20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OOOF OFF LİNE Tanol Türkoğlu [email protected] ferans verilen yazıları okuyup, oylamanız ve yorum yazmanız mümkün. Üçüncü yılını dolduran girişimin 17 milyon üyesi var. Yöntem doğal olarak İngilizce içerikli sitelerdeki yazılar için anlamlı. Ama bunlar için bile, en çok oylanmış hikâyelerin ve yorumların ciddiyet düzeyi sorgulanıyor. Buna Rose'un yorumu şöyle: “CNN.com ya da MSNBC.com'u ziyaret ettiğinizde okumaya alıştığınızı bulacaksınız. Digg'e geldiğinizde ne bulacağınızı tahmin edemezsiniz”. Yaklaşımının tuttuğu söylenebilir. Çünkü günümüzde benzer sitelerin sayısı 50'yi geçmiş durumda ve artıyor. Ancak teknoloji içerikli haberler dendiğinde Digg ilk akla gelen site. www.digg.com ; www.addthis.com …özetle WiMAX'in sabit kısmının VDSL2 modeline, mobil kısmının ise 3G modeline rakip olduğunu belirtmek yerinde olacaktır. Bu Kez WiMAX Geçen hafta üçüncü kuşak mobil iletişim altyapısını simgeleyen 3G teknolojisine ülkemizin güdük bakış açısını yansıtmaya çalışmıştım. Bu kez sadece evlerimize giren ADSL hızlı internete rakip olarak gelişmiş olmakla kalmayan aynı zamanda 3G'yi de tehdit eden başka bir teknolojiden bahsetmek istiyorum: WiMAX (ya da bu kısaltmalar neyin nesidir diye merak edenler için uzun adı: Worldwide Interoperability for Microwave Access Mikrodalga Erişimi İçin Dünyaçapında Birlikteişlerlik). WiMAX öncelikli olarak ADSL gibi hızlı internet erişimine alternatif bir teknoloji olarak geliştirildi. Ancak görülen o ki 3G ile gelecek en büyük özelliklerden birisi olarak bize sunulmakta olan hızlı mobil internet erişimi imkânı açısından 3G'ye de rakip olacak. WiMAX'in avantajı, mimarisinin bütünüyle IP denilen teknolojiyi baz alarak tasarlanmış olması. İnternete erişen her cihazın, her nesnenin kimlik numarası olma gibi bir işleve sahip olan IP, ses ile ilgili ağları da etkisi altına almış durumda. Buna “IP Üzerinden Ses İletimi” anlamına gelen VoIP deniyor. Bu haliyle WiMAX sadece internet erişimi değil, ses iletişimi için de kullanılabilir. WiMAX imkânı iki temel farklı kullanım alanı için internet erişimi seçeneği olarak karşımıza çıkıyor. Birincisi ev ya da ofis gibi sabit mekânlardan internete erişim. Diğeri ise cep telefonundan laptopa, otomobilden akla gelebilecek diğer herhangi bir “mobil” elektronik cihaz için mobil internet erişimi. 3G'nin önemli özelliklerinin başında mevcut altyapının terfi ettirilmesi sayesinde (mevcut cihazları daha yeni ve uyumlu cihazlarla değiştirmek) kullanıma hazır hale getirilmesi gelmektedir. Ancak Telekomünikasyon Kurulu Başkanı'nın CeBIT'te beyan ettiği üzere eğer numara taşınırlılığı olmazsa mevcut numaraların 3G ile uyumlu olmama gibi bir durumu ortaya çıkacaksa, ülkemizde kablosuz iletişim altyapısının bir sonraki adımının 3G olması hiç de bir avantaj oluşturmayabilir. Öte yandan WiMAX her ne kadar geçtiğimiz yıllarda Uzakdoğu'daki tsunami ya da ABD New Orleans'taki Katrina tayfunu gibi felaketlerde etkin bir şekilde kullanıldıysa da henüz kurulu altyapıları yeni yeni oluşmakta. Bir başka deyişle bir yanda önceki etaplarda rüştünü ispat etmiş teknolojiler var (mevcut ADSL ya da GSM altyapıları) diğer yanda ise daha ucuz bir yatırımla daha hızlı bir altyapı sunma potansiyeline sahip WiMAX. ABD'de 2008 yılına WiMAX'in damgasını vurması bekleniyor. Büyük telekom firmalarından Sprint gelecek yıl 100 milyon ABD'liyi WiMAX'e kavuşturacak. Teknolojik açıdan değerlendirildiğinde 3G, WiMAX'in bir alt kümesinin işlevine sahip. WiMAX 3G'nin sunduğu her şeyi ve daha ötesini sunabilecek bir teknoloji. Ancak doğal olarak sıfırdan kurulmayan her yapıda mevcut yatırımı mümkün olduğunca çöpe atmadan yeni teknolojilere geçme eğilimi ağır basmakta. Bugün ülkemizde de mobil ses iletişim altyapıları kurulmamış olsaydı belki de WiMAX altyapısını kurmak en favori tercih olurdu. Oysa mevcut koşullarda iki kere düşünmek gerekiyor. Öte yandan Türk Telekom da hızlı internet erişimi konusunda yeni yatırımlar yapma sözü vermekte. DSL tabanlı mimarilerin en hızlı alternatiflerinden olan VDSL2 Türk Telekom'un da gündeminde. Haliyle VDSL2 mobilite yerine sabit noktalardan (ev, ofis gibi) gerçekleştirilen hızlı internet erişimi için bir çözüm. Burada yine yukarıda belirtilen benzer sebepten dolayı mevcut altyapının VDSL2'ye yükseltilmesi yaklaşımı uygun bulunmakta. Bu denli teknik terminoloji kullandıktan sonra sanırım özetle WiMAX'in sabit kısmının VDSL2 modeline, mobil kısmının ise 3G modeline rakip olduğunu belirtmek yerinde olacaktır. İster 3G (ya da bunun daha yüksek hızlarının sözünü veren 4G) olsun, ister DSL mimarisindeki A ya da V2 (ADSL ya da VDSL2), nihayetinde yüksek hızlarda internete erişmek ya da ses ve video görüşmesi yapmak soluk alıp verdiğimiz hava kadar yakınımıza gelmiş olacak. Ancak ne hikmetse soluk alıp verdiğimiz hava için kimseye bir şey ödemezken hızlı erişmek, iletişim kurmak için birilerine para ödemeye devam edeceğiz. LAZERLE DAHA GÜVENLİ VERİ TAŞIMA VCSEL (Verticalcavity surfaceemitting laser http://en.wikipedia.org/wiki/VCSEL) telekomünikasyon ağlarında yaygın olarak kullanılan bir yarıiletken lazer teknolojisi. Ancak bu teknoloji ile elde edilen lazer ışığının polarizasyonunun (manyetik alan yönünün) beklenmedik şekilde dalgalanması, ya da bir ağ aygıtından yansıyan ışığın gücünde veya dalga boyunda kaotik değişimlere neden olması gibi problemleri mevcut. Mühendisler lazer ışığının veri taşıma kapasitesini oldukça etkileyen bu problemlere bir çözüm arıyorlar. Marc Sciamanna, bu kaotik davranışı açıklayan bir model ve polarizasyon problemini azaltacak bir optik geribesleme yöntemi geliştirerek çözüme ulaşma çabalarına önemli katkıda bulunmuş. www.metz.supelec.fr/metz/personnel/sciamanna/Welcome.php YENİ BİR İNSANPC ARA YÜZÜ Microsoft'un araştırma bölümünde görevli Desney Tan, klavye ya da fare gibi kullanılabilecek ve EEG (Elektroensefalografi http://en.wikipedia.org/wiki/Electroencephalography) tekniğine dayalı bir çevre birimi geliştirmeye çalışıyor. Hedefi az sayıda elektroda sahip ve PC'ye kablosuz olarak bağlanabilen bir başlık geliştirerek insanPC arayüzünü basitleştirmek. Bir işe konsantre mi oldunuz, ilgili yazılım gelen eposta uyarılarını ekrana çıkarmayacak, ya da arka plan müziği o andaki ruhsal durumunuza göre ayarlanacak. Tan öğrenen algoritmalar geliştirmeye odaklanmış, çalışma ortamını elektriksel açıdan en gürültülü ortamlardan biri haline getirmiş ve deneylerini piyasada bulunan basit ve ucuz (birkaç yüz dolarlık) bir EEG kiti ile sürdürerek problemleri aşmaya çalışıyor. İlk hedefi herkesin beklediği gibi bilgisayar oyunlarını kontrol edebilen bir aygıt geliştirmek. http://research.microsoft.com/~desney/ FACEBOOK’U YARATTILAR Üç buçuk yıl önce Harvard Üniversitesi ikinci sınıf öğrencisi olan Mark Zuckerberg ve birkaç arkadaşı, kişisel fotoğraflarını ve kişisel bilgilerini diğer Harvardlılarla paylaşmak üzere bir site kurdular. Zuckerberg şimdi 23 yaşında ve 30 milyon abonesi olan, Bloomberg'in geçen yıl sonu tahminlerine göre piyasa değeri 1 milyar doları aşan bu girişimin CEO'su. Bu site bir sosyal ağ sitesi olan Facebook. Wall Street Journal geçtiğimiz ay Microsoft'un sitenin %5 hissesine karşılık 300 ile 500 milyon dolar arasında bir bedel ödemeye hazır olduğunu duyurdu. http://www.facebook.com/ CBT 1075/19 26 Ekim 2007
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle