24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM DÜNYASINDAN K I S A GÖZLER KİŞİLİĞİN AYNASI İsveçli bilim adamları, irisin biçimi ve karakter arasında bir bağın bulunduğuna inanıyor. Mesela impulsif (düşüncesizce hareket eden, tahrik edici) insanların irisinde halka biçiminde yapılar bulunmakta. Mercek biçiminde küçük lekeler ise duygusal ve içli insanlarda görülmekte. Örebro Üniversitesi’nde Mats Larsson ile çalışan araştırmacılar, iris ve kişilik arasındaki bağlantının, irisin biçimi kadar beynin yapısı üzerinde etkili olan belli başlı genlerle ilgili olduğunu düşünüyorlar. İris ve kişilik arasındaki bağlantının incelenebilmesi için 428 üniversite öğrencisi kişilikleriyle ilgili 240 soruyu yanıtlamışlar. Her deneğin iris fotoğrafını bu yanıtlarla karşılaştıran bilim adamları işte bu sonuçlara ulaşmışlar. İrisin yapısı ve karakter arasındaki ilişkiden en başta Pax6 olarak adlandırılan bir gen sorumlu tutulmakta. Bu gen hem irisin biçimi hem de ön singüler korteks üzerinde etkili. Beyindeki bu bölge, karar alma süreçlerinde ve davranışlarda önemli bir rol oynamakta. Söz konusu genin dışında, Six3 ve Lmx1b olarak bilinen genler de beyni biçimlendirdikleri için aynı zamanda iris üzerindeki tipik motifler üzerinde de etkili olabilirler. Bilim adamları bu genlerin kesin olarak etkili olup olmadığını öğrenmek için yeni araştırmalar yapacaklar. H A B E R L E R senegalensis) mağaralarında avlıyor. Gece etkin olan 200 g ağırlığındaki bu yarı maymunların bağırışları bebek ağlamasına benzemekte. Şempanzeler mızrağı sapladıktan sonra çıkarıp kokluyorlar ve buna göre kollarını mağaraya sokup avlarını çıkarıyorlar. Gözlemler, sivri sopalarla saplama veya taş fırlatma gibi avlanma yöntemlerinin altı milyon yıl önceki ilk insanların avlanma yöntemleri olduğunu kanıtlamakta, diyor araştırmacılar. araştırmalarla da otizmin genetik olduğu ortaya çıkmıştı. Mesela ikizlerden birinde otizm varsa, diğer kardeşin aynı hastalığa yakalanma riski %6090 arasında. Pittsburgh Üniversitesi’nde Bernie Devlin ile çalışan ekip otizm projesi çerçevesinde, birden fazla otizm vakası bulunan 1200 ailenin verilerini inceleyerek genetik özelliklerini kontrol etmiş. Projeye yirmi ülkeden yüz bilim adamı katılmış. Araştırmacılar bazı hastaların nöreksin ve nörolingin genlerinde mutasyonlar saptamış. Bu genler sinir hücreleri arasındaki iletişim için önemli. Mesela glutamat uyarı maddesinin işlenmesinde büyük bir önem taşırlar. Glutamat işlemindeki bozukluk, otizm için bir risk faktörü oluşturmakta. Glutamat ayrıca beynin gelişiminde de önemli bir rol oynar. Bilim adamları katılımcıların tüm kalıtım bilgileri arasındaki benzerlikleri incelerken, on birinci kromozom üzerinde tüm ailelerde benzer olan bir bölge görmüşler ve bu bölgede otizm üzerinde etkili olan diğer bazı genlerin bulunduğunu tahmin ediyorlar. Otizm, beynin karmaşık bir şekilde bozulması demek ve bu bozukluk ilk çocukluk yıllarında geliş meye başlar. Otistik çocuklar, diğer insanları anlamakta zorlanır ve iletişim kuramazlar. Farklı otizm türleri vardır. Bazı otistiklerde daha çok matematik alanında olmak üzere özel yetiler gelişmekte. VİTAMİN TAKVİYESİ YARARSIZ Kopenhag Üniversite Kliniği’nde gerçekleştirilen bir araştırmaya göre vitamin hapları bedene yarardan çok zarar veriyor. Bilim insanlarının Journal of the American Medical Assocation dergisindeki yazılarında, A ve E vitaminleri kadar betakarotenin de ömrü kısalttığı belirtiliyor. Sonuçlar, meta analiz olarak adlandırılan bir çalışmayla, 180.938 vakanın değerlendirilmiş olduğu 47 araştırmayla karşılaştırılınca, betakaroten, A ve B vitamini takviyesinin, ölüm riskini %7, %16 ve %4 oranında arttırdığı ortaya çıkmış. C vitamini haplarının ne olumlu ne de olumsuz etkisi kanıtlanabilm i ş . Sel e n y u m haplarında ölüm riskinde küçük bir azalma söz konusuysa da sonucun ayrıntılı olarak araştırılması gerektiğini söylüyor araştırmayı yöneten Goran Bjelakovic. Vitamin haplarının zararlı etkileri için farklı açıklamalar var. Mesela vitamin takviyesi sayesinde bedendeki serbest radikallerin azalışı, bedenin doğal savunma kuvvetleri üzerinde etkili olabilir deniyor yazıda. Ayrıca sentetik olarak üretilen vitaminlerin yan etkileri diğer ilaçlar gibi ayrıntılı olarak araştırılmamakta. Avrupa ve Kuzey Amerika’da yetişkinlerin %10 ila %20’si vitamin alıyor. OTİZM TEHLİKESİ GENLERDE GİZLİ Beş yılda 1200 ailenin katılımıyla tamamlanan Otizm Genom Projesi ile ilgili sonuçlar kısa bir süre önce Nature Genetics dergisinde yayımlandı. Aslında daha önce gerçekleştirilen SAĞLIK SAKLAYALIM, KAHVALTIDA YERİZ! Amerikalı bilim adamları kargaların da geleceği planlayabildiklerini keşfetti. Araştırma sırasında kahvaltı verilmeyen Florida çalı kargaları, aç kalmamak için akşamları kahvaltılık yiyecek ayırmışlar. Bu açıdan bakıldığında kargaların şimdiye kadar sadece insanda görülen bir davranışı yerine getirdikleri söylenebilir: geleceği düşünerek hareket etmek. Geleceği düşünen diğer bazı hayvanlar bunu ya içgüdüsel bir davranış olarak ya da o anki ihtiyaçlarına karşı bir reaksiyon olarak yerine getiriyorlar, diyor uzmanlar. Yani bilinçli olarak planlamıyorlar. Cambridge Üniversitesi’nden Nicola Clayton’un sekiz deney kuşu, kahvaltı zamanında dönüşümlü olarak kafesin farklı bölmelerine bırakılmış. Bir bölmede kargalara çamfıstığı verilirken, diğer bölmede aç bırakılmışlar. Araştırmanın yedinci akşamında kuşlara beklenmedik bir şekilde yine çam fıstığı verilmiş. Sabahları aç bırakıldıkları bölmeye konduklarında kuşlar ilginç bir şekilde üç misli fazla fıstık saklamışlar. Fakat araştırmacılar sadece açlığın değil, tek tip beslenme zorunluluğunun da kuşların kahvaltılarını planlamalarına neden olduğunu söylüyorlar. İkinci bir deneyde kargalara dönüşümlü olarak çamfıstığı veya kuru köpek maması verilmiş. Kargalar sabahları çamfıstığı verilen bölmeye girdiklerinde kuru köpek maması, köpek maması verilen bölmeye girdiklerinde ise çamfıstığı saklamışlar kahvaltı için. Araştırmacılar, bu tür bir düşünce için bir canlının o an ki durumundan uzaklaşarak, zihninde geleceğe bir yolculuk yapması gerekir diyor. İnsanlar bu yetiyi aşağı yukarı iki yaşında öğreniyor ve dört ila beş yaşında da uygulamaya başlıyorlar. Çalı kargalarıyla daha önceleri gerçekleştirilen araştırmalarla, kuşların geçmişe yolculuk yaparak, saklamış oldukları yemleri buldukları ortaya çıkmıştı. ŞEMPANZELER YARI MAYMUNLARI HEM DE MIZRAKLA AVLIYOR Senegal’de yaşayan şempanzeler küçük yarı maymunları avlamak için mızrak ucu yontuyor ve avlarını mağaralarında yakalamaya çalışıyorlar. İowa Eyalet Üniversitesi’nde Jill Pruetz ile çalışan araştırmacılar, dişi bir maymunun bu stratejiyle başarılı olduğunu gözlemlemiş. Gerçi gözlemler sırasında yirmi iki şempanzeden sadece bir tanesi başarılı olmuş ama araştırmacılar mızrak üretiminin yaygın olduğunu ve daha çok dişi şempanzeler tarafından kullanıldığını anlatıyorlar Current Biyology dergisinde. Şempanzeler (Pan troglodytes versus) mızrak üretmek için ilk önce ağaçtan bir dal koparıyorlar. Bunun üzerindeki diğer küçük dalları temizledikten sonra da dişleriyle bir ucunu sivriltiyorlar. Bu tür aletlerle şempanzeler Galago maymunlarını (Galago CASSİNİ, SONUNDA BEKLENEN FOTOĞRAFLARI GÖNDERDİ Uluslararası uzay sondası Cassini, Satürn’den heyecan verici görüntüler aldı. Amerikan uzay ajansı NASA’dan yapılan açıklamaya göre Cassini’nin göndermiş olduğu son fotoğraflardan birinde Satürn’ün halkaları bütün halinde görülmekte. Boulder Uzay Bilimleri Enstitüsü bilim kadını CBT1043/4 16 Mart 2007
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle