20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM BAŞARIM Kimya bölümlerinin bilimsel başarısı Yaklaşık iki sene önce Prof. Dr. Bahattin Baysal ile başlayan ve Prof. Dr. Mehmet Doğan ile sürdürülen fen bilimcilerimizin performans değerlendirme çalışmaları bir hayli tartışma yarattı (1, 2). Bu çalışmaların odak noktasını, Hirsch tarafından önerilen hfaktörünün fen bilimcilerimiz için hesaplanması oluşturdu. Oğuz Okay, İ.T.Ü. Fen–Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü limcinin “başarılı”, h=12 ve üzeri için ise “yeterli” görüldüğü düşünülürse, bu değerler oldukça iç karartıcıdır. ETKİSİ DÜŞÜK ÜRETKENLİK Şekil 3’teki grafiklerde ise kimya profesörlerinin son 5 sene içerisinde yaptıkları yayınların ve aldıkları atıfların dağılımları verildi. Kimya bölümlerinin diğer bölümlere göre çok daha üretken olduğu ve profesörlerin % 92’sinin son beş sene içerisinde en az 1 yayın yaptığı görülmekte. Profesör başına senede ortalama 2.5 yayın SCI dergilerinde çıkmakta. Bu üretkenliğe karşılık yayınların etkisi oldukça düşük. Profesörlerin % 57’si her sene ortalama 10’dan az atıf almakta, kendine atıflar göz önüne alınırsa, bu değer çıkan yayınlara oranla çok düşük. Gerek hfaktörlerindeki ve gerekse toplam atıflardaki olumsuz sonuçlar, buna karşılık olağandışı fazla sayıda yayın üretimi genel bir kalite problemini ortaya çıkartıyor. Ya faktör kullanımının dünyada da yaygınlaşması bilimsel başarının değerlendirilmesini oldukça kolaylaştırmakta ve sonuç tek bir sayı ile ifade edilmektedir (3). Örneğin, bir bilimcinin hfaktörünün 20 olması, onun 20 yayınının 20 veya daha fazla atıf aldığı anlamına geliyor; eğer bu bilimci 20 senelik bir bilimsel aktivite sonucu bu seviyeye ulaşmışsa, onun başarılı, saygın bir bilimci olduğu ortaya çıkıyor. Süregelen tartışmalarda ön plana çıkan başlıca dört nokta var: 1) Kendine (self) atıfların hfaktöründen çıkarılmaması veya veri tabanları yardımıyla çıkarılmasının çok zahmetli oluşu: Son senelerde 20 makale yazıp her makalesinde önceki sonsenemakalelerine atıf yapan bir araştırıcı sadece bu yayınlarındaki kendine verdiği 190 atıf ile 10 hatıf değerine ulaşıyor. 2) Bilim dallarına bağlı hatıf değerlerindeki farklılık: Saf matematik konusunda çalışan ve bol atıf alan 10 makale yazan bir bilimcinin ulaşabileceği en fazla hatıf 10 olabiliyor ve uygulamalı konularda araştırmalar yapan bilimciler yanında sanki başarısı düşükmüş gibi Bilimsel performans görünüyor. 3) Yurdumuzda değerlendirmelerinde en yapılan değerlendirönemli kıstas olarak yayın melerde bilimcinin sayılarının göz önüne alındoktora sonrası çaması, kalitesizliğİ körüklülışma süresi göz önüne alınmayarak dayor. Bu olumsuz gidişi durha kısa bir sürede durmak için akademik aynı hatıf değerine yükseltmelerde yayın sayıulaşan gençlere haksızlık yapılıyor. sı yerine, “etki faktörü 4) Etki faktörü sınır bir değerin üzerindeki düşük dergilerde yadergilerdeki yayınların sapılan bol yayınlar ve yısı” (etkin yayınlar) yine aynı tip dergilerden alınan atıflar gözönüne alınmalı. ile sanal hatıf değerleri ortaya çıkabiliyor. Şimdiye kadar Cumhuriyet Bilim Teknoloji dergisinde kişi bazında değerlendirmeler ve başarı listeleri yayımlandı. Bu makalede Türk kimyacılarının karşılaştırmaları yerine, kimya bölümlerinin performansları ayrıntılı olarak incelendi. Geçen beş sene boyunca (20022006) fenedebiyat fakülteleri kimya bölümü profesörlerinin yaptıkları yayınlara, aldıkları atıflara ve hfaktörlerine Web of Science veri tabanı yardımı ile ulaşıldı. Her bir kimya bölümü için ortalama yayın ve ortalama atıf sayıları ile bölümlerin hfaktör ortalamaları hesaplandı. CBT 1050/16 4 Mayıs 2007 H kapsayacak başka bir çalışma geleceğe yönelik durumu ortaya koyabilecektir. 2) Kimya bölümlerindeki profesör isimlerine ilgili bölümlerin web sayfalarından ulaşıldı. Profesör sayısı iki veya daha az olan bölümler hesaba alınmadı. Toplam 42 üniversitesinin fenedebiyat fakültesi kimya bölümlerinin web sayfalarında yazılı 364 kimya profesörü için taramalar yapıldı. 3) 20022006 yılları arası 5 yılı kapsayan taramalar isim bazında yapıldı ve bulunan toplam yayın ve atıf sayıları (5 yıl + Profesör Sayısı)na bölünerek ilgili bölümün senelik profesör başına performansı hesaplandı. Dolayısıyla, profesörler arasındaki ortak çalışmalar nedeniyle toplam yayın sayıları bölümün toplam yayın sayısından daha fazla çıkabilmektedir. 4) Kendine atıfların etkisini azaltmak amacıyla toplam atıf sayıları yerine toplam atıf yapan makale sayıları gözönüne alındı. Örneğin geçen 5 sene boyunca senede 10 yayın yapan bir bilimci her makalesinde kendisine 5 atıf verirse alacağı toplam kendine atıfı 250 oluyor. Uygulanan sistem ile bu sayı beşte birine düşüYayın sayısı rülmüş olmaktadır. Makalede verilen atıf sayılarının 1.52 ile çarpılması suretiyle toplam atıf Şekil 1: 364 kimya profesörünün aldıkları atıfların hfaktörlerine (A) ve yaptıkları yayın sayılarına (B) bağlı değişimi. sayıları bulunabilir. GENEL DURUM: 364 kimya profesörünün senede aldıkları ortalama atıf sayılarının hfaktörlerine ve senede yaptıkları ortalama yayın sayılarına bağlı değişimler Şekil 1’de görülüyor. Logaritmik olarak çizilen grafiklerdeki en uygun eğriler aşağıdaki denklemler ile bulundu ve grafiklere aktarıldı. Atıf = 0,4 x (Hfaktör)1,71 (1) Atıf = 6,0 x (Yayın)0,82 (2) Kimya profesörlerinin hfaktörleri 0 ile 30 arasında, atıf ve yayın sayıları ise sırası ile 0–152 ve 025 aralıklarında büyük bir değişim gösteriyor. Şekil 1A’da verilen en uygun eğrinin oldukça altında kalan semboller geçmiş zaman içerisinde az ya da çok araştırmalar yapmış ancak uzun süredir idari veya başka nedenlerle Şekil 2: Kimya Profesörlerinin hfaktör dağılımı. araştırma yapmayan profesörlere aittir. Hfaktörü 10 ve üzerinde olan profesörlerin çoğunun seneyınlar, etki faktörü çok düşük dergilerde yoğunlaşıde 20 ve üzerinde atıf aldığı görülmekte. Diğer yanyor. dan atıf sayıları ile hfaktör arasında iyi bir korelasProfesörlerin hatıflarının, normalize edilmiş yayon olduğu (R2 = 0,72) görülüyor; buna karşılık atıf yın ve atıf sayılarının (bir sene ve bir profesör başıve yayın sayıları arasında veya yayın sayıları ile hna) konulara göre dağılımı ise Şekil 4’de verildi. Büfaktör arasında oldukça zayıf bir ilişki (sırası ile R2 = yük bir fark ile Polimer Kimyacıları gerek hfaktör ve 0,55 ve 0,44) bulundu. Şekil 1’deki en uygun eğriler gerekse yayın üretimi bakımından önde, ardından referans alınarak bir kimya profesörünün hfaktörü Analitik Kimya ile İnorganik Kimya Profesörleri geile atıf/yayın sayılarından, ülkemizdeki bilimsel koliyor. Toplam 70 Polimer Kimyası Profesörü geçen 5 numu çıkarılabilir. sene içerisinde 1285 yayın yaptı ve kişi başına seneŞekil 2’de ise profesörler arasında hfaktör dağılik ortalama yayın üretimleri 3,7 ile oldukça yüksek lımı verildi. Profesörlerin % 38’inin hfaktörü 5’in bir değere ulaştı. altında, % 78’inin ise 10’un altında. Ortalama hfakPolimer bilimcileri için ortaya çıkan bu güzel tör 7’dir. Gelişmiş ülkelerin kimya bölümlerinde götablo maalesef yayınların ayrıntısına inildiğinde kayrevli profesörlerin hfaktörlerinin 10’un altına pek boluyor. Polimer yayınlarının % 24’ü etki faktörü oldüşmediği göz önüne alınır ve h=20 ve üzeri olan bidukça düşük (1,07) olan Journal of Applied Polymer YÖNTEM 1) Şubat ve Mart 2007 tarihlerinde yapılan taramalar kimya bölümlerinde görevli kimya profesörleri ile sınırlandırıldı. Doçentlik jürilerine girerek geleceğin profesörlerini belirleyen bilimcilerin birikimli performansı Türkiye’nin şu anki bilimsel konumunu gösteriyor, yardımcı doçent ve doçentleri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle