Katalog

TARTIŞMAEDİTÖRE MEKTUP Öğrencileri üniversiteye nasıl hazırlamalı? Toplumların kalkınmasında ve rekabetçi üstünlük elde etmelerinde en önemli öğelerden birisi “entelektüel sermaye” olarak da ifade edilen eğitimli, bilinçli ve becerili insan gücüdür. Bu insan gücünün yetiştirilmesinde tüm eğitim kurumları ve özellikle de üniversiteler etkin bir rol oynar. Üniversitelerin temel görevleri eğitmek, araştırmak, yayın yoluyla bilgiyi paylaşmak, toplumun sorunlarına çözüm getirmek olarak sayılabilir. Ama bütün bunlar üniversitelerin öğrencilere karşı olan sorumluluğunu ikincil kılamaz. Alican Kavas, kavasa@wsssu.edu; Aysel Kavas, kavasay@wssu.edu; WinstonSalem State University niversitelerdeki eğitim sistemlerinin ve öğretim yöntemlerinin yeniden gözden geçirildiği şu dönemde üzerinde en çok durulan konulardan birisi de üniversitelerin yetiştirdikleri insangücünün gerçekten belli bercerilerle donatılıp donatılmadığının belirlenmesi ve ölçülmesi çabasıdır. Öğrencileri yalnızca bilgi düzeyi yönünden not vererek ve dönem sonunda birtakım harf sistemleriyle değerlendirmek yeterli midir? Öğretim üyelerinin sorumluluğu bu kadarla mı sınırlı olmalıdır? Yoksa, öğretim üyeleri Japon yönetim sisteminde olduğu gibi “kaizen” ilkesiyle hareket edip “devamlı gelişme” peşinde koşarak öğrencilerinin önceden tesGeleceğin her alanpit edilen hedeflerle ilgili öğdaki liderlerini ve renimlerini/becerilerini sürekli izleyerek eğitim/öğregirişimcilereni hatim strateji ve tekniklerinde zırlamak için üniverne gibi değişiler yapmaları site düzeyinde lidergerektiğini saptamaya çalışlik, girişimcilik, etik malı ve uygulamalı mıdır? Gerçekten de günümüz gibi konularda eğiüniversite eğitiminde sadece tim ve araştırma tek yönlü anlatıma dayalı merkezlerinin kurulders verme biçimlerinin terk edildiği veya azaltıldığı; ması ve hizmet veronun yerine öğrenim uğramesinin sağlanması şında öğrencinin de katılımıiçin yatırım nın sağlandığı ve sorumlu tuyapılmalı. tulduğu yöntemlere geçildiğini görüyoruz. Başka bir anlatımla “öğretme/anlatma” paradigması yerini “öğrenme/ölçme” paradigmasına bırakmakta ve öğretenlerin öğrencilerin ne öğrenip öğrenmediğinden sorumlu tutulmasına doğru yönelmektedir. Bu tür yöntemlere gerçeğe dayalı olarak hazırlanan örnek olayları sunma ve tartışma, grup çalışması, rol oynama, simulasyon, ortaklaşa öğrenme (grup içinde öğrenme) örnek olarak gösterilebilir. Ü nasıl yorumlamalı ve kendilerine nasıl yeni bir yön vermelidir? Sınıfta tek yönlü bilgi aktarımı öğrencinin günümüzde çok aranılan becerileri elde etmesine ne derece katkı verecektir? Öğrencilerin donatıldığı bilgi ve beceriler, genel olarak, 3 grup altında toplanabilir: Teknik bilgi becerisi: Kariyer sahibi olunmak istenen alanda elde edilecek olan temel mesleki bilgileri içermektedir. Örneğin doktorluk yapmak isteyenin doktorluk bilgisine; muhasebeci olmak isteyenin muhasebecilik bilgilerine sahip olması gibi. Günümüz ekonomilerindeki ihtisaslaşma ile birlikte her meslek içerisinde özel bir alanda derinlemesine bilgi sahibi olmak olasıdır. Örneğin pazarlama mesleği içerisinde pazarlama araştırması, reklamcılık veya uluslararası pazarlama konularında derinlemesine bilgi birikimi ve deneyimi elde edilmesi gibi. Bilgi ve İnternet çağında kişinin bir taraftan bu teknolojiyi etkin bir biçimde kullanabilmesi arzu edilirken, diğer taraftan da yeni teknolojileri kullanarak bilgiye ulaşabilme, anlama, yorumlama v eklite kontrolünün çok az olduğu “bilgi bit pazarı” olarak tanımlanan ortamda ulaşılan bilginin kalite ve doğruluğuna karar verebilme becerisine sahip olması da gerekmektedir. Üniversite öğrencisinin yeni bilgilerle ve tekniklerle donatılması yanında, önemli olan diğer bir özellik de dört yıllık eğitimden sonra bile mevcut bilgilerin yeni gelişmeler ışığında tazelenmesi, yeni bilgi kazanımının ve profesyonel davranışların sürekliliği yönünde bir alışkanlığın ve hevesin üniver site gençliğine kazandırılmasıdır. Kavramsal/düşünsel beceri: Bu tür beceriler doğru düşünebilme, yaratıcı düşünebilme, sorunlara çözüm üretebilme, analiz edebilme, mantık yürütebilme, bütünü (büyük resmi) ve parçaları görebilme ve parçalar arasında ilişki kurabilme, sentez yapabilme ve sinerji yaratabilme gibi becerilerdir. Yönetici adayı yetiştiren eğitim programları için bir örnek vermek gerekirse, yönetici adaylarının tümü görebilme ve değerlendirebilme becerisi, yani işletmenin değişik işlevlerini (üretim, pazarlama, finans gibi) arasındaki ilişkiyi ve etkileşimi görebilme ve kavrayabilme yeteneği çok arzu edilen bir yetenek olmaktadır. Ayrıca, bu tür becerini özellikle strateji geliştirme ve plan yapabilmede çok yararlı olduğu bilinmektedir. İnsan ilişkileri becerisi: Bu beceri grubunda üniversite öğrencisinin insanlarla iletişim kurabilme, iyi geçinebilme, insanları yönetebilme, liderlik yapabilme, motive edebilme becerileri yer almaktadır. Günümüzde küreselleşme bu becerinin değişik kültürlerden kişilerle de iletişim kurabilme becerisin içermesini gerekli kılmaktadır. Kültürel ve duyğusal zekâ olarak da ifade edilen bu beceri kişinin yalnız kendi kültüründen insanlarla değil, değişik kültürlerden insanlarla da iletişime girebilmesini öngörmektedir. HEDEFLER VE EĞİTİM PROGRAMLARI Bu üç temel becerinin kazandırılmasının üniversite eğitim programlarındaki derslerde hedef olarak alınması nasıl gerçekleşecektir? Bunun için herşeyden önce her fakültenin kendisine bir misyon geliştirmesi ve bu misyonu özellikle mezunlarını sunduğu ortamdakilerin ihtiyaçlarını karşılama doğrultusunda saptaması gerekmektedir. Toplum nasıl bir üniversite “çıktı”sına gereksinim duyuyor? Eğer yazılı ve sözlü iletişim becerisi yüksek, bilgisayar kullanabilen, takım çalışması yapabilen, liderlik özelliği olan, etiksel değerlere sahip, çevreye duyarlı, en az bir yabancı dil bilen ve konusunda en son bilgilerle donatılmış mezunlar isEPICURE projesinin ana çabası epilepsinin çocuklarda sık görülmesine ve sıklıkla kötü prognoza neden olan epileptogenezin gelişimsel yönlerini araştırmaya adanmıştır. Yukarıdaki araştırma çizgisiyle sıkı ilişki içinde aşağıdaki farmakolojik yaklaşımlar EPICURE’ün hedefleridir: • Daha etkin antiepileptik stratejiler geliştirmek • İlaca direncin biyolojik temellerini anlamak • Yeni tedavi yaklaşımlarının potansiyelini değerlendirmek • hücre siklusu kinaz inhibitörleri ve nörotrofik faktörler yoluyla sinaptik modülasyonu araştırmak. EPICURE projesi ortakları Türkiye ile birlikte İtalya, Fransa, Almanya, Macaristan, İsveç, Hollanda, Finlandiya, İspanya, Avusturya, İngiltere, Danimarka ve İrlanda’dır. EPICURE projesi Türkiye Ekibi: Prof. Dr. Uğur Özbek (İstanbul Üniversitesi), Prof. Dr. Betül Baykan (İstanbul Üniversitesi), Prof. Dr. Filiz Onat (Marmara Üniversitesi) Prof. Dr. Çiğdem Özkara (İstanbul Üniversitesi), Dr. Naci Çine (İstanbul Üniversitesi), Dr. Nerses Bebek (İstanbul Üniversitesi), Dr. Elif Kocasoy Orhan, Dr. Aydan Özkaynakçı ve T. bio.Emrah Yücesan’dan oluşmaktadır. Epilepsiyi tedavi için büyük araştırma EPICURE Projesi: www.epicureproject.eu: Avrupa Birliği tarafından finanse edilen bir FP6 projesi, Epilepsinin Fonksiyonel Genomik ve Neurobiyolojisini inceliyor. Yeni Tedavi Stratejileri için bir temel: EPICURE 13 ülkeden 29 katılımcının dahil oldugu, Avrupa Birliği FP6 Araştırma Fonu tarafından 12 milyon euroluk bütçe ile desteklenen, 4 yıl süresince temel araştırmalarını tamamlamayı üstlenen, en heyecan verici Avrupa araştırma projelerinden birisidir. EPICURE, hem kalıtsal, hem de edinsel epilepsilerin ortaya çıkmasında rol oynayan genleri ve bu genlerin fonksiyonel rollerini hayvan modellerinde, ilaca dirençli temporal lob epilepsilerine ait insan dokusunda ve gelişimsel kortikal anomalilerinden kaynaklanan epilepsilere odaklanıp incelemeler yaparak saptayacaktır. NE AMAÇLANMALI? Üniversiteler bir toplumda hem değişime liderlik yapan hem de bu liderleri yetiştiren kurumlardır. Üniversite öğrenimi belli bir dönem sonunda kişiye birtakım bilgi ve beceriler kazandırmalıdır. Günümüz dönemi “bilgi çağı” olarak nitelenmektedir ve bu çağın özelliği her türlü bilginin bulunabilirliği ve bilgiye ulaşabilmenin hızı ve kolaylığıdır. Bunda da internet ve iletişimdeki teknolojik gelişmeler çok büyük rol oynamaktadır. Özellikle internet ve arama motorları sayesinde (google, infoseek, wikipedia, vb) günümüzde bilgiye ulaşmak çok hızlanmış ve kolaylaşmıştır. O halde, üniversiteler bu değişimi CBT1050/20 4 Mayıs 2007