Katalog

GÜNDEM Ekonomi ve Teknoloji "Manevi Mirasım Akıl ve Bilimdir!" "Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar." Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeoloji, İÜ. Yayınları Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Sayı: 1027 24 Kasım 2006 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Güray Öz GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No:2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212.343 72 74 Faks: 0212. 343 72 64 CUMHURİYET REKLAM Yerel Süreli Yayın Tel: (0212) 251 98 7474/ 343 72 74 BASKI İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna İstanbul www.cumhuriyet.com.tr Bilim Teknoloji ekinin 1029. sayısı TÜPRAŞ’ın katkılarıyla hazırlanmıştır. CBT 1029/3 8 Aralık 2006 Yapı Kredi Kültür yeni dönemle birlikte Galasataray’daki merkezinde sürdürdüğü alışılmış toplantıları arasına bu yıl bilim ve teknolojiyi aldı. Bilim ve teknik konulu toplantılar "Türkiye için bir ‘köşeyi dönme’ seçeneği: Bilim ve Teknoloji" genel başlığı altında sürüyor. Bu başlık altında, Türkiye’nin kalkınmasını bilim ve teknolojiye, bilgi toplumu araçlarına dayatması için gerekli koşullar tartışılıyor. Sadece üniversitelerimizin genel bilim başarımları değil, aynı zamanda teknolojiye ve ekonomiye yararlı olacak bilgi üretimleri, sanayi ile işbirlikleri sorunları da tartışılıyor. Bu bağlamda, her ayın son perşembe günü 18.30’da düzenlenen aylık toplantılara, sanayiden, ekonomiden, üniversiteden, bilgi toplumu kesimlerinden... bu konulara kafa yoran uzmanlar katılıyor. Kasım’da yaptığımız son toplantıya, TTGV İstanbul Şubesi yöneticisi ve Arçelik’in eski ARGE müdürlerinden Refik Üreyen ve dergimizde üniversitelerimizin bilimsel başarımları konusunda araştırmalarını yayımladığımız Mehmet Doğan katıldılar. Hacettepe Üniversitesinden Prof. Doğan, üniversitelerin bilimsel başarımları ve bu başarımların önündeki engeller konusunda uzun süredir kafa yoran bir bilimcimiz. Üreyen de, sanayinin teknoloji ile ilişkilerini, ihtiyaçlarını, zorluklarını, engellerini ve desteklerini bilen yetkin bir isim. *** Ülkemizin sadece üniversitelerinde değil, ekonomisinin de bütün alanlarında yetişkin, doktoralı insanlara büyük iihtiyacı var. Sanayimizin yüzü, şirketlerde bilim insanlarının sayısı arttıkça, olumlu yönde hızla değişmeye devam edecektir. Sanayimize, şirketlerimize ARGE, yenilikçi ürün, rekabet gibi, bugün ileri dünya ekonomisinin olmazsa olmaz kavramları, üretici temelde yerleştikçe, bugün sağlanan gelişmenin çok ötesine hızlı bir geçiş başlayacaktır. Bilim, teknoloji, bilişim, bilgi toplumunda hızlı gelişmeler, aynı zamanda yeni iş ve iş ilişkileri doğurmakta, yeni gereksinimler ve bu gereksinimlere uygun pazarlar yaratmaktadır. Bunun için de bir ülke ekonomisi, bilim ve teknolojide ileri dünyanın kapsama alanı içinde olmak zorundadır, sürekli olarak! *** Ülkemizde hemen hemene bütün ileri teknoloji şirketleri var. Onlar hem ülkemize katkıda bulunuyor hem de burası iyi bir pazar! Şirket CEO’ları, yardımcıları, satış müdürleri, sık sık ülkemizdeler; toplantılar düzenliyor ve ülkemizdeki gelişme hızlarının kendi şirketlerine katkılarını övüyorlar! Bu teknoloji şirketlerinin faaliyetleri ile, ekonominin, sanayinin dış rekabete daha hazırlıklı hale geldiği doğrudur. Fakat ekonomimiz, sanayi yönetimimiz, bu şirketleri ülkemizde aynı zamanda daha çok üretici olmaya teşvik eden önlemler de almalı. ARGE faaliyetlerini kapmalıyız! Hem genel teşvik ve desteklerle hem de bire bir ilişkilerle, ülkemizi ileri teknoloji üretim alanına dönüştürmeliyiz. Yetişkin insan gücümüzü dışarıya göndermenin önüne, onlara burada yüksek teknolojide yeni iş alanları açarak, üretici kılarak tutabiliriz. Çin ve Uzakdoğu ülkelerinin pekçoğu, bu tür politikalarla, ekonomide "öndekilere yetişme" konusunda dev adımlar attı; yüksek teknolojide, ürün tasarımında ve gelişiminde dünyaya meydan okur hale geldi! Küreselleşen ekonominin fırsatlarını bu ülkelerin nasıl kullandığı konusunda Türkiye’nin öğrenecek çok şeyi var! Bu bakımdan, Türkiye’nin kalkınmasında bilim, teknoloji, bilgi toplumu, bilişim, ARGE, yüksek teknoloji şirketlerine yönelik temel ve ulusal politikalar birinci derecede önem kazanıyor. Ne yazık ki bu en can alıcı konularda ulusal politikalar geliştirebildiğimiz söylenemez!... *** Son toplantımızda, bilim ve teknolojide hedefe ve kalkınmaya yönelik ulusal politikaların eksikliği dile getirildi. Bu arada, otomobil sanayi de tartışma konusu oldu. Üreyen, otomobil sanayiinde ileri bir noktaya gelindiğini, çok iyi bir fırsat yakalandığını, yan sanayinin gelişimiyle hem katma değer hem istihdamda bir ivme kazanıldığını belirtti, ama ekledi: "Otomobil treni Türkiye istasyonunda durdu. Fakat gerekli önlemler alınmazsa, tren bu istasyondan kalkabilir!" Evet, küresel köyün bir istasyonu Türkiye! Çeşitli sektörlerde üretim, hızlı bir yolculuk yapıyor bütün dünyada! Kendisine en elverişli yer neresiyde, orada duruyor; ekipler, makineler, bilgi insanları iniyor, üretim tesislerini kuruyorlar.. Ta ki o iklim elverişsiz hale gelinceye kadar! Türkiye’de küresel olayın bütününü ülke yararı için kullanabilecek, siyasal ve "ekonomik" beyinlerin karar noktalarında oturması gerekir... Siyasete bakın, neleri tartışıyor! Gelecek cuma yeniden birlikte olmak dileğiyle...