20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Science dergisinde çıkmakta. Buna karşılık Amerikan Kimya Derneği tarafından çıkarılan ve Polimer BiAtıf sayısı liminde etki faktörü en yüksek (4.02) dergi olan Macromolecules dergisinde Türkiye adresli olarak senede yaklaşık olarak sadeYayın sayısı ce 5 makale Şekil 3: Kimya Profesörlerinin aldıkları atıf y a y ı n l a n ların ve yaptıkları yayınların dağılımı. makta. listelerine katkısı olabilir. ÜNİVERSİTE ODTÜ İTÜ , HACETTEPE ERCİYES, ATATÜRK KTÜ , ANKARA, EGE FIRAT, İSTANBUL BOĞAZİÇİ, GAZİ YTÜ, MARMARA Hfaktör 10 9 8 7 6 5 4 ÜNİVERSİTE ADNAN MENDERES PAMUKKALE BALIKESİR SELÇUK, KARAELMAS, KOCAELİ, AKDENİZ, ULUDAĞ 19 MAYIS, ÇUKUROVA, İNÖNÜ İYTE, CUMHURİYET, 9 EYLÜL, KAFKAS, DİCLE MUĞLA, OSMAN GAZİ, GAZİ OSMAN PAŞA ANADOLU, TRAKYA, SAKARYA, İZZET BAYSAL, 100. YIL, CELAL BAYAR Hfaktör 10 9 8 7 6 5 4 3 ÜNİVERSİTELER ARASI DAĞILIM: KİME YARARI VAR? Aynı durum diğer anabilimdalları için de geçerli. Fizikokimya dalındaki yayınların % 14’ü Journal of Molecular Structure Theochem (etki faktörü 1,05) dergisinde çıktı. 20022004 yılları arasında bu dergide tek bir araştırıcı tarafından 83 makale yayınlanmış (üç sene boyunca 13 günde 1 makale!), buna karşılık etki faktörleri 4.0 ve 3.7 olan Journal of Physical Chemistry B ve Langmuir dergilerinde beş sene içerisinde Türkiye adresli olarak sadece 58 makale basılmış. Organik kimya yayınlarının % 25’i etki faktörleri sırası ile 0,8 ve 0,3 olan Zeitschrift für Naturforschung B ve Chemistry of Natural Compounds dergilerinde, İnorganik kimya yayınlarının ise % 49’unun etki faktörü 1 ve altında olan beş dergide toplandığı görülüyor. Beş sene içerisinde tamamen Türkiye adresli olarak Journal of Americal Chemical Society (etki faktörü = 7.42) dergisinde sadece 2 makale yayınlanmış. Çok disiplinli kimya dergilerindeki yayınların ise % 22’si Turkish Journal of Chemistry’de % 12’si ise Asian Journal of Chemistry dergilerinde çıkmış. Etki faktörleri sırası ile 0,7 ve 0,15 olan bu dergilerden ilkini TÜBİTAK çıkartıyor, SCI’e giren tek Türk Kimya dergisi olması nedeniyle burada yayınların çok olması normal. Ancak, etki faktörü 0,15 olan ve Hindistan’da iki ayda bir yayınlanan Asian Journal of Chemistry dergisinde çıkan 160 civarında yayının kimya bilimine değil ilgili araştırıcıların yayın Analitik İnorganik Fizikokimya Tablo 1’de ise kimya bölümlerinin hfaktörlerine göre sıralaması verildi. Profesör sayısı 10 ve üzerinde olan birinci grup üniversiteler arasında ODTÜ Kimya Bölümü 10 hfaktör ile birinci sırada, ardından İTÜ ve Hacettepe Kimya Bölümleri gelmekte. Yayın teşvik programlarının son 45 senedir uygulanmadığı İTÜ’de gözlenen bu başarı belli sayıda bölüm elemanının ve bölümün iç dinamiğinin bir sonucudur. Bu birinci grup bölümler arasında Erciyes, Atatürk, Karadeniz Teknik (KTÜ) ve Fırat üniversiteleri kimya bölümlerinin İstanbul ve Ankara’daki çoğu büyük üniversitelerden daha etkin oldukları görülmekte. İkinci grup, yani profesör sayısı 10’un altında olan üniversitelerde ise bireysel başarıların sıralamada belirgin olduğu ortaya çıkıyor. Adnan Menderes, Pamukkale ve Balıkesir üniversiteleri kimya bölümleri yoğun araştırmalar yapan hocaları nedeniyle ilk üç sırayı oluşturmakta. Diğer yandan, profesör sayıları 3 olan vakıf üniversiteleri Koç ve Bilkent kimya bölümlerinin hfaktörleri sırası ile 15 ve 12’dir. Tablo 1’deki sıralama, kimya bölümlerinin ortalama performanslarını göstermekte ise de, bölüm içi performans büyük bir dağılım göstermekte. Tüm kimya bölümleri için, aynı bölümde hiçbir yayın yapmayan ve hfaktör değeri 01 olan profesörlerin yanı sıra sürekli yayın yapan profesörlerin bulunduğu düşündürücü bir tablo ortadadır. Şekil 5’te ODTÜ ve İTÜ Kimya Bölümlerindeki görevli 36 ve 34 profesörünün hfaktörleri ve son 5 senede yaptıkları yayınlar verilmiştir. Hfaktörlerin 02 ile 2026 arasında değiştiği, geçen 5 sene içerisinde toplam yüz küsur makale yazanla hiç yazmayan profesörlerin olduğu görülüyor. Şekil 2 ve 5’in karşılaştırılmasından Türkiye genelinde mevcut olan heterojen yapının aynı şekilde her bir bölüm içinde geçerli olduğu görülüyor. Tablo 1: Üniversiteler Kimya Bölümlerinin Hatıf sıralaması. Soldaki Tablo profesör sayısı 10 ve daha fazla olan bölümleri, sağdaki tablo ise 10’un altında profesör olan bölümleri göstermektedir. SONUÇ: ETKİSİ AZ KALİTESİZ YAYINLAR ÖNLENMELİ 1) Kimya profesörlerinin % 90’dan fazlası araştırma sonuçlarını uluslararası dergilerde yayınlamaktadır. Kimyacılar, Türkiye’nin toplam yayın sayısına ve ülkeler arasında yayın sayısı temelinde yapılan sırasına büyük bir katkı sağlıyor. 20 sene öncesi ile karşılaştırıldığında bu durum sevindirici olup bir araştırmanın en önemli basamağı olan “çalışma sonuçlarını yayına dönüştürmeyi” artık öğrendiğimizi göstermekte. Diğer bilim dallarındaki profesörlerimizin de giderek artan oranlarda yayın yazmayı öğrenmeleri ülkemizin bilimsel konumunu daha da yukarılara çekecektir. ODTÜ ODTÜ 2) Buna karşılık kimya yayınları etki faktörü çok düşük dergilerde toplanmakta. Burada başlıca etken, kimya bölümlerindeki araştırmaların bitirme öğrencileri ve yüksek lisans öğrencileri yardımı ile kesikli olarak sürdürülebilmesiİTÜ İTÜ dir. Durum böyle iken bilimsel performans değerlendirmelerinde en önemli kıstas olarak yayın sayılarının göz önüne alınması, kalitesizliğe doğru gidişi körüklüyor. Bu olumsuz gidişi durdurmak ve gelecek 10 sene içerisinde KimyacılaYAYIN SAYISI (20022006) rın hatıf ortalamasını 12’ye çekŞekil 5: ODTÜ ve İTÜ Kimya Bölümlerinde görevli profesörlerin hfaktörlerinin ve son beş mek için akademik yükseltmelersene içerisinde yaptıkları yayın sayılarının dağılımı. de yayın sayısı yerine, “etki faktö Kaynaklar 1) B. Baysal, “En başarılı 23 Türk bilim insanı”, CBT sayı 974, sayfa 10 (2005). 2) M. Doğan, “ Araştırıcıların bilimsel başarıları ve hfaktörü”, CBT sayı 976, sayfa 89 (2005). 3) J. E. Hirsch, “An index to quantify an individual’s scientific research output” arXiv: physics/ 0508025 v5 29 Eylül 2005. (http://arxiv.org/abs/physics/0508025) CBT 1050/17 4 Mayıs 2007 rü sınır bir değerin üzerindeki dergilerdeki yayınların sayısı” (etkin yayınlar) göz önüne alınmalı. Yapılan taramalardan kimya için dergi etki faktör limitinin 2.0 olması gerektiği ortaya çıkıyor. Doktora tezi için en az 2, doçentlik müracaatı için ise doktora sonrası yapılan ve sorumlu yazar olunan en az 5 etkin yayın istenmeli. Bu önlemler kimya yayınlarını daha anlamlı kılacak ve yayınlar bilimsel bir problemin çözümüne odaklanacak. Diğer yandan araştırma görevliliğini bir meslek olmaktan çıkartmak, bunun yerine tüm doktora öğrencilerine belli görevler (öğrenci laboratuvarları ve Polimer cihazlardan sorumluluk) vererek onları ücretli ve sigortalı olarak doktora boyunca desteklemek, kaliteye gidişi çok hızlandıracakPolimer tır. 3) Taramalardan çıkan diğer bir sonuç, gerek Türkiye genelinde ve gerekse bölümler içerisinde heterojen bir Polimer yapının var olduğudur. Üniversite öğretim üyeliğinin tam bir “özgürlük” havası içinde geçtiği, isteyenin araştırma yaptığı, istemeyenin yapmadı Şekil 4: Kimya profesörlerinin hatıf, normalize atıf ve yayın sayılarının dallara göre ğı, az ya da çok edilmiş dağılımı. bilim üretenlerle hiç bilim üretmeyenlerin aynı statüde ve aynı ücretle çalıştıkları görülüyor. Böyle kuvvetli bir dalgalanmanın olduğu bir ortamda parmak sayısına dayalı bir demokrasinin bilime ancak zararı olabilir. Gerek idareci kadrolarının belirlenmesinin ve gerekse akademik kadro atamalarının üniversitelerden bağımsız oluşturulacak bir bilim kurulu tarafından yapılması şarttır. İnorganik Analitik Organik Fizikokimya İnorganik Analitik Fizikokimya Biyokimya Organik Biyokimya Organik Biyokimya
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle