27 Haziran 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aksaray, Kadıköy.. derken sıra Adalar’da mı? Büyükada’da eski temiz güzel yollar ve kaldırımlar kışın kepçeler ve ağır kamyonlarla nihayet iyice altüst edildi. Çıkarılan toprakla Aya Nikola sahili dolduruluyor. Adalar’da doğa da, insan elinden çıkmış güzellikler de yaralanmış durumda. Engelleyemezsek, İstanbul’un güzel olmakta direnen son semtlerinden biri olan Adalar’ı da yitirmek üzereyiz. Arif Çağlar; [email protected] Ç ocukluğumuzda Saraçhane Parkında ve civarında kafakarış oynayacak, üstüste koyup kale yapacak taş bulamazdık. Arnavut kaldırımı döşeli sokaklarda, kimsesiz toztoprak alanlarda elimize ne alsak işlenmiş Bizans mermerleri parçaları olurdu. Yıllar sonra çocukluğumun geçtiği o oyun alanlarının altından inanılmaz büyüklükte bir saray kalıntısı çıkarıldı. 80’lerin başında bu muazzam harabenin özenle basılmış büyük boy almanca bir kitabını bulduğumda çocuk gibi sevindiğimi anımsıyorum. Kitabın ingilizce baskısı Austin/Texas Üniversitesi yayınıdır, yanılmıyorsam Türkçesi hâlâ basılmadı. Bir başka raslantı eseri aynı yıllarda İstanbul nazım planlarında çalışmış bir Almanın anılarında İstanbul belediye binasının inşası anlatılıyordu. Adamcağız temel için yapılan kazıda çıkan Bizans saray mozaikleri kamyonlarla Yenikapı’dan denize dökülürken nasıl ağladığını anlatıyordu. O kamyonları çok iyi hatırlıyorum, kamyonlar ardı arası kesilmeksizin önümüzden geçiyordu. Ellerimizde Bizans saraylarının mermer parçaları, kamyonların içini göremiyorduk. Laleli, Saraçhanebaşı, Aksaray, Fındıkzade, Bayrampaşa semtlerinin üzerinden Millet, Vatan ve Ordu caddeleri geçti. 50’li yıllarda köylü kültürünün temsilcisi bir başbakana New York’taki geniş caddeleri göstermişlerdi, o da Avrupa’da şehir nasıl olur, nasıl korunur bilmediği için tarihi yarımadayı buldozerle kısmen temizledi. Yıkılanların yerine konulan yapılar insanda bir güzellik yaratmıyor, hiç kimse güzel bir yer görmek için bu semtlere uğramıyor. SIRADA KADIKÖY VARDI Aradan 1015 yıl geçmedi, aynı zihniyet Kadıköy iskelesiyle Bostancı iskelesinin arasında kalan coğrafyaya musallat oldu. Bağ, bahçe, bostan, köşk ne varsa kat karşılığı apartımana dönüştü. Kaçak katlar, irtifa hakları, imar afları derken 2030 yıl için üç beş kez yıkılarak yükselen çirkin binalar nihayet güzelim Kadıköy’ün güzelim Çamlıca rüzgârını bile kesti. Şimdi o havasız apartmanlarda kat malikleri kat mülkiyet kanunuyla hak ve haksızlıkları tartışmakta biteviye. Bu kadar çirkin mimarinin içinde yaşarken seyrek de olsa arasıra güzel bir davranışa rastlayınca da bir mucizeyle karşılaşmış hissediyorlar kendilerini. Doğaya da benzer şekilde müdahele edilmesi gerekiyordu ki kayıkları ve yalılarıyla Kurbağlıdere uygar Avrupa kentlerinde rahatlıkla görübilecek biyotoplardan biri olacakken, şimdi üstü açık ince bir kanalizasyon yoludur. Kadıköy koyunu güç yettiğince yok ettik, Kalamış koyu beton ve taşla doldu; oradan alacak tatlı bir huzur kalmadı. Kadıköy iskelesinden başlayıp Mühürdar üzerinden Bostancı’yı da atlayıp Tuzla istikametine doğru kentin bütün bir Asya kıyısını taş ve betonla kaplamayı başardık. Bir iki parça yer kaldı, azimle onları da hallederiz. TAHRİBATIN MANTIĞI Bu faaliyetin işleyiş mekanizması da hep aynı: önce "nasılsa sonra düzeltilecek" diye hiçbir dikkat ve özen olmaksızın etraf hunharca yıkılıyor, biraz sonra zaten altüst olmuş ve artık hiçbir özen, dikkat ve güzelliğin kalmadığı bu ŞEHİT Murat Yüksel Sokağın durumu, 3 Haziran 06’da çekildi. BÜYÜKADA’DA doğalgaz döşemesi sırasında sık görülen bir manzara, Ermeni Kilisesi’nin önündeki kaldırımın hali! CBT 1005/17 23 Haziran 2006 yerlere çöp, moloz v.s. dökülmeye başlanıyor nitekim bugün Göztepe Parkı’na yapılan da budur. Bundan bir sonraki adım "burası zaten bozulmuş, tam bir mezbelelik, biz bunu düzeltiyoruz" deniliyor ve yeni bir gayri estetik inşaat faaliyeti başlıyor. Artık eskisini kimse hatırlamayacaktır, yenisi de diğer yenilere benzeyecektir, yani çirkin ve insana aykırı. Çirkin mimari, çirkin Büyükada’da da kentleşme çirkin insan benzer bir çayaratıyor. Doğal ve kültülışma yapıldı. rel güzellikler, incelikler Eski temiz güzel yollar insandan uzaklaştıkça ve kaldırıminsan da kabalaşıyor, lar geçen yıllarda yapılan çirkinleşiyor. Güzel olanı ilk birkaç dekorumak zorundayız ki nemeden sonra, geçtigüzel şeyler yaratabileğimiz kış kepcek gücümüz olsun. çeler ve ağır kamyonlarla nihayet iyice altüst edildi. Şimdi toz, toprak, çöp birbirine karışmakta. Çıkarılan toprakla Aya Nikola sahili dolduruluyor. Adalar’da doğa da, insan elinden çıkmış güzellikler de yaralanmış durumda. Dikkat edip engelleyemezsek, İstanbul’un güzel olmakta direnen son semtlerinden biri olan Adalar’ı da yitirmek üzereyiz. İstanbul’un bir çok semtini yitirdik. Yıktıklarımızın yerine güzel şeyler koyabilseydik kayıbımız sadece eski binalar, eski sokaklar olacaktı. Bunu yapamadık, çirkin mimariyle insanın güzel olmasını da zorlaştırdık. İkinci Dünya Savaşı’nda yıkılan Alman kentlerinin yerine büyük bir inşaat furyasıyla dikilen çirkin beton yapıların insan üzerindeki olumsuz etkisini, tanınmış alman psikoloğu Alexander Mitscherlich "Kentlerimiz İnsana Aykırı" (Die Unmenschlichkeit unserer Staedte) adlı kitabında uzun uzun inceler. Çirkin mimari, çirkin kentleşme çirkin insan yaratıyor. Doğal ve kültürel güzellikler, incelikler insandan uzaklaştıkça insan da kabalaşıyor, çirkinleşiyor. Güzel olanı korumak zorundayız ki güzel şeyler yaratabilecek gücümüz olsun. İçinde yaşadığımız doğanın sunduğu ve insan elinden çıkmış ne varsa, evler, binalar, kentler, yollar güzel insanın yaşayabilmesi için güzel olmak zorunda. KENT VE KÜLTÜR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle