Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Hava temizliğinde yeni dönem Konutlar, ofisler ve konferans salonları gibi 40 m2 kapalı alanlar için geliştirilen York’un YH30XPTAA Hava Dezenfeksiyon Cihazı, NanoTIO2 dezenfeksiyon teknolojisi ile %95 oranında bakterileri ve kötü kokuları (sigara kokusu dahil) yok ediyor. York, bu ürününde morötesi UVA ışınlı fotokatalitik oksidasyon yöntemiyle, havada bulunan ve hastalık yapan mikroorganizmaları öldüren ve Uçucu Organik Bileşikleri (VOC) yok eden patent başvurusu yapılmış bir teknoloji olan NanoTIO2 iç mekan dezenfeksiyon teknolojisinden yararlanıyor. Cihazın yok ettiği maddelerin başında biyolojik hastalık yapan maddeler (bakteriler, virüsler vb..), organik maddeler (formaldehit, benzen vb gibi organik uçucu bileşikler), küf, mantar, gaz halindeki inorganik maddeler (NOx, SOx, vb..), duman ve kökü kokular geliyor. Cihaz, temizleyeceği havayı ön filtre, elektrostatik filtre, iyonlaştırıcı filtre, NanoTİO2 dezenfeksiyon teknolojisi filtresi, aktif karbon filtre ve HEPA (geliştirilmiş yüksek etkinlikle partikül yakalama filtresi) gibi 6 adet filtreden geçiriyor. Fiyatı 760 YTL. Bilgi için: www.bionano.com.tr/nanoteknoloji.asp?m=11&ma=1 süre saklıyor. Bakterileri %99.9 oranında önleyen kutu bu özelliğini nano gümüş parçacıklara borçlu. Ayrıca mantar ve küf oluşumunu da engelliyor. Böylece yiyecekler Fresh Box saklama kapları içinde, piyasadaki diğer kaplara oranla 2, 3 hatta 4 kez daha uzun süre dayanıyor. Örneğin Fresh Box içine yerleştirilen domatesler buzdolabında 15 gün bozulmadan dayanıyor. Üretici şirket, yapılan laboratuar testlerinde saklama kaplarından yiyeceklere gümüş parçacık geçişinin saptanmadığını belirtiyor. Bulaşık makinesinden, derin dondurucudan ve mikrodalga fırınlarından olumsuz yönde etkilenmeyen kapların 14 parçalık takımı 50 dolar, 24 parçalık takımı ise 70 dolar. Bilgi için: www.bluemoongoods.com/silvernanoparticlefoodcontainers.htm Parmak izleri daha iyi saptanacak Polisler, gözenekli yüzeyler üzerine bırakılmış belli belirsiz parmak izlerini netleştirecek güvenilir bir teknik geliştirdi. Şu anda kağıt gibi yüzeyler üzerindeki izler, cilt yağlarına yapışan altın nano parçacıkları içeren bir eriyik ile netleştiriliyor. Bu eriyiğe gümüş eriyik ilave edilince reaksiyona giren altın, izleri siyah gümüş bileşim olarak ortaya çıkartıyor. Fakat nanoparçacıklar birbirine yapışıp kümeler oluşturduğu için ortaya net ve doğru bir görüntü çıkmıyor. Şimdi İsrail’deki Kudüs Musevi Üniversitesi’nden Daniel Mandler, uzunzincir karbon molekülleri ilave ederek altın parçacıklarının birbirine yapışmasını önleyecek bir yöntem geliştirdi. Gümüş eriyik, daha sonra, rutin uygulamadaki olduğu gibi ilave ediliyor ve parmak izi eskisinden daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. mek. Ancak kuantum noktalarının çoğu ağır metaller içerdikleri için ve bunlar genellikle toksik oldukları için klinik uygulamalar için uygun değiller. İşte bu noktada devreye altın nanoparçacıklar giriyor. Bunlar biyolojik yaşamla uyumlu olmalarının yanı sıra, “otoışıldama” tekniğinden alınan görüntülerden 4000 kez daha parlak görüntü üretebiliyorlar. Altın nano çubuklar kanser terapisinde de kullanılabileceği için Texas ekibi zaman içinde plazmonik lazer kazıma teknolojisini söz konusu görüntüleme teknolojisi ile birleştirmeyi planlıyorlar. İz ve leke bırakmayan bezler Percenta, nano ile kaplanmış yüzeylerin parlatılması ve temizlenmesi için mikrolifli bezler geliştirdi. Kuru ve nemli olarak kullanılabilen bu bezler, tüm yüzeyleri herhangi bir temizlik maddesi kullanmadan sorunsuz bir şekilde temizleyebiliyor. Direk güneş ışığının altında pencere camlarının silinmesi bile artık sorun oluşturmuyor. İnsan saçından yaklaşık 100 kez daha ince olan mikrolifler, örgüakış tekniği ile özel bir işlemde basınçlı su fıskiyesi sabitleştirmesi ile sürekli bir işlem içinde döndürülür ve stabilize edilir. Avantajları: • Herhangi bez artıkları ve kalıntıları bırakmaz • Yaklaşık 300 kez 95°C de makinede yıkanabilir • Cilde zarar vermez • Nemi çekme oranı yüksek • Yırtılmaya karşı dayanıklı • Çabuk kurur Kullanım alanları: Araç iç bölümleri/camları, mermer/granit, paslanmaz çelik, seramik,cam Reyhan Oksay Bakteri barındırmayan saklama kapları Fresh Box adlı gümüş nanoparçacık içeren yeni saklama kapları, hava geçirmeme ve bakteri barındırmama özelliği ile yiyecekleri bozulmadan uzun Nanomalzemeler de sağlık riski Biyolojik dokular üzerinde yapılan son çalışmalar, nanoparçacıkların DNA’ya zarar verdiğini ve kansere yol açabileceğini gösteriyor. Nanoparçacıklar hücre zarından geçebilecek kadar küçük, ancak normal hücre sürecine müdahale edemeyecek kadar büyüktür. Nanoparçacıklar elektronik, kozmetik ve kimya sanayinde yaygın bir biçimde kullanılmasına karşın, bunların biyolojik hücrelerle nasıl bir etkileşim içine gireceği ve doğada ne tür bir etki yaratacağı konusunda çok az şey biliniyor. Dahası, nanomalzemeleri bulundukları ortamdan ayıklamak çok zordur, çünkü bu parçacıklar konvansiyonel filtreleme teknikleriyle yakalanmayacak kadar küçüktür. “Ne yazık ki nanoparçacıkların sağlık ve güvenlik risklerine ilişkin çok az sayıda bilimsel araştırma yapılmıştır” diye konuşan Massachususetts Üniversitesi’nden Sara Pacheco, “Oysa bu konuya daha fazla önem verilmeli, çünkü her gün yeni bir nanoparçacık tipi geliştiriliyor ve üretim, tüketim ve atıklar konusunda denetim çok az” diyor. Bazı nanoparçacıkların diğerlerinden daha tehlikeli olduğu bilinmekle birlikte, veri azlığı nedeniyle hangilerinin daha zararlı olduğu bilinmiyor. Kaldı ki bazı çalışmalara göre daha küçük parçacıkların hücrelere girme olasılığı daha yüksek olduğu için daha zehirli olabilirler. Şu anda bilim adamları nanoparçacıkların zararlı etkilerinin nasıl önleneceğini bilmiyor. Pacheco, nanoparçacıkların DNA’lara doğrudan mı, yoksa olaylar zincirinin sonucunda mı zarar verdiğini bilmediklerini söylüyor: “Nanoparçacıkların zarar verme mekanizmalarını anladığımız anda, bunların yol açtığı zararları azaltabilir veya önleyebiliriz.” Cilt kanserlerinde erken teşhis yöntemi ABD, Austin’deki Texas Üniversitesi’nden Adela BerYakar ve meslektaşları, ciltteki kanser hücrelerini tespit etmek için kontrast madde olarak altın nano çubuklardan yararlanan bir görüntüleme teknolojisi üzerinde çalışıyor. BenYakar, “ikifoton ışıldama” görüntüleme teknolojisi için nano çubukların ideal olduğunu söylüyor. İkifoton ışıldama tekniği daha parlak ve daha net görüntü veriyor. Tüm kanserlerin %85’i epitelyumda (mukozanın dış tabakası) başlar. Epitelyum insanlarda 500 µm kalınlığındadır. İki foton görüntüleme, epitelyal kanserlerinin erken teşhisinde güçlü bir tekniktir, çünkü dokunun yüzlerce mikron altında yatan hücrealtı yapıları görüntüleyebilir. Son günlerde, bilim adamları kuantum noktaları ve metalik nanoparçacıklar gibi yeni bir sınıf ışıldayan kontrast maddenin peşindeler. Burada hedef bu tekniği biraz daha geliştir CBT1050/8 4 Mayıs 2007