Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
teniyorsa, üniversiteler , fakülteler ve fakültedeki program yöneticileri ve öğretim üyeleri bu özelliklerin öğrencilerine kazandırılması yolunda çaba harcamalı ve bunu da periyoduk olarak yapılan ölçüm ve değerlendirmelerle saptamalıdır. Açıkça ortaya konan misyonun “öğrenme hedefleri”ne dönüştürülmesi, bunların da programlardaki derslere yansıması ve her ders için ölçülebilir amaçlara dönüştürülmesi gerekmektedir. Bu amaçlar teknik bilgi yüklenmesiyle birlikte aşağıdaki amaçların da gerçekleştirilmesini içermelidir: kullanılabilir. Ayrıca konularla ilgili farklı kültürden ve toplumlardan örnekler verilerek kültürel beceri; konu ile ilgili etiksel sorunlar gündeme getirilerek etiksel düşünme ve haraket etme becerisinin geliştirilmesine katkı verilebilir. Diğer önemli bir konu da öğrenmenin gerçekleşip gerçekleşmediğini değerlendirme yöntemleri ve ölçümleri de geliştirmek olmalıdır. Bugün ABD’de gerek üniversite, gerek fakülte ve program akreditasyonunda “öğrenmenin gerçekleştiğini” ölçümü, ortaya konması ve ispatlanması istenmektedir *. Yaşamboyu öğrenmenin felsefi temelleri Avrupa Birliği eğitim ve gençlik programları çerçevesinde 2007 Ocak ayı itibarıyla yeni bir dönem başladı. Yedi yıl sürecek olan bu dönemin ve programın adı “Yaşamboyu öğrenme”. Proje, eğitim sürecinin temel belirleyenleri olan zaman ve mekân formlarını belli yaşlarla ve belli ortamlarla sınırlamıyor; böylece öğrenme ya da eğitim süreçlerini neredeyse sınırsız kılıyor. Başka bir deyişle, öğrenmenin belli bir yaşı ve yeri yok. Prof. Dr. Betül Çotuksöken, betulc@maltepe.edu.tr; Öğr. Gör. Kurtul Gülenç, kurtulg@maltepe.edu.tr; Maltepe Üniversitesi FenEdebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü BU AMAÇLAR ÖNEMLİ • Analitik ve rasyonel düşünme becerisi, •Yaratıcı düşünme ve çok farklı açılardan veya disiplinlerden olaylara bakabilme, • Bilgi ve beceriyi sorunları saptamada, çözüm getirmede ve uygulamada kullanabilme, • Yazılı, sözlü ve görsel iletişim becerisi (bir kaç farklı dilde), • Bilgisayar kullanım becerisi, Takım çalışması yapabilme becerisi, kendisini karşısındakinin yerine koyabilme, başkalarının düşünce ve duygularına saygı gösterme becerisi, • “Küresel vatandaş” olabilme ve çokkültürel bakış (Dünya sorunlarına ve farklı kültürlerin sorunlarına duyarlı olma), • Yaşamını sağlık ve mutlulukla sürdürme becerisi (Doğru beslenme, fiziksel yönden aktif olma, stres ve tekin zaman yönetimi, çok yönlü olup, sanat ve spordan zevk almasını bilme gibi), • Erdemli ve ahlaklı olma (etiksel devranış), • Sosyal yönden sorumlu tüketici olma bilinci ve çevreye saygılı olma, • Çevresine “gönüllü hizmet verme” sorumluluğu ve bilinci, • Yaşam boyu öğrenme alışkanlığı (öğrenmede süreklilik). SONUÇ: EKONOMİK DİNAMİZM Toplumun tümünü etkileyen yenilikler ve girişimcilik kültürü ve bu yeniliklerin topluma sunulmasındaki ve kabul ettirilmesindeki beceri ülkelerin ekonomik performansını belirleyen etmenler olmaktadır. Başka bir ifadeyle, bu iki özellik birbirini tamamlamakta ve topluma ekonomik dinamizm kazandırmaktadır. Ülkemizde bu iki alanda da atılım yapabilecek liderlere büyük ihtiyaç var. Bu iki faktörün temelini ise vasıflı ve iyi yetişmiş insangücü oluşturmakta. Üniversiteler bir üst öğretim kurumu olarak toplumda her alanda liderlerin ve girişimcilerin yetişrilmesinde çok önemli bir konuma ve role sahipler. Bugün Kıta Avrupası’nın temel sorununun ekonomik dinazim eksikliği ticari olarak başarılı yenilikçilik oranının diğer ülkelere göre düşüklüğü olduğu ileri sürülmektedir. Yeni fikirler üretme casereti ve bunları yeni ürün ve hizmete dönüştürme becerisi bu dinamizmin hızını beliriliyor. Geleceğin her alandaki liderlerini ve girişimcilerini hazırlamak için üniversite düzeyinde liderlik, girişimcilik, etik gibi konularda eğitim ve araştırma merkezlerinin kurulması ve bunların gençliğe hizmet vermesinin sağlanması için yatırım yapılmalı. Bu tür merkezler, holistik (bütünsel) bir yaklaşımla üniversite öğrenimi boyunca alınacak derslerde ve diğer faaliyetlerde öğrencilerimize kazandırılması planlanan bilgi ve becerilerin pekiştirilmesinde de önemli rol oynayacaklardır. Üniversiteler, öğrenciye bilgi aktarımının yanı sıra 21. yüzyılda aranan bercerileri kazandırma yoluna gidemezse, verilen diplomaların birbiriyle ilişkisi tam olmayan, parça parça bilgilerin onaylanmasından öte bir değeri olmayacaktır. Öte yandan, üniversitelerin gelecek nesil öğretim üyelerini de yukarıda belirtilen amaçları gerçekleştirecek mentalite ile yetiştirilmesi de zorunludur. * Prof. Dr. Alican Kavas ve Aysel Kavas ABD’de çalıştıkları üniversitede sırasıyla “Ölçüm ve Değerlendirme” (Learning Assessment) ve “Genel Öğretim Sonuçlarını Değerlendirme” (General Education Learning Outcomes) komitelerinde görevlidirler. YARARLANILAN KAYNAKLAR Beaudry, M and T. Schaub, The Learningcentered syllabus, The Teaching Professor, 12(2), February 1998 Keneddy, Donald, Academic Duty, Cambridge, MA: Harvard University Press, 1997 Pelikan, Jaroslav, The Idea of University: Reexamination, Newhaven: Yale University Press, 1992 Phelps, Edmund S., Entrepreneurial Culture Wall Street Journal, Monday February 12, 2007. B YARATICI YAKLAŞIM VE CESARET Tüm bunların bir derste öğretilmesi/uygulanması/gerçekleştirilmesi ve yalnızca konuşarak, tahtaya yazarak ya da dikte ettirilerek bilgi aktarma işlevi ile ve sadece bilginin test edildiği sınavlarla günümüz gençliğine kazandırılması olanaksızdır. Tüm bu beceriler dört yıllık eğitim sürecinde derslerde ve diğer üniversite faaliyetlerinde öğrencilere kazandırılmaya çalışılmalıdır. Yalnız “tekyönlü” anlatıma ve bilgi aktarımı esasına dayalı ders verme tekniğine alışmış bir öğretim üyesinin yukarıda sıralanan hedeflerin birkaçını gerçekleştirmek istemesi, konuları biraz daha farklı ve yaratıcı bir yaklaşımla ve cesaretle ele almasını gerektirecektir. Ancak bir program içerisindeki dersler arasında, dersin ve konunun özelliğine göre, bir master plan dahilinde öğretim üyeleri arasında paylaşım yapılarak sinerjik etki yaratılması ve öğrencilerin bu önceden belirlenmiş amaçlara yönelik yetiştirilmesi sağlanabilir. Örneğin, örnek olay sunumu va tartışması; analitik düşünme, sorun saptama ve çözümleme, iletişim, bilgisayar kullanımı, takım çalışması amaçlarının gerçekleştirilmesinde SÜREÇLERİN ORTAK ADI Eğitim, insanlar arasındaki eşsüremli ve artsüremli kimi ilişkilerin, süreçlerin ortak adı olarak belirmektedir. Eğitim ortak Lütfen sayfayı çeviriniz CBT1050/21 4 Mayıs 2007 u projenin temelleri, 2000’de Lizbon Deklarasyonu’nda atıldı: “Yaşamboyu öğrenime tüm yurttaşlar ve öğrenme sürecinin tüm paydaşları katılmalı, dolayısıyla sorumluluğun herkese ait olduğu bilinci yeniden üretilmelidir. Kişiler yaşamboyu öğrenim konusunda teşvik edilmeli; bu çerçevede oluşturulacak stratejiler yerel, bölgesel, ulusal Eğitim konusunda ve Avrupa boyutunda ele alınmalıdır.” saptanan hedefler Eğitimde daha bütüncül bir program oluşturmak için gerçekleştirilen bu yenitoplumun geleceğini lik kuşkusuz felsefeciler için yeni bir söydoğrudan etkiler. Bu lem değil. Felsefe tarihinde özellikle iki nedenle toplumu yöfilozof var ki, bu söylemi benimsemiş, hanetenlerin eğitim söz yata geçirmiş ve eğitimde olması gerekenden yani yaşamboyu öğrenmeden söz konusu olduğunda fietmiştir. Bunlar; eskiçağ düşünürlerinden lozoflara kulak verSokrates ve Renaissance’ta eğitim üzemeleri bir zorunlulukrinde ayrıntılı bir biçimde düşünen, Utopia’sında yeni bir eğitim modeli geliştiren tur. Bu nedenle PlaThomas Morus’tur. ton, Devlet adlı ese“Felsefi Söylem Nedir?”de (Çotukrinde en iyilerin, bilsöken: 1991) dile getirildiği gibi dış düngelerin ve erdemlileya, düşünme ve dil ya da insandünyabilgi arasındaki ilişkileri araştıran bir etkinrin, yani filozofların lik olarak felsefe aynı zamanda bu yolla, başta bulunmasını isbir şeyi kendisi yapan şeyin ya da şeylerin teyen ideal bir devlet ne olduğunu/olduklarını araştırır. Öte yandan felsefe, olup bitenleri kendi iç kobiçiminden söz eder. şulları içinde belirleme çabası olmasının yanında, olması, yapılması gerekenleri de ortaya koyma ve sergileme etkinliği olarak öne çıkar. Felsefe, eğitim kavramısorunu söz konusu olduğunda da yukarıda belirlenen durum gereğince eğitimi el alır. Felsefe açısından eğitime bakmak demek, eğitimin yöntemini tartışmak, eğitimi bir var olan alanı olarak ele almak, eğitimin niteliklerini saptamak ve eğitimi eğitim yapan koşulları ortaya koymak demektir. Eğitimde olan bitenle, olması/yapılması gerekenleri ayırt etmek de felsefi bakışın bir diğer yönünü oluşturmaktadır, diyebiliriz. TARTIŞMAEDİTÖRE MEKTUP