Katalog

ŞİRKET HABERLERİ ZÜMRÜTTEN AKİSLER A.M. Celal Şengör Türkiye’de geliştirildi, dünya kullanıyor Vaillant’ın ısı mühendisliğinde müşteri hizmetleri konusunda Türkiye’de geliştirdiği iş modeli ve bunu destekleyen yazılım, başta Çin olmak üzere 17 Vaillant kuruluşunda uygulamaya konulacak. Almanya’da 132 yıldır yenilikçi ürünler tasarlayıp imal eden Vaillant’ın Türkiye’deki grubu; Microsoft Internet Explorer üzerinden çalışan İnternet tabanlı bir müşteri ilişkileri modeli geliştirdi. Bu iş modeli; müşteri İlişkileri yönetimiCRM, çağrı merkezi, servis yönetimi, şikâyet yönetimi, bayi entegrasyonu gibi modüllerden oluşuyor. Bu modülleri birbirine bağlayan yazılımın sağladığı yüksek verimlilik ve hızlı iş akışı nedeniyle şirketin Almanya merkezi, VaillantTürkiye’nin yazılımını bütün dünyadaki Vaillant temsilciliklerinde kullanma kararı aldı. Yazılım, mobil kullanıma açık. Endüstriyel tip cep bilgisayarı, servis elemanları tarafından tüketicilerin evinde bilgiye ulaşma ve sağlıklı hizmet amacı ile kullanılır. Bu sayede tüm işlemlerde kâğıt kayıt tutmaya gerek kalmaz. Her Vaillant müşterisi, kendisine verilecek müşteri numarasıyla internet üzerinden, servis elemanının hangi gün hangi saatte geleceğini görebilir. Şirketin yeni vrnetDIALOG uygulaması ise Almanya'dan sonra Türk tüketicisinin hizmetine sunulan bir diğer yenilik. Cihaza takılan bir modem yardımıyla, merkezin internet üzerinden cihaza ulaşması ve onun işleyişi hakkında sürekli bilgi almasını sağlıyor. Elimizde dünya okyanuslarının dünyanın gençlik dönemlerindeki bileşimlerine sahip bir okyanusçuk var Van'da. Bizi dünya tarihinde milyarlarca yıl öncesine götürebilecek bir zaman makinesi! Van’daki Cennete Gezi Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Jeoloji Bölümü ile ortaklaşa olarak Uluslararası Kıt'asal Sondaj Programı (International Continental Drilling Programme: ICDP) Van'da üniversitenin tesisleri içerisinde 510 Haziran 2006 tarihleri arasında tarihî bir çalıştay yaptı. İTÜ'den Nüzhet Dalfes ile Bonn Üniversitesi’nden Thomas Litt, beni Van Gölü havzasının genel yapısal konumu hakkında bir açış konuşması yapmam için çalıştaya davet etmişlerdi. İyi ki kabul etmişim! Oturumlarda neler neler öğrendim. Meğer bizim Van Gölü neymiş! 3700 km2'lik yüzeyi ve en çok 450 m'lik derinliği ile 736,22 km3'lük bir su hacmine sahip. Bu muazzam su kütlesinin bugünkü yüzeyi deniz seviyesinden yaklaşık 1650 m yükseklikte duruyor. Van dünyanın en büyük soda gölü. Bugünkü dünya okyanusları bilindiği gibi tuz (yani sodyum klorür) içerdiklerinden klorin okyanuslarıdır. Ama bu, dünyanın tüm tarihi boyunca böyle olmamış olabilir. Araştırıcılardan Stephan Kempe ve arkadaşları, dünyanın ilk dönemlerinde dünya okyanuslarının klorin değil, soda okyanusları olduğunu, yani bileşimlerinin bugünkü Van Gölü’ne benzediğini iddia ediyor. Düşünebiliyor musunuz, elimizde dünya okyanuslarının dünyanın gençlik dönemlerindeki bileşimlerine sahip bir okyanusçuk var Van'da. Bizi dünya tarihinde milyarlarca yıl öncesine götürebilecek bir zaman makinesi! Ya içinde yaşayanlar? Kempe ve arkadaşları, Tatvan limanı içerisinde gene dünyanın erken dönemlerinden bildiğimiz stromatolit kulelerinin yaşayan örneklerini bulup incelemişler. Bu kuleler, Tatvan limanının dibinde, on metre derinlikte duruyor. Bunların göl dibinde çok güzel resim ve filmleri çekilmiş. Üstelik, Kempe'nin çalışma arkadaşlarından Polonyalı paleontolog Jozef Kazmierczak bunlar içinde mikroskopik kürecikler bulmuş. Bu kürecikler en çok neye benziyor dersiniz? Merih'te yakınlarda bulunan globüllere! Yani Merih'te bir zamanlar soda gölleri (veya okyanusları) bulunmuş ve belki burada bugünkü Van Gölü’ndekine benzer hayat oluşmuş. Van, Merih'in gençlik dönemlerinin de modeli. Bitmedi: Çarşamba günü jeoloji bölümünden Sefer Örçen ve Ümit Tolluoğlu liderliğinde Van Gölü çevresinde bir jeolojik arazi gezisine çıktık. Bu jeolojik gezi esnasında yumurtlamak için sodalı sulardan göle akan dereler içine göç etmekte olan ve bu amaçla şelaleleri hoplaya zıplaya aşan inci kefallerini gördük. Tesadüf, onları inceleyen ihtiyolog Mustafa Sarı da kefalleriyle beraberdi. Ondan bilgi aldık. "Şelalelerden yukarı hoplayan balık görmek için somonların ülkesi Alaska'ya gitmeye gerek yok" dedi Mustafa Bey, "Van'a, Erciş Şeker Fabrikası mahalline buyrun". Ama burada gördüğümüz ve hepimizi, bilhassa yabancıları, en derinden etkileyen sahne, iki silahlı askerî nöbetçinin kefalleri korumakta olmasıydı. Eskiden cahilce avlanma yüzünden bu zavallı hayvanlar tükenmek üzereymişler. Türk Silâhlı Kuvvetleri bunun üzerine yumurtlama döneminde göç yollarını koruma altına almış. Nemrut kalderasına (büyük çöküntü krateri) yapılan ziyaret ise kelimenin tam anlamıyla nefes kesiciydi. Dünyanın en ünlü volkanologlarından olan Profesör HansUlrich Schminke dünyada gördüğü en güzel ve en iyi korunmuş dört kalderadan birinin bu olduğunu, bunun belki de dördünün en güzeli olduğunu söyledi. Profesör Schminke Van Gölü civarında gördüğü volkanik şekil ve kayaç zenginliğinden o denli etkilendi ki, 2007 Eylül'ünde Yüzüncü Yıl Üniversitesi Jeoloji Bölümü’nde uluslararası bir volkanoloji okulu yapılmasına karar verildi. Van toplantısı ve gezisi hepimiz için muazzam bir öğrenme ve keyif alma deneyimi oldu. Başta Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin muhteşem rektörü Yücel Aşkın, jeoloji bölümündeki çalışma arkadaşları olmak üzere, üniversitenin her elemanına duyulan derin şükran hisleriyle ayrıldık. Uçakta, Anadolu'nun eşsiz jeolojisini seyrederken, aklıma Van'da Yücel Aşkın'a karşı geçen yıl yapılanlar geldi. Tüm onlar, akla, bilime karşı ayaktakımının başkaldırma denemesidir ki, bu tür denemeler kendi tarihimizdeki Vak'ai Hayriyye ve 31 Mart gibi yobazların isyan teşebbüslerinden bildiğimiz gibi sonunda mağlubiyete ve mahcubiyete mahkum olmuştur. Gördüm ki, cennette yaşayan asil Van halkı da benimle aynı fikirdedir. ekolaySkype Dünyayla Bedavaya Konuşun! Dünya genelinde 100 milyon kullanıcılı dev bir iletişim ağının yaratıcısı olan Skype, Türkiye’de ekolaySkype işbirliği ile İnternet üzerinden ücretsiz arama yapma ve diğer hizmetlerinin yanı sıra, ekolay.net’in eğlence, bilgi, spor içerikleri ve servisleriyle Türkçe hizmet sunuyor. Skype ile tek kuruş ödemeden, dünyanın herhangi bir yerindeki Skype kullanıcılarıyla ister sadece sesli, ister sesligörüntülü konuşmalar yapılabiliyor. ekolaySkype web sitesi ya da Doğan Telekom’un ARAKart’ları üzerinden kontör alarak tüm dünyadaki sabit hatları ve cep telefonlarını da çok daha ucuza arayabiliyorlar. ekolaySkype üyeleri, en son haberlere, maç sonuçlarına, eğlence dünyasına ve daha pek çok bilgiye de kolayca erişebiliyorlar. Skype Avrupa Genel Müdürü James Bilefield "Türkiye’deki İnternet kullanıcılarının sayısı son birkaç yıl içinde müthiş bir artış gösterdi ve bu rakam 10 milyonu aştı. Bedava konuşma ve düşük fiyatlı sabit/mobil hat arama özelliklerimiz sayesinde, kullanıcılar Türkiye’deki ve dünyanın her yerindeki aileleri ve dostlarıyla daha kolay iletişim kuracak," dedi. Doğan Online İcra Kurulu Başkanı Orhan Göksal da "ekolaySkype kullanıcıları birbirleriyle bedavaya konuşmanın yanı sıra, sabit hatları ve cep telefonlarını da çok uygun fiyatlarla arayabiliyor, SMS gönderebiliyorlar,"dedi (www.ekolay.net/Skype) Globe 100 ve Applix İş Zekâsı ve İş Performans Yönetimi uygulamalarının dünya çapında sağlayıcısı olan Applix, Massachusetts’ deki performansı ile en iyi kamu şirketlerinin yer aldığı "Globe 100" listesine girdi. Applix, Globe 100 de, hissedarların yatırımını paraya çevirenler arasında en yüksek 9 uncu kar’a sahip oldu. Applix, bu yıl da, şirketleri son iki yıldaki ortalama yıllık gelir ve karlarına göre sıralayan "Growth 50" listesinde 10 uncu sırayı aldı. Applix başkanı David Mahoney, "2005 Applix için bir kuramsal analitik şirket olarak başka bir rekor yılıydı. Üst çizgilerdeki gelir yükselişi, lisans yükselişi, kar miktarı yükselişi, hatta itinalı bakım işlerinin yükselişi, kârlılık paylarımızın başarısını ve Applix’ in liderliğinin sürdürülmesine yardımcı oldu. Applix’in, Boston Globe’ un "Growth 50" listesinde yer alması, şirketin finansal pozisyonunun ve işletim yükselişinin güçlü olduğuna dair bir başka göstergedir, dedi. www.applix.com CBT 1005/5 23 Haziran 2006