Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OOOF OFF LİNE Tanol Türkoğlu ler, bu bellek kartına ayrıntılı yol haritalarını kopyalıyorlar ve bu bilgiyi arabalarına taşıyorlar. Siemens’in araç bilgilendirme markası olan VDO Dayton’ın piyasaya sürdüğü bu sistem 1.000 avroya (ekran dahil) satılıyor. TanolTurkoğlu@Gmail.com ...pek çok kişinin unuttuğu üzere, interneti ne ABD yönetiyor, ne de bir başka ülke! Bazıları Daha Eşittir! BİTKİ TEKTONİĞİ İLE ERKEN UYARI Yanardağ üzerinde gelişen bitkilere bakıp, lavların dağın hangi noktasından akmaya başlayacağı tespit edilebiliyor. Berkeley’deki Kaliforniya Üniversitesi’nden yanardağ uzmanı Nicolas Houlie ve ekibi, volkanik patlamaların en yeşil ve en yüksek bitkilerin bulunduğu bölgelerde oluştuğunu keşfetmiş. Bu bilgi, yanardağların patlaması durumunda hangi bölgelerin boşaltılması gerektiği konusunda yol gösterecek. Dünya’nın kabuğundan sızan karbon dioksit ve suyun bitkilerin daha hızlı gelişmesini tetiklediği ileri sürülüyor. Orwell’in, Hayvan Çiftliği kitabından tüm dünyaya yayılan bu cümle son dönemde ABD’de internet için de gündeme geldi. Daha eşit olmak isteyenler, K. Amerika’da internet altyapısını sunan telekom firmaları. Eşit olan diğerler ise Google, Yahoo gibi bu altyapıları kiralayarak bunun üstünden hizmet veren dev firmalardan tutun da üç dört kiloluk web sitesi olan herkes. 1996 yılında ABD Kongresi’nde kabul edilen ve telekom hizmetlerinin tekelci modelden liberal modele geçmesini sağlayan kanuna bu yıl içinde yapılması istenen düzenleme ile herkesin eşit olduğu internette birileri daha çok eşitlik istiyor.Google, Yahoo gibi internetin yerlisi olmayan, ancak ellerinde altyapı imkanı sayesinde, bu yerlilerin hayat bulmasını bir yerde olanaklı kılan telekom şirketleri, bir yandan kendi hatları üzerinden akan veri trafiğinin önceliklendirilmesini talep ediyor. Diğer yandan da bu öncelikli trafiği kullanarak, son kullanıcılara katma değerli hizmet vermek istiyor. Ne tür hizmetler mi? Mesela geniş bant imkânı üzerinden film satma, kiralama, izleme gibi yüksek veri trafiği gerektiren hizmetler. Şimdi bir yerde iki saatlik bir film için diyelim ki beş dolar ödeyecek bir müşteri varken, ötede aylık sabit fiyat üzerinden epostalarını kontrol eden bir müşterinin ne kadar değeri olabilir? Internet, tanım gereği, en iyi performans üzerine kurulu bir yapıya sahip (best effort). Bir başka deyişle, mimarisinin temelinde, üzerinden geçmekte olan trafiği, içeriğini ayırt etmeden, elinden gelen en iyi rotayı bularak taşımak modeline sahip (IP adresi denilen ve ne işe yaradığını pek çok kullanıcının bilmediği o TCP/IP veri taşıma mimarisinin özünde bu var). Trafiği, türüne göre önceliklendirme, yani eski Moskova caddelerindeki gibi, sadece üst düzey devlet görevlilerine tahsis edilen şeritler gibi, sadece belli tür hizmetler için belirlenmiş veri trafik kapasitesinin, diğer trafikten soyutlanması, yukarıda belirttiğim en iyi efor mantığıyla uyuşmuyor. Uyuşmamazlık teknik bir eksiklik değil –yanlış anlaşılmasın. IP mimarisi bu özel trafik uygulamasını olanaklı kılar. Bu tür imkânlar, büyük şirketlerin kendi iç veri ağlarında kullanılıyor (buna Quality of Service – Hizmet Kalitesi deniyor). Ancak genel internet trafiğini bu şekilde parsellediğinizde, "en iyi efor" mantığı kâğıt üzerinde kalmış olacak. İşin tabii bir başka boyutu da var. Bizler, interneti son 15 yıldır sivil ya da ticari amaçla kullanan kitle, bir yerde kim oluyoruz ki, zamanında bizler düşünülerek geliştirilmemiş bu mimarinin, eşitlik ilkesinin bozulmaması için mücadele veriyoruz? Sivil halkın ve ticari işletmelerin internete erişmeleri, genişleme sürecinin ancak son halkasını oluşturmaktadır. Oysa şimdi özellikle bu kesim, neredeyse ta ilk günden beri resmin içinde olan altyapı sağlayan telekom firmalarına kafa tutuyor. Telekom firmaları da haklı. Onlar otuz yıldır işin cefasını çekerken, Google gibi firmalar milyar dolarlık şirketler haline geldi ve bu pastadan ne yazık ki telekom şirketleri tam manasıyla istifade edemedi. Şimdi intikam zamanıdır! Konunun detaylarını çok da bilmeyen ABD Kongresi, şimdilik bu yasa değişiklik tasarısının görüşülmesini erteledi. Bazıları artık istenen değişikliğin gerçekleştirilmesinin çok zor olduğunu ve internetin mevcut ruhunu koruyacağını savunurken, diğer bazı otoriteler ise savaşın henüz bitmediği görüşünde. İşin bir başka ilginç noktası ise ABD Kongresi’nin bu konuda alabileceği olası bir kararın güdüklüğü ile ilgili. Çünkü alınacak bu türden bir karar ancak ABD toprakları içinde uygulanabilir. Bu sınırların dışında kalan internet altyapısında ise herhangi bir geçerliliği söz konusu olamaz. Çünkü pek çok kişinin unuttuğu üzere, interneti ne ABD yönetiyor, ne de bir başka ülke!... ENCELADUS’TA BUZLU LAVLAR NASA’nın Cassini uzay aracı en son Satürn’ün uydusu Enceladus’un güney kutbundan fışkıran buz ve su buharlarını görüntüledi. Bu olaya "kriyovolkanizm" denir. Bilim adamları buzullardan oluşan lavların uydunun kabuğunun çekirdeğindeki ılık sıvıdan kaynaklandığına inanıyor. Bu sıvı yüzeye yaklaştıkça soğuyor ve donuyor. Cassini 2008 yılının mart ayında Enceladus yakınlarından yeniden geçerken, bu bölge ile ilgili daha ayrıntılı görüntüler gönderebilir. SEBZELİ DONDURMALAR Dünyanın ilk tümüyle sebzeden yapılmış dondurmaları bu yıl Avrupa’daki buzdolaplarında yerlerini alacak. Almanya’nın Fraunhofer Enstitüsü, mavibakla çiçeğinin tohumlarından, şalgamdan ve diğer sebzelerden dondurma yaptı. Bu dondurmaların en önemli özelliği içinde bir damla bile süt ürünü, kolesterol ve doymuş yağ bulunmaması. Dondurmanın kıvamını tutturmak için bunların yerine kimyasal olarak değişikliğe uğratılmış bir proteinden yararlanılıyor. Bu madde dondurmanın kremaya benzer dokusunu ve erime özelliğini taklit ediyor. KARACİĞERİ ETKİLEMEYEN İÇKİ Bristol Üniversitesi’nden bilim adamları karaciğerde alkolün yarattığı hasara yol açmayan sert bir içki geliştirmeye çalışıyor. Davit Nutt ve ekibinin geliştirdiği kimyasal madde, sarhoşluk yaratmadan insanı canlandırıyor ve keyif veriyor. Bu araştırmanın hedefi, kaygı giderici hapların ve inme ilaçlarının içinde bulunan, alkol ile benzerlikler taşıyan ve beyinde insanların kendilerini iyi hissetmelerini sağlayan reseptörlere bağlanan bileşimlerdir. Hazırlayan: Reyhan Oksay CBT 1015/19 1 Eylül 2006