20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MUCİTLER YARIŞMASI Nihat Çelik: Koşulların yıldıramadığı mucit Kanal D'de yayınlanmakta olan “Bizim MucitlerYarışması”na Malatya'dan katılan Nihat Çelik, “Kayısı Çekirdeği Çıkartma Makinesi” ile Güneydoğu Anadolu Birincisi oldu. 1978 doğumlu Nihat, koşulları elverdiği takdirde 5 yıldır üzerinde çalıştığı bu projeyi geliştirmeyi planlıyor. M alatya'nın Akçadağ kazasına bağlı Güneşli Köyü'nde yaşayan Nihat, ilkokul mezunu. Nihat açık sözlülükle okulda resim dersi hariç tüm derslerinin zayıf olduğunu ve başarılı bir öğrenci olmadığı için ortaokulu kendi arzusu ile terk ettiğini anlatıyor. Yalnızca mekaniğe merak duyduğunu; günlük yaşamı kolaylaştıracak basit aletler üzerinde çalışmaktan çok büyük keyif aldığını söylüyor. Kısıtlı olanaklarıyla tahtadan basit oyuncaklar, fare ve tilki kapanları tasarlamış. Nihat İlk kez bilgisayar kullanmaya başladığı zaman mouse'u yönetmekte zorlanmış ve bu zorluğu yenmek için aklına ilk gelen çözüm, mouse ile değil de göz ile kumanda edilen imleç düzeneği olmuş. Kayısıcılıkla geçinen Güneşli Köyü'nde, kayısı ağaçlarının yetiştirilmesinden m e y v e l e r i n toplanmasına, çekirdeklerin çıkartılma sından paketlemeye dek, üreticilerin karşılaştığı sorunlar sürekli olarak Nihat'ın kafasını meşgul etmeye başlamış. Yapılan işlerin daha ekonomik ve daha kolay yapılması için farklı yöntemlerin peşine düşmüş. Tabi ki kısıtlı olanaklarıyla. Çoğu yetiştirici, babadan kalma yöntemleri hiç sorgulamadan uygularken, farklı yollar, farklı teknikler geliştirmeye çalışan Nihat aşılama sırasında yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Kayısı ağaçlarının aşılanması sırasında aşı önce iple bağlanır, bir süre sonra ip gevşetilir. Bir gün ağabeyim bu gevşetme işini benim yapmamı istedi. Bu işi yaparken aşılamanın gevşetme işlemine gerek bırakmayacak şekilde nasıl yapılması gerektiğini düşündüm. Mesela benim ağabeyim bu işi yıllardır hep yapar; ancak bir gün bile bunu farklı bir şekilde yapmak aklına gelmemiş. Ben olaylara farklı açılardan bakıyorum” diyor. Nihat'a göre kayısıcılığın en zor kısmı çekirdek çıkartma işlemidir. Üstelik bu işin maliyeti de yüksektir. “Bir ton kayısı 150.000 kayısı tanesi demektir ve bunların çekirdeğini bir kişi ancak bir ayda çıkartır. Bu işi nasıl kolaylaştırırım diye düşündüm” diyen Nihat, çekirdek çıkartma makinesi geliştirmiş: “Askerden 2002 yılında döndükten sonra bu makine üzerinde çalışmaya başladım. Bildiğiniz gibi maddi olanaklarım çok kısıtlı olduğu için kumaş parçaları ve hurdalardan bulduğum parçalarla bu makineyi yaptım. Ama makinenin istediğim düzeye gelmesi için daha 3 noktası eksik. Bana yaklaşık bin YTL'ye mal oldu. Bu paranın büyük bir kısmını da yol için harcadım. İstanbul'a gidip hurdacılardan uygun makine parçaları aramam gerekti. Bunları eski bilgisayar yazıcısı, fotokopi makineleri gibi hurda makine parçaları satanlardan buldum. Ancak bazı kısımlarını benim yapmam gerekti. Torna ve freze gibi makinelere sahip olmadığım için elimdeki matkap ve biley taşı ile bu parçaları kendim ürettim. Ayrıca su boruları, diş fırçası ve cep telefonu şarjından yararlandım. Şu anda elimdeki bu makine oyuncak gibi bir şey. Bu haliyle bile üç kişinin işini görüyor. Makineyi istediğim gibi üretebildiğim takdirde 1520 kişinin yapacağı işi yapacak.” HER ŞEYE KARŞIN ‘MUCİT’ Nihat, oyuncak olarak nitelendirdiği “prototip”in kafasında tasarladığı cihazı birebir yansıtmadığının farkında. Ancak elindeki olanaklarla bundan daha iyisini yapamayacağını da biliyor. Bütün bu olanaksızlıklar Nihat'ın “kafasında” buluş yapmasını engellemiyor. Örneğin son yıllarda üzerinde düşündüğü konu ham yollarda (köy yolu demek istiyor) sürücüsüz olarak kendi kendine gidecek bir araç. Televizyondaki teknoloji kanallarından birinde Japonların ürettiği, asfalt üzerinde giden sürücüsüz aracı izlemiş. Şimdi böyle bir aracın köy yollarına uyarlanmış şekli üzerinde kafa yoruyor. İlkokulda resim dışında tüm dersleri zayıf olan, okul bana göre değil diyerek eğitimini kendi arzusuyla bırakan bir kişinin, elindeki kısıtlı olanaklarla görenleri şaşırtan buluşlar yapması, yaratıcılığın koşullara bağlı olmadığının kesin bir göstergesi. Nihat, “imkan tanınsa neler yapardı” diyebileceğimiz insanlardan. Kaldı ki Nihat için “imkân tanınsa neler yapar” demek daha doğru. Kırmızı et açığını Romanov'lar kapatacak Bizim Mucitler yarışmasına Erzurum'dan yarışma dışı katılan “Romanov Koyununa Dayalı Islah Çalışmaları” adlı çalışma büyük ilgi çekti. Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Yaşar Sütbeyaz'ın desteği ile Ziraat Fakültesi Zootekni* Bölümü'nde başlatılan bu çalışma, proje liderine göre can çekişmekte olan koyunculuğumuzun gelişmesine katkı sağlayacak. E CBT 1055/8 8 Haziran 2007 rzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü'nün “Romanov Koyununa Dayalı Islah Çalışmaları” isimli proje, bugün bireysel çabalarla ayakta duran koyunculuğumuzun yeniden toparlanmasını ve et maliyetlerinin yaklaşık yarıya düşmesini hedefliyor. Projenin yürütücüsü Zootekni Bölümü Öğretim Üyelerinden Doç.Dr. Ebru Emsen'in dergimize yaptığı açıklamada, son yıllarda meraların azalmasına (40 milyon hektar olan mera alanı, tarla arazisine dönüştürüldüğü için %80 azalmış durumda) bağlı olarak koyunculuğumuzun son 12 yılda %40 düşüş gösterdiğini belirtiyor. Otlama alanlarının azalmasının kaçınılmaz olarak besicileri entansif (ağıl ortamında yapılan hay vancılık) hayvancılığa ittiğini belirten Dr. Emsen, bu koşullarda maliyetlerin arttığını ve hayvancılığın karlı bir uğraş olmaktan çıktığını söylüyor. Sonuçta işsiz kalan hayvan yetiştiricilerinin kentlere göç etmesi de kaçınılmaz hale geliyor. Bizim Mucitler Yarışması'nda sahne alan Romanov'lar jüri üyelerinin büyük ilgisini çekti. Bugüne dek resmi kurumların ilgi göstermediği bu proje, böylece bu yarışma aracılılığı ile sesini duyurmuş oldu. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mükerrem Kaya'ya göre Romanov'lar koyunculuğumuzun geleceği açısından çok büyük bir ümit ışığı. Uzman veteriner hekim Carlos A. Gimenez Diaz (Paraguay uyruklu, Zootekni Bölümü Atatürk Üniversitesi Zootekni Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ebru Emsen Öğretim Görevlisi), Doç. Dr. Mustafa Yaprak, Prof Dr. Hakkı Emsen (Zootekni Bölüm Başkanı) gibi uzmanların katkılarıyla gerçekleştirilen proje, Dr. Emsen'e göre darboğazda olan koyunculuğumuzu kurtarabilecek potansiyele sahip. Dr. Emsen 1928 yılında başlatılan koyun ıslah
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle