24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bakan Çelik ve evrim Biyoloji, biyoteknoloji, hayat bilimleri geleceğin bilimidir. Bu alana yatırım yapmayan ülkenin geleceği yoktur. Evrim karşıtı bir Milli Eğitim Bakanı’nın varlığının kanıksanmasına izin vermek, okullarımızda bilimsel bir eğitim verilmesinin gereğine inananların yapabileceği en büyük hatalardan biridir. Bakan Çelik’in irtica tanımına göre, Evrimkarşıtlığı irticadır! Bio. Murat Gülsaçan M hipotezleri içeren ve kuvvetle desteklenen bir açıklailli Eğitim Bakanı Çelik, Ahmet Ha ma[dır]... Kuramlar yoğun bir gözlem, deney, ve bilimkan’ın 17 Ekim tarihli Tarafsız Bölge sel yaratıcılık sonucu geliştirilmiş ileri bir anlayışı gösteprogramında, İsmet Berkan’ın evrim eği rir." Sayın Bakan’a Türkiye Bilimler Akademisi tatimi konusundaki sorusuna, evrim kuramını tanrıta rafından Türkçe’ye de kazandırılan "Bilim ve Yaranımazlıkla (ateizm) kendi deyimiyle "birebir örtüş tılışçılık" adlı bu eseri özellikle tavsiye ediyorum. türerek" yanıtlamayı tercih etti. Çok seslilikten, ABD kaynaklı evrimkarşıtı hareketlere karşı, sansürcü olmamak gerektiğinden bahsetti, "teorinin dünyanın pek çok ülkesinin ulusal bilim akademilekarşısında teori olabilir" dedi; ders kitaplarında ev rinin bir araya gelerek çok yakın zamanda yayımlarime karşı, karşı "teori" olarak okuttuklarını söyle dıkları bildiride şöyle deniliyor: diği "akıllı tasarım"ın da bilimsel olduğunu iddia et"Dünyada ilk ortaya çıktığından beri yaşam birçok ti. Ayrıca daha önce 700 akademisyen tarafından biçim almıştır. Bunların tümü, paleontoloji ile modern yapılan başvuruya Bakanlığı’nca verilen cevabı da; biyoloji ve biyokimya bilimlerinin tanımladığı ve birbirevrimkarşıtı görüşlerin müfredata kendi dönemle lerinden bağımsız olarak ve artan bir kesinlikte doğrularinde değil 1985 yılında girdiğini tekrarladı. dığı gibi, evrilme süreçlerini sürdürmektedir. İnsanlar İlk olarak Bakan’ın küçük bir yanlışını düzelte dahil olmak üzere bugün yaşayan tüm canlıların kalıtsal rek başlayayım. Eğer Bakanlığı döneminde kitaplara "tasarım" sözÇelik, tıpkı evrimkarcüğü girmediyse okullarımızda şıtları gibi milyonların 1985 yılından beri okutulan evönünde bilimsel bir rimkarşıtı görüş "akıllı tasarım" Biyolojide söz sahibi olanlar dünyamıza ve insanlığın geleceğine egemen olma şansına sahip oladeğil "yaratılış görüşü"dür. Bakacaklardır. Biyoloji bilim insanlarının yaşamı anlama, dünyayı yeniden inşa etme çabası içinde hızla kuram olan evrim kunın bu küçük hatası bilim dünyagelişirken, üretilen inanılmaz büyük miktarlarda yeni bilgi de durmaksızın işlenmek ve özümsenmek ramını hiç çekinmezorunda. Biyolojinin omurgası diyebileceğimiz ve tüm biyolojik bilimleri anlamlı bir bütün haline getisı tarafından kesinlikle mazur göden ateizmle özdeşren yegâne birleştirici kuram olan evrim kuramı olmasa, bütün bu bilgi birbirinden kopuk, anlamsız bilrülecektir. Çünkü bilim dünyası gi kümeleri olarak kalmaya mahkum olacaktı. Ünlü genetikçi ve evrim kuramcısı Dobzhansky’nin "Evleştirebilmiş, inançlaaçısından hepsi aynı derecede birimin ışığı olmadan biyolojide hiçbir şeyin anlamı yok" sözü, genomsonrası çağda şimdiye değin hiç limdışıdır. Bakan Çelik’in cevarıyla bilimsel/evrimsel olmadığı kadar anlamlı. Evrim kuramı pek çok başka bilim dalına ve teknolojik gelişmeye de ilham kaybı açıkça şunu göstermiştir ki, gerçekler arasında nağı oldu. Evrim, çağdaş düşünce dünyasının en önemli temel taşlarından biri haline geldi. Çağdaş inkendisi aylardır süren tartışmasan bugün doğaya ve çevresindeki çeşit çeşit canlıya baktığında her yerde evrimi görür. Kendisi dahiçbir çelişki görmelardan hiçbir şekilde yararlanahil çevresindeki tüm canlılığın milyarlarca yıl önce ortaya çıkan bir hücreli ilkel canlıların zaman içinyen milyonlarca mamıştır. de evrimleşmesiyle türediğini, hepimizin onlarla ortak bir geçmişi paylaştığımız gerçeğinin de bilin günün bilimi için dünyanın yuvarlaklığı kadar gerçektir. Dünyanın aslında düz olduğunun anlaşılacağı, elmaların yerden ağaçlara doğru havalanacağı güne kadar, evrimin bir gün yanlışlanacağına dair umutlar boştur. Bilimin en temel yasa ve kuramlarının bilinmediği, yöntemlerinin ve işleyişinin anlaşılamadığı, dahası sağlıklı akıl yürütmenin becerilemediği bir toplumda, bilimden ve akıldan yararlanmaktan söz edilemez. Eğer bir toplumdaki bireylerin çoğunluğu, evrim kuramı gibi merkezi bir bilimsel kuramı kabullenmekte zorlanıyorsa, dahası ülkenin Eğitim Bakanı bilimkarşıtı bir tutumu açıkça destekleyebiliyorsa, ortada ciddi bir sorun var demektir. Sayın Bakan, sadece evrim konusunda kaydedilen son gelişmeleri izlemiş olsaydı, milyonların ve dünyanın önünde ağzından çıkan sözler konusunda daha temkinli olurdu. Sayın Çelik kendisine yöneltilen irtica sorusuna verdiği cevapta, yalnızca dinsel gericiliğin değil her türlü gericiliğin de irtica olduğunu belirtti. Evrimkarşıtlığı bu anlamda Bakan’ın kendi tanımına göre irticayla birebir örtüşmektedir. Bu aynı zamanda şu demektir: irtica ders kitaplarımızda yer alıyor ve Sayın Bakan bunu açıkça savunuyor. Sayın Çelik program boyunca çeşitli vesilelerle ayrıca kulağa gayet hoş gelen şu sözleri de söyledi: "İdeolojik tutum ihanettir", "Dini olanla bilimsel olanı karıştırmayaca Biyoloji Çağı ve Evrim TEORİ TEZ DEMEK DEĞİLDİR inançlı insanı da yok saymıştır. cindedir. Yaşam bilimini anlamayan, onun tasvir ettiği dünyayı algılayamayan ve sunduğu fırsatları değerlendiremeyecek toplumların da geleceğin dünyasında yeri olmayacak. 1) Bilim ve Yaratılışçılık Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi'nin Görüşü', TÜBA Yayını. 2) Akademiler Arası Panel’in (IAP) Evrim Eğitimi Konusundaki Bildirisi http://www.tuba.gov.tr/habergoster.php?haber=akademihaber74. 3) CNNTÜRK Tarafsız Bölge Programı 17.10.2006 tarihli ses kaydı. http://podfeed. cnnturk.com. tr/CNNTURK AudioPodcast/ tarafsiz bolge/CNNTURK Tarafsizbolge 17.10.2006. mp3 CBT1029/7 8 Aralık 2006 Hem Sayın Çelik hem de diğer katılımcılar program boyunca evrim kuramından "teori" olarak söz etti. Ancak Sayın Çelik "teori" kelimesini, günümüzün bilim anlayışında bilimsel bir tezin kesinlik ve güvenilirlik konusunda ulaşacağı son noktayı ifade eden "kuram" kavramının (İngilizcesi theory) karşılığı olarak değil, herhangi bir şekilde ortaya atılmış, sınanmamış, gözlenmemiş, kanıtları olmayan bir tez, alelade bir kestirim anlamında kullanmaktadır. Bu, evrim karşıtlarının evrim kuramına saldırırken, kuramın dinleyiciler gözünde güvenilirliğini azaltmak için kullandıkları birinci numaradır. Yine aynı kitle, hiçbir bilimsel dayanağı olmayan kendi tezlerini de ister "yaratılışbilim" deyin ister "akıllı tasarım" "teori" olarak isimlendirerek evrim kuramıyla denk göstermeye çalışmaktadır. Sayın Çelik de program boyunca aynı yolu izledi. Burada sözü bilimsel bir otoriteye bırakalım: ABD Ulusal Bilimler Akademisi’nin yayımladığı "Bilim ve Yaratılışçılık" adlı kitapta kuram/teori şöyle tanımlanır: "Bilimde, doğal evrene ilişkin olarak bilimsel anlamda gerçekleri, yasaları, çıkarımları, ve sınanmış şifrelerinin ortaklığı, açıkça onların ortak kökenlerine işaret etmektedir." Bu bildiri içlerinde ABD, Japonya, Türkiye ve Avrupa ülkelerinin yanı sıra İran, Pakistan, Filistin gibi Müslüman kimlikleriyle bilinen ülkelerin akademilerinin de içinde bulunduğu 67 ülkenin Ulusal Bilim Akademisi tarafından imzalanmıştır. EVRİMİ ANLAMAK ZOR MU? Sayın Çelik, tıpkı evrimkarşıtları gibi milyonların önünde bilimsel bir kuram olan evrim kuramını hiç çekinmeden ateizmle özdeşleştirebilmiş, inançlarıyla bilimsel/evrimsel gerçekler arasında hiçbir çelişki görmeyen milyonlarca inançlı insanı da yok saymıştır. Dünyada evrim gerçeğini kabul eden milyonlarca semavi din mensubunun –bir önceki Papa’dan beri Katolik Kilisesi dahil varlığı açıkça Bakanı yalanlamakta ve sorunun bir inanç sorunu olmadığını kanıtlamaktadır. Sorun, inanç mı bilim mi tercihi değil, dünyanın gerçeklerine gözü kapatıp kapatmama tercihidir. Dünya yuvarlaktır, inancınıza uygun olsa da olmasa da; evrim, bu ğız", "Doğru ortaya çıkınca yanlışta ısrar etmem". Kendisinin bu sözlerinde samimi olmasını ne kadar da çok isterdik. Her şeye karşın eğer bir Milli Eğitim Bakanı’nı evrimkarşıtlığından kurtarabileceksek şansımızı son bir kez olsun denemekten yanayım. Sayın Bakan bir değişiklik yapıp evrim konusunda bilim adamlarına danışmalı, gerçeklerden haberdar olduktan sonra hem Milli Eğitim Bakanı hem de bir akademisyen olarak müfredat konusunda üzerine düşen görevi yerine getirmeli. Aksi halde tüm uyarılara karşın, bilimsel gerçekleri reddedip tam tersine bilimsel olmayan söylemleri destekleyen bir kişinin, hem ülkenin eğitimine ve geleceğine yön veren bir konumda olması hem de isminin başında yer alan akademik unvanı hak edip etmediği sorgulanmalı ve gerekleri yapılmalıdır. Önerilen Kaynaklar:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle