Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİLİM DÜNYASINDAN K I S A GRİP VİRÜSÜ SOĞUĞU SEVİYOR Amerika'da gerçekleştirilen bir araştırmaya göre grip virüsleri soğuk ve kuru havayı seviyor. Bu da enfeksiyonun niçin daha çok kış aylarında görüldüğünü açıklamakta. Mount Sinai Tıp Okulu'nda Peter Palese ile çalışan araştırmacılar kobay fareleriyle gerçekleştirdikleri deneyler sonucunda havadaki düşük nem oranında ve beş dereceye kadar inen sıcaklıklarda enfeksiyon bulaşma riskinin yüzde 2035 kadar yükseldiği sonucuna vardılar. Sonuçlar, gribin kuzey yarımkürede Kasım ve Mart ayları arasında, güney yarımkürede ise mayıs ve eylül ayları arasında ortaya çıktığına dayanan tezle örtüşmekte. Palese'nin ekibi enfeksiyonlu ve sağlıklı kobay farelerini farklı ortamlarda incelemiş. Buna göre nem oranının yüzde 80'e ulaştığı iklim H A B E R L E R ‘ATLANTİS’İN YOLCULUĞU SENEYE KALDI Hatalı depo sensörleri yüzünden fırlatılışı dört gün içinde iki kez ertelenen Atlantis, Avrupa'nın uzay laboratuvarı “Columbus”u ocak ayından önce uzaya taşıyamayacak. NASA teknisyenleri geçen hafta günü kalkış için daha katı güvenlik kuralları koyarak, dört sensörün de hatasız çalışma koşulunu getirdiler. Oysa daha önceleri işlevini yerine getiren üç sensör kalkış için yeterliydi. Pazar günkü fırlatılış, kalkıştan hemen önce sıvı hidrojen ve oksijenle doldurulan yedek depoya ait bir sende inceleneceğini bildirdi. Bu problem ender olarak ortaya çıktığı için NASA teknisyenleri sorunun tam olarak niçin meydana geldiğini çözmekte zorlanıyorlar. Atlantis roketi, “Columbus” uzay laboratuvarını Uluslararası Uzay İstasyonu'na taşıyacak. ve kilosunu karşılaştırmışlar. Orta yaştaki fazla kiloların ve hareketsizliğin ölüm riskini arttırdığı daha önceki araştırmalarla ortaya çıkmıştı. Aynı şeyin daha yaşlı insanlar için de geçerli olup olmadığı bilinmiyordu. Son araştırmaya katılanların yaş ortalaması 64,4 idi ve beşte biri kadınlardan oluşuyordu. Katılımcıların sağlık durumları on iki yıl kadar takip edilmiş ve bu süre içinde 450 kişi hayatını kaybetmiş. Ölenler daha az antrenmanlıydı diyor bilim insanları. Bu kişilerde ayrıca diyabet ve yüksek kan basıncı gibi dolaşım riskleri de daha fazlaydı. Oysa şişmanlarla yapılan karşılaştırmalar sonucunda böyle belirgin farklılıklar görülmemiş. Anlaşıldığı üzere yaşlı ve aşırı kilolu insanlarda düzenli egzersiz ve her gün tekrarlanan yarım saatlik bir yürüyüş ölüm riskini düşürmekte. DİŞİ ŞEMPANZELER ÖMÜR BOYU DOĞURGAN Her ne kadar şempanzelerde de üreme yetisi kırk yaşından itibaren zayıflıyorsa da kadınlar gibi tamamen verimsiz bir döneme girmiyorlar. Harvard Üniversitesi'nde Melissa Thomson yönetiminde çalışan uluslararası bir araştırma ekibi, Tanzanya, Uganda ve Gine'deki 534 doğumun gerçekleştiği altı şempanze grubunu incelemiş. Gözlemlere göre doğal ortamda yaşayan şempanzelerin ortalama yaşam süresi yaklaşık olarak 15 yıl. Ancak maymunların yüzde yedisi kırk yıl ve daha fazla yaşamış. Ve bu gruptaki iki şempanzeden biri, bir veya iki yavru doğurdu diyor bilim insanları. Daha sonra şempanzeler Botswana'da Kung olarak bilinen bir halk grubu ve Paraguay'daki Ache Kızılderililerin nüfus sörün bozulması yüzünden ertelenirken, perşembe günü de dört sensörden üçünün çalışmaması yüzünden Atlantis fırlatılamamıştı. Sensörlerdeki arızların nasıl ortaya çıktığı henüz bilinmemekte. NASA, sensörlerin ayrıntılı bir şekil Beyin araştırmaları koşullarında virüsün bulaşma olasılığı yok gibi bir şey. Beş derece civarında seyreden hava sıcaklıklarında ise bulaşma riski 20 derecelik sıcaklığa göre çok daha yüksek. 30 derecelik sıcaklıkta ise bulaşma söz konusu değil diyen uzmanlar oda sıcaklığının yükseltilmesi ve odadaki nem oranının arttırılması ile bulaşmanın önlenebileceğini sanıyorlar. JAMES WATSON’UN ATALARI AFRİKALI ÇIKTI Nobel ödüllü bilim adamı James Watson, geçen ekimde yayımlanan bir söyleşisinde siyahların beyazlar kadar akıllı olmadığını söyleyince protesto edilmişti. Son olarak gerçekleştirilen bir DNA analizi ile Watson'un atalarının siyah derili olduğu anlaşıldı. The Independent gazetesindeki haberde Watson'un ortalama bir Avrupalıdan 16 misli siyah derili geni taşıdığı söylenmekte. Bu oranda siyah derili geni ancak büyük büyükbabası veya büyükbüyükannesi siyah derili olan kişilerde görülmekte diye açıklıyor analizi gerçekleştirilen deCODE Genetics firmasından Kari Stefansson. Watson'un kalıtımında ayrıca Asyalı atalara işaret eten %9'luk bir gen grubu da saptanmış. James Watson, Craig Venter'den sonra tüm kalıtım şifresini internette yayımlayan ikinci kişi olmuştu. Ekim ayında “Sunday Times” gazetesinde yayımlanan bir söyleşide Watson, Afrikalı insanların beyazlar kadar zeki olmadıklarını ve Afrika'nın geleceği konusunda çok karamsar olduğunu anlatırken, siyah derililerin de beyazlar kadar akıllı olduğunu savunan sosyal siyasetçilerin Afrikalıların zekâsı hakkında yanıldıklarına değinmişti. Watson bu açıklamalardan sonra Cold Spring Harbor Laboratuvarı'ndan atılmış, Londra'daki “Science Museum” da konferansını iptal etmişti. UZUN ÖMÜR İÇİN ‘FORMDA OLMAK” İDEAL KİLODAN DAHA ÖNEMLİ JAMA dergisinde yayımlanan son bir araştırma yazısında yaşı ilerlemiş erkeklerde “formda olmanın” ideal beden ağırlığından daha önemli olduğu belirtilmekte. Kilolu olmasına rağmen formunu koruyabilen erkeklerde, ölüm riski antrenmansız normal kilolu veya zayıf erkeklere kıyasla daha düşük. South Carolina Üniversitesi'nde Xuemei Sui ile çalışan araştırmacılar altmış yaş üzeri 2603 kişinin formunu istatistikleriyle karşılaştırılmış: şempanzelerde ve insanlarda üreme yetisi kırk yaşından sonra aynı derecede zayıflamakta. Fakat şempanzelerde bu durum genelde daha yüksek ölüm oranı ve sağlıksız yaşlanmayla ilgili. Çünkü sağlıklı dişilerin kırk yaşından sonra bile yavruları olmuş. Oysa menopoza giren kadının doğurganlık dönemi de bitiyor. İnsanda üremeyle ilgili beden sistemleri diğer organlara göre daha hızlı yaşlanırken, şempanzelerde ve diğer maymun türlerinde yaşlanma tüm organlarda paralel seyretmekte diyor uzmanlar. Bu nedenle şempanzeler ömür boyu doğurgan kalıyorlar. Kadının menopozla birlikte doğurganlığını niçin kaybettiği hakkında bilim insanları şimdilik sadece tahminlerde bulunabiliyorlar. CBT1084/4 28 Aralık 2007 BEDENİMİZİN TERMOSTATI BEYİN KÖKÜNDE Amerikalı bilim insanları bedenimizde bir tür termostat keşfetti. Beyin