Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİLİMSEL BULUŞLAR TARİHİ 1950’ler: İyimserlik ve hoşgörü yılları 1956 yılında yayın hayatına başlayan İngiltere’nin saygın bilim dergisi New Scientist bu yıl 50.yılını kutluyor. Bu nedenle 18 Kasım sayısını, son elli yılda meydana gelen önemli bilimsel ve teknolojik gelişmelere ayıran dergi, onar yıllık periyotlar dahilinde okuyucuyu sanal bir bilim turuna çıkartıyor. Londra’daki Dünya Sağlık Örgütü merkezi’nden bildirildiğine göre Uzakdoğudan Batı’ya taşınan bu virüs A gribi sınıfına giriyor. Ancak bu yeni bir tür ve bilinen tüm türlerden farklı bir yapıya sahip. Kimse bu virüse karşı bağışıklık kazanamamış olduğu için çok büyük bir hızla yayılıyor. Batılı ülkelerde henüz bir panik havası görülmüyor, ancak herkes huzursuz bir bekleyiş içinde. Bu yeni grip virüsüne karşı herhangi bir aşı mevcut değil. Kaldı ki virüs Avrupa’ya ulaştığında WHO’nun aşı üretecek yeterli zamanı olmayacak. Bu salgının 191819 yıllarındaki salgının boyutlarına ulaşma olasılığının düşük olduğu söyleniyor. (6 Haziran 1957) Sonradan değerlendirme: 1957 yılında 1918’den sonraki ilk küresel grip salgını yaşandı. 1918’deki kadar kötü olmasa da 1957 salgınında dünyada 1 ile 2 milyon arasında insan yaşamını yitirdi. performans açısından bu makine, elle çalıştırılan mekanik "toplama makineleri" ile tam ölçekli elektronik bilgisayarlar arasındaki boşluğu dolduruyor. E101, çalışma ortamında iş amaçlı kullanımdan çok, matematik, bilim ve teknik alanlardaki işlemler için kullanılıyor. Operatör, makinenin yarı otomatik, yarı elle çalışma şeklinden yararlanarak işlemi yarıda kesebiliyor ve o aşamadan sonra sonuca en kısa yoldan nasıl vereceğine karar verebiliyor. (6 Aralık 1956) Ekim 1957 yılında Danimarka’da grip hastaları, hastane haline getirilmiş bir jimnastik salonunda tedavi altında. GRİP SALGINI: Doğudan gelen grip dalgası Ciddi bir grip dalgası Uzakdoğu’dan Batı’ya doğru yaklaşıyor. Bundan sonra neler olacağı 50’li yılları iyimserhakkında kimse bir tahlik çağı olarak niteminde bulunamıyor. Fakat uzmanların çoğu lendiren dergi, döşimdilik herhangi bir neme damgasını vuyorumda bulunmamayı ran olayları orijinal tercih ederken, iyimserşekliyle yeniden yaliklerini korumaya çabalıyorlar. yımlarken, olayların Bu grip salgını nisan nasıl sonuçlandığıortalarında (1957) ilk na ilişkin kısa bilgiönce Hong Kong’da leri de ilave etmeyi başladı. Sonra Hindisunutmamış. tan’a ulaştı. Madras ve Bombay’dan gelen haberlere göre salgın giderek yayılıyor. The Times’a göre Manila’da hasta sayısı 150.000 kişiye ulaşmış durumda. Kuzey Borneo, Sarawak, Formoza (Bugünkü Tayvan), Kamboçya, Malaya ve Endonezya da salgından etkilenen bölgeler arasında. Cakarta’dan Rotterdam’a gelen bir gemide 300 kişinin hasta olduğu belirtildi. Ayrıca Singapur’dan Avustralya’ya uçakla giden yolcuların arasında da hastalığa yakalanmış olanların bulunduğu bildiriliyor. Modern hava taşımacılığı iletişimi hızlandırdığı gibi virüslerin yayılmasını da hızlandırıyor. ÜRETİM TEKNOLOJİLERİ: Kablosuz televizyonlar Savaşın sona ermesinden bu yana elektronik sanayinde meydana gelen en önemli gelişmelerden biri de baskılı devre olarak isimlendirilen elektronik devreleri birleştirme yöntemidir. Baskılı devre bir İngiliz buluşu olmasına karşın, bu yöntemi ilk kez Amerikalılar daha önce olduğu gibi kullandı. Baskılı devrelerin hammaddesi ince bir bakır tabakası ile kaplı plastik bir levhadır. Bu levhanın üzerine aside dayanıklı bir mürekkep ile devreler basılır. Daha sonra tüm levha aşındırıcı bir eriyik içine batırılır. Sonuçta bakır tabakasının korunmamış kısımları erir. Mürekkep korunmuş kısımlardan çıkartılır, geriye "teller" kalır. Elektronik parçalar devreye lehimle tutturulur ve üzerinde elektronik parçaların bulunduğu levhanın tümü lehim banyosuna batırılır. Bu yöntemle üretilen ilik televizyon cihazı piyasaya çıkmış durumda. Üreticiler bu devrelerin daha güvenilir olduğunu, daha tutarlı bir performans sergilediğini ve bakım/onarımının daha hızlı yapılacağını ileri sürüyor. (27 Aralık 1956) HAVACILIK: Atomik hava taşıtı ABD’de nükleer enerjiyle işleyen bombardı Kablolardan sarkan korunaksız reaktörler, nükleer uçakların havadayken yaydıkları radyasyon düzeyini simüle ediyor (üstte). Uçaklar için tasarlanan reaktör parçalarından biri (yanda). CBT1029/8 8 Aralık 2006 BİLGİSAYAR: Bebek bilgisayar 4 Aralık tarihinde ilk kez Paris’te görücüye çıkan Burroughs’un E101 adı verilen Amerikan malı elektronik dijital bilgisayarı, daha sonra Londra’da sergilendi. Bu makine bir yazı masası büyüklüğünde ve klavyenin başına oturan bir kişi tarafından kullanılıyor. Büyüklük, maliyet ve man uçağı projesi için Lockheed Aircraft şirketi ile Convair birbiriyle yarışıyor. Lockheed’in yetkilileri ABD hükümetinin yeşil ışık yaktığı anda 1960’lı yılların ortalarında uçağı hazır edeceğini duyurdu. Şirketin üretmeyi düşündüğü uçağın mürettebat kabini kalkanlarla korunacak ve reaktör mürettebatın olabildiğince uzağına, yani kuyruğa yerleştirilecek. Reaktör yalnızca havadayken tüm enerjisi ile çalışacak; yerde ve yere yakın bölgelerde enerji düzeyi düşecek. Amerikan Hava Kuvvetleri’nin böyle bir uçağa sahip olmak istemesinin ardında, yakıt takviyesine gerek kalmadan