” yapay sinir hücre ağları üzerine kaydetmek, sayborg çipi yaratmanın birinci adımı olarak değerlendiriliyor. 2015 yılına dek elektronik ticaret dünyasını etkileyecek unsurlar, DK Matai'ye göre beş kategoride ele alınmakta: Ciddi Sanal Saldırılar Mahremiyet ve Özgürlük Ismalarama Haberler Sağlık Hizmetleri ve Sosyal Ağlar Hiyerarşinin Yıkılışı. Kral Dönerken Vekilharç Ne Yapar? Geçtiğimiz günlerde, 2001 yılında kurulmuş olan ATCA (The Asymmetric Threads Contingency Allience Asimetrik Tehditler Olasılığı Birliği) başkanı DK Matai, Global Internet Ekonomisinin Geleceği konusunda bir rapor yayınladı. Bu rapora göre elektronik ticaretin gelecek on yıllık dönemde karşılaşacağı olası tehditler beş başlık altında derlenmiş durumda. 1. Ciddi Saldırılara Açık Yapı 2. Mahremiyet ve Özgürlük 3. Ismarlama Haber 4. Sağlık Hizmetleri ve Sosyal Ağlar 5. Hiyerarşinin Yıkılması Ciddi saldırılara açıklık konusunda, bir süre önce bu köşede de gündeme gelen Estonya'daki kamu sitelerine yapılan türden saldırıların giderek web sitelerini daha çok tehdit edeceğinin altı çizilmekte. 2015 yılına dek G8 ülkelerinden birisine çok ciddi bir elektronik saldırının yapılacağı öngörülmekte. Bu saldırı trafik lambaları sistemleri, doğal gaz işletim tesisleri ya da hava kontrol sistemlerine olabilir. Hepsinin de ortak özelliği altyapısının elektronik ağ yapısı üzerinde çalışıyor olması. Mahremiyet ve Özgürlük başlığına gelince. 2015 yılına dek internet üzerinden iletişim içine giren cihaz türü ve adedinde önemli artışlar olacağı öngörülmekte. Bu “cihaz türleri”ne spor ayakkabılarından mutfak eşyalarına kadar türlü eşyalar girmekte. Bunların gözetimi bu çerçevede artma eğilimde olacak. Buna paralel olarak bu cihazlar üzerinden yapılan saldırı ya da hırsızlık olaylarında da benzer oranda bir artış bekleniyor. Öte yandan internetin “her zaman açık” olma hali, yeryüzü kültüründen insanoğlunun ilk defa karşılaştığı bir olgu. Bu sayede entellektüel ürün kategorisine giren sanatsal yapıtlar (müzik, edebiyat vb) gerek nicelik olarak artma gösterecek gerekse de bunların bireylere ulaşması, bireyler tarafından benimsenmesi (ya da benimsenmemesi) çok daha kolay, ucuz ve hızlı hale gelecek. Daha şimdiden müzik piyasasında “albüm formatı” çıkmaz sokağa girdi. 2015 yılında televizyon da onun etrafında dönen eğlence de bütünüyle internete kaymış olacak. Bloglarla birlikte Ismarlama Haber devri de başlamış oldu. Her ne kadar bunların güvenilirliği, doğruluğu konusunda tereddütler varsa da, gelecekte medya sektörü ve bununla birlikte reklam dünyası da önemli dönüşümlere sahne olacak. 2015 yılına gelindiğinde bireylerin kendi fikirleri dışında fikirleri yayan haber kaynaklarını gözardı etme imkânı çok daha kolaylaşacak ve bu nedenle “uzlaşma” olgusundan giderek uzaklaşılacak. Sağlık Hizmetlerinin elektronik dünya nimetlerinden istifade etmesi, rapora göre, nispeten geriden gelmekte. Gelecek on yılda ise bu alanda önemli bir patlama yaşanması bekleniyor. Internet üzerinden teşhis ve tedavi süreçleri gelişecek. Bu da sağlık hizmetlerinin ucuzlamasını olanaklı kılabilecek. Öte yandan bireylerin çok daha geniş bir alanda sosyalleşmesi de internet sayesinde gerçekleşecek. Bu da bireyin topluma ve toplum içinde kendisine güvenmeyi artırıcı yönde etki yaratacak. Hiyerarşinin zayıflaması, insanlarla insanca iletişim kurmayı unutmaya başlayan kurum ve kuruluşların kendilerini yeniden değerlendirmelerine neden olacak. Okul gibi ortamlar da dönüşüme girecek. Okulda geçen zamanın belli bir kısmı aslında öğrencinin evinden çıkmadan katılacağı sanal sınıflarda gerçekleşecek. Zaman içinde bu durum çalışmak ile eğlenmek olgularına ve gündelik aile içi yaşamı da köklü olarak etkileyecek. Bu çerçevede önerilen çözüm bugünün dünyasına yön veren devletlerin, kamu kurum ve kuruluşlarının bu gelişmeleri göz ardı etmeden gelecekteki yaşamın nasıl olacağı, olumsuzlukların nasıl en aza indirileceği yönünde aktif rol oynama konusunda hevesli olmaları. Devletler, kamu kurumları acaba bu dinamizme liderlik yapma yeteneğine sahip mi? Böyle bir liderlik rolünün ne kadar elzem olduğunun bilincinde mi? Bir açıdan bakıldığında bu durum daha önce söz söyleme hakkına sahip olamayan bireylerin temsilcileri olarak onların namına iş yaparken, artık bu vekaletin anlamını ve gücünü yitirmesi anlamına gelmiyor mu? O halde soru şu: Gerçek kral ortaya çıkarken, vekilharç görevini layıkıyla tamamlayarak köşesine mi çekilecek? Yoksa pek çok vekilharcın yaptığı gibi gerçek kralın krallık yapma ehliyetine sahip olmadığını mı savunacak? BENZİNLİ ARAÇLARLA MÜCADELEDE SON DURUM ABD'li sürücülerin benzini emer gibi tüketen araçlara düşkün oldukları bilinir. Ancak bu insanları daha çevreci araçlara yönelmeleri için iknaya çalışmanın düşünülenden daha zor olduğu ortaya çıktı. MIT'den Jeroen Struben ve John Sterman, hükümet politikası, ekonomi ve tüketici davranışlarının, çevreci araç kullanımı üzerindeki etkilerini araştırdı. Bu araştırmanın sonuçlarına göre yeni yasalara, alternatif yakıtların avantajları konusunda kamuoyunu aydınlatmak için harcanan paralara karşın, bugünkü araç filosu ancak 20 yıl içinde yarıya inebilecek. Struben, “Hatta şu anda elimizde bulunan hibrit araçların yakıt tüketimi konusunda kayda değer bir etki yaratması için 1520 yıl geçmesi gerekecek” diyor. VERGİ DAİRESİ OTOMASYON PROJESİ’NİN ÜÇÜNCÜ AŞAMASI YİNE SİEMENS’İN T.C. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülen ve Türkiye'nin kamu sektöründeki en büyük bilgi teknolojileri projesi olarak tanımlanan Vergi Dairesi Otomasyon Projesi VEDOP3 ihalesini Siemens A.Ş. kazandı. Siemens, projenin daha önce ihale edilen birinci ve ikinci aşamalarını da bugüne kadar 10 yıl süresince başarıyla yürüttü. Sözleşmenin yürürlüğe girmesiyle başlayacak ve 23 ayda tamamlanacak olan VEDOP3 projesi kapsamında Maliye Bakanlığı Merkez sistemlerin kapasitesi artırılacak ve kesintisiz hizmet sağlamak için İş Sürekliliği ve Felaketten Kurtarma Merkezleri oluşturulacak. Türkiye'nin en kapsamlı IT projesi olan VEDOP3 çerçevesinde, Türkiye genelindeki 448 vergi dairesi ile 585 mal müdürlüğü gelir servisi yeniden yapılandırılarak, vergi dairesi otomasyon uygulamaları tamamen web tabanlı yapıya dönüştürülecek. Derleyen: Reyhan Oksay CBT 1064/19 10 Ağustos 2007
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle