25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM DÜNYASINDAN K I S A BAĞIŞLANAN KALP, ÇALIŞIR DURUMDA YENİ BEDENE AKTARILDI On binlerce hasta kalp, karaciğer, böbrek veya akciğer gibi organ nakli için sırada bekliyor. Ne var ki yeterli miktarda organ bağışlanmadığı için birçokları bu bekleme süresini atlatamıyor. Fakat transplantasyon tıbbında sorun olan sadece organ kıtlığı değil, uzun taşıma süreleri de organ naklini tehlikeye sokabiliyor. Transplantasyon tıbbının başlamasından bu yana bağışçı organlar besleyici madde içinde soğutulduktan sonra kan dolaşımı olmadan muhafaza edilmekte. Dolayısıyla da taşıma süresi ne kadar uzun sürerse organa zarar gelme olasılığı da o kadar artmakta. Almanya’nın Bad Oeynhausen kentinde dünyada ilk kez, yeni bir saklama yöntemi sayesinde bağışçı kalp hiç durdurulmadan hastaya aktarıldı. Amerika’da geliştirilen "Organ Care System" kutusunda on iki saat saklanan organlara hiçbir zarar gelmiyor. Bad Oeynhausen Diyabet Merkezi profesörü Reiner Körfer, yeni saklama kutusunu 55 yaşındaki bir kadının kalp naklinde kullandı. Organ Care System, saklama kutusu bir tür kapalı alışveriş arabasına benziyor. Bağışçıdan alınan kalp, kutuya bağlanarak hemen atar duruma getirilmekte. Bir pompanın yardımıyla kalbe kan pompalıyor ve kalp beden ısısında saklandığı için zarar görmüyor, kalp zarar görmediği için de bedenin yeni kalbi reddetme olasılığı H A B E R L E R sız olarak alır. İkinci ve üçüncü oksidasyon evresindeki demir çok sayıda mineral ve proteinde bulunmakta. MaxPlanck Enstitüsü bilim insanları, demiri altıncı oksidasyon evresinde birleşmeye zorladılar. Bu, demir çekirdekli biyomoleküllere benzemekte. Altıncı oksidasyon evresindeki demiri kimyacılar sadece ferrat iyondan biliyorlar. Ancak ferrat son derece sağlamdır. Dördüncü, beşinci veyahut da altıncı oksidasyon evresindeki demir bileşimleri, diğer maddelerden yeniden elektron alır ve demir tekrar iki veya üç değerli biçimi alarak dayanıklılık kazanır. Yeni altı değerli bileşimi kimyacılar üç değerli demire iki aşamada üç elektron ekleyerek elde ettiler. Bilim insanlarının açıklamasına göre yeni bileşim sadece da etkili olup olmayacağı az sayıda katılımcıyla test edilecek. Nicvax olarak adlandırılan aşı maddesi, Nabi Biopharmaceuticals firması tarafından geliştirildi. Kaliforniya Üniversitesi (San Francisco) bilim insanları, şimdi sigara içenleri klinik teste davet ediyorlar. Aşı maddesinin gelecekte, nikotin bağımlılığından da koruyacağı tahmin edilmekte. Sigara dumanındaki nikotin molekülleri akciğerden kan dolaşımına karışıyor. Beyne girdiklerine ise kan/beyin engelini aşarak belli başlı sinir hücrelerini etkiliyorlar. Bu şekilde bağışıklıkla sonlanan rahatlatıcı bir duygu çıkıyor ortaya. Aşı maddesi kandaki nikotini yakalayan antikor üretimini teşvik ediyor. Madde, bedendeki proteinlerle birleşerek sinir hücrelerine ulaşmasını engellediği için ödüllendirme gerçekleşmiyor. Bağışıklık belleği nikotin antikorunun yapı planını kaydettiği için aşının, sigarayı bırakmış tiryakilerin, sigaraya yeniden başlamalarını önleyebileceği de tahmin edilmekte. Aşının testi on iki ay kadar devam edecek. RAHİM AĞZI KANSERİNE KARŞI AŞI ONAYLANDI yaklaşık olarak eksi 200 derecede uzun süre dayanıklılığını koruyabiliyor. Bundan sonraki çalışmalarda bu tür bir bileşimin biyokimyadaki rolü araştırılacak. Bilim insanları ayrıca yeni demir türünün diğer kimyasal maddelerle ne şekilde tepkidiğini de öğrenmeye çalışacaklar. Dünya genelinde ilk rahim ağzı kanseri Amerika’da onaylandı. Gardasil olarak adlandırılan ve Merck & Co ilaç şirketi tarafın dan üretilen madde, rahim ağzında ve jenital bölgede tümörlere yol açabilen insan papiloma virüs enfeksiyonundan korumakta. FDA’nın açıklamasına göre yeni aşı maddesi yaşları 926 arsında değişen ve seksle bulaşan virüsü taşımayan kızlar ve kadınlar için düşünülmüş. Yeni aşıyla rahim ağzı kanserine bağlı ölümlerin engellenebilmesi umuluyor. Dünya genelinde yılda yaklaşık olarak 233.000 kadın kanser yüzünden yaşamını yitirmekte. Gardasil üç ayrı iğneyle altı ay içinde üst kol kasına aşılanmakta. Üretici firma her dozun 120 dolara mal olacağını bildirdi. Aktif virüs yerine, hastalık etkeninin zararsız varyasyonlarını içeren aşı, dört farklı insan papiloma virüs tipine bağlı olarak gelişen enfeksiyonlardan koruyor. Bunlardan ikisi olan tip 6 ve 11, jenital bölgedeki kistlerden sorumlu tutulmakta. Tip 16 ve tip 18 ise tüm rahim ağzı kanser vakalarının aşağı yukarı %70’inden sorumlu. Aşının onaylanmasından önce yaşları 1626 arasında değişen 21.000 kadının katılımıyla çok sayıda araştırma gerçekleştirilmiş. Nilgün Özbaşaran Dede tıp araştırmaları SİNİR LİFLERİNİ YENİLEYEN BİR FAKTÖR KEŞFEDİLDİ Merkezi sinir sisteminde hasar gören sinir liflerini uyaran bir büyüme faktörü keşfedildi. Beyin ve sırt omuriliğindeki sinir hücreleri hasar gördükten sonra yeniden büyümediği bilinir. Oncomodulin maddesi ise gözdeki sinir bozukluklarının giderilmesinde kullanılabilecek. Gözün ağtabakasını beyindeki görme merkeziyle bağlayan sinir hücrelerini inceleyen Harvard Tıp Okulu’nda Yuqin Yin ve ekibi, gözün ağtabakasından alınan sinir hücrelerini Oncomodilin’le dolu bir deney tüpünde bekletince, sinir hücreleri iki kat büyümüş. Bugüne kadar başka hiçbir maddenin bu kadar etkin bir büyümeye yol açtığı bilinmiyordu. Harvard’lı bilimciler benzer etkiyi, farelerin gözlerindeki yaralanmaların Oncomodulinle tedavi edilmesi sırasında da gördüler. Glokom gibi göz hastalıklarında kullanılabilmesi de ileriki gündemde gelebilecek Oncomodulin, sinir hücrelerinin büyümesini sağlayan çok sayıda geni çalıştırarak etkimekte. Şimdi bu büyüme faktörünün, inme veya sırt omuriliği yaralanmaları sırasında hasar gören sinir hücrelerini büyütüp büyütmeyeceği deneyi yapılacak. Kaynak: Nature Neuroscience (doi:10.1038/nn1701). NİKOTİN AŞISI İKİNCİ KEZ TEST EDİLİYOR Sigarayı bırakmak isteyenler gelecekte bağışıklık sistemi tarafından desteklenecekler. Amerika’da geliştirilen nikotin aşısının klinik testlerinde ikinci aşamaya geçildi.. Tütünün alışkanlık yapan içeriğine karşı bağışıklılığın sigarayı bırakmada YENİ BİR DEMİR BİÇİMİ YARATILDI Uluslararası bir kimyacı ekibi, altıncı oksidasyon evresinde yeni bir demir bileşimini sentezleştirmeyi başardı. Demir atomu normalde dıştaki sekiz elektronundan sadece iki veya üç tanesini atar. MaxPlanck Biyoorganik Kimya Enstitüsü’nden John F. Berry, bu yeni demir türünün enzimatik süreçlerin daha iyi anlaşılmasında yararlı olacağına inanıyor. Demir, yaşamın önemli bir katalizörüdür ve biçimini, atom kılıfındaki elektron sayısından bağım CBT1005/4 23 Haziran 2006
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle