20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TEKNOLOJİ=YAŞAM Edip Emil Öymen [email protected] çalışmalarında yerli ırklarımızın veriminin artması için koç ve koyunlar ithal edildiğini, ancak bu çalışmalardan ne üreticiyi ne de tüketiciyi memnun edecek sonuçların alınmadığını söylüyor. Batı bölgelerinde kısmen olumlu sonuçlar alınan ıslah çalışmaları ise ithal edilen kültür ırklarının adaptasyon sorunları nedeniyle gerek saf ırklar, gerekse melez tipler ülke geneline yayılamamış; Ege ve kısmen Trakya Bölgesi ile sınırlı kalmış. 80 yıldan beri ithali planlanan Romanov ırkı ilgili bir çok proje, teknik, ekonomik ve siyası nedenlerle sonuca ulaştırılamamış. Mali Portresi 800.000 YTL'yi bulan Romanov Koyununa Dayalı Islah çalışmaları çerçevesinde ülke tarihinde ilk kez ABD Iowa'dan 04.06.2004 tarihinde ithal edilen dondurulmuş Romanov koç sperması ile Morkaraman, İvesi ve Tuj ırklarında laparaskopik yöntemle suni tohumlama yapılmış. Aralık 2004'te Kanada'dan ithal edilen dondurulmuş Romanov embriyosu ile aynı ırklarda ilk kez embriyo transferi yapılmış. Bütün bu cerrahi girişimler, veteriner hekim Carlos A.Gimenes Diaz'ın uzmanlığında gerçekleştirilmiş. Bu çalışmalar sonucunda Ziraat Fakültesi İşletmesi'nde 85 baş saf Romanov kuzu ve 260 civarında Romanov melezi elde edilmiş. ROMANOV’LARIN ÖZELLİKLERİ Islah çalışmalarında Romanov ırkının seçilmesinin nedeni nedir? Mükemmel bir genetik yapıya sahip olan Romanov ırkı orta cüsseli, kısa kuyruklu, etleri lezzetli bir koyundur. Dr. Emsen'e göre bu ırkı üstün kılan özellikleri şöyle sıralanabilir: • En önemli özelliği bölge koşullarına yüksek adaptasyon yeteneğidir. Estonya'dan Sibirya'ya kadar geniş bir coğrafi bölgede yaşama becerisine sahip olan Romanov'lar, Trabzon'dan Mersin'e, Van'dan Edirne'ye kadar farklı bölgelere uyum sağlayabilir. • Romanov, dünyada Fin, Doğu Friz, Dorset Horn ve Boorola Merinosu gibi doğumdaki kuzu sayısı son derece yüksek birkaç ırktan biri. Kuzu makinesi (Lamb Machine) olarak tanımlanır. Ülkemizde bir koyun yılda 1 kuzu verirken, Romanov yılda 2 kez üçüzdördüz (yılda 67), hatta beşiz kuzu veriyor. 34 aylıkken cinsel olgunluk çağına, 78 aylıkken damızlıkta kullanılabilme çağına ulaşan (1012 yıl damızlıkta tutulabilir), 3 aylık laktasyonda 150200 kg civarında süt veren bir ırktır. • Romanov'lar Rus orijinli saf bir ırk. Genetiği ile oynanmış yapay bir ırk değil. Tümüyle doğal. • Kuzularda yaşama gücü çok yüksek; Türkiye gibi hastalıklar ülkesinde Romanov'un hastalıklara direncinin yüksek olması yaşam şansını arttırıyor. Ayrıca kuzu büyütme kabiliyetleri de daha iyi. • Uzun mesafelere (1820 Km) yürüme kabiliyetine sahip. • Yetiştirme maliyetleri yarı yarıya düşük. Hem mera hayvancılığına hem de entansif hayvancılığa uygun. • Postu çok değerli, derisi ince, mukavemeti çok yüksek. • Eti bazı koyun türlerinde olduğu gibi ağır kokmuyor ve Türk damak tadına uygun. Projelerine devlet ve hükümet birimlerinden destek göremediklerini, ancak sivil toplum örgütleri ve özel sektörün büyük ilgi gösterdiğini belirten Dr. Emsen, kırmızı et açığını Romanov'un çözeceğine inanan bazı şirketlerin (Üner Et, Saray Halı gibi..) projelerine büyük destek sağladıklarına dikkat çekiyor. Atatürk Üniversitesi Bilimsel Araştırmalar Projeleri Yönetimi Birimi'nin desteği ile başlayan proje, Dr. Emsen'e göre bölgesel değil, ülkesel. Proje kapsamında Dr. Sütbeyaz'ın önerileri doğrultusunda Ağustos 2006 tarihinde Erzurum ili merkez ve ilçelerinde 5 pilot köyde toplam 600, Erzincan ilinde 1200, İstanbul'da 250 koyunda Romanov ırkı ile suni tohumlama yapılmış ve %7075 gebelik oranı sağlanmış. Atatürk Üniversitesi Koyunculuk Şubesinde sürdürülen çalışmaları Dr. Emsen şöyle özetliyor: “Suni tohumlama ve embriyo transferi ile oluşturulan saf Romanov elit çekirdek sürü kısa vadede büyütülüp, orta vadede ülke bazında yapılacak melezleme çalışmalarında ihtiyaç duyulacak Romanov sperma ve embriyo üretimi gerçekleştirilecek. Uzun vadede ise dünyanın çeşitli ülkelerinin Romanov embriyo ve sperma talebi gerçekleştirilerek ülke ekonomisine katkı sağlanacak. Bu gün Kanada veya ABD'den ithal edilecek bir doz Romanov sperması (bir koyunun tohumlamasına yetecek miktar) 55 dolar civarında. Kayıtlı saf Romanov yetiştiriciliğinde Avrupa da Fransa ve Almanya'dan sonra 3., dünyada ise 5. (Kanada ve ABD'den sonra) ülke konumunda olan Türkiye, işletmemizde mevcut 15 adet saf Romanov koçu ile yılda 1 milyon doz sperma üretme kapasitesine sahip olup, bunun ülke ekonomisine katkısı, 1 milyon koyunun tohumlanması için 55 milyon dolardır.” Soru: Vakit, nakit midir? Yanıt: Nakit, vakit kazandırır 30 Dakika Kazanç Uğruna İngitereFransa arasındaki Manş Tünel geçişi, 30 dakika (evet... yarım saat) kısalacak. İngilizler kendi taraflarına yapmakta oldukları hızlı tren hattını bitiriyor. Nihayet! Ve bu sayede yolculuk 30 dakika (evet, yarım saat) kısalacak. Bu kadarcık (!) kısalmanın faturası? 8.5 milyar Euro (yazıyla: Sekizbuçuk milyar). Bu vesileyle Avrupa'nın en büyük istasyonu Londra'da yapılıyor. 30 dakika hızlanmak için 8.5 milyar Euro... İngiltereFransa arasındaki Manş Tüneli açılalı 13 yıl oldu. Ama hızlı tren Eurostar, ParisManş arasında hızlı, ManşLondra arasında yavaştı. Çünkü İngiltere'de hızlı tren demiryolu, ülkenin en yoğun en varlıklı nüfusunun yaşadığı bölgede yapılamadı uzun yıllar. Hiç kimse, evinin arka bahçesinden tren geçmesini istemedi. Halkın itirazı yüzünden hızlı hattın inşaatı ve Eurostar için kullanılacak esas istasyonun yapımı çok yavaş sürdü. Yıllarca Londra'dan Paris'e trenler geçici istasyon Waterloo'dan kalktı. Üstelik bu Waterloo, treni en çok kullanan Fransızlarda sürekli antipati yaratıyordu. “Unutsak iyi olur” dedikleri tarihi bir yenilginin adıydı. 1815'te Napolyon'un İngilizlere kesin yenildiği ünlü savaş. Eurostar'ın İngiltere'de yavaşlamasıyla Fransızlar hep dalga geçti. Üstelik onların TGV hızlı trenine karşılık İngilizlerin bir şeyi yoktu. Treni icat etmişti İngilizler ama hızlı tren teknolojisinde inovasyon yapamamıştı. Ama karizmayı nihayet kurtaracaklar. Londra'nın kuzeyindeki banliyöler ve şehirlerle bağlantı sağlayan St.Pancras, yeni Eurostar istasyonu oluyor. 150 yıllık istasyon sınıf atlayacak. Adı artık, St Pancras International... 14 Kasım'dan itibaren Paris trenlerinin kalkacağı/varacağı istasyon olacak. St Pancras'ı Manş Tüneli'ne bağlayacak 100 km demiryolu ve her türlü çevre düzenlemesiyle tüm proje 8.5 milyar Euro. Bunca yatırım, LondraParis tren yolunu 30 dakika kısaltmak için. Yolculuk şu sırada normal koşullarda 2.53 saat. St.Pancras Avrupa'nın en büyük istasyonu olacak. Sadece yenilenmesi 1.2 milyar Euro'ya mal oluyor. Bütün binaya yepyeni işlevler yüklenecek. 19. yüzyıl sanayi tesisinden, 21.yüzyıl eğlence ve turizm merkezine dönüşecek. İstasyonun önündeki kırmızı tuğla gotik mimari otel, 5 yıldıza terfi edecek. 100 yıl boyunca kiri pası ve uğultusuyla insanı serseme çeviren istasyon, Avrupa uğruna 2001'den beri yeniden yaratılıyor. Londra'nın tatsız 10 istasyonundan biri olan St. Pancras 1870'de hizmete girmişti. Trenlerin durduğu üstü örtülü bölme 210 metre uzunluğu, 72 metre genişliği ve 30 metre yüksekliğiyle dönemimin bir Sanayi Devrimi Anıtı'ydı. Sadece bir tren istasyonuyken; butikleriyle, mağaza ve dükkanlarıyla, lokantaları ve kafeleriyle yepyeni bir tüketim arenası olacak. St.Pancras'ta Avrupa'nın “en uzun barı” yapılıyor. Peron boyunca 90 metre... 'ROMANOV'LAR TEK BAŞINA KURTARICI DEĞİL' İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Zootekni Anabilimdalı öğretim görevlisi Prof. Dr. Ahmet Altınel, “Romanov Koyununa Dayalı Islah Çalışması'nı şöyle değerlendiriyor: “Bu projeyi koyunculuğumuzu kurtaracak bir çalışma olarak sunmak çok iddialı olur. Başarılı ve yararlı bir çalışma olmakla birlikte koyunculuğumuzu içinde bulunduğu sıkıntılardan tek başına kurtarması beklenemez. Bu bir melezleme çalışması. Proje daha başlangıç evresinde. Ülke çapında etkili olabilmesi için daha çok yol alması gerek. Diğer bölgelerde de başka tip koyunlara dayalı çalışmalar yapılıyor ve olumlu sonuçlar alınıyor.” Prof. Dr. Altınel de devletin koyunculuğumuzu korumak ve geliştirmek için gerekli desteği sağlamadığını, bu sorumluluğu özel sektöre bıraktığını söylüyor. Derleyen: Reyhan Oksay *Zootekni, ekonomik değeri olan, insan besini olabilecek ya da diğer verimlerinden insanların yararlanabileceği evcilleştirilmiş her türlü hayvanın yetiştirme, bakım, besleme ve sağlık faaliyetlerinin tamamı. Bu alana giren hayvanlar: Büyükbaş (Sığır, manda ve at), küçükbaş (koyun, keçi), kümes hayvanları (tavuk, bıldırcın, hindi, kaz, ördek, devekuşu, tavşan vb.) Terim çoğunlukla zooteknik olarak yanlış ifade edilir. CBT 1055/9 8 Haziran 2007
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle