20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ZÜMRÜTTEN AKİSLER A.M. Celal Şengör benzemekte. Öncü insan Australopithecus ve insan soyunun ilk temsilcisi olan Homo habilis de bu ilkel anatomiye sahipti. Oysa modern insan ve Neandertal insanında bilek eklemi, alet kullanımına bağlı olarak gelişmeye devam etmişti.. El bilek kemiği üzerine uzmanlaşmış olan paleontolog Mattew Trocheri, Flores insanının el bilek ekleminin, modern insan ve Neandertal insanınkinden farklı olduğunu hatta hiç benzemediğini söylüyor. Araştırmacı, farklılıkları belirleyebilmek için üçboyutlu lazer teknikleriyle çalışmış. Trocheri bu nedenle Homo floresiensis insanının başlı başına bir tür olduğuna inanmakta. Araştırma sonucu, ilkel el kemik bileklerine sahip öncü insanların bile alet yapabildiklerine dayanan tezi kanıtlamakta. Modern insana çok benzeyen ve gelişkin bir el bilek eklemine sahip ilk insan Homo erectus'un, Flores insanının bir atası olup olmadığı henüz bilinmemekte. Bugüne dek Homo erectus'a ait el bilek kemiği bulunmadı. ediyorduk, ama bu çıkıntılarla tezimizi kesin olarak kanıtlamış olduk diyor. Araştırmacılara göre dinozorun alt kol kemiğinde 14 tane kanat tüyü bulunmasına rağmen, kolları bedenine oranla kısa olduğu için uçamıyordu. Ama Turner yine de Veliciraptor'un kuşlara benzediğini vurguluyor. Veliciraptor da tıpkı kuşlar gibi yuvada yumurtluyordu, içi boş kemiklere ve köprücük kemiğine sahipti. Tahminlere göre dinozor, kanatlarıyla yuvanın sıcaklığını koruyor ya da yokuş aşağı yürüdüğü zaman durmak için bunları bir tür fren olarak kullanıyordu. Veliciraptor'un daha küçük bir atası uçma yetisine sahipti. Daha büyük bedenli Veliciraptor'da kanatlar gerçek işlevini yitirmiş diye açıklıyor bilim insanları. İTÜ bilgili ve görgülü insanların yönetimindeki bir Türkiye'de olsay dı, daha nice Celaller, nice Saniyeler çıkarabilirdi. Ama şimdi Türkiye'nin ana konusu, kızlarımızın kafasına ne geçirmemiz gerektiğidir! Bu zırvalığı ulusumuzun karşısına diken örümcek kafalılar bundan hicap duymalı. Bir Seyahatteki Hayaller 2629 Eylül 2007 tarihleri arasında A. B. D.'nin Arizona eyaletinin Tucson şehrindeydim. Bu çöl beldesini ziyaretimin nedeni, çağımızın en büyük jeologlarından biri olan Profesör William R. Dickinson'un 75. yaşını doldurmuş olması münasebetiyle onuruna düzenlenen «Maden Yatakları ve Dağ Oluşumu» başlıklı sempozyumdu. 32 yıldır yakından tanıdığım Dickinson sempozyumuna beni de konuşmacı olarak çağırmışlardı. Benden istenen Tetis hakkında birşeyler söylememdi. Ben de magister tezini yeni bitirmiş olan öğrencim Saniye Atayman'ın tezinin konusunu özetleyen bir tebliğ vermeye karar verdim. Bundan maksat, Saniye'nin tezinde ileri sürdüğü ve dünyada 250 milyon yıl önce meydana gelen büyük yok oluşun baş sorumlusunun bizzat EskiTetis okyanusu olduğu iddiasını, bir kez de Amerikan bilim dünyası önünde denemekti. Sempozyuma bilim ve endüstri dünyasından 850 jeolog iştirak ediyordu. Bunların uzmanlıkları, eskiden yaşamış canlıları inceleyen paleontolojiden iktisadi jeolojiye kadar uzanan çok geniş bir yelpazeye dağılmıştı. Saniye'nin tezinde ulaştığı sonuçları özetledim. Daha sonraki arada Amerika'nın en ileri gelen jeologlarından Profesör Greg Davis anlattıklarımın son yıllarda duyduğu en orijinal fikirlerden olduğunu ve kendisini çok heyecanlandırdığını söyledi. Bu sözlerin beni kendi öğrencim ve üniversitem adına ne kadar mutlu ettiğini anlatamam. Saniye tezini yalnızca İTÜ'nün ve benim kütüphanemin imkânları çerçevesinde yaptıydı. Fevkalâde kötü bir lise temeli ve ondan da çok iyi olmayan bir biyoloji lisans eğitimi ile İTÜ'ye gelmişti. İTÜ Avrasya Yerbilimleri Enstitüsündeki arkadaşlarla bu temele sahip bir öğrencinin bir bilim insanına nasıl dönüştürülebileceğini konuştuyduk. Vardığımız sonuç, kendisine mümkün olduğu kadar geniş bir konuda bir tez vererek, daha önce alamadığı temelini tamir etmekti. Saniye bu konuda inanılmaz bir başarı gösterdi. Bu başarısında İTÜ'nün geleneksel hoşgörülü yaklaşımının büyük etkisi olmuştur. İTÜ hiçbir konuda Saniye'yi sıkıştırmadı. Karşısına çıkabilecek her türlü bürokratik engel bizzat üniversite, bazan Avrasya Enstitüsü Müdürü, bazan da bizzat Rektör tarafından göğüslendi. Bunların bazılarından Saniye'nin haberi bile olmadı. İTÜ'nün koruyucu şemsiyesi altında Saniye uluslararası alanda önemli ses getirebilecek bir magister tezi bitirdi. Bununla da kalmadı, konusunda dünyanın en ileri gelen kurumlarından birine doktora öğrencisi olarak kabul edildi. Bir başka değişle İTÜ, lisenin ve üniversite lisans eğitiminin kendisine veremediği eksiklerini kapatmış oldu. Amerika'daki toplantıda etrafımda olanlara bakıp bir düşündüm: İTÜ Türkiye yerine uygar bir ülkede olsaydı. Muhatap olmak zorunda olduğu hükumet AKP hükümeti yerine dünyayı bilen, bilgili insanlardan oluşan bir hükümet, Millî Eğitim Bakanı, öğrencilerin modern bilim dünyasının havasını koklayarak yetişmesini ve modern dünyaya uygarlık katmasını arzulayan bir bakan olsaydı. Rektör her gün toplumun yapısından kaynaklanan ilkelliklerle uğraşmak yerine, toplumun da desteğini arkasında hissederek üniversitede modern bilimin yapılması için tüm enerjisini bu yönde toplayabilseydi... Tüm bu dezavantajlara rağmen eğer İTÜ hocasıyla, enstitü müdürüyle, rektörüyle Saniye'ye bir yerde kendi toplumuna karşı kalkan olabildiyse sanırım en önemli görevini yapmıştır. Ben asistanken Londra Jeoloji Derneği Başkanlık Ödülünü aldığımda, o zaman İTÜ Rektörü olan muhterem hocam Prof. Dr. Kemal Kafalı bana, «benim durumumdakilerin görevi, senin durumundakilerin önündeki çalıyı çırpıyı temizlemektir» dediydi. Kemâl Bey ve ondan sonra gelen tüm İTÜ Rektörleri bu görevlerini mükemmelen yaptılar. Kendilerine şükran borçluyum. Onlar olmasaydı ben elde ettiğim başarılara ulaşamazdım. Bir yerde kendisine engel olan tüm toplumsal faktörlere İTÜ, «gölge etme başka ihsan istemem» demiş, kendi şemsiyesi altında gerçekten bilim yapanları her zaman kollamıştır. İTÜ bilgili ve görgülü insanların yönetimindeki bir Türkiye'de olsaydı, daha nice Celaller, nice Saniyeler çıkarabilirdi. Ve Tucson gibi yerlerde Türkiye daha nice tezlerle temsil olunabilirdi. Ama şimdi Türkiye'nin ana konusu, kızlarımın kafasına ne geçirmemiz gerektiğidir! Bu zırvalığı ulusumuzun karşısına diken örümcek kafalılar bundan hicap duymalıdırlar. AFRİKA’DAKİ AIDS AŞISI TESTİ DURDURULDU VELİCİRAPTOR’UN KANATLARI VARMIŞ New York Doğa Tarihi Müzesi'nde Alan Turner ile çalışan araştırmacılar, Veliciraptor'un alt kol kemiklerinde, kuşlarda görülen çıkıntılar saptadılar. Bu çıkıntılardan kanatlar uzanmakta. Ancak Veliciraptor buna rağmen uçamıyordu diyor bilim insanları. Veliciraptor yaklaşık olarak 80 milyon yıl önce Moğolistan'da yaşıyordu. 1998 yılında gün ışığına çıkarılan ve şu sıralar Turner tarafından incelenen kemikler de burada bulunmuştu. Alt kemikler üzerinde altı çıkıntı saptayan Turner, Veliciraptor'un tüylere sahip olabileceğini zaten tahmin Araştırmacılar dinozor kemiklerinde kanatların yuvası (A ve B) olan çıkıntılar buldular. Bunlar hindi kemiğindeki çıkıntılara benzemekte (CF) CBT 1073/5 12 Ekim 2007 Güney Afrika'da yürürlükte olan geniş kapsamlı bir AINDSaşısı testi durduruldu. MRKAd5 adlı madde bugüne kadar en etkili AIDS aşısı adayı olarak kabul ediliyordu. Ne var ki ABD ve Avustralya'da Afrika'daki testlere paralel olarak yürütülen deneyler, Amerika'daki Merck & Co firması tarafından üretilen bu maddenin HIV enfeksiyonundan korumadığını gösterdi. Yaklaşık olarak 700 kişi Phambili olarak adlandırılan ve Güney Afrika'daki beş bölgede Şubat 2007'de başlayan teste katılmıştı. Aşı maddesinin, Afrika'da yaygın olan virüsün C alt tipinden koruması bekleniyordu. Fakat ABD ve Avustralya'daki ara sonuçlarla, MRKAd5 maddesinin olasılıkla HI virüsünden korumadığı ortaya çıktı. Afrika'daki aşı testinin devam edip etmeyeceği yeni verilerle en erken bir ay içinde belli olacak. Aşı testi bugüne kadar gerçekleştirilenlerin en kapsamlısıydı. Güney Afrika'da 5,4 milyon kişi Aids virüsü taşıyor. Yani dokuz kişiden birine virüs bulaşmış durumda.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle