25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

AYLAK BİLGİ Tahir M. Ceylan İngiltere’de satılan basmati cinsi pirinçlerin %16’sı basmati olmayan pirinç ile MEYVE SULARI KATIKSIZ MI Söz gelimi, FSA örgütü uzmanlarından karıştırılmış. Mark Woolfe meyve sularının gerçekte %16 tmceylan@superonline.com bellek, tek bir kimyasal elementin farklı atomik ağırlıklardaki farklı biçimleri olan, izotop oranlarında gizlidir. İzotop çözümlemesi farklı bitki türlerinin tek bir örnekte toplanmasına da yardımcı olabilir. Yarasalarda yardım edenler yarın da yardım alıyorlar. Yaşam Şansa Bağlıysa Yardımlaşma Zorunludur Fedakâr bir hayvana tabiatta sık rastlanmaz, hayvanlar fedakârlık yaparsa bunu yavruları için yaparlar. Sadece vampir yarasaların arada kan bağı olmayan tünek arkadaşlarını besledikleri sık görülür. Bu davranış özellikle dişilerde vardır. Dişi yarasaların birbirini beslemesi, komşu kadınların birinin ötekinden bir baş soğan, iki kaşık salça, üç diş sarmısak istemesi gibidir. Yine de yırtıcı bir hayvanın bu derece yardımlaşması şaşırtıcıdır. Yarasalar ya da komşular bir süre izlendiğinde, bugün yardım verenlerin yarın yardım aldığı ortaya çıkıyor. Az gelişmiş gözleri nedeniyle, boğazına bir böcek kaçsın diye bütün gece ağzı açık uçmak zorunda kalanlarda ya da kanı içilecek bir hayvan bulmanın rastlantıya bağlı olduğu vampir yarasalarda dostluk, gelecek için sigortadır. Bu gece diline böcek çarpmayan hayvan, komşu dilinden beslenirken, ertesi gün de kendi dilinden başkasının açlığını giderir. Tabiatın çoğu ölsün diye var ettiği yarasalar böylece yardımlaşarak yaşamın tuzağından kurtulurlar. Bu dünya zaten, canlıların kendilerine kurulmuş tuzakları aşmak için yarattıkları olağanüstü düzeneklerin toplamı olarak, ömür boyu seyre değer muazzam bir sanat eseridir! İnsan topluluklarında da fedakârlığa rastlıyoruz. Köyde, askerlikte, doğal afetlerde en bencil insanların bile verici hale geldiğini görmek mümkündür. Diyelim savaşta dört yanı gözleyecek dört asker ve onların arasında bir iletişim yoksa, değil bir manga asker, belki bir ordu ayakta kalamaz. Başka bir örnek: Osmanlı döneminde mesela voli (balık av sahası) hasılatının paylaşımında şöyle bir ilke vardı: Günlük hasılat 2000 kuruşu geçmiyorsa hasılatın tamamı reis, palacı, tayfa ve mavnacı arasında eşit biçimde paylaşılırken, hasılat sınırı geçtiği anda yarısı oturak payı adıyla derhal mal sahibine ayrılırdı. Kaynakların kısıtlı olduğu ve her şeyin şansa bağlı bulunduğu yerde hayatta kalmak, şansı ancak eşit dağıtmakla mümkündür. Bunun pratik yolu da kendini doyurduktan sonra, yanındakinin açlığını köreltmektir. Burada yapılan basitçe yarınki yiyeceğini komşunun midesinde değil, ama beyninde saklamaktır! İlkel komünal toplum insanı da böyleydi. O zaman tarım sınırlıydı, artık ürün oluşmuyor, toplanan besin doymaya ancak yetiyordu. Bu koşullarda hayatta kalmak şansa bağlı, yardımlaşmaksa kat’a mecburiydi. Öykülerinde incelikli davranışlarla zebil yaşantıların sık olduğu müziğe dönelim bu seferde: İki Rus besteci RimskiKorsakov ve Mussorgski önemli yapıtlar vermekle birlikte asla Borodin ya da Çaykovski olamayacaklarını anlamışlardı. Aynı odada yaşayıp yardımlaşmaya karar verdiler; tek piyanoları vardı, sabah Korsakov çalıyor, akşam Mussorgsky tuşlara basıyordu. İkisi birbirini geliştirdi ve sonunda Şehrazat ile Gogol’a ait sıradan konuşma metinlerinin bile müzikleştirilebildiği Düğün gibi yapıtlar doğdu ve iki besteci bu sayede hakikate dayalı yeni müziğin öncüsü oldular. Neden sonra biri ötekine kırılınca yardımlaşma bitti ve Korsakov karısıyla çocuklarını, Mussorgsky bir subayın emir eri gibi gösterilerek yatırıldığı askeri hastanede hayatını kaybetti. Öte yandan mafyanın kendinden olmayana karşı acımasız, kendinden olanaysa koşulsuz yardım sağlayan sistemi de yarasalarınkine benzer. Kurbanına vampir gibi saldırmasa ve de üyeleri birbirine karşı mecburen "fedakâr" olmasa, bu suç toplulukları ayakta kalamazdı. Hayvanlarda otoburların beyni ise, etoburlara göre her dönem düşük kalmıştır ve aralarındaki yardımlaşma ötekilerin bencilliğinden fazla olmuştur. Doğa tarihinde insanın beyin büyüklüğü bakımından kendi altındaki türlere karşı yarattığı kadar farkı, tetanius homunculus adında bir etobur kendinden önceki türe karşı yaratmıştı, onunda beyni hacim olarak bir önceki türden misliyle fazlaydı ve muhtemelen kendisi, insanla karşılaştırılabilecek derecede yırtıcıydı. Yazıdaki hipotez çok şeyi açıklasa da Alfred Nobel, Mevlana ya da Krakov’da sadece akıl hastalarının çalıştığı bir otel açan ruh doktorları gibi kendini ve/veya varlığını insanlığa adamış kafası çok geniş adamları henüz açıklayamadı. Sanırım söylenenler kör bir yarışın içindekiler için geçerli, yarışı bitirip dünyayı gözleyenler için en doğrusu, insanlığın geri kalanından ayrı hipotezler kurmak olmalı! www.crsm.net "katıksız" olup olmadıklarını anlamak amacıyla farklı ürünlerdeki karbon izotopları arasındaki doğal farklılıklardan yararlandı. Bu yaklaşım özünde bitki biyolojisiyle ilgili temel gözlemlere dayanıyor. Tüm bitkiler fotosentez süreci sırasında şekerler üretmek amacıyla karbon dioksit tüketirler ve bunu üç, ya da dört karbon atomu içeren şeker bileşimleri oluşturmak suretiyle yaparlar. Bu yüzden de "C3" bitkileri (elma ve öteki meyveler gibi), ya da "C4" bitkileri (şeker kamışı gibi) olarak anılırlar. Woolfe yalnızca C3 bileşimleri içermesi gereken elma suyunun yüksek düzeyde karbon13 izotopları içerdiğine tanık oldu. Bu da, yoğun miktarda C4 bitkilerinin de var olduğu anlamına geliyordu. Bu durumda, katıksız olması gereken elma suyu yoğun miktarda şeker kamışı suyu da içeriyordu. NELERLE BESLENİYOR? İzotoplar yediğiniz yemeğin nelerle beslendiğini bile ortaya koyabilir. Tavukların nelerle beslendiklerini saptamaya yarayan bir karbonizotop yöntemini geliştiren Britanya Çevre, Besin ve Köy İşleri Bakanlığı’na bağlı Merkezi Bilim Laboratuvarı’nda son zamanlarda sürdürülen çalışmaların odak konusunu da bu oluşturuyor. Paul Brereton "mısırla beslendikleri öne sürülen ve çok daha pahalıya satılan tavukların gerçekten de öyle beslenip beslenmediklerini anlayabiliyoruz," diyor. Bu tür çözümlemeler çiftlik balıklarının deniz balıklarından ayırt edilmesinde de etkili bir rol oynuyor. Çiftlik balıkları daha çok beslenip, daha az hareket ettiklerinden genellikle daha semiz oluyor. İkisi arasındaki farklılıklar balık yağındaki yağlı asitler, karbon ve azot izotop oranlarına yansıyor. Britanya Besin Araştırma Enstitüsü uzmanlarından Simon Kelly ve arkadaşları şimdilerde Avrupa’nın izotop haritalarını oluşturarak, Champagne ve Stilton peynirleri, Parma salamı gibi ürünlerin gerçekte üretildikleri yerle sınırlı tutulmalarını sağlıyorlar. İzotop haritaları bu tür ödüllü yerel ürünlerin gerçek kaynağının doğrulanması ve ucuz taklitleriyle değerlerini yitirmemeleri açısından büyük bir önem taşıyor. İngiltere’de barlarda satılan birinci kalite TEREYAĞ SAHTEKARLIĞI Alman yetkililer 2003 yılında "caviskinin % 6’sı daha rousel fraud" adıyla bilinen son derece ucuz viski ile ustalıklı bir yolsuzluğun engellenmesi karıştırılıyor. amacıyla izotop bulgularıyla belgeler %6 CBT 1036/9 26 Ocak 2007 den elde edilen verileri biraraya getirdi. Olayda bir grup Alman şirketi AB yapımı tereyağını o sırada AB üyesi olmayan Estonya’ya ihraç edip, yeniden Almanya’ya ithal ederek devletten haksız yere bir destek isteminde bulunuyordu. Araştırma sonucunda AB ülkelerine ithal edilen Estonya etiketli 25 tereyağı örneğinden 22’sinin Estonya kökenli olmadığı ortaya çıktı. İngiliz FSA örgütü de meyve, balık ve ette yapılan yolsuzluklarla ilgili beş araştırmanın sonuçlarını içeren bir raporu yayımlamaya hazırlanıyor. Besin detektifleri şimdilerde en ciddi sorunun organik, çevre dostu gibi "etik" etiketlerle satılan besinler olduğuna dikkat çekiyor. Bu tür ürünler çok yüksek fiatlarla satılıyor. Ancak bunlarla ilgili iddiaları kanıtlamanın teknik bir yolu yok. Besin yolsuzluğuna karşı savaşmak işte böylesine zorlu bir iş. Bilim insanları yolsuzluğun engellenmesine yarayan yeni bir yöntem geliştirdikleri anda dolandırıcılar da dolap çevirmenin yeni bir yolunu buluyorlar. Kısacası, kedinin fareyi kovalaması gibi bir durum söz konusu. Rita Urgan 11 Kasım 2006 New Scientist
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle