Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ZÜMRÜTTEN AKİSLER A.M. Celal Şengör Carolyn Porco ise "Bunlar yıllardır beklediğimiz görüntüler" diye konuştu. Cassini’nin dört yıllık Satürn misyonu 2004 yılında başlamıştı. Uydu üzerindeki on iki bilimsel enstrümandın biri MIMI (Magnetospheric Imaging Instrument/ manyetosferik görüntüleme enstrümanı) John Hopkins Üniversitesi Deneysel Fizik Laboratuvarı’nda (APL) üretilmiş. MIMI ile elektrik yüklü parçacıklar ve gezegenin manyetik alanı ölçülmekte. Yeni misyon sayesinde gezegeninin karanlık tarafındaki ışınların daha güçlü olduğu anlaşılmış. Fotoğraflar MIMI’nin bir parçası olan INCA (Ion and Neutral Camera) kamerasının yörüngeye yerleşmesiyle çekilmiş. Kamera, üçboyutlu dağılımı, hızı ve manyetosferik ve gezegenlerarası iyonların içeriklerini inceliyor. Araştırmacılara göre manyetosferi görünür kılma şansı, uzaydaki hava koşullarının daha iyi öncelenmesinde yararlı olacak. Tabii dünyaya ulaşan elektromanyetik fırtınalar da daha iyi tahmin edilebilecek. bir bölümünü oluşturan dolgun yağ hücrelerine dönüşmelerini önlemekte. Acılık veren maddenin etkisi daha önceki araştırmalarla da düşük kalori alımı ve metabolizmanın hızlanışıyla ilişkilendirilmişti. Laboratuvarda yapılan araştırmalarla ayrıca kanser hücrelerini de (mesela prostat kanseri hücrelerini) intihara zorladığı anlaşılmıştı. Ulusal Chung Hsing Üniversitesi’nden ChinLin Hsu ve GowChin Yen şimdi Journal of the Agricultural and Food Chemistry dergisinde benzer bir etkiden söz ediyorlar. Öncü yağ hücrelerine farklı miktarda kapsain eklediklerinde, intihar programları etkinleşen hücre sayısında bir artış meydana gelmiş. Ayrıca yağlar hücrelerde birikmiyor ve ö n c ü hücreler olgun yağ hücrelerine dönüşmüyorlar. Aynı etkinin acı biber tüketiminden sonra da meydana gelip gelmeyeceğini araştırmacılar bilemiyorlar henüz, ama yetişkin bir insandaki mide asidinin, laboratuvardaki etkiyi yaratacak kapsain miktarını yarıya indirebileceği tahmin edilmekte. Nilgün Özbaşaran Dede Sayın Başbakan R. Tayyip Erdoğan Bey ülkemizin en yüksek yükseköğretim kurumuna, en basit görgü sınırlarını zorlayan bir hitabında, bu kurumun üniversite öğretim üyesi yetiştirmede ve üniversite oluşturmada üzerine düşen görevi yapmadığını söyledi. Üniversite Kavramı Olmayan Bir Başbakan Bu sözlerin tabiî gerçekle bir ilgisi yoktur. Aslında her iki konuda da üzerine düşeni yapmamakla kalmayarak yükseköğretim yaşamını baltalamak için hiçbir fırsatı kaçırmayanın bizzat kendisi ve bazı bakan arkadaşları olduğu artık herkesin malumudur. Ne yazık ki YÖK Başkanı Prof. Dr. Sayın Erdoğan Teziç Beyefendi, Bay Erdoğan'ı muhatap kabul ederek terbiye sınırları dışında söylenen ve gerçekle ilgisi olmayan sözlere cevap vermiştir. Üniversite bütçesinden yaptığı kesintilerle, parti yandaşlarının eline mahkemelerimizce yasa dışı olduğu defaatla ilan edilmiş atamalarla verdiği ve böylece kanun dışına ittiği TÜBİTAK'ın bütçesini şişiren Bay Erdoğan herhalde ciddi bir üniversite öğretiminin araştırmadan geçtiğinden, araştırma için de araştırmacı, araştırma kaynağı ve uluslararası ilişkinin temel olduğundan habersizdir. Sayın Başbakan araştırmacı yetiştirmenin imam yetiştirmeye benzediğini mi sanıyor? Din adamı yetiştirmenin ciddiyeti hakkında Bay Erdoğan'a bir örnek sunayım: Oxford Üniversitesi’nin meşhur zooloğu Richard Dawkins, bir astronoma sorduğu felsefî bir soruya: «Ah işte burada papazımızı çağırmalıyız» cevabının verilmesi üzerine «Peki niye bahçıvanı veya aşçıyı değil?» karşılığında bulunmuştur («The God Delusion», 2006, Houghton Mifflin, Boston, s. 56). Bay Erdoğan yurtdışından getirtilen kitaplara konmuş olan fahiş vergilerin farkında mı? Belli bir fiyatın üzerine çıkan (ki örneğin tıp ders kitapları rutin olarak bahis konusu barajın üzerindedir) kitapları lüks tüketim aracı sayarak bunlardan yüzde 40 vergi alan hangi ülkede bilim yapılabilir? Benim çevremdeki hiçbir meslektaşımın bu tür kitaplara ulaşma şansı yoktur, zira üniversiteler Bay Erdoğan'ın hükümeti tarafından içine atıldıkları sefalet nedeniyle kütüphanelerine onları alamamaktadır. Üniversite eğitimi elitist, kaliteli eğitim demektir. Bay Erdoğan'ın hükümeti ise üniversitelerimizi Richard Dawkins'in pek güzel ifade ettiği düzeyde yetişmiş kişilerle doldurmak amacıyla iktidara geldiği andan beri YÖK'ü ve üniversiteleri taciz etmektedir. Suçsuz bir rektörün yakapaça hapse atılması işine karıştığı imâ edilen Sayın Milli Eğitim Bakanı, doğal seçme teorisi ile «akıllı tasarımcılık» denilen bilimsel zırvalığın aynı potada değerlendirilebileceğini söyleyecek kadar derin bir gaflet göstermiş, üstelik ders kitaplarına yaradılış masalını bilim adamlarının koyduğunu söyleyerek tamamen gerçek dışı bir beyanda bulunmuştur (Türk ders kitaplarına bu tür bilim dışı iddiaların bilimden hiç nasiplenememiş politikacılar tarafından nasıl sokulduğu konusunda ABD'de ciddi dergilerde yayınlar yapılmasına rağmen!). Bay Erdoğan bilimsel hırsızlık suçundan üniversiteden atılmış bir kişiyi danışmanı olarak tutmaktadır. Bu kişinin uluslararası ciddî bilimsel kıstaslarla bakıldığında bilim insanlığı ile hiçbir ilişkisinin olamayacağını ben bu sütunda belgelemiş, aynı şeyin ne fecîdir ki akademik bir titr taşımaya devam eden Sayın Milli Eğitim Bakanımız için de geçerli olduğunu yazmıştım. Bay Erdoğan bu kişilerle üniversiteler kurmak ve bunlara gene bu kişilerin söz sahibi olduğu iktidarınca rektörler atamaya kalkışmaktadır. Ciddi hangi üniversite böyle bir skandala göz yumabilir? Hangi uygar toplumun yükseköğretim kurumları böyle bir iktidarı muhatap kabul edebilir? AKP Hükümeti Türkiye'de bilimsel eğitimi ve üniversite yaşamını neredeyse olanaksız kılmak üzeredir. Bunu yapan bir hükümetin başı nasıl hiç sıkılmadan ellerindeki kısıtlı imkânlarla ciddi üniversiteler oluşturmaya gayret eden bir kurumu her türlü görgü ve terbiye kurallarını zorlayan gerçek dışı sözlerle alenen itham edebilir? Bay Erdoğan halkın gerçeği öğrenemeyeceğini mi sanmaktadır? Üniversite mensuplarının halklarına, çocuklarının hangi şartlarda yüksek tahsil yapmak zorunda bırakıldıklarını anlatmayacağını mı zannetmektedir? Ama yakında üniversitenin üzerindeki kâbus bitecek ve bu kâbusun yaratıcıları yasalar ve halk önünde bizzat halka hesap vereceklerdir. Bay Erdoğan üniversite hakkında her ağzını açtığında bunu hatırlamalıdır. ACI BİBER, YAĞLARI ERİTİYOR Tayvanlı bilim insanları bibere acılık veren kapsain maddesinin yağ hücrelerini intihara sürüklediğini buldular. Kapsain, zayıf öncü hücrelerin, yağ dokusunun önemli YENİ ÜRÜNLER Dokunuşa duyarlı fare Saitek firması tarafından üretilen "Obsidian" farenin altında hareket küreciği bulunmuyor. Fare bunun yerine dokunuşlara reaksiyon göstererek hareket ediyor. Şarj birimi ise fareye yeni enerji yüklemekle kalmayıp yedek pili de şarj ediyor. Fiyatı: 80 Dolar. Bilgi için: www.saitek.com Hem dönüyor ve hem de ışık veriyor 4,5 vatlık hoparlör sistemi 180 derece döndürülebildiği gibi ayarlamalara göre farklı renkte ışık veriyor. Bas ayarında mavi, tizlik ayarında yeşil ve ses ayarında ise mor ışık veriyor. Parlak alüminyum gövdeli hoparlörün fiyatı yaklaşık olarak 95 Dolar. Bilgi için: www.firebox.com Yorucu bir iş gününden sonra kim böyle bir tüpün içine girmek istemez ? Üstelik Energy Cocoon tüpünün marifeti su ve hava masajıyla da sınırlı değil. Alet, enfraruj sauna, aroma ve kroma terapi gibi fonksiyonlara da sahip. Bilgi için: www.gizmodo.com CBT 1043/5 16 Mart 2007 Energy Cocoon: Evinizdeki masaj tüpü