Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TARTIŞMAEDİTÖRE MEKTUP Tam gün çalışma taslağı ve sağlık Bu uygulamanın getireceği mali yük nedir ve nasıl karşılanacaktır? Hastanelerde başvuru zinciri nasıl çalışacaktır? Üniversitelerin özellikle gelişmiş uzmanlık alanlarındaki yeri kabul edilecek ve korunacak mıdır? Tam gün ile özel hastane zincirleri arasında çaresiz kalmış hekimlerin güvencesi nedir? En önemlisi liyakat sahibi hekimler korunacak mıdır? Yücel Kanpolat ağlık Bakanlığı ve üniversite hastanelerinde Tam Gün Çalışma Yasası ile ilgili görüşler 4, 5 Ekim ve 12 Ekim 2007 tarihli gazeteniz ve Bilim Teknik eklerinde yayımlandı. Üniversitelerde tam gün çalışma bilim insanlarının ideali, ancak geçmiş tam gün uygulamaları içerisindeki şöhreti de pek iyi değil. Hülle, parttime, sometime, aralık muayenehane deyimleri geçmiş parttime uygulamalarından kalmadır. Bu uygulamalar dönemin YÖK başkanları dahil, dekan ve rektörlerin bilgileri ve tüm öğretim üyelerinin gözleri Bakanlık bir yandan Türkiye'de önünde gerçekleşmiştir. Buhekim sayısının yetmediğini günkü parttime savunarak dışarıdan hekim geuygulamalarıtirmek gerektiğini söylemekte, nın da kontrolü yasalarla fakülte öte yandan özellikle özel hasyönetim kurultanelerde çalışan hekimlerin larına, dekan ve bile 65 yaşından sonra çalışrektörlerine vemasını yasaklamayı planlarilmiştir. Tam gün yamaktadır. Gazi Yaşargil'i 82 yasalarıyla ilgili şında aktif çalıştıran sisteme uygulamalar alternatif görüş, Türkiye'de liTürkiye'de askeri rejim değiyakatli hekimleri feda etmeye şikliklerinin arkararlıdır. Güçlükle yurtdışınkasından gerdan ülkemize getirilebilmiş çekleşti, 1965 Münci Kalayoğlu gibi büyük yılındaki sosyalizasyon uygulaustaları köşeye koymak böyle masında kısmen bir yasayla mümkündür. pilot bölgede çalışan hekimler tam gün çalışma statüsü içerisinde değerlendirildi. 1980 ihtilalinden sonraki tam gün uygulamasında ise hekimler muayenehane veya hastane seçeneklerinden birini kabul etmeye zorlandılar. 1980 sonrası hekimler için mecburi hizmet yasası çıkarıldı. Şimdi de iktidar partisi, sağlıkta dönüşüm projesinin bir parçası olarak, üniversitede tam günü, pilot uygulamaya gerek görmeksizin, anayasa oylamasında olduğu gibi hayata geçirmek istiyor. S yebileceğimiz gibi firma yüzyılı da diyebiliyoruz (3). Firma ve dogma yüzyılında firmalar kendi ürünlerini satabilmek için gündelik yaşamımızın parçası olan birtakım sorun ve insani özellikleri bir hastalıkmış gibi sunuyor, sonra da bunların çözümü gibi gösterdikleri ilaç ve malzemeleri kolaylıkla pazarlayabiliyor (45). Ucuz ilaç ve tedavi yöntemlerinin günümüz tıbbında fazlaca popülarize edilip desteklenmemesi, ekonomik yapılanmayla uyumludur. Buna ait örnekler depresyon, yaşlılık, kemik erimesi gibi pek çok alanda görülebilmektedir. Sonuç olarak, bugünün dünyasında değerli bilimci dostum Prof. Dr. İlhan Tekeli'nin deyimiyle “Her sorun bir rant haline getirilebilmektedir”, eğitim, spor, yaşlılık, beslenme ve sağlık gibi. Sağlık, günümüzde dünya ekonomilerinin genel bütçeden en fazla pay ayrılan alanlarının başında geliyor. Dünyanın gelişmiş ülkelerinin tümünde özellikle sağlık alanındaki son on yıla ait bütçe büyümeleri, o ülkelerin ekonomilerince bile güçlükle karşılanabiliyor. Bu nedenle her ülkede hem sağlığa ayrılan devlet fonları artırılmakta, hem de sigorta sistemi içerisinde sağlık için para ödeyen mükelleflerin ödentileri artmaktadır (2). yon veya idari görevlerde geçiriyor. Tüm gelişmiş OECD ülkeleri içerisinde sağlık harcamaları artmaktadır. Bu artışın rekortmeni % 16 ile Amerika'dır, ancak kişi başına yıllık 7.000 Amerikan Doları harcamasına rağmen bu ülkede ilk günkü bebek ölümleri % 33'ten fazladır. Bu oran Fransa'da % 16, Lüksemburg'da % 10, Hong Kong'da ise % 4'tür (1). Keza ABD'de ortalama yaşam süresi de harcanan onca paraya rağmen birçok gelişmiş ülkenin gerisindedir. Tıp teknolojisindeki gelişmeler nedeniyle tanı ve tedavi hizmetleri kolaylaştığı için hekimlerin tanı ve tedavide kullandıkları zaman azalmıştır. Örneğin Japonya'da çok sayıda hekim işsizdir, bu nedenle hekimlerin çoğunluğuna mezuniyet sonrası istihdam yaratabilecek araştırma ve doktora benzeri olanaklar yaratılıyor. HEKİM İHTİYACI FAZLA MI? Ülkemizde uzun zamandır çok fazla hekim ihtiyacı olduğu görüşü özellikle politikacılar tarafından dile getirilmektedir. Muayenehaneler bazı politikacıların söylediği gibi bir soygun yeri değildir. Özgür ve laik olmayan insan bilim yapamaz. Bu uygulamaları yönlendirmek ve denetlemek devletin görevidir. Bakanlık bir yandan Türkiye'de hekim sayısının yetmediğini savunarak dışarıdan hekim getirmek gerektiğini söylemekte, öte yandan özellikle özel hastanelerde çalışan hekimlerin bile 65 yaşından sonra çalışmasını yasaklamayı planlamaktadır. Başka ülkelerden getiri ELDE HİÇ BİLGİ YOK Türkiye'de sağlık alanında büyük değişiklikler yapmak iddiasında olan hükümetin üniversite hastanelerinde de tam gün uygulaması hedeflerden birisidir. Bu yazıyı hazırlarken Tabip Odası, dekanlık, rektörlük ve meslek kuruluşlarının yetkilileriyle görüşmelerimde söz konusu tasarı hakkında herhangi bir veri, taslak, tartışma özeti ya da bilgi notu yoktu. Toplumu, hekimlerimizi, üniversitelerimizi yakından ilgilendiren bu konuda, Bakanlığın bu kurumlara danışmaksızın ve tartışmaksızın yasa hazırlamasını yadırgıyorum. Günümüzde hiçbir ülke sağlık meselesiyle ilgili sorunlarını tümüyle çözebilmiş değildir. Bir yanda koruyucu tıp, sağlık eğitimi, birinci basamak sağlık hizmetleri gibi sosyal tıp uygulamasının yaygın olduğu İskandinav ülkeleri, Kanada ve Küba, öte yanda ise daha çok tedavi edici sağlık hizmetlerinin hâkim olduğu Amerika ve Almanya gibi gelişmiş ülkeler yer almaktadır. Türkiye'de her iki uygulama da denenmiştir. Bütün dünyada sağlık sisteminin genel yapısı içerisinde firmaların kazancı artmaktadır. Hekimlerin ücretleri düşmektedir. Hekimler daha az sürede çalışmaya dolayısıyla daha az kazanca zorlanıyor. Fransa'da hekimleri daha az süre çalıştırmak temel hedeftir. Bu yolla Fransa'da hekimlerin haftalık çalışma saatleri 35 saate ve hekimlerdeki işsizlik oranı % 9'dan % 1.2'ye indirilebilmiştir. Almanya'da hekimlere haftada 80 saat çalışma önerilmekte ancak onlara Amerikalı meslektaşlara ödenen paraların % 40 eksiği veriliyor. Alman doktorların üçte biri vakitlerini dokümantas SAĞLIK, DÜNYANIN SORUNU Sağlık meselesi ve sağlık politikaları tüm dünyada gelişmiş ve azgelişmiş ülkelerin temel sorunları arasında; bir yandan çok hızlı gelişen bilim ve teknoloji, öte yandan bu asırda globalizm, çağdaşlık, reform gibi parlak tanımlar altında bu gelişmeleri halka zorunlulukmuş gibi dayatan firmalar... Kuşkusuz firmalar ilaç ve sağlıkla ilgili araç gereçlerin üretilmesi için günlük yaşamımıza olağanüstü büyük kolaylıklar sağlıyorlar (6). Firmaların teknolojiye katkıları yadsınamaz; ancak bugünün dünyasında sağlık ekonomisi içerisindeki aslan payını da bu firmalar almaktadır. Bu nedenle yaşadığımız yüzyıla bilim yüzyılı, teknoloji yüzyılı di CBT1075/20 26 Ekim 2007 lecek hekimlerin niteliği bilinmiyor, ancak bu ülkeler Avrupa Birliği ülkeleri olamazlar. O ülkelerin hekimleri kuşkusuz Türkiye'de hekimlere reva görülen ücretlere çalışmazlar. Sovyet blokuna yakın ülkelerde ise bizim altı yılda uzman yapabildiğimiz kişilere bir iki yıllık süre içinde diploma verilebiliyor. 65 yaş üzeri hekimlerin çalıştırılmaması da tartışmaya açıktır. Herhalde Michael DeBakey'i 90 yaşın üzerinde, Gazi Yaşargil'i 82 yaşında aktif çalıştıran sisteme alternatif görüş, Türkiye'de liyakatli hekimleri feda etmeye kararlıdır. Güçlükle yurtdışından ülkemize getirilebilmiş Münci Kalaycıoğlu gibi büyük ustaları köşeye koymak böyle bir yasayla mümkündür. Bu yasanın yapıcıları üniversite hastanelerine de pek sıcak bakmıyor. Üniversite hastanelerinin devletten alacakları ödenmiyor. Bütçe uygulama talimatı adı altında özellikle tıp fakülteleri maliyetinden düşük hizmet yapmaya zorlanıyor. Tüm bu uygulamalar üniversiteleri ve özel hastaneleri cezalandırıp terbiye ederek boyun eğmeye zorlayabilir. Üniversitelerde tam gün yasası uygulamalarını bu kaygılarla değerlendiriyorum ve daha önce olduğu gibi devletin çok önemli kaynaklarının israf edilebileceği ve sistemin kontrolünün, sonunda, Latin Amerika ülkelerinden bazılarında olduğu gibi, büyük sigorta